Emsal Mahkeme Kararı Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/582 E. 2022/725 K. 09.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/582 Esas – 2022/725
T.C.
… “TÜRK MİLLETİ ADINA “
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/582 Esas
KARAR NO : 2022/725
HAKİM : ….
KATİP :….

DAVACI : … -….
DAVALI :….
DAVA : Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 26/09/2016
KARAR TARİHİ : 09/11/2022
KARAR YAZMA TARİHİ : 14/11/2022
Mahkememizden verilen 31/10/2018 tarih ve 2016/726 Esas 2018/680 sayılı kararı … Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi’nin 16/09/2021 tarih ve 2019/612 Esas 2021/1458 Karar sayılı ilamıyla KALDIRILMAKLA, dava mahkememizin yukarıdaki esasına kaydı yapıldı.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ ;
DAVA DİLEKÇESİNDE ÖZETLE; 14/05/2011 tarihinde… plakalı araç ile 06 NCV 24 plakalı motosikletin çarpışması sonucu çift taraflı, yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini, kazanın meydana gelmesinde… plakalı aracın kusurlu olduğunu, müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, … 12. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/1126 Esas sayılı dosyasında müvekkilinin sürekli iş göremezlik zararı için maddi tazminat davası açıldığını, söz konusu dosyada alınan maluliyet raporunda, davacının %39 oranında meslekte kazanma gücü kaybı olduğunun, bakıcı ihtiyacı süresinin 12 ay olduğunun ve geçici iş göremezlik süresinin 24 ay olduğunun tespit edildiğini, 06 NAK 02 plakalı aracın davalı sigorta şirketine sigortalı olduğunu, davayı açmadan önce davalıya daimi maluliyet tazminatı için başvuruda bulunulduğunu, başvuru neticesinde 13/11/2014 tarihinde 5.887,00 TL ödeme yapıldığını, müvekkiline yapılan ödemenin çok düşük olduğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 3,00 TL bakım gideri, 2,00 TL tedavi gideri olmak üzere toplam 10,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek olan avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun olarak dava dilekçesi tebliğ edilerek taraf teşkili sağlanmıştır.
CEVAP DİLEKÇESİNDE ÖZETLE; Davalı vekili mahkememizin 2016/726 esas sayılı dosyasına sunduğu cevap dilekçesinde özetle; dava konusu kazaya neden olan 06 NAK 02 plakalı aracın 01/11/2010-2011 tarihleri arasında müvekkili şirkete sigortalı olduğunu, müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalısının kusuru oranında ve poliçe teminat limitiyle sınırlı olduğunu, 13/11/2014 tarihinde davacıya 5.887 TL ödeme yapıldığını, yapılan ödemenin yetersiz bulunması sebebi ile … 12. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/1126 Esas sayılı dosyasında dava açıldığını, yapılan yargılama neticesinde müvekkili tarafından yapılan ödemenin faizi ile birlikte tenzili sonunda 29.143,03 TL sürekli iş göremezlik tazminatının davacıya ödenmesine karar verildiğini, karara karşı istinaf yoluna başvurulmadığını, takibe konulan karar neticesinde davacıya ödeme yapıldığını, davacının zararının müvekkili şirket tarafından karşılandığını ve ilgili poliçe kapsamında müvekkilinin bütün sorumluluklarını yerine getirdiğini, söz konusu davanın kesin hüküm bulunması sebebiyle reddi gerektiğini ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı vekili her ne kadar cevap dilekçesinde, … 12. Asliye Ticaret Mahkemesinde davacının taleplerine ilişkin karar verildiğini, bu nedenle davanın kesin hüküm nedeni ile reddini talep etmiş ise de; … 12. Asliye Ticaret Mahkemesinin Esas 2014/1126 sayılı dosyası mahkememizce incelendiğinde, davacının ve davalının mahkememiz davasındaki taraflar ile aynı olduğu ancak ilgili dosyada, davacının sürekli iş göremezlik zararlarının talep edildiği ve bu hususta karar verildiği, iş bu davamızda ise geçici iş göremezlik zararı, bakıcı gideri ile tedavi giderlerinin talep edildiği görülmüş olup, HMK’nun 303. maddesine göre bir kararın kesin hüküm oluşturabilmesi için her iki davanın taraflarının, dava sebeplerinin ve ilk davanın hüküm fıkrası ile ikinci davaya ait talep sonucunun aynı olması gerektiği, somut uyuşmazlıkta ise davacının taleplerinin farklı olduğu anlaşıldığından davalının bu yöndeki iddialarına itibar edilmeyerek, mahkememizce davanın esasına geçilmiştir.
Davacıya ait tedavi evrakları, hasar dosyası, 06 NAK 02 plakalı aracın trafik poliçesi, SGK yazı cevabı, kaza tespit tutanağı, sosyal ve ekonomik durum araştırma tutanağı, … 12. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/1126 Esas sayılı dosyası dosyamız içerisine kazandırılmıştır.
Davalı Axa Sigorta A.Ş. tarafından düzenlenen KTK Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi incelendiğinde, kazaya karışan… plaka sayılı aracın 01/11/2010-2011 tarihleri arasında dava dışı Murat Dere adına sigortalı olduğu görülmüştür.
… 12. Asliye Ticaret Mahkemesi dosyasına kazandırılan kusur raporunda, davacı …’in sevk ve idaresindeki aracı ile seyri sırasında yola gereken dikkatini vermemesi, virajlı yolda ilerlerken hızını asgari hadde düşürmemesine bağlı olarak karşı yol bölümüne geçmesi ve karşı yönden gelen davalıya sigortalı araçla çarpışarak neden olduğu olayda 2918 sayılı KTK’nun 47/d ile 52/a maddeleri ile 84/b maddesinde yer alan “taşıt giremez trafik işareti bulunan karayoluna veya bölünmüş karayolunda karşı yönden gelen trafiğin kullandığı şerit, rampa ve bağlantı yollarına girme” asli kuralını ihlal etmesinin yanında dikkatsiz ve tedbirsizliği nedeniyle %75 oranında kusurlu olduğu, davalıya sigortalı araç sürücüsünün sevk ve idaresindeki aracı ile seyri sırasında yola gereken dikkati vermemesi, virajlı ve dar yolda ilerlerken hızını asgari hadde düşürmemesi, sevk ve idare hatası ile davacının yaralanması ile sonuçlanan olayda 2918 sayılı KTK’nun 47/d ile 52/a maddelerinde yer alan kuralları ihlal etmesinin yanında dikkatsiz ve tedbirsizliği nedeniyle %25 oranında kusurlu olduğu sonuç ve kanaatine varılmış olup trafik kusur raporu olayın oluşuna, dosya içeriğine uygun görülmekle usul ekonomisi gereğince tekrardan kusur raporu alınmasına mahkememizce gerek görülmemiştir.
Yine … 12. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından davacı …’in maluliyet tespiti için maluliyet raporu Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp ABD Başkanlığından aldırılmış, 29/02/2016 tarihli raporda, …’in 14/05/2011 tarihinde geçirdiği kaza neticesinde vücut çalışma gücünü %39 oranında kaybettiği, 24 ay süreyle geçici iş göremez kaldığı, mağdurun tedavi süresince ortaya çıkan bakıcı ihtiyaç süresinin 12 ay olduğu mütala edilmiş, maluliyet raporu karar vermeye elverişli bulunmuş olup mahkememiz tarafından yeniden maluliyet raporu alınmasına gerek görülmemiştir. … 12. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/1126 Esas sayılı dosyaya kazandırdığı kusur, maluliyet ve hesap raporu doğrultusunda davanın kabulü ile 24.888 TL sürekli iş göremezlik tazminatının davalı sigorta şirketinden tahsiline karar vermiş ve … 12. Asliye Ticaret Mahkemesinin kararı istinaf yoluna başvurulmadan kesinleşmiştir.
TÜM DELİLLER TOPLANDIKTAN SONRA DOSYA MAHKEMİMİZ TARAFINDAN AKTÜER VE TEDAVİ GİDERLERİ HESABI İÇİN ADLİ TIP UZMANI DOKTOR BİLİRKİŞİYE TEVDİ EDİLMİŞ, BİLİRKİŞİ HEYETİ TARAFINDAN DÜZENLENEN 30/03/2018 TARİHLİ RAPORDA; hesaplanan tazminattan davacının %75 oranındaki kusuru nedeniyle bu oranda indirim yapıldığı, davacı …’in yaralanması sonucunda meydana gelen geçici iş gücü kaybı zararının … 12. ATM’nin 2014/1126 Esas sayılı dosyasında hüküm altına alındığından davacının davalı sigorta şirketinden talep edebileceği geçici işgücü kaybı tazminatının bulunmadığı, davacının yaralanması sonucunda davalı sigorta şirketinin sorumlu olduğu bakıcı giderinin 2.550,75 TL olduğu, tedavi giderlerine ilişkin olarak, davacıya çeşitli hastanelerde yapılan işlemlerin sıralandığı, yapılan tedavi giderlerinin kalem kalem gösterildiği ve sonuç olarak dolaylı tedavi giderinin toplamda 16.288,99 TL olduğu mütalaa edilmiştir.
Mahkememizce, Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, rapora karşı davacı vekili tarafından itiraz edilmiş, rapor incelendiğinde, davacının geçici iş göremezlik zararının … 12. Asliye Ticaret Mahkemesince karara bağlandığı gerekçe gösterilerek hesaplanmadığı, halbuki ilgili davada sadece sürekli iş göremezlik zararı yönünden hüküm kurulduğu, bu yönüyle davacının geçici iş göremezlik zararının hesaplanmamasının hatalı olduğu, yine tedavi giderleri yönünden yapılan hesaplamada SGK tarafından karşılanan tedaviye ilişkin zararların sıralandığı, ancak SGK tarafından karşılanmayan tedavi giderlerinin hesaplanması gerektiği anlaşılmakla kök rapor hüküm kurmaya elverişli bulunmamış ve davacı vekilinin de itirazlarının değerlendirilmesi için dosya yeniden bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen 02/07/2018 tarihli ek raporda, kaza sonucu meydana gelen yaralanma neticesinde ortaya çıkan tedavi giderlerinin, davacının yaralanma sonrası ilk müdahalesinin yapıldığı hastane ve devam eden süreçte tedavi ve takiplerinin yapıldığı hastanelere ait epikriz raporları ve hasta hizmet detayları ile sağlık hizmeti verilen hastanelerin SGK’ya fatura ettikleri hizmet dökümlerinin incelenmesi ile hesaplandığı, dolaylı tedavi giderine ilişkin yapılan hesaplamada 16.288,99 TL tedavi giderinin tamamının SGK tarafından karşılandığı, dolaylı tedavi giderine ilişkin yapılan hesaplamada tedavi giderinin (16.288,99x%25) 4.072,25 TL olduğu, davacı …’in yaralanması sonucunda davalı sigorta şirketinin sorumlu olduğu geçici iş gücü kaybı tazminatının 4.254,48 TL, bakıcı giderinin ise 2.550,75 TL olduğu mütalaa edilmiştir. Bilirkişi ek raporu taraflara tebliğ edilmiş, rapora karşı davacı vekili tarafından itiraz edilmişse de tedavi giderleri yönünden yapılan hesaplama haricinde ek raporun usulüne uygun olarak denetlenebilir şekilde düzenlenmiş olması karşısında rapor hükme esas alınmaya değer bulunmuş, davacının zararına ilişkin olarak başka bir araştırma yapılmasına Mahkememizce gerek görülmemiştir.
DAVACI VEKİLİ DOSYA SUNDUĞU 08/07/2018 tarihli ISLAH-TALEP ARTIRIM DİLEKÇESİNDE; Dava dilekçelerinde, 5,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 3,00 TL bakım gideri, 2,00 TL tedavi gideri olmak üzere toplam 10,00 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren başlayacak avans faizi ile birlikte tüm sorumlulardan müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiş olduklarını. Mahkemenizce seçilen bilirkişi heyetince tarafından sunulan 02.07.2018 tarihli raporunda, müvekkil için dava konusu alacak maddi tazminat geçici işgöremezlik tazminatı 4.254,48.-TL bakıcı gideri 2.550,75.-TL, tedavi gideri 4.072,25.-TL olmak üzere toplam 10.877,48.-TL geçici iş göremezlik tazminatı, bakıcı gideri alacağı ve tedavi giderleri maddi tazminatının kaza tarihinden itibaren, mahkeme aksi kanaatte ise davalının temerrüt tarihinden, ispatlanamaması halinde ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ederek, ıslah harcını ikmal etmiştir.
MAHKEMEMİZCE VERİLEN 31/10/2018 TARİH VE 2016/726 ESAS 2018/680 SAYILI KARARINDA : ” Toplanan delillere, denetime ve karar vermeye elverişli 02/07/2018 tarihli ek rapor ve tüm dosya kapsamına göre; davacının, sevk ve idaresindeki aracı ile seyir halinde iken virajlı yolda ilerlerken hızının fazla olması sebebi ile karşı yola geçmesi sonucu karşı yönden gelen davalıya sigortalı araca çarpması neticesinde oluşan kazada %75 oranında kusurlu olduğu, davalıya sigortalı araç sürücüsünün ise, yola gereken dikkati vermemesi ve hızını düşürmemesi sebebi ile %25 oranında kusurlu olduğu sabit olup, 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun 85/1 maddesi uyarınca, davalı sigorta şirketinin oluşan zarardan, araç sürücüsünün yahut işleteninin kusuru oranında sorumluluğunun bulunduğu kanaatine varılmış, alınan aktüer raporunda yapılan hesaplamaya göre, davacının, davalı sigorta şirketinin %25 kusuruna denk gelen geçici iş gücü kaybı zararının 4.254,48 TL ve bakıcı giderinin 2.550,75 TL olduğu anlaşılmakla bu taleplerin davalıdan tahsiline karar vermek gerekmiştir. Tedavi giderleri yönünden ise, davacının her ne kadar tedavi giderlerini belgelendirmesi şart değil ise de, yapmış olduğu masrafların ne şekilde yapıldığını dilekçesinde açıkça göstermek zorundadır. Mahkemece yapılacak değerlendirme ise, söz konusu masrafların makul olup olmadığı yönünde değerlendirme ile sınırlıdır. Bu açıklamalar çerçevesinde, davacının tedavi giderlerini ispatlayamadığı anlaşılmakla söz konusu talebinin reddine karar vermek gerekmiş, kazaya karışan araçlar ticari olmadığından tazminata yasal faiz işletilimsene Dair, Davanın KISMEN KABULÜ ile, 4.254,48 TL geçici iş göremezlik tazminatı ile 2.550,75 TL bakıcı gideri tazminatının dava tarihi olan 26/09/2016 tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı verilmesine, Davacının tedavi giderlerine ilişkin talebinin ispatlanamadığından REDDİNE,” karar verilmiştir. Mahkememizce verilen bu karar, davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. İstinaf sonucu mahkememizin kararanın kaldırılmasına karar verilmiştir.
… BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 26. HUKUK DAİRESİ’NİN 16/09/2021 TARİH VE 2019/612 ESAS 2021/1458 KARAR SAYILI KALDIRILMA KARARI İLE: “Davacı tarafça istenen tedavi giderleri yönünden, SGK tarafından karşılanmayan tedavi gideri bulunmadığı gerekçesi ile talebin reddine karar verilmiştir. Somut olayda, davacı, 15/05/2011 tarihinde meydana gelen kaza sonrasında Nallıhan Devlet Hastahanesi’ne kaldırılmış, burada tedavisine başlanmış, aynı gün Dışkapı Yıldırım Beyazıt Eğitim ve Araştırma Hastahanesi’ne sevk edilmiş, burada tedaviye devam edilmiş ve 23/05/2011 tarihinde taburcu edilmiştir. 24/05/2011 tarihinde pansuman için Nallıhan Devlet Hastahanesi’ne, yine poliklinik muayenesi amacı ile 25/05/2011 tarihinde aynı hastahaneye başvurmuştur. 01/06/2011, 15/06/2011 ve 05/07/2011 tarihlerinde Dışkapı Devlet Hastahanesine üç kez kontrol için gelmiştir. Yine 29/01/2014 tarihinde revizyon amacı ile tekrar operasyon geçirmiş. Davacı vekilince dava dilekçesinde, davacının kaza nedeni ile gördüğü tedavi sırasında SGK tarafından karşılanmayan yol, yemek vb. giderleri talep konusu yapılmıştır. Bu taleplerin kapsamının netleştirilmesi bakımından davacı vekilinden, tedavi sürecindeki davacı adresi, kullanılan ulaşım vasıtaları ve yapılan diğer harcamalar konusunda detaylı açıklama alındıktan sonra, talep edilebilecek tedavi giderinin bulunup bulunmadığı ve miktarı konusunda uzman bilirkişiden ek rapor/rapor alınması gerekmektedir. Bu yönde inceleme ve değerlendirme yapılmaksızın hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı görülmüş, davacı vekilinin bu yöndeki istinaf isteminin kabulüne karar verilmiştir. Bu gerekçelerle, davacının gerçek zarar miktarının usulüne uygun olarak belirlenmeden karar verilmiş olması, HMK’nun 353/1-a-6. maddesi gereği delillerin hiçbiri toplanmamış olduğu şeklinde kabul edilerek, davacı vekilinin istinaf isteminin kabulüne, sair hususlar incelenmeksizin, yukarıda açıklanan şekilde davanın yeniden görülerek sonucuna göre bir karar verilmesi için kararı veren mahkemeye gönderilmesine,” karar verilmiştir. Kaldırma kararı üzerine dosya mahkememize gelmek ile yeni esas numarasına kaydı yapılmıştır.
Mahkememizce tarafların delilleri toplanmış, tüm deliller toplandıktan sonra dosya Hastane-Sağlık yönetimi bilirkişisi …’a tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen bila tarihli raporda, Davacının, 14.05.2011 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle tedavi giderine ilişkin yol giderinin 800,00 TL olduğunu, Hacettepe Üniversitesi Adli Tıp Birimince verilen raporda belirtildiği üzere 12 ay bakıcı parasının Asgari ücret olarak hesaplandığında 8.108,50 TL olacağı toplam olarak ulaşım ve bakıcı gider toplamının 8.908,50 TL olacağı sonuç ve kanaati belirtilmiştir.
Hastane-Sağlık yönetimi bilirkişisi raporu taraflara tebliğ çıkarılmış, taraf vekillerince kök rapora karşı beyan itiraz dilekçesi sunulması üzerine dosya yeniden değerlendirilmek üzere bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen EK raporda özetle; davacının, 14.05.2011 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle tedavi giderine ilişkin yol giderinin 800,00 TL olduğunu, Hacettepe Üniversitesi Adli Tıp Birimince verilen raporda belirtildiği üzere 12 ay bakıcı parasını Asgari ücret olarak hesaplandığında 8.108,50 TL olacağını, toplam olarak ulaşım ve bakıcı gider toplamının 8.908,50.TL olacağı sonuç ve kanaatine varılmıştır.
DAVACI VEKİLİ TARAFINDAN SUNULAN 21/06/2022 TARİHLİ ISLAH-TALEP ARTIRIM DİLEKÇESİNDE ÖZETLE; 13.162,98.TL olarak taleplerini artırdıklarını, belirtilen miktarın olay tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan müştereken ve müteselsilen alınarak müvekkillere verilmesi için hüküm kurulmasını,faizin sigortaya başvuru tarihinden sonrasının esas alınmasını, aksi kanaat hasıl olur ise de ilk ödeme tarihinin esas alınmasını talep etmiştir.
Yargıtay 21. Hukuk Dairesinin 2019/3269 Esas, 2019/4889 kararında: ” …Dava açıldığı tarihte 6100 sayılı HMK yürürlükte bulunup, maddi tazminat istemli davanın niteliğine göre belirsiz alacak davası veya kısmi dava olarak açılması mümkündür. Bu gibi durumlarda davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığından söz edebilmek için dava dilekçesinde açıkça buna dayanıldığının belirtilmesi ve talebe konu alacak için asgari bir miktar gösterilmesi gerekmektedir.
Belirsiz alacak davasında bir kez talep artırımı yapılması mümkün olup bundan sonra yapılacak talep artırımın aynı davada dinlenme olanağı bulunmamaktadır.” belirtilmiştir. Haksız fiillerden doğan belirsiz alacak davasında, birkez talep artırım olup birkez de davanın niteliğini değiştirmeye yönelik ıslah olabileceğinden, davacı vekilinin dosyaya sunduğu 08/07/2018 tarihli dilekçesinde ıslah yazsa da talep miktarı artırılmış olduğundan talep artırım dilekçesi olarak kabul edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, çift taraflı, yaralamalı trafik kazası neticesinde, davacının … 12. ATM’nin 2014/1126 Esas sayılı dosyasında hüküm altına alınan maddi tazminatı talebi dışında kalan geçici iş göremezlik maddi tazminat ile bakıcı gideri ve tedavi gideri maddi tazminat istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı,… 12. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/1126 Esas sayılı dosyaya kazandırılan trafik kusur ve maluliyet raporu doğrultusunda toplanan deliller ile denetime ve karar vermeye elverişli 02/07/2018 tarihli bilirkişi ek raporu ile … Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi’nin 16/09/2021 Tarih Ve 2019/612 Esas 2021/1458 Karar Sayılı Kaldırılma Kararı birlikte değerlendirildiğinde; davacının, sevk ve idaresindeki aracı ile seyir halinde iken virajlı yolda ilerlerken hızının fazla olması sebebi ile karşı yola geçmesi sonucu karşı yönden gelen davalıya sigortalı araca çarpması neticesinde oluşan kazada %75 oranında kusurlu olduğu, davalıya sigortalı araç sürücüsünün ise, yola gereken dikkati vermemesi ve hızını düşürmemesi sebebi ile %25 oranında kusurlu olduğu sabit olup, 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun 85/1 maddesi uyarınca, davalı sigorta şirketinin oluşan zarardan, araç sürücüsünün yahut işleteninin kusuru oranında sorumluluğunun bulunduğu kanaatine varılmış, olup HMK.nun 26.maddesine göre hakim talep ile bağlı olup talepten fazlasına hükmedilemeyeceğinden bir davada ıslah gibi tek talep artırım beyanında da tek talepte bulunacağından, haksız fiil ve sigorta hukukundan kaynaklanan belirsiz alacak davalarında, tazminat miktarı bilirkişi tarafından belirlendikten sonra talep artırım beyanında bulunabilceği, ıslah ile ise davanın tür ve niteliğini değiştirebileceğinden, her ne kadar davacı taraf 08/07/2018 tarihli talep artırım dilekçesine, ıslah dilekçesi demişse de bu beyan dilekçesi talep artırım dilekçesi olarak mahkememizce kabul edilmiş olup Yukarıda yazılan Yargıtay ilamında belirtildiği gibi belirsiz alacak davasında bir kez talep artırımı yapılması mümkün olup bundan sonra yapılacak talep artırımın aynı davada dinlenme olanağı bulunmadığından 21/06/2022 tarihli tedavi gideri tazminatını artırıcı ikinci talep artırım dilekçesi bu kapsamda kabul edilmeyerek; buna göre; davacı tarafın 08/07/2018 tarihli ilk talep artırım dilekçesi dikkate alınarak buna göre; Aktüerya hesap bilirkişi ile Adli Tıp Uzmanı Hekim bilirkişinin raporunda yapılan hesaplamaya göre davacı tarafın ilk talep artırımına göre, davacının, davalı sigorta şirketinin %25 kusuruna denk gelen geçici iş gücü kaybı zararının 4.254,48 TL ve bakıcı giderinin 2.550,75 TL ile ile 4.072,25.TL tedavi gideri tazminatı olmak üzere toplam 10.877,48.TL maddi tazminat alacağı olduğu anlaşılmakla bu taleplerin davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Davacı taraf davalı sigorta şirketi tarafı temerrüde düşürdüğüne dair belgeleri ibraz ederek ispat edemediğinden, dava tarihinden itibaren hükmedilen maddi tazminata, kazaya neden olan araçta hususi araç olduğundan yasal faizi hükmedilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M ; Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davacı tarafın 08/07/2018 tarihli talep artırım ıslah dilekçesi kapsamına göre, DAVANIN KABULÜ İLE, 4.254,48.TL geçici iş göremezlik tazminatı, 2.550,75.TL bakıcı gideri tazminatı ile 4.072,25.TL tedavi gideri tazminatı olmak üzere TOPLAM 10.877,48.TL Tazminatın, dava tarihi olan 26/09/2016 tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı verilmesine,
2) 492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 743,04 TL harçtan, dava açılışında alınan 29,20 TL peşin harç ile yargılama sırasında yatırılan 45,15.TL ıslah harcı olmak üzere toplam 74,35 TL harç ile birlikte mahkememizin istinaf ile kaldıran kararında davalıdan tahsil edilmesi için Vergi Dairesine yazılan 22/02/2019 tarihli 2019/64 nolu harç hahsil müzekkeresinde belirtilen 398,52.TL. harcında mahsubu ile eksik alındığı anlaşılan 270,17.TL karar ve ilam harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
3) Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu 29,20 TL peşin harç, 45,15 TL ıslah harcı, 29,20 TL başvurma harcı, 316,60 TL tebligat ücreti, 1.750,00 TL bilirkişi ücreti, olmak üzere toplam 2.170,15.TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4) Davacının yargılamada vekil ile temsil edildiği anlaşıldığından yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 9.200,00.TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5) Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avansının HMK’nin 333. maddesi uyarınca karar kesinleştikten sonra Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi dikkate alınarak yatıranlara iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren, HMK.nun 345.maddesine göre 2 (iki) hafta içerisinde … Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf başvuru yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu usulen anlatıldı. 09/11/2022

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim….
¸e-imzalıdır.

¸* Bu karar 5070 sayılı kanun gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır*¸