Emsal Mahkeme Kararı Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/58 E. 2022/629 K. 11.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. …14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Karar
T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/58
KARAR NO : 2022/629

HAKİM : … …
KATİP …

DAVACI : …
… mersis nolu
VEKİLİ : Av. … [elektronik tebliğ]

DAVALI : … – … TC nolu
VEKİLİ : Av. … [elektronik tebliğ]

DAVA : Tapu İptali ve Tescil, Alacak
DAVA TARİHİ : 28/01/2021
KARAR TARİHİ : 11/10/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 02/11/2022

Mahkememize açılan davanın yapılan yargılaması sonucunda, dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ ;
Davacı vekili ayrıntısı dava dilekçesinde yazılı olduğu üzere, davacının konut yapı kooperatifi olduğunu, parasal yükümlülüklerini yerine getirmesine rağmen konut edinemeyen üyelerinin bulunduğunu, tasfiyeye ilişkin alınan kararın… 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/237 esas sayılı dosyasında yapılan yargılama sonucunda iptal edildiğini, kooperatif üyesi olan davalıya taşınmaz devrinin yapıldığını, konut tahsis edilmesinden sonra davalının 2015 yılında kooperatif üyeliğinden ayrıldığını, ortağın kooperatiften konutunu aldıktan sonra borçtan kurtulmak amacıyla ortaklıktan çıkamayacağını, istifa eden üyenin istifasının hüküm ve sonuç doğurabilmesi için kooperatiften edinmiş olduğu konutu iade etmesinin gerektiğini, konutu iade etmemesi halinde yükümlülüklerinin devam edeceğini, davalının üyelikten ayrılmasına rağmen konutu iade etmediğini, ayrıldığı tarihten itibaren kooperatife karşı parasal yükümlülüklerini yerine getirmediğini belirterek davalının kooperatif üyesi olması nedeniyle edindiğ… nolu bağımsız bölümde kayıtlı taşınmazın tapu kaydının iptaline, tapu kaydının iptalinin mümkün olmaması halinde ise 10.000,00 TL daire bedelinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili ayrıntısı cevap ve karşı dava dilekçesinde yazılı olduğu üzere, davalının dava tarihi itibari ile malik olmaması nedeniyle davalıya husumet yöneltilemeyeceğini, davalının kooperatife üye olduğunu, üyelik ve aidat, şerefiye bedeli ve kooperatif giderlerini eksiksiz ve zamanında ödemesi nedeniyle dava konusu taşınmazın davalı adına tahsis edildiğini, konut edindikten sonra üyelikten ayrılması yönünde 31/08/2015 tarihli istifa başvurusunun 07/09/2015 tarihinde kabul edildiğini ve bu tarih itibari ile üyeliğinin sonlandığını, davalının edimlerini ve yükümlüklerini yerine getirdikten sonra kanundan kaynaklanan hakkını kullanarak üyelikten ayrıldığını, istifa tarihinden sonra genel kurul toplantılarına çağrılmadığını, üyelikten ayrılmasının kooperatifin mevcudiyetini tehlikeye düşürecek nitelikte olmadığını, talebin zaman aşımına uğradığını belirterek davanın öncelikle husumet nedeniyle, olmadığı takdirde zaman aşımı nedeniyle, olmadığı takdirde ise esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, kooperatif üyeliğinden ayrılma nedenine dayalı tapu iptali tescil, mümkün olmadığı takdirde daire bedelinin ödenmesine yönelik alacak davasıdır.
… Tapu Müdürlüğünün 08/03/2021 tarihli yazı cevabına göre, dava konusu … nolu bağımsız bölümde kayıtlı taşınmazın 08/04/2009 tarihinde davacı kooperatif adına kat irtifakı işleminden tescil edildiği, 30/04/2009 tarihinde ferdileşme işlemi sonucunda davalıya devredildiği, davalı tarafından taşınmazın 28/03/2017 tarihinde dava dışı …’e satışının yapıldığı ve dava tarihi itibari ile dava dışı … adına kayıtlı olduğu anlaşılmıştır.
Davacı kooperatif tarafından kooperatife ait ana sözleşme örneği, davalının üye olmasına ve ayrılmasına ilişkin belgeler, üyeliklerin niteliklerine dair belgeler, davalı tarafından ödenmediği belirtilen aidatların niteliği ve dönemine ilişkin belgeler ile kooperatif genel kurul toplantı tutanakları örnekleri dosya kapsamına sunulmuştur.
Gayrimenkul değerleme uzmanı inşaat mühendisi bilirkişi … tarafından düzenlenen raporu ile, dava konusu taşınmazın dava tarihi itibari ile değerinin 420.000,00 TL olduğu tespit edilmiştir.
Davacı vekili tarafından dosyaya sunulan 11/02/2022 tarihli dava değeri artırım dilekçesi ile, tapu iptal talebinin kabul edilmemesi halinde terditli olarak talep edilen alacak talebi 420.000,00 TL olarak artırılmış ve gerekli harçları yatırılmıştır.
Bilirkişi Ahmet KURTULAN tarafından düzenlenen bilirkişi raporuna göre, davalının davacı kooperatifin normal aidat ödemeli ortağı olduğu, davalının istifa beyanının kendisine tahsis edilen konutu kooperatife bırakma iradesini taşımadığı, istifanın geçerli olabilmesi için karşılıklı edinimlerin geri iadesinin yada aidat ve sair ödemelere ilişkin yükümlülüğünün devam ediyor olmasının gerektiği hususlarının tespit edildiği anlaşılmıştır.
…6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/237 esas, 2020/504 karar sayılı kararının incelenmesinde, davacıların…ve kooperatif üyesi olan 36 arkadaşı, davalının Tasfiye Halinde Sınırlı Sorumlu … Konut Yapı Kooperatifi, davanın davalı kooperatifin 14/04/2019 tarihli genel kurul toplantısında tasfiyeye ilişkin olarak alınan 7/a maddesinin iptali talebine yönelik olduğu, yapılan yargılama sonucunda tasfiyeye ilişkin alınan kararın iptaline karar verildiği ve kararın istinaf ve temyiz incelemesinden geçmek suretiyle 14/10/2021 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
1163 sayılı Kooperatifler Kanununun Ortaklığın sona ermesi – Ortaklıktan çıkma serbestisi – tazminat başlıklı 10/1. maddesi “Her ortağın kooperatiften çıkma hakkı vardır. Çıkma keyfiyetinin kooperatifin mevcudiyetini tehlikeye düşürmesi halinde ayrılmak istiyen ortağın, muhik bir tazminat ödenmesine dahi hüküm anasözleşmeye konulabilir.” hükmünü, Ortaklıktan çıkmayı kabulden kaçınma başlıklı 13/1. maddesi “Yönetim kurulu, anasözleşmeye uygun olarak yapılacak isteğe rağmen, bir ortağın kooperatiften istifasını kabulden kaçınacak olursa, ortak çıkma dileğini noter aracılığı ile kooperatife bildirir. Bildiri tarihinden itibaren çıkma gerçekleşir.” hükmünü, Kooperatiften çıkan veya çıkarılan ortaklarla hesaplaşma süresi ve yükümlülük başlıklı 17/1. maddesi “Kooperatiften çıkan veya çıkarılan ortakların kendilerinin yahut mirasçılarının kooperatif varlığı üzerinde hakları olup olmadığı ve bu hakların nelerden ibaret bulunduğu anasözleşmede gösterilir. Bu haklar, yedek akçeler hariç olmak üzere, ortağın ayrıldığı yıl bilançosuna göre hesaplanır.” hükmünü, 17/2. maddesi “Kooperatifin mevcudiyetini tehlikeye düşürecek nitelikteki iade ve ödemeler, anasözleşmede daha kısa bir süre tespit edilmiş olsa bile genel kurulca üç yılı aşmamak üzere geciktirilebilir. Bu durumda kooperatifin muhik bir tazminat isteme hakkı saklıdır. Çıkan veya çıkarılan ortaklar ile mirasçılarının alacak ve hakları bunları istiyebilecekleri günden başlıyarak beş yıl geçmekle zamanaşımına uğrar.” hükmünü, 17/3. maddesi “Çıkan veya çıkarılan ortağın sermaye veya mevduatından kısmen veya tamamen yoksun kalacağı hakkındaki şartlar hükümsüzdür.” hükmünü, Dağılma sebepleri başlıklı 81/2. maddesi “… Amacına ulaşılarak dağılma sürecine girmiş olan kooperatiflerden çıkan veya çıkarılan ortağın konutu veya işyeri çıkma veya çıkarılma sebebiyle geri alınamaz; ancak, bu eski ortaklar daha sonra oluşabilecek tasfiye masraflarına katılırlar. …” hükmünü içerdiği anlaşılmıştır.
Toplanan delillerin birlikte değerlendirilmesi sonucunda, davalının 20/09/2004 tarihli başvurusununa ilişkin olarak davacı kooperatif tarafından 21/09/2004 tarihinde alınan karar ile üyeliğe kabul edildiği, 30/07/2006 tarihinde yapılan kura çekilişi ile davalıya konut tahsis edildiği ve 30/04/2009 tarihinde… ili, … ilçesi,… nolu bağımsız bölümde kayıtlı taşınmazın davalı adına tescilinin yapıldığı, davalının 31/08/2015 tarihinde tüm ödemelerini yaptığını belirterek üyelikten ayrılma talebinde bulunduğu, davalı kooperatifin 07/09/2015 tarih, 166 sayılı kararıyla davalının ödemesi gereken aidatların tamamını ve edinmiş olduğu dairelere istinaden ortaklık senedinde yazılı bulunan borcunu ödemiş olması nedeniyle üyelikten ayrılma talebinin kabulüne karar verildiği, bu tarih itibari ile davalının üyeliğinin sona erdiği, davacı kooperatif genel kurulu tarafından 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 17/2. maddesi kapsamında alınan bir kararın bulunmadığı ve bu hali ile davalının kooperatif üyeliğinden ayrılmasının Kanunun 10/1 ve 13/1. maddelerine uygun olduğu, davacı kooperatif tarafından davalının ortaklıktan ayrılma talebine ilişkin olarak alınan kararda davalının yaptığı ödemelerin kendisine geri verilmesi suretiyle ortaklık nedeniyle edindiği hakları iade etmesi şartına bağlanmadığı, herhangi bir şarta bağlanmayan ayrılma talebi nedeniyle davalıya herhangi bir sorumluluk yüklenemeyeceği gibi davacı kooperatifin kendi almış olduğu karara karşı iptal yada yokluk iddiasında bulunmasının da mümkün olmadığı, dava tarihi itibari ile davalının davacı kooperatif ortağı olmadığı ve davacı kooperatifin 14/04/2019 tarihli genel kurulda alınan karar gereğince tasfiye halinde olduğu, dava şartlarının dava tarihi itibari ile değerlendirilmesinin gerektiği, 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 81/2. maddesi uyarınca tasfiye halinde olan kooperatifin üyelikten ayrılan ortağından tasfiye giderlerini talep etme imkanının bulunduğu, üyelikten ayrılan üyesine tahsis edilen konutun iadesini talep edemeyeceği gibi dava konusu taşınmazın dava tarihi itibari ile dava dışı … adına kayıtlı olduğu anlaşıldığından tapu iptal tescil talebine yönelik davanın taraf ehliyeti (husumet) nedeniyle, taşınmaz bedelinin ödenmesine yönelik alacak davasının ise dava tarihi itibari ile tasfiye halinde olan davacının 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 81/2. maddesi uyarınca talep hakkının bulunmaması nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş, açıklanan gerekçelerle bilirkişi raporunda yer alan görüşlere katılınmayarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur (… BAM 23. HD. 10/11/2021 tarih, 2021/1753 e, 2021/1657 k).
H Ü K Ü M ; gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1) (a) Tapu iptal tescil talebine yönelik davanın, davalının taraf ehliyeti bulunmaması nedeniyle HMK’nin 114/1-d, 115/2. maddeleri uyarınca DAVA ŞARTI YOKLUĞU NEDENİYLE REDDİNE,
(b) Alacak talebine yönelik davanın REDDİNE,
2) 492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70 TL harçtan, dava açılışında alınan 7.172,55 TL peşin harcın düşülmesi ile fazla yatırıldığı anlaşılan 7.091,85 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde YATIRANA İADESİNE,
3) 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/A ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-13. maddesi uyarınca alınması gereken 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin DAVACIDAN ALINARAK HAZİNEYE GELİR KAYDEDİLMESİNE,
4) Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5) Davalının yargılamada vekil ile temsil edildiği anlaşıldığından yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 61.800,00 TL vekalet ücretinin DAVACIDAN ALINARAK DAVALIYA VERİLMESİNE,
6) Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avansının HMK’nin 333. maddesi uyarınca karar kesinleştikten sonra Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi dikkate alınarak YATIRANLARA İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin YÜZÜNE KARŞI, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMK’nin 345/1. maddesi uyarınca 2 (iki) hafta içerisinde… Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.11/10/2022

Katip… Hakim …
e – imzalıdır e – imzalıdır
Bu gerekçeli karar güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.