Emsal Mahkeme Kararı Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/565 E. 2022/233 K. 15.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/565 Esas – 2022/233
T.C.

14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/565 Esas
KARAR NO : 2022/233

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI :…
DAVALI :….

DAVA : Alacak (İşletme Hakkı Devir Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/10/2021
KARAR TARİHİ : 15/04/2022
KARAR YAZMA TARİHİ : 15/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (İşletme Hakkı Devir Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA DİLEKÇESİ: Davacı vekili dava dilekçesinde; özelleştirme işlemleri gereği … mülkiyetinde bulunan dağıtım sistemlerinin işletme hakkının müvekkiline devredildiğini, dağıtım faaliyetlerinin davalı tarafından yürütüldüğü dönemde ava dışı düğün merasimi sırasında dava dışı şahsın evinin bahçesinde elektrik akımına kapılarak vefat ettiğini, bu nedenle ödenen tazminat tutarlarının kusurları oranında rücuen tazmini için müvekkili tarafından Midyat … AHM 2012/343 Esas sayılı rücuen tazminat davası açıldığını, kararın kesinleştiğini, müvekkilinin icra takibi nedeniyle ödeme yapmak zorunda kaldığını, sorumluluğun davalıda olması gerekirken müvekkilinin ödeme yaptığını belirterek fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla toplam 22.340,50 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf yükletilmesini talep etmiştir.
CEVAP DİLEKÇESİ: Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkili aleyhine açılan davada ödeme tarihi itibariyle 2 yıllık zamanaşımı süresinin aşıldığını, rücu davasının mahiyeti gereği ödeme belgesi ibraz edilmesi gerektiğini, Asliye Hukuk Mahkemesi dosyasında müvekkili kurumun hiç bir şekilde hukuki sorumluluğunun bulunmadığını, müvekkilinin kusurunun da bulunmadığını, davacının müşterek ve müteselsil sorumluluk gereği ödediği bedeli diğer kusurlu taraflara kusurları nispetinde rücu ettiğini, aleyhe vekalet ücretinin ise müvekkilinden istendiğini, davalının İHDS hükümlerini ileri sürerek HSS hükümlerinin değerlendirmeye alınmayacağı yönündeki iddiaları gerçeklikten uzak olduğunu, dağıtım şirketlerinin özelleştirmelerine ilişkin uygulamalarda HSS imzalanması ile hisseleri el değiştirerek özel sektöre devredilen şirketin tüzel kişiliği, hakları, borçları ve yükümlülüklerinde herhangi bir değişiklik olmadığını, hisse devri öncesi ve sonrasına ilişkin sorumlulukları aynen devam ettiğini, dava konusu olayla ve davacının ödediği aleyhe vekalet ücreti ile müvekkilinin hiç bir ilgisi ve sorumluluğunun bulunmadığını, müvekkilinin kabul anlamına gelmemek kaydıyla mahkeme kararında belirtilen tutardan sorumlu olduğunu, icra takibine ilişkin giderlerden, vekalet ücretinden, karara ilişkin olarak yapılan diğer masraf ve faizden sorumlu olmadığını belirterek öncelikle davanın usulden reddini, aksi halde davanın esas yönünden reddini, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
DAVANIN NİTELİĞİ VE UYUŞMAZLIK: Dava; taraflar arasında imzalanan işletme hakkı devir sözleşmesi kapsamında dava dışı alacaklının Midyat … AHM’nin 2012/343 Esas sayılı dosyasında rücuen tazminattan kaynaklı açılmış olan davada hüküm altına alınan alacağın icra dairesinde ödenmesi nedeniyle iş bu alacağın davalıdan rücuen tahsili istemine ilişkin olduğu görüldü. Mahkememiz yetkisine itiraz edilmemiştir.,
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; zaman aşımı, davacının işletme hakkı devir sözleşmesi uyarınca davalıdan alacak isteminde bulunup bulunamayacağı, bulunabilmesi halinde miktarı, faizin oranı ve başlangıcına ilişkin olduğu tespit edildi.
Dava konusu alacağın taraflar arasında akdedilen 24/07/2006 tarihli İşletme Hakkı Devir Sözleşmesine dayandığı ve sözleşme tarihi itibariyle uygulanması gereken 818 sayılı Yasa’nın 125.maddesi gereğince 10 yıllık zaman aşımına tabi olduğu, 05/03/2015 ödeme tarihi itibariyle zaman aşımı süresinin dolmadığı anlaşılmakla davalının zaman aşımı itirazı yerinde görülmemiştir.
DELİLLER: Midyat … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2012/343-2013/182 E.K sayılı ilamı ve dosyası dosyamız içerisine kazandırılmış, davacısının dosyamız davacısı, davalısının dava dışı … ve Midyat Belediye başkanlığı olduğu, rücuen tazminat istemli dava sonucunda davanın kabul, kısmen reddine karar verildiği, kararın Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin 08/12/2014 Tarih ve 2014/11254-2014/16714 E.K sayılı ilamı ile onanarak kesinleştiği görülmüştür.
Midyat İcra Müdürlüğü’nün 2015/120 Esas sayılı dosyası dosyamız içerisine kazandırılmış, alacaklısının dava dışı …, borçlusunun dosyamız davalısı olduğu, alacaklı tarafından Midyat … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2012/343-2013/182 E.K sayılı ilamına dayalı 15.077,76 TL vekalet alacağı olduğundan bahisle ilamlı icra takibinde bulunduğu, davacının dosya hesabına 05/03/2015 tarihinde toplam 17.623,26 TL ödeme yaptığı anlaşılmıştır.
Midyat İcra Müdürlüğü’nün 2015/121 Esas sayılı dosyası dosyamız içerisine kazandırılmış, alacaklısının dava dışı Midyat Belediye Başkanlığı, borçlusunun dosyamız davalısı olduğu, alacaklı tarafından Midyat … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2012/343-2013/182 E.K sayılı ilamına dayalı 3.981,48 TL vekalet alacağı olduğundan bahisle ilamlı icra takibinde bulunduğu, davacının dosya hesabına 04/03/2015 tarihinde toplam 4.687,24 TL ödeme yaptığı anlaşılmıştır.
Davacı vekili alacağa konu taraflar arasında akdedilen 24/07/2006 tarihli İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi ile 28/06/2013 tarihli Hisse Satış Sözleşmesini delil olarak dosyaya sunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Toplanan delillere, Tarafların imzaladıkları 24/07/2006 tarihli İşletme Hakkı Devir Sözleşmesinin;
7.1 maddesi “… sözleşmenin imza tarihinden önce başlamış idari ve hukuki ihtilafların takip edilmesi, çözüme kavuşturulması ve bundan kaynaklanan her türlü sorumluluk … a aittir. ”
7.2 maddesi “.. Sözleşmenin imza tarihinden sonra çıkacak idari ve hukuki ihtilaflar şirket tarafından derhal …’a bildirilir..”
7.4 maddesi “…Dağıtım faaliyetinin … tarafından yürütüldüğü dönemde bu faaliyetin yürütülmesi amacıyla gerçekleştirilen her türlü iş ve işlemlerin bütün sorumluluğu …’a aittir. … tarafından yürütülmüş bulunan bu faaliyetler nedeniyle üçüncü kişiler tarafından ileri sürülebilecek her türlü talebin muhatabı …’dır. ..”
7.5. maddesi “…Dağıtım faaliyetinin şirket tarafından yürütüldüğü dönemde bu faaliyet kapsamında gerçekleştirilen her türlü iş ve işlemlerin bütün sorumluluğu şirkete aittir. ..”
7.6. maddesi “… sözleşmenin imza tarihinden önce dağıtım tesisleri ile dağıtım tesislerinin işletilmesinden kaynaklanan her türlü hukuki ve cezai sorumluluk …’a aittir.
7.7 maddesi “…Sözleşmenin imza tarihinden sonra dağıtım tesisleri ile dağıtım tesislerinin işletilmesinden kaynaklanan her türlü hukuki ve cezai sorumluluk şirkete aittir ..”
8.1. maddesi “Dağıtım tesislerine ve dağıtım tesislerinin işletilmesinde kullanılan unsurlara ilişkin sözleşme yapılmış yatırım projeleri şirket tarafından tamamlanır. Söz konusu projelerin bu sözleşmenin imzalandığı tarih itibariyle tamamlanmış kısmının mali sorumluluğu …’a aittir. Söz konusu yatırım projelerinin sözleşmenin imzalanmasından sonra gerçekleşecek kısımlarının her türlü mali sorumluluğu ise şirkete aittir.”
18.6. maddesinde “.. … hisselerinin kamuya ait olmasının başka bir kamu kurum veya kuruluşlarının fiillerinin …’a izafe edilmesi neticesini doğurmayacağını, kurum veya kurul kararlarından …’ın hiçbir şekilde sorumlu tutulamayacağını, .. gayrikabili rücu ve kayıtsız ve şartsız olarak kabul ve taahhüt eder.” hükümleri ile 28/06/2013 tarihli Hisse Satış Sözleşmesinin;
9.4. maddesi “Alıcı ihale konusu hisseleri devraldığı tarihten önceki döneme ilişkin olarak işletme hakkı devir sözleşmesindeki hükümler saklı kalmak kaydıyla, Şirkette yapılmış olan her türlü işlemden kaynaklanan borç ve hükümlülüklerden, kayıtlara intikal etmemiş olsa dahi şirketin sorumlu olduğunu, bu hususlarda alınmış karar ve yapılmış sözleşmeler ile ilgili olarak kendisinin veya şirketin idareyi ve …’ı ilzam edebilecek hiçbir başvuru ve rücu hakkının bulunmadığını kabul ve taahhüt eder.”
22. maddesinin d bendi “Alıcı basiretli bir tacir gibi davranmak suretiyle şirket ile ilgili gerekli gördüğü her türlü teknik, hukuki, finansal, vergisel ve diğer bütün incelemeleri yaparak ve şirketin hisse satış sözleşmesi tarihi itibariyle mevcut ve fiziki durumunu bilerek hisseleri devir ve teslim aldığını, şirket hakkında kendisine verilen bilgilerin gerçek durumu yansıtmadığını veya benzer iddiaları ileri süremeyeceğini, hisselerin devrinin gerçekleşmesinin ardından ayıba karşı tekeffül hükümleri başta olmak üzere yürürlükteki mevzuat kapsamında herhangi bir fiil veya hukuki nedene dayanarak idareden veya …’dan talepte bulunamayacağını kabul ve taahhüt eder,
22. Maddesinin f bendi “Alıcı ihale konusu hisseleri devir aldığı tarihten önceki döneme ilişkin olarak işletme hakkı devir sözleşmesindeki hükümler saklı kalmak kaydıyla şirkette yapılmış olan her türlü işlemden kaynaklanan borç ve yükümlülüklerden, kayıtlara intikal etmemiş olsa dahi şirketin sorumlu olduğunu, bu hususlarda alınmış karar ve yapılmış sözleşmeler ile ilgili olarak kendisinin veya şirketin idareyi ve …’ı ilzam edecek hiçbir başvuru ve rücu hakkının bulunmadığını kabul ve taahhüt eder.”,
22. Maddesinin p bendi “Alıcı işletme hakkı devir sözleşmesinden doğan bütün yükümlülükleri şirketin zamanında ve gereği gibi yerine getireceğini kabul ve taahhüt eder.” hükümlerine göre; davalının işletme hakkı devir sözleşmesinin yukarıda ayrıntısına yer verilen 7.4. maddesi gereğince, davacı tarafından yukarıda sözü edilen mahkeme ilamı uyarınca ödediği tüm tutardan sorumlu olduğu, eldeki davanın dayanağı ihtilafın sözleşmenin imza tarihinden önce 16/04/2006 tarihinde elektrik akımına kapılan dava dışı şahısların tazminatlarının rücuen tazmini olayına dayalı olup, davacının ödemiş olduğu ve belgelendirdiği bedeli davalıdan talep hakkı bulunduğundan ve alacak hakkı ödeme tarihinde oluştuğundan ödeme tarihinden itibaren, tarafların tacir olması nedeniyle avans faizi talep edebileceği anlaşıldığından bilirkişi raporu alınması gerekli görülmeden davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

H Ü K Ü M: Yukarıda Açıklanan Gerekçelerle;
1-Davanın KABULÜ ile; 22.340,50 TL’den 17.653,26 TL’nin ödeme tarihi olan 05/03/2015 tarihinden, 4.687,24 TL’nin ödeme tarihi olan 04/03/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 1.526,08 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 381,52 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 1.144,56 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davanın zorunlu arabuluculuğa tabi olması nedeniyle, suç üstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00 TL zorunlu alabuluculuk ücretinin haklılık durumuna göre davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı taraf kendini bir vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesap edilip takdir edilen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Karar ve ilam harcından mahsup edilen 381,52 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan yargılama gideri 59,30 TL başvuru harcı, 8,50 TL vekalet harcı, 16,50 TL tebligat ve müzekkere posta gideri olmak üzere toplam 84,3 TL’nin,davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-HMK’nun 333 ve GAT’nin 5. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının kalan kısmının hüküm kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde … Bölge Adliye Mahkemesine istinaf başvuru yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/04/2022

Katip …
¸

Hakim …
¸