Emsal Mahkeme Kararı Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/529 E. 2021/574 K. 22.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/529
KARAR NO : 2021/574

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … TC nolu
VEKİLİ : Av. … [elektronik tebliğ]

DAVALILAR : 1- … – … TC nolu

2- …
… mersis nolu [elektronik tebliğ]

DAVA : Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 25/06/2021
KARAR TARİHİ : 22/09/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 01/10/2021

Mahkememize açılan davanın yapılan yargılaması sonucunda, dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ ;
Davacı vekili ayrıntısı Ankara Asliye Hukuk Mahkemesine sunmuş olduğu dava dilekçesinde yazılı olduğu üzere, 05.10.2020 tarihinde, müvekkilin sevk ve idaresinde bulunan ve mülkiyeti müvekkile ait … plaka sayılı araç ile, mülkiyeti davalı asil …’a ait ve dava dışı …’ın eşi olan Ali Bolat’ın sevk ve idaresinde bulunan … plaka sayılı araçların yapmış olduğu kaza sonucu müvekkile ait araçta hasar ve zarar meydana geldiğini, kazanın oluşumunda … plaka sayılı araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğunu, kaza sonucu meydana gelen kaza ve müvekkile ait aracın hasarlanması sonucu, aracın ikinci el satış değerinin düştüğünü, araçta değer kaybı meydana geldiğini, bu nedenle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile müvekkile ait araçta meydana gelen değer kaybına karşılık olmak üzere 1.000 TL miktarın, davalı taraftan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Ankara … Asliye Hukuk Mahkemesinin 25/06/2021 tarih, 2021/294 esas, 2021/236 karar sayılı görevsizlik kararı sonrasında dosya mahkememize gönderilmiştir.
Dava, trafik kazası sonucu davacının aracında meydana gelen hasar bedeli ile değer kaybı bedelinin ödenmesine yönelik sigorta şirketi ve araç maliki aleyhine açılan bir paranın ödenmesine ilişkin maddi tazminat talebidir ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 1453 ve devamı maddeleri ile 4/1-a maddesi uyarınca ticari dava niteliğindedir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun Dava şartı olarak arabuluculuk başlıklı 5/A maddesinin (1.) fıkrası “Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” hükmünü içermektedir.
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun Dava şartı olarak arabuluculuk başlıklı 18/A. maddesinin (2.) fıkrasının son cümlesi “Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” hükmünü içermektedir.

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun Dava şartlarının incelenmesi başlığını taşıyan 115/1. maddesi “Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler.” hükmünü, 115/2. maddesinin (1.) cümlesi “Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir.” hükmünü içermektedir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, açılan davanın niteliği gereği ticari davalarda arabuluculuk dava şartına tabi olduğu, gerek dava dilekçesi içeriğinde, gerekse dava dilekçesi eklerinde 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/A maddesi hükmü uyarınca arabuluculuğa başvurulduğuna dair bir beyanın ve buna dair bir belgenin bulunmadığı, dosyada verilen görevsizlik kararı sonrasında dosyanın mahkememize gönderilmesi aşamasında da bu yönde bir beyan, iddia veya belgenin dosyaya sunulmadığı, görevsiz mahkemeye dava açılmasının kanunun aradığı dava şartını ortadan kaldırmayacağı, mahkemece verilen görevsizlik kararı ile davanın açılma tarihinin değişmeyeceği, davanın açılma tarihinin görevsiz mahkemede davanın açıldığı tarih olduğu, ticari nitelikteki davalar yönünden zorunlu hale getirilen arabuluculuğun tamamlanabilir dava şartı niteliğini taşımadığı, bu hali ile dava şartı olan arabuluculuğa başvurma şartının davanın açılmasından önce yerine getirilmediği anlaşıldığından davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki hüküm kurulmuştur (Ankara BAM …. HD. 29/12/2020 tarih, 2020/2276 e, 2020/1154 k; Ankara BAM …. HD. 18/11/2020 tarih, 2020/1757 e, 2020/1466 k).
H Ü K Ü M ; gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1) Davanın 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/A, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-2.son, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 114/2, 115/2. maddeleri uyarınca DAVA ŞARTI YOKLUĞU NEDENİYLE REDDİNE,
2) 492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 59,30 TL harcın dava açılışında yatırıldığı anlaşıldığından HARÇ ALINMASINA YER OLMADIĞINA,
3) Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4) Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avansının HMK’nin 333. maddesi uyarınca karar kesinleştikten sonra Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi dikkate alınarak YATIRANLARA İADESİNE,
Dair, davacı vekili ile davalıların YOKLUĞUNDA, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren HMK’nin 345/1. maddesi uyarınca 2 (iki) hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.22/09/2021

Katip … Hakim …
e – imzalıdır e – imzalıdır

Bu gerekçeli karar güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.