Emsal Mahkeme Kararı Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/519 E. 2022/554 K. 20.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Karar
T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/519
KARAR NO : 2022/554

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : …
… mersis nolu
VEKİLİ : Av. … [elektronik tebliğ]

DAVALI : 1-… – … mersis nolu
VEKİLİ : Av. … [elektronik tebliğ]

DAVALI : 2- …, … mersis nolu,…

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 16/09/2021
KARAR TARİHİ : 20/09/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 27/09/2022

Mahkememize açılan davanın yapılan yargılaması sonucunda, dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ ;
Davacı vekili ayrıntısı dava dilekçesinde yazılı olduğu üzere, davacı idare ile davalılar arasında değişen dönemlere ilişkin olarak hizmet sözleşmeleri imzalandığını, dava dışı işçinin imzalanan hizmet sözleşmeleri kapsamında çalışmakta iken hizmet sözleşmesinin işçilik alacaklarına hak kazanacak şekilde sonlandırıldığını, davacı tarafından dava dışı işçiye hesaplanan işçilik alacaklarının ödendiğini, hizmet alım sözleşmeleri ve eki şartnameler uyarınca yapılan işçilik alacaklarına ilişkin ödemelerden davalıların sorumluluklarının bulunduğunu belirterek her bir davalıdan ayrı ayrı 100,00 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılara usulüne uygun olarak dava dilekçesi ile duruşma günü tebliğ edilmek suretiyle taraf teşkili sağlanmış, usulüne uygun tebligat yapılan davalı … tarafından davaya karşı herhangi bir şekilde beyanda bulunulmamıştır.
Davalı … vekili ayrıntısı cevap dilekçesinde yazılı olduğu üzere, davacının rücu hakkının bulunmadığını, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri, yetkili mahkemenin Diyarbakır mahkemeleri olduğunu, talep yönünden zaman aşımı süresinin dolduğunu, taraflar arasında yasal asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunmadığını, davacı idarenin rücu hakkının bu nedenle olmadığını, işçilik alacakları dışında yapılan ödemelerin davacının kendi kusurundan kaynaklandığını, davalıdan talep edilmesinin mümkün olmadığını, taraflar arasında imzalanan sözleşmelerde yer alan hükümlerin genel işlem şartı niteliğinde bulunması nedeniyle yazılmamış sayılmasının gerektiğini, imzalanan sözleşme ve şartnamelerde kıdem tazminatı ödemesinden dolayı alt işverene rücu edileceğine ilişkin hüküm bulunmadığını, sorumluluğun kabul edilmesi halinde dahi yarı yarıya sorumluluk hükümlerinin uygulanmasının gerektiğini belirterek davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava, davacı ile davalılar arasında imzalanan hizmet sözleşmesi kapsamında iş sözleşmesi sonlandırılan dava dışı işçiye davacı tarafından yapılan işçilik alacağına ilişkin ödemenin sorumlulukları oranında davalılardan alınmasına yönelik alacak davasıdır.
Taraflar arasında imzalanan sözleşmeler, davacı tarafından dava dışı işçiye işçilik alacakları nedeniyle yapılan ödemeye ilişkin bilgi ve belgeler dosyaya sunulmuştur.
Dava dışı işçiye ait iş yeri unvan listesini gösterir hizmet dökümü dosya arasına alınmıştır.
Hizmet alım sözleşmeleri, idare tarafından ihale yoluyla, yapılan ilanda belirtilen işlerin sözleşmede kararlaştırılan bedel ile yüklenici tarafından yapılmasının üstlenildiği sözleşmelerdir. Sözleşme kapsamında yüklenicinin edimi kendi işçisi ile hizmetin yerine getirilmesi, işverenin edimi ise sözleşme bedelinin ödenmesidir. Sözleşme kapsamında yapılması gereken iş yüklenici işçileri tarafından yerine getirilecektir. Sözleşme kapsamında çalıştırılacak işçiler ile yüklenici arasında iş sözleşmeleri imzalanmaktadır. Çalıştırılan işçiye ait sosyal güvenlik kurumu kayıtları ile de işçilerin iş sözleşmelerini yüklenici ile imzaladıkları anlaşılmaktadır. Hizmet alımına ilişkin sözleşmelerde işverenin yüklenici tarafından çalıştırılan işçinin ücretinin ödenmesi, sosyal haklarının takibi gibi denetim dışında işçiye karşı bir sorumluluğu bulunmamaktadır.
4857 sayılı İş Kanununun 2/6. maddesi hükmüne göre işveren idare ile yükleniciler arasında imzalanan hizmet sözleşmeleri kapsamında aralarında asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunmakla çalıştırılan işçiye karşı işçilik alacakları nedeniyle işveren ve yüklenici birlikte sorumlu bulunmaktadır. Bu sorumlulukları çalıştırılan işçiye karşı olan sorumluluklarıdır. Ancak, kendi aralarında oluşacak uyuşmazlıklarda ise Türk Borçlar Kanunu hükümleri ile sözleşme ve eki şartname hükümlerinin uygulanması ve asıl işveren (idare) ile alt işveren (yüklenici) arasında oluşan uyuşmazlıkların bu şekilde çözülmesi gerekecektir. Sözleşme kapsamında çalıştırılan işçiye yapılacak ödemelerden sorumluluğun tamamen taraflardan birine ait olacağına ilişkin hüküm bulunması halinde ise yapılan ödemelerden sözleşme kapsamında sorumluluğu belirlenen taraf yükümlü olacaktır.
Sözleşmeler kapsamında çalıştırılan işçilere işçilik alacakları yapılan ödemeler iş sözleşmesinin sona erdiği tarihteki ücret üzerinden yapılmakta olduğundan işveren tarafından yapılan ödemelerin iadesine ilişkin açılan davalarda da iş sözleşmesinin sona erdiği tarihteki ücret üzerinden hesaplama yapılmak suretiyle iadeye konu olabilecek alacak yada tazminat miktarının belirlenmesi gerekmektedir.
İdare tarafından bir işin görülmesine ilişkin olarak yapılan hizmet alımlarına ilişkin sözleşmeler devamlı olarak belli bir yüklenici ile imzalanabileceği gibi dönemlere göre değişen yükleniciler ile de imzalanabilecek ve yerine getirilebilecektir.
Değişen dönemlerde farklı yükleniciler ile hizmetin yürütüldüğü durumlarda iş sözleşmesi sonlanan işçiye yapılan kıdem tazminatı ödemesinden işçiyi çalıştırdıkları dönemle orantılı olarak yükleniciler, ihbar tazminatı ödemesi ile yıllık izin ücreti ödemesinden son yüklenici, ücret alacağı ödemesi, hafta tatili ücreti ödemesi, fazla mesai ücreti ödemesi, ulusal bayram ve genel tatil günleri ödemesi ve sair adlar altında yapılan ödemelerden ise işçiyi çalıştırdıkları dönemle sınırlı olarak yükleniciler sorumlu olacaklardır.
Asıl işveren konumunda olan idare işçilik alacakları nedeniyle yapmış olduğu ödemeleri ve ferilerini, sözleşmelerde ödemelerden asıl işveren idarenin sorumlu olacağına dair bir hüküm bulunmaması halinde işçiyi çalıştıran yüklenicilerden sözleşme hükümlerine uygun olarak talep edebilecektir.
Hizmet alım sözleşmeleri kapsamında işveren tarafından yapılan ödemelerin iadesine ilişkin açılan alacak yada tazminat davalarında yükleniciler arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmadığı gibi borçtan işverene karşı müteselsilen sorumlu olmalarını gerektiren bir kanun yada mevzuat hükmü de yoktur. Bu kapsamda ise yapılacak yargılama sonucunda yüklenicilerin sorumlu olduklarının kabul edilmesi halinde her bir yüklenici açısından ayrı ayrı sorumluluklarını belirtir şekilde hüküm kurulması gerekmektedir.
Davalı … vekili tarafından yetki itirazında bulunulmuş ise de, taraflar arasında imzalanan sözleşmelerde Ankara mahkemelerinin yetkili olarak belirlenmesi nedeniyle yetki itirazının reddine karar verilmiştir.
Zaman aşımı süresinin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 146. maddesi uyarınca 10 yıl olduğu ve davanın bu süre içerisinde açıldığı anlaşıldığından davalının zamanaşımı itirazı yerinde görülmemiştir.
Dava dışı işçi İsmail GÜLER tarafından işe iade talebine yönelik olarak Aliağa İş Mahkemesinin 2017/576 esas sayılı dosyası ile dava açıldığı, davalıların … ile … olduğu, mahkemece yapılan yargılama sonucunda verilen kararın yapılan istinaf incelemesi sonucunda… Bölge Adliye MAhkemesi … Hukuk Dairesinin 29/11/2018 tarih, 2018/2465 esas, 2018/1770 karar sayılı kararı ile davacının işe iadesine, 4 aylık ücret olarak belirlenen işe başlatmama tazminatı, 4 aylık ücret ve diğer hakları ile 371,40 TL yargılama gideri, 31,40 TL peşin harç ile 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya ödenmesine karar verildiği, dava dışı işçi tarafından mahkemece hüküm altına alınan yargılama gideri ve vekalet ücretine ilişkin alacakların Aliağa İcra Dairesinin 2019/885 esas sayılı dosyası ile icra takibine konu edildiği, icra takibi sırasında davacı tarafından 29/03/2019 tarihinde 3.292,01 TL ödeme yapıldığı, davacı işçi tarafından işe başlatılmaması nedeniyle 14.931,37 TL kıdem tazminatı, 8.676,00 TL ihbar tazminatı, 2.526,21 TL yıllık izin ücreti, 9.568,96 TL boşta geçen süre ücreti, 17.078,88 TL işe başlatmama tazminatı ile 356,31 TL işlemiş faizin ödenmesi yönünden davacı hakkında Aliağa İcra Dairesinin 2019/1663 esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı, davacı tarafından 19/06/2019 tarihinde 57.095,70 TL ödemenin yapıldığı anlaşılmıştır.
Bilirkişi Halit BAYIR tarafından sunulan, dosya kapsamına, taraflar arasındaki sözleşmeye, usule, yargı kararlarına, denetime ve hüküm kurmaya elverişli rapora ve ek rapora göre, dava dışı işçi tarafından açılan dava sonucunda icra dairesi kanalı ile ödenen miktarlardan davalıların sorumlu olduğunu belirterek her bir davalı yönünden dava dışı işçinin çalışma sürelerini dikkate almak suretiyle sorumlu olduğu miktarların tespit edildiği anlaşılmıştır.
Davacı vekili 08/03/2022 tarihli ıslah dilekçesi ile, davalı … yönünden taleplerini 57.335,35 TL, davalı … yönünden taleplerini 3.052,36 TL olarak ıslah etmiş, ıslah dilekçesi davalılara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı üzerinde yapılan değerlendirme neticesinde, davacı kurum ile davalı … arasında 01/08/2011 – 31/07/2013 tarihlerini kapsayan dönemde, davalı … arasında 01/08/2013 – 31/07/2015 tarihlerini ve 01/08/2015 – 31/07/2017 tarihlerini kapsayan dönemde hizmet alımına ilişkin sözleşmeler imzalandığı, dava dışı işçi İsmail GÜLER’in davalı …nde 24/08/2012 – 31/07/2013 tarihleri arasında, davalı …nde 01/08/2013 – 31/07/2017 tarihleri arasında iş sözleşmesi karşılığında çalıştığı, iş sözleşmesinin sonlanması sonrasında açmış olduğu dava ile işe iadesine karar verildiği, davacı tarafından dava dışı işçiye işe iade davası kapsamında hükmedilen yargılama gideri ve vekalet ücreti ile aynı davada hüküm altına alınan işçilik alacakları nedeniyle 29/03/2019 tarihinde 3.292,01 TL, 19/06/2019 tarihinde 57.313,81 TL ödeme yapıldığı, alınan bilirkişi raporuna göre taraflar arasında imzalanan hizmet alımına ilişkin sözleşmeler ile dava dışı işçinin davalılar yanında çalışma süreleri dikkate alındığında davalı …nın 3.292,01 TL ödemeden, davalı …nın 57.313,81 TL ödemeden sorumluluklarının bulunduğu, taraflar arasında imzalanan hizmet alımı sözleşmelerin tip sözleşmeler olduğu, yüklenicinin sorumluluğunu belirleyen sözleşmelerin 22. maddesi ile eki teknik şartnamelerin 7, 11 ve 13. maddeleri uyarınca sözleşmeler kapsamında çalışan işçilerin her türlü özlük ve işçilik alacaklarından yüklenici konumunda bulunan davalıların sorumlu oldukları, 4857 sayılı İş Kanununun 112/1-a maddesi ile sözleşmeler ve eki şartnamelerin hükümleri birlikte değerlendirildiğinde davacı idarenin dava dışı işçiye yapılan işçilik alacaklarına ilişkin ödemeyi yüklenicilerden talep etme hakkının bulunduğu, sözleşme kapsamında sorumluluğun kime ait olacağına dair hüküm bulunması nedeniyle Türk Borçlar Kanununda yer alan birlikte sorumluluk hükümlerinin uygulanamayacağı anlaşıldığından davanın kabulü ile davacı tarafından yapılan ödemenin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan sorumlulukları oranında alınmasına, davalılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmaması nedeniyle her bir davalıya karşı açılan dava ayrı bir dava gibi değerlendirilmek suretiyle vekalet ücretinin belirlenmesine, duruşma zaptında davalı … yönünden kurulan hükümde toplam bedelin doğru yazılmasına rağmen faiz başlangıç tarihlerine ilişkin yapılan açıklama kısmında maddi hata ile eksik olarak yazılan miktarın maddi hata kapsamında gerekçeli kararda düzeltilmesine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M ; gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1) Davanın KABULÜ ile toplam 60.387,71 TL alacağın,
(i) 3.074,45 TL’sinin ödeme tarihi olan 19/06/2019 tarihinden itibaren işleyecek AVANS FAİZİ ile birlikte …nden,
(ii) 57.313,26 TL’sinin 54.021,25 TL’sinin ödeme tarihi olan 19/06/2019 tarihinden, 3.292,01 TL’sinin ödeme tarihi olan 29/03/2019 tarihinden itibaren işleyecek AVANS FAİZİ ile birlikte …nden,
AYRI AYRI ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
2) Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 4.125,08 TL karar ve ilam harcından, dava açılışında alınan 59,30 TL peşin harç ile yargılama sırasında yatırılan 1.032,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 1.091,30 TL harcın düşülmesi ile alınması gereken 3.033,78 TL bakiye karar ve ilam harcının,
(i) 154,46 TL’sinin …nden,
(ii) 2.879,33 TL’sinin …nden,
AYRI AYRI ALINARAK HAZİNEYE GELİR KAYDEDİLMESİNE,
3) 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/A ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-13. maddesi uyarınca alınması gereken 1.360,00 TL arabuluculuk ücretinin,
(i) 69,24 TL’sinin …nden,
(ii) 1.290,76 TL’sinin …nden,
AYRI AYRI ALINARAK HAZİNEYE GELİR KAYDEDİLMESİNE,
3) Davacı tarafından yargılama sırasında yapılan 59,30 TL başvurma harcı, 201,00 TL tebligat gideri, 850,00 TL bilirkişi ücreti, 59,30 TL peşin harç, ile 1.032,00 TL ıslah harcı, olmak üzere toplam 2.201,60 TL yargılama giderinin,
(i) 112,09 TL’sinin …nden,
(ii) 2.089,51 TL’sinin …nden,
AYRI AYRI ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
4) Davacının yargılama sırasında kendisini vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından her bir davalı yönünden kabul edilen miktar dikkate alınmak ve her bir davalı yönünden açılan dava ayrı dava olarak kabul edilmek suretiyle hesaplanan ve takdir edilen,
(i) 3.074,45 TL vekalet ücretinin …nden,
(ii) 9.200,00 TL vekalet ücretinin …nden,
AYRI AYRI ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
5) Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avansının HMK’nin 333. maddesi uyarınca karar kesinleştikten sonra Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi dikkate alınarak YATIRANLARA İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin YÜZÜNE KARŞI, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMK’nin 345/1. maddesi uyarınca 2 (iki) hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.20/09/2022

Katip … Hakim …
e – imzalıdır e – imzalıdır
Bu gerekçeli karar güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.