Emsal Mahkeme Kararı Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/493 E. 2022/824 K. 09.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.

14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/493 Esas
KARAR NO : 2022/824

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … …
VEKİLİ : Av. … -…
DAVALI : … – … …

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/09/2021
KARAR TARİHİ : 09/12/2022
KARAR YAZMA TARİHİ : 04/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA DİLEKÇESİ: Davacı vekili dava dilekçesinde; taraflar arasındaki ticari ilişki neticesinde müvekkil, davalı yana bir kısım mal ve hizmet (hazır beton ve pompa hizmeti) sunmuş olup, bu nedenle davalı yana fatura tanzim etmiş ise de davalı yan faturaya da dayalı olan alacağını ödemediği, davalı yan ve müvekkil bir kısım hazır betonun ve pompa hizmetinin verilmesi için toplam 47.187,61 TL karşılığında anlaşmış olup, müvekkil üzerine düşen edimi yerine getirdikten sonra bedelin ödenmesi için davalı yan adına fatura tanzim etmiş olduğu, cari hesaba dayanan toplam tutarı 47.187,61 TL olan 2 adet fatura tanzim edilerek borçluya gönderilmiş ve BS formu da düzenlenmiş olduğu, Müvekkil, düzenli olarak mal hizmet vermeye devam etmesine karşın verilen hizmete ilişkin ödemeler ticari iş ilişkisini zedeleyecek ölçüde düzensiz ve yetersiz ödenmeye başlanmış, sürekli bahanelerle borcun ödenmesi geciktirilmiş olduğu, müvekkilin aynı sektörde faaliyet gösteren kişilerden şifahen aldığı bilgiler borçlunun uzun süredir ödeme yapmaktan kaçındığı yönünde olduğu, bu hususlar tarafların defter ve kayıtları incelendiğinde de açıklığa kavuşacağı, Taraflar taciz olduğundan ve aralarındaki ilişki ticari ilişki olduğundan fatura tarihlerinden itibaren toplam alacağa temerrüt faizi işletilmesi gerekmektedir. Ayrıca her iki faturadan da görüleceği üzere “ödemede yaşanacak gecikmeden dolayı %5 vade farkı” uygulanacağı yönünde vade farkı kaydı da faturalar üzerine işlenmiş olduğunu beyan ederek, faturaya konu alacağımıza ilişkin olarak fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000 TL’nin ek %5 vade farkı ile birlikte hesaplanarak fatura tarihlerinden itibaren ticari temerrüt faizi işletilerek davalı yandan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP DİLEKÇESİ: Davalı davaya cevap vermemiştir.
DAVANIN NİTELİĞİ VE UYUŞMAZLIK: Dava; davacının davalıya vermiş olduğunu iddia ettiği ticari satım- hizmet ilişkisini kapsamında düzenlenen ve ödenmeyen faturaların bedelinin tahsili istemine ilişkin olduğu ilişkin olduğu görüldü. Mahkememiz yetkisine itiraz edilmemiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davaya cevap verilmemiş olduğundan dava dilekçesindeki tüm hususların uyuşmazlık konusu olmakla birlikte, özellikle davacının davalıya davaya konu faturalar kapsamında ticari hizmet/satım gereği hizmet/mal ifasında bulunup bulunmadığının tespiti, davacının davalıya davaya konu borcunun bulunup bulunmadığı, varsa miktarının tespiti, faizin başlangıcı ve oranına ilişkin olduğu tespit edildi.
DELİLLER: … 7. ATM’nin 2019/581 Esas sayılı dosyası, … 22. İcra Müdürlüğünün 2019/13705 Esas sayılı dosyaları ile tarafların BA/BS formları dosyamız arasında celp edilmiştir.
Davacı vekili tarafından alacağa ilişkin fatura suretleri dosyamıza delil olarak sunulmuştur.
Davalının çıkarılan muhtıraya rağmen defterlerini ibraz etmemesi nedeniyle ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılamamıştır.
Davacı tarafın ticari defter ve kayıtları üzerinde talimat mahkemesi vasıtasıyla SMMM bilirkişi aracılığıyla bilirkişi incelemesi yaptırılmış, Bilirkişi Turgay Kargı 12/05/2022 tarihli raporunda; Davacı yan yasal defterlerinin TTK’nın 64 ve 213 Sayılı VUK’un ilgili maddeleri gereğince usulüne uygun olarak tutulduğu, davacı yan yasal defterlerinin TTK’nın 69 ve 213 Sayılı VUK’un ilgili maddeleri gereğince açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresinde yapılmış olduğu, davacı yan yasal defterlerinin 213 Sayılı VUK’un ilgili maddeleri gereğince muhasebe usul ve tekniklerine uygun tutulduğu ve davalı yan yasal defterler ile belgelerinin birbirini teyit etmiş olduğundan TTK’nın 85 ve HMK’nın 222.maddesi çerçevesinde delil niteliğinde olacağı kanaatine varıldığı, davacı yan tarafından davalıya düzenlenen fatura içeriklerinin davalı tarafından teslim alındığı ve faturaların tebliği yönünden bir uyuşmazlığın bulunmadığı davacı yasal defter kayıtlarına göre; Davacı …’ın davalı …’dan 47.187,61 TL alacaklı olduğunun tespit edildiği mütala edilmiştir.
ISLAH DİLEKÇESİ: Davacı vekili, bilirkişi raporu doğrultusunda ıslah dilekçesi sunarak, davacının 47.187,61 TL alacağının tahsilini talep etmiş, harcını ikmal etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Toplanan delillere, davacı yanın ticari defter ve kayıtları ile takibe konu faturalara göre; HMK’nun 222/3. Maddesinde yer alan; “İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (Ek cümle:22/7/2020-7251/23 md.)…” hükmü uyarınca davacının defterleri, davalının defterlerinin yer ve ilgilisini bildirmesine rağmen defterlerin ibraz etmemiş olması nedeniyle davacının defterleri lehine delil olarak kabul edilmiş olup, taraflar arasında ticari satım ilişkisi sabit olup davacının ticari defter ve kayıtları ile defterlerinde kayıtlı olduğu üzere davalıdan 47.187,61 TL alacaklı olduğundan, davacı alacağının bu kısmı yönünden alacağının tahsilini talep edebilir. Davalı tarafından davaya cevap vermemekle, davacıya borcunun bulunmadığı yönünden davanın reddini talep etmiş ise de, yargılama aşamasında buna ilişkin hiçbir delil sunmadığı gibi, davacının toplam 47.187,61 TL alacaklı olduğu ve davacının dava öncesinde davaya konu borca yönelik icra takibine geçtiği, ödeme emrinin davalıya 16/07/2019 tarihinde tebliği ile 24/07/2019 tarihinde davalıyı temerrüde düşürdüğü, alınan bilirkişi raporu ve davacı vekilinin sunmuş olduğu alacağa dair fatura suretleri ile doğrulanmıştır, bu nedenlerle davanın bilirkişi raporu ile tespit edilen 47.187,61 TL üzerinden kabulü ile alacağının 24/07/2019 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

H Ü K Ü M: Yukarıda Açıklanan Gerekçelerle;
1-Davanın KABULÜ ile, davacının 47.187,61 TL’den ibaret alacağının 24/07/2019 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 3.223,39 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 848,08 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.375,31 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davanın zorunlu arabuluculuğa tabi olması nedeniyle, suç üstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00 TL zorunlu alabuluculuk ücretinin haklılık durumuna göre davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı taraf kendini bir vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesap edilip takdir edilen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Karar ve ilam harcından mahsup edilen 848,08 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan yargılama gideri 59,30 TL başvuru harcı, 8,50 TL vekalet harcı, 850,00 TL bilirkişi ücreti, 294,55 TL tebligat ve müzekkere posta gideri olmak üzere toplam 1.212,35 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-HMK’nun 333 ve GAT’nin 5. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının kalan kısmının hüküm kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı ve davalının yokluğunda taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde … Bölge Adliye Mahkemesine istinaf başvuru yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/12/2022

Katip …
¸

Hakim …
¸