Emsal Mahkeme Kararı Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/49 E. 2021/917 K. 31.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/49 Esas – 2021/917
T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/49
KARAR NO : 2021/917

HAKİM : ….
KATİP :….

DAVACI : …
DAVALI : …

DAVA : Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)
DAVA TARİHİ : 26/01/2021
KARAR TARİHİ : 31/12/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 06/01/2022

Mahkememize açılan davanın yapılan yargılaması sonucunda, dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ ;
Davacı vekili ayrıntısı dava dilekçesinde yazılı olduğu üzere, davacının ayrıntısı dava dilekçesinde yazılı bulunan trafik kazası sonucunda yaralandığını belirterek 100,00 TL geçici iş göremezlik zararı tazminatı, 100,00 TL bakıcı gideri zararı tazminatı ile 9.800,00 TL sürekli iş göremezlik zararı tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili ayrıntısı cevap dilekçesinde yazılı olduğu üzere, talep yönünden zamanaşımı ve hak düşürücü sürelerin dolduğunu, başvuru dava şartının yerine getirilmediğini, sigortalılarının kusurunun bulunmadığı, kusur ve iş göremezlik durumu ile SGK ödemesinin olup olmadığının tespitinin ve tazminat hesabının kayıtlı aktüer tarafından yapılmasının gerektiğini, geçici iş göremezlik ve bakıcı gideri zararından sorumlu olmadıklarını, faiz talebinin yerinde olmadığını belirterek davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, trafik kazasında yaralanma nedenine dayalı maddi tazminat ödenmesi talebine yöneliktir.
Zararın tespitine ve ödenmesine ilişkin kanun hükümleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun Haksız Fiillerden Doğan Borç İlişkileri – Sorumluluk başlıklı 49/1. maddesi “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” hükmünü, Zararın ve kusurun ispatı başlıklı 50/1. maddesi “Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır.” hükmünü, Tazminat – Belirlenmesi başlıklı 51/1. maddesi “Hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler.” hükmünü, Bedensel zarar başlıklı 54/1. maddesi “Bedensel zararlar özellikle şunlardır: 1. Tedavi giderleri. 2. Kazanç kaybı. 3. Çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar. 4. Ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar.” hükmünü, Belirlenmesi başlıklı 55/1. maddesi “Destekten yoksun kalma zararları ile bedensel zararlar, bu Kanun hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanır. Kısmen veya tamamen rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri ile ifa amacını taşımayan ödemeler, bu tür zararların belirlenmesinde gözetilemez; zarar veya tazminattan indirilemez. Hesaplanan tazminat, miktar esas alınarak hakkaniyet düşüncesi ile artırılamaz veya azaltılamaz.” hükmünü içermektedir.
Davalı sigorta şirketinin sorumluluğuna ilişkin kanun hükümleri, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun Mali sorumluluk sigortası yaptırma zorunluluğu başlıklı 91/1. maddesi “İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.” hükmünü, İşleten ve araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin hukuki sorumluluğu başlıklı 85/1. maddesi “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” hükmünü içermektedir.
İş göremezlik durumunun tespit yöntemi, trafik kazasından kaynaklanan, işleten ve sürücü ile sigorta şirketi hakkında açılan maddi tazminat davalarının temyiz incelemesini yapmakla görevli Yargıtay dairelerinin yerleşik kararlarına göre 11/10/2008 tarihinden önce gerçekleşen kazalar için Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11/10/2008 – 01/09/2013 tarihleri arasında gerçekleşen kazalar için Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01/09/2013 – 01/06/2015 tarihleri arasında gerçekleşen kazalar için Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği (anılan yönetmeliğin % 60 ve üzeri iş göremezlik durumunun bulunması halinde rapor düzenlemeye elverişli nitelikte olması nedeniyle bu oran altındaki iş göremezlik durumlarında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği), 01/06/2015 – 20/02/2019 tarihleri arasında gerçekleşen kazalar için Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik, 20/02/2019 tarihinden sonra gerçekleşen kazalar için Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümleri uyarınca iş göremezlik durumunun tespit edilmesinin gerektiği, mahkememizce de belirlenen ilkelerden ayrılmayı gerektirir bir durumun olmadığı ve belirtilen şekilde iş göremezlik durumunun tespitinin gerektiği anlaşılmıştır.
Tazminat – zarar miktarının hesap yöntemi, trafik kazasından kaynaklanan, işleten ve sürücü ile sigorta şirketi hakkında açılan maddi tazminat davalarının temyiz incelemesini yapmakla görevli Yargıtay dairelerinin değişen ve yerleşik hale gelen kararları uyarınca tazminat hesabında bakiye yaşam süresinin belirlenmesinde kaza tarihi dikkate alınmaksızın TRH-2010 olarak adlandırılan yaşam tablosunun kullanılmasının gerektiği, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununda 26/04/2016 tarihinde yapılan değişiklikler sonrasında Yargıtay dairelerinin vermiş olduğu kararların kanunun yürürlük tarihinden önce meydana gelen kazalarda prograsif rant olarak adlandırılan (% 10 artırım – eksiltim) yöntemin, kanunun yürürlük tarihinden sonra meydana gelen kazalarda ise kanunda yapılan değişiklik dikkate alınarak genel şartlar ile belirlenen yöntemin (1,8 teknik faiz) uygulanmasının gerektiği yönünde olduğu, Anayasa Mahkemesinin iptal kararı, Yargıtay’ın yerleşik kararları ile kanunların geçmişe yürüyemeyeceği ilkesi ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununda 19/06/2021 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanmak suretiyle yürürlüğe giren değişikliğin geçmişe etkili olacağına ilişkin bir hükmün bulunmaması karşısında 19/06/2021 tarihinden önce meydana gelen kazalara ilişkin davalarda prograsif rant usulünün, bu tarihten sonra meydana gelen kazalara ilişkin davalarda ise kanun ile yürürlüğe konulan ve 04/12/2021 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanmak suretiyle belirlenen usulün (1,65 teknik faiz) uygulanmasının gerektiği anlaşılmıştır.
Davacı vekili 02/12/2021 tarihli ıslah dilekçesi ile, geçici iş göremezlik zararı talebini 5.342,21 TL, bakıcı ihtiyacı zararı talebini 6.896,16 TL, sürekli iş göremezlik zararı talebini ise 358.729,50 TL olarak ıslah etmiş ve harcını yatırmıştır.
Toplanan delillerin birlikte değerlendirilmesi sonucunda, 09/12/2019 tarihinde davalı tarafından zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi düzenlenen 06 DF 4153 plaka sayılı aracın yaya olarak yoldan geçmekte olan davacıya çarpması sonucunda meydana gelen trafik kazasında davacının yaralandığı, poliçe örneğine göre yaralanmaya neden olan 06 DF 4153 plaka sayılı aracın kaza tarihini kapsar şekilde davalı sigorta şirketi tarafından zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesinin düzenlendiği, poliçe kapsamında sürekli sakatlık teminatı limitinin 360.000,00 TL, sağlık gideri teminatı limitinin 360.000,00 TL olduğu, davacının dava öncesinde yaptığı başvuruya rağmen davalı sigorta şirketi tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığı, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından davaya konu kaza nedeniyle davacıya geçici iş göremezlik ödemesinin yapıldığı, başkaca rücuya tabi olabilecek herhangi bir gelirin bağlanmadığının bildirildiği, kazaya ilişkin olarak yapılan soruşturma sonucunda kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verildiği, kazanın tek taraflı kaza şeklinde meydana geldiği, kaza tespit tutanağı içeriği ve soruşturma dosyası kapsamında alınan ifadeler dikkate alındığında dava dışı araç sürücüsü dışında kusur yüklenebilecek kişi ya da kurumun bulunmadığı, davalı sigorta şirketi tarafından zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi düzenlenen araç sürücüsünün ise % 100 oranında kusurlu olduğu, davacının herhangi bir kusurunun bulunmadığı, ayrıntısı yukarıda açıklanan ve mahkememizce de kabul edilen Yargıtay’ın yerleşik kararları uyarınca kaza tarihi itibari ile uygulanması gereken Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümleri uyarınca düzenlenen iş göremezlik raporuna göre davacının sürekli iş göremezlik oranının % 30, geçici iş göremezlik süresinin 12 ay, bakıcı ihtiyacı süresinin 3 ay olduğunun tespit edildiği, aktüer bilirkişi tarafından yukarıda açıklanan yönteme uygun, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından yapılan ödemeler dikkate alınmak suretiyle düzenlenen rapora göre davacının geçici iş göremezlik zararının 5.342,21 TL, bakıcı ihtiyacı zararının 6.896,16 TL, sürekli iş göremezlik zararının ise 358.729,50 TL olduğunun tespit edildiği, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 85. maddesine göre işletene düşen hukuki sorumluluğun aynı Kanunun 91. maddesine göre poliçede belirtilen limitler altında sigorta şirketi tarafından teminat altına alındığı, zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarında tedavi giderlerinin poliçe teminatı kapsamında olduğunun belirtildiği, dava dışı Sosyal Güvenlik Kurumunun trafik kazalarındaki sorumluluğunun 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 98. maddesi kapsamında ve sağlık uygulama tebliği ile sınırlı olduğu, Karayolları Trafik Kanunu Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarına dava dışı Sosyal Güvenlik Kurumunun taraf olmadığı, dava dışı Sosyal Güvenlik Kurumunun dava konusu talepler yönünden sorumluluğunun bulunmadığı, sigorta poliçesi düzenlenmesi sırasında davalı tarafından risklere karşı prim alındığı, trafik kazası sonucunda oluşacak geçici iş göremezlik zararı, geçici ve sürekli bakıcı gideri zararı ile sağlık uygulama tebliği kapsamında kalmayan zararlardan sigorta poliçesini düzenleyen ve bu zararları poliçe kapsamında teminat altına alan davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun bulunduğu, davacı tarafından davalıya yapılan başvurunun davalı tarafından 27/01/2020 tarihinde kayda alındığı ve takip eden 8. iş günü olan 05/02/2020 tarihi itibari ile davalı yönünden temerrüt koşullarının oluştuğu anlaşıldığından davanın kabulüne karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M ; gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1) Davanın KABULÜ ile 5.342,21 TL geçici iş göremezlik zararı tazminatı, 358.729,50 TL sürekli iş göremezlik zararı tazminatı ile 6.896,16 TL geçici bakıcı gideri zararı tazminatının poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydı ile temerrüt tarihi olan 05/02/2020 tarihinden itibaren işleyecek YASAL FAİZİ ile birlikte DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
2) 492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 25.340,82 TL harçtan, dava açılışında alınan 59,30 TL peşin harç ile yargılama sırasında yatırılan 1.233,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 1.292,30 TL harcın düşülmesi ile eksik alındığı anlaşılan 24.048,52 TL harcın DAVALIDAN ALINARAK HAZİNEYE GELİR KAYDEDİLMESİNE,
3) 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/A ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-13. maddesi uyarınca alınması gereken 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin DAVALIDAN ALINARAK HAZİNEYE GELİR KAYDEDİLMESİNE,
4) Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu 59,30 TL peşin harç, 1.233,00 TL ıslah harcı, 59,30 TL başvurma harcı, 27,50 TL tebligat ücreti, 850,00 TL bilirkişi ücreti, 20,50 TL posta gideri olmak üzere toplam 2.249,60 TL yargılama giderinin DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
5) Davacının yargılamada vekil ile temsil edildiği anlaşıldığından yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 34.417,75 TL vekalet ücretinin DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
6) Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avansının HMK’nin 333. maddesi uyarınca karar kesinleştikten sonra Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi dikkate alınarak YATIRANLARA İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekillerinin YÜZÜNE KARŞI, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMK’nin 345/1. maddesi uyarınca 2 (iki) hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.31/12/2021

Katip … Hakim ….
e – imzalıdır e – imzalıdır
Bu gerekçeli karar güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.