Emsal Mahkeme Kararı Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/469 E. 2022/218 K. 07.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/469 Esas – 2022/218
T.C.
ANKARA
14. ASLİYE TİCARET
MAHKEMESİ “TÜRK MİLLETİ ADINA”
KARAR
ESAS NO : 2021/469 Esas
KARAR NO : 2022/218

BAŞKAN : …
KATİP :….

DAVACI ….
DAVALI :…
DAVA : Sözleşmenin İptali
DAVA TARİHİ : 22/08/2021
KARAR TARİHİ : 07/04/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 28/04/2022
Mahkememizde görülmekte olan Sözleşmenin İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacılar dava dilekçesinde özetle; davalı banka ile toplam limiti 1.000.000,00 TL olan 2 adet Genel Kredi Sözleşmesi ve Taşıt Rehin Sözleşmesi imzalandığını, davalı bankanın bu sözleşmeler ile sebepsiz zenginleştiğini belirterek Ankara … Müdürlüğü’nün 2020/2729 Esas, Ankara … Müdürlüğü’nün 2020 5614 Esas, Ankara … Müdürlüğü 2020/5748 Esas sayılı ilamlı ve ilamsız takiblerin durdurulmasını ve derdest/tamamlanmayan icra emirlerinin iptalini, Ankara … Dairesinin 2020/2729 Esas sayılı dosyası kapsamında verilen haciz ve yakalama kararlarının iptalini, hukuki ve somut gerçekliğe aykırı olarak yapılan ve yapılacak olan icrai işlemlerin tamamının iptalini, sözleşmenin geriye dönük feshini talep ve dava etmiştir.
Dava dilekçesi içeriği, davalı vekilinin cevap dilekçesi üzerine verilen cevaba cevap dilekçesi ile ön inceleme aşamasında sunulan dilekçelerden davacının davasını bizzat takip edecek bilgi yeterliliğinde olmadığı kanaatine varıldığından davacıya davasını vekil aracılığıyla takip etmesi hususunda HMK’nın 80. maddesi uyarınca iki hafta kesin süre tanınmıştır.
Davacı vekili Av. … 08.03.2022 tarihli dava açıklama dilekçesinde özetle; müvekkilin sahip olduğu şirket “İleri Teknoloji Mikro Kobi” sınıfında yer alan, %100 entelektüel sermaye ile tasarlanarak üretildiği ihtisas kredisi sınıfında olan finansman kullanım modeli ile çalıştığını, buna ek olarak, şirketin mali yapısı, küçük ölçekli start-up girişim şirketlerini, ticarileşecek ürünler ve ulusal hibe programlarından elde edilen gelirlerin esasında %100… amaçlı faaliyet gösteren teknoloji mikro kobi statüsünde bulunduğunu, kredi kullanım amacı olan “Üç Boyutlu Model Tabanlı Mühendislik Robotik Bilişim İleri Teknoloji” prototip ürün ve çözümünün tasarımı ve üretimine yönelik araştırma ve geliştirme sürecinde hibe desteği alındığını ve 17.11.2015 tarihinde davalı Türkiye İş Bankası’ndan müvekkilin şirketi adına kredi kullanıldığını, müvekkili …’in bu krediyi kefil olarak imzaladığını, 2016 yılında ulusal ve uluslararası finansman faaliyetlerinin uyumunu sağlama amacıyla BDDK tarafından “İyi Kredi Yönetmeliği”nin yayınlandığını, davalı bankanın 2017 yılında proje ihtisas kredisi için muarazalı bir sözleşme hazırlayarak BDDK yönetmeliğine aykırı hareket ettiğini, müvekkil ile davalı banka arasında 17.11.2015 tarihinde imzalanan Genel Kredi Sözleşmesi kapsamında mücbir sebebin varlığı nedeniyle ifa güçlüğü yaşandığını ve sözleşmede taahhüt edilen borcun gereğinin yerine getirilemediğini, bunun akabinde 26.09.2019 tarihinde imzalanan yeni yapılandırma sözleşmesi olarak Taşıt Rehni Sözleşmesi ile beraber TBK m.133 uyarınca yeni bir borcun taahhüt edildiğini ve bu sebeple 17.11.2015 tarihinde imzalanan Genel Kredi Sözleşmesi’nin mevcut hükmünün kalmadığını, TBK m.138 uyarınca aşırı ifa güçlüğüne düşen müvekkilin Hâkimden sözleşmenin yeni koşullara uyarlanmasını isteme, bu mümkün olmadığı takdirde sözleşmeden dönme hakkına sahip olduğunun açıkça ortada olduğunu, buna karşın davalı Türkiye İş Bankası’nın, müvekkilin kanuni haklarını göz ardı ederek sözleşmenin ifa edilmediği gerekçesiyle Ankara 11.İcra Müdürlüğü’nün 2020/5614 Esas ve 2020/2729 Esas sayılı dosyaları ile haksız takip başlattığını, yenileme ile asıl alacakların yanı sıra feri alacaklardan olan defi, rehin, kefalet gibi alacakların da sona erdiğini, bu sebeple önceki kredi sözleşmesine bağlı kefalet ve ipotek gibi feri hakların sona ereceğinin sarih olduğunu, yeni yapılandırma sözleşmesine ayrıca kefilin imzası arandığını, müvekkilin kefil sıfatıyla imzaladığı 17.11.2015 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi’nin 26.09.2019 tarihinde yapılandırıldığının ortada olduğunu, ancak yeni yapılandırma sözleşmesinde müvekkilin kefil olacağına ilişkin imzası ve açık beyanı bulunmadığından davalı Türkiye İş Bankası tarafından aleyhe yapılan takiplerin hukuka aykırı olduğunu belirterek dava konusu 17.11.2015 tarihli Genel Kredi Sözleşmelerinin ve 26.09.2019 tarihli Taşıt Rehin Sözleşmesinin feshini, sözleşmelerden ve icra takiplerinden doğan zararlar nedeniyle fazlaya ve faize ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 900,00 TL manevi ve 100,00 TL maddi tazminatın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, icra takiplerinin iptali hususlarında İcra Mahkemelerinin görevli olduğunu, bu nedenle davanın görevsizlik nedeniyle usulden reddi gerektiğini, hali hazırda Ankara … Ticaret Mahkemesi7nin 2020/325 Esas ve Ankara… Ticaret Mahkemesi’nin 2020/499 Esas sayılı dosyaları ile devam eden itirazın iptali davalarının derdest olduğunu, huzurdaki davanın açılmasında davacıların hukuki yararının olmadığını, maddi ve manevi tazminat taleplerinin de kesin süre verilerek açıklattırılması gerektiğini, ayrıca dava açılmadan önce arabuluculuk görüşmeleri olmadığını, bu nedenle davanın arabuluculuk dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddi gerektiğini, … Teknolojileri…Ltd Şti tarafından müvekkili bankadan ticari krediler kullandırıldığını, ticari kredili mevduatların bulunduğunu, ancak borçların ödenmediğini belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı vekili bilahare davacı vekilinin 08.03.2022 tarihli dava açıklama dilekçesine karşı sunduğu beyan dilekçesinde özetle; davacı tarafın taşıt rehni sözleşmesinin 17/11/2015 tarihli genel kredi sözleşmesini hükümsüz bıraktığına ilişkin iddialarının mesnetsiz olduğunu, müvekkil Türkiye… Bankası A.Ş ile … Teknolojileri… İml. San. Tic. Ltd. Şti. arasında, Genel Nakdi Ve Gayrinakdi Kredi Sözleşmesi de imzalandığını, bahsi geçen sözleşmelerde … Teknolojileri Araştırma ve Gel. İml. San. Tic. Ltd. Şti. asıl borçlu, şirket yetkilisi olan işbu davanın davacısı … ise müşterek müteselsil kefil konumunda bulunduğunu, müvekkili şirket ile davalı … Üretim ve Kalite Danışmanlığı Araştırma ve Eğitim ve Tic. Ltd. Şti arasında 26/09/2019 tarihinde Taşıt Rehni Sözleşmesi yapıldığını, Taşıt rehni sözleşmesi ile … plakalı Toyota marka araç, … Üretim ve Kalite Danışmanlığı Araştırma ve Eğitim ve Tic. Ltd. Şti. tarafından kendisinin ve … Teknolojileri… İml. San. Tic. Ltd.Şti.’nin her türlü kredi sözleşmelerinden veya her ne sebepten olursa olsun doğmuş ve doğacak, kefalet dahil her türlü borçlarının teminatı olarak rehin verildiğini, nitekim konu taşıt rehni sözleşmesi ile borcun yapılandırıldığı iddiasının mesnetsiz olduğunu, taşıt rehni sözleşmesine konu aracın teminat olarak verildiğini, … Teknolojileri Araştırma ve Gel. İml. San. Tic. Ltd. Şti. yetkilisi olan işbu davanın davacısı… ise müşterek müteselsil kefil konumunda bulunduğunu, 17/11/2015 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi’nin geçerli olduğunu, bu nedenle davacının, dava konusu borçlardan sorumlu olduğunun açık olduğunu, hali hazırda Ankara … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/325 Esas ve Ankara… Ticaret Mahkemesi’nin 2020/499 Esas sayılı dosyaları ile devam eden itirazın iptali davalarının derdest olduğunu, huzurdaki davanın açılmasında davacının hukuki yararının olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; 17.11.2015 tarihli Genel Kredi Sözleşmesinin ve 26.09.2019 tarihli Taşıt Rehin Sözleşmesinin feshi, bu sözleşme ve icra takiplerinden doğan zararlar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkememizce tarafların delilleri toplanmıştır.
Dava tek Hakimli olarak görülmekte iken, dosya dava değeri itibariyle 21.12.2021 tarihinde dosya mahkememiz Heyetine tevdi edilmiştir.
Davacı … 20/11/2021 tarihli dilekçesinde, harç ve masraflardan muaf tutulmayı talep etmiş, mahkememizin 24.11.2021 tarihli adli yardım talebinin reddine ilişkin kararına karşı itiraz edilmesi üzerine Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 06.12.2021 tarihli ve 2021/209 D.iş sayılı kararı ile mahkememiz kararı kaldırılarak davacı …’in adli yardımdan yararlanmasına karar verilmiştir.
Diğer davacı şirketler tarafından eksik harçların ikmal edilmediği anlaşıldığından mahkememizin 20.01.2022 tarihli duruşmasında, 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 28, 30 ve 32. maddeleri göndermesiyle 6100 sayılı HMK’nın 150. maddesi uyarınca davacı şirketler tarafından açılan davanın işlemden kaldırılmasına karar verilmek üzere tefrikine karar verilmiş ve mahkememizin 2022/48 Esas sırasına kaydedilmiştir.
Dava konusu sözleşmeler nedeniyle, Ankara … Dairesinin 2020/5614 Esas ve 2020/2729 Esas sayılı dosyaları ile takip başlatıldığı, itirazlar üzerine Ankara … Ticaret Mahkemesinin 2020/325 Esas ve Ankara… Ticaret Mahkemesinin 2020/449 Esas sayılı dosyalarında görülen itirazın iptali davalarının açıldığı uyuşmazlık konusu değildir. Sözleşmelerin ve kefaletlerin geçerliliği bu dosyalarda incelenip değerlendirileceğinden davacının mahkememizdeki iş bu davayı açmada hukuki yararı bulunmadığı gibi, taşıt rehni sözleşmesinde taraf olmadığından bu sözleşmenin iptalini talep etme yönünden taraf ehliyeti (aktif husumet) de bulunmamaktadır.
Taraflar arasında imzalanan sözleşmelerin kat edilmesi sonrasında, davalı alacaklı bankanın yasal hakkını kullanarak icra takipleri başlatmasında hukuka aykırılık bulunmadığı, davalı alacaklı bankanın takibinde haksız ve kötü niyetli görülmesi halinde Ankara … Ticaret Mahkemesinin 2020/325 Esas sayılı ve Ankara… Ticaret Mahkemesinin 2020/449 Esas sayılı itirazın iptali davalarında tazminata mahkum edilebileceği, ayrıca davacı taraf maddi ve manevi zararını somutlaştırmadığı gibi, kötü niyet tazminatını aşan zararın bu aşamada değerlendirilemediği kanaatine varılmakla davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:
1-Sözleşmelerin feshi talebinin taraf ehliyeti (aktif husumet) ve hukuki yarar dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-Maddi ve manevi tazminat taleplerine ilişkin davanın REDDİNE,
492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
Davanın zorunlu arabuluculuğa tabi olması nedeniyle suç üstü ödeneğinden karşılanan 1.360,00 TL arabulucu ücretinin davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
Kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettiren davalı yararına AAÜT uyarınca hesap ve takdir edilen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Davacı tarafından yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekili Av. … ile davalı vekili Av. … ‘İN yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren İKİ HAFTA içerisinde ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ’ne İSTİNAF BAŞVURU YOLU açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 07/04/2022

Başkan …
✍e-imzalı
Katip …
✍e-imzalı