Emsal Mahkeme Kararı Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/448 E. 2021/807 K. 30.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/448 Esas – 2021/807
T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/448
KARAR NO : 2021/807

HAKİM :…..
KATİP : ….

DAVACI :….

DAVALI …..

DAVA : Tazminat (İnşaat All Risk Sigorta Sözleşmesi Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 09/08/2021
KARAR TARİHİ : 30/11/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 13/12/2021

Mahkememize açılan davanın yapılan yargılaması sonucunda, dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ ;
Davacı vekili ayrıntısı dava dilekçesinde yazılı olduğu üzere, davacı ile …Genel Müdürlüğü ….. Bölge Müdürlüğü arasında …. inşaat sigorta poliçesi imzalandığını, işin yapılması sırasında meydana gelen aşırı yağışlar sonucunda batardo imalatında hasar meydana geldiğini, hasarın idarenin talebi üzerine davacı tarafından giderildiğini, hasara ilişkin olarak davalı sigorta şirketine ihbar yükümlülüğünün hemen yerine getirildiğini, hasarın teminat kapsamında olduğunu, batardo inşaatında kullanılan malzemelerin sözleşme ve standartlara uygun olduğunu, hasarın meydana gelmesinde davacı şirketin herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile meydana gelen hasar nedeniyle oluşan 10.000,00 TL’nin hasar tarihinden itibarin işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili ayrıntısı cevap dilekçesinde yazılı olduğu üzere, yetkili ve görevli mahkemenin… Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, dava konusu talebin zamanaşımına uğradığını, zararın davacının riske karşı gerekli önlemleri almaması nedeniyle meydana geldiğini, dava konusu taleplerin poliçe teminat kapsamında olduğunu, poliçe özel şartının gerçekleşip gerçekleşmediğinin incelenmesinin gerektiğini, sorumluluğunun bulunması halinde dahi özel muafiyet hükümlerinin dikkate alınmasının gerektiğini belirterek davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Dava, meydana gelen hasar nedeniyle oluşan zararın inşaat all risk sigortası kapsamında giderilmesine yönelik tazminat davasıdır.
Davalı tarafından düzenlenen … nolu İnşaat … Poliçesinin incelenmesi sonucunda, poliçenin başlama tarihinin 18/03/2016, bitiş tarihinin 08/11/2017 tarihi olduğu, poliçe kapsamında işverenin …. Bölge Müdürlüğü, müteahhitin davacı … Grup Elektrik İnşaat Taahhüt Anonim Şirketi, projenin ise… inşaatı olarak belirtildiği, bakım evresi döneminin 08/11/2017 – 08/11/2018 tarihleri arası olduğu, poliçenin 27/05/2016 tarihinde Ankara’da düzenlendiği anlaşılmıştır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun Zamanaşımı başlıklı 1420/1. maddesi “Sigorta sözleşmesinden doğan bütün istemler, alacağın muaccel olduğu tarihten başlayarak iki yıl ve 1482 nci madde hükmü saklı kalmak üzere, sigorta tazminatına ve sigorta bedeline ilişkin istemler her hâlde rizikonun gerçekleştiği tarihten itibaren altı yıl geçmekle zamanaşımına uğrar.” hükmünü, Tazminat ödeme borcu başlıklı 1427/2. maddesi “Sigorta tazminatı veya bedeli, rizikonun gerçekleşmesini müteakip ve rizikoyla ilgili belgelerin sigortacıya verilmesinden sonra sigortacının edimine ilişkin araştırmaları bitince ve her hâlde 1446 ncı maddeye göre yapılacak ihbardan kırkbeş gün sonra muaccel olur. Can sigortaları için bu süre onbeş gündür. Sigortacıya yüklenemeyen bir kusurdan dolayı inceleme gecikmiş ise süre işlemez.” hükmünü, hasar tarihinde yürürlükte bulunan …. Genel Şartlarının Zaman Aşımı başlıklı C-10 maddesi “Sigorta sözleşmesinden doğan bütün talepler iki yılda zaman aşımına uğrar.” hükmünü içermektedir.
Tüm dosya kapsamı üzerinde yapılan değerlendirme neticesinde, davacı ile dava dışı idare arasında dava dilekçesinde belirtilen işe ilişkin olarak eser sözleşmesi imzalandığı, sözleşmeye konu iş kapsamında meydana gelecek zararların karşılanması ve giderilmesi için ise davalı ile inşaat all risk sigorta poliçesinin imzalandığı, davaya konu poliçenin Ankara ilinde düzenlenmiş olması nedeniyle mahkememizin yetkili ve görevli olduğu ve davalının yetkiye yönelik itirazının bu nedenle yerinde olmadığı, Sivas 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/195 esas sayılı dosyası kapsamında da tespit edildiği üzere sözleşmeye konu işin yapımı sırasında 19/07/2016 tarihinde batardo imalatında hasar meydana geldiği, hasarın meydana gelmesinde anılan dosya kapsamında alınan bilirkişi raporu ile de tespit edildiği üzere davacının herhangi bir kusurunun bulunmadığı, dava konusu olay yönünden zaman aşımı süresinin 2 yıl olduğu, davacı tarafından hasarın meydana gelmesinden sonra ödeme yapılması amacıyla davalı sigorta şirketine usulüne uygun olarak başvuru yapıldığı, davalı sigorta şirketi tarafından ise 25/10/2016 tarihinde davacı şirketin ödemeye ilişkin başvurusunun reddine karar verildiği, TTK’nin 1427/2. maddesi uyarınca hasara ilişkin alacağın muaccel olduğu tarihin en geç bu tarih olduğu, yüklenici tarafından zararın giderilmesi hususunda idare aleyhine dava açılmasının sigorta şirketine karşı dava açılma süresini kesmediği gibi ortadan da kaldırmadığı, bu hali ile alacağın muaccel olduğu 25/10/2016 tarihinden itibaren TTK’nin 1420/1 ve 1427/2. maddeleri ile hasar tarihinde yürürlükte olan Bütün Riskler İnşaat Sigortası Genel Şartlarının C.10 maddesinde belirlenen 2 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu anlaşıldığından davanın zaman aşımı nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki hüküm kurulmuştur (Yargıtay 11. HD. 02/12/2019 tarih, 2019/1270 e, 2019/7712 k; 25/01/2021 tarih, 2020/1477 e, 2021/320 k; Ankara BAM 23. HD. 13/03/2020 tarih, 2018/1917 e, 2020/509 k).
H Ü K Ü M ; gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1) Davanın 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 1420/1; İnşaat Sigortası Genel Şartları (Bütün Riskler)’in C.10 maddesi uyarınca ZAMANAŞIMI NEDENİYLE REDDİNE,
2) 492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 59,30 TL harçtan, dava açılışında alınan 170,78 TL peşin harcın düşülmesi ile fazla yatırıldığı anlaşılan 111,48 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde YATIRANA İADESİNE,
3) 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/A ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-13. maddesi uyarınca alınması gereken 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin DAVACIDAN ALINARAK HAZİNEYE GELİR KAYDEDİLMESİNE,
4) Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5) Davalının yargılamada vekil ile temsil edildiği anlaşıldığından yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin DAVACIDAN ALINARAK DAVALIYA VERİLMESİNE,
6) Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avansının HMK’nin 333. maddesi uyarınca karar kesinleştikten sonra Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi dikkate alınarak YATIRANLARA İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin YÜZÜNE KARŞI, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMK’nin 345/1. maddesi uyarınca 2 (iki) hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.30/11/2021

Katip…. Hakim….
e – imzalıdır e – imzalıdır
Bu gerekçeli karar güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.