Emsal Mahkeme Kararı Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/431 E. 2021/588 K. 27.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/441 Esas
KARAR NO : 2021/533

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … …
VEKİLİ : Av. … …
DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. … ….

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/03/2019
KARAR TARİHİ : 06/09/2021
KARAR YAZMA TARİHİ : 06/09/2021

Ankara …. Asliye Hukuk Mahkemesince 2019/167 E. 2021/92 K. Sayılı 08/03/2019 tarihli davanın göreve ilişkin dava şartı bulunmadığından davanın reddi kararı sonrasında yasal süresi içerisinde Mahkememize tevzi edilen ve Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasında evrak üzerinden yapılan inceleme sonunda;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 08/01/2019 tarihinde Ingbank… Şubesinde bulunan şahsi hesabından davalının … Bankasında bulunan hesabına borç olarak 13.000,00 TL gönderdiğini, eft yapılırken açıklama kısmına da borç şeklinde şerh düştüğünü, davalının müvekkilinden borç olarak aldığı parayı iade etmemesi üzerine aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalı vekili aracılığıyla takibe itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, borçlunun itirazının haksız ve zaman kazanmak amacı taşıdığını belirterek davalının takibe itirazının iptali ile takibin devamına ve %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; Davalı vekili 22/04/2019 havale tarihli dilekçesinde; davacının … işletme adlı işletmeyi kendi nam ve hesabına işleten tacir olduğunu, müvekkilinin de paranın kendi hesabına aktarıldığı tarihte işletmeyi kendi nam ve hesabına işleten tacir olduğunu, davanın tek dayanağı olan dekont içeriğinde işin ticari işletmeyle ilgili olmadığının açıkça belirtilmediğini bu nedenle görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemesi olduğunu, müvekkilinin sahibi olduğu restoranı işlettiği sürece mutfağında kullandığı etleri davacıya ait … Et Kasap adlı işletmeden temin ettiğini, müvekkiline ait işyerinde yapılan denetimlerde mutfakta bulunan kıymadan numune alındığını ve yapılan incelemede kıymanın içinde kanatlı eti tespit edildiğini, bu tespit neticesinde müvekkiline para cezası verildiğini, bu durumun davacıya bildirildiğini, verilen cezanın davacı tarafından karşılanması gerektiğinin belirtildiğini, icra takibinin tek dayanağı ilgili dekontun ödenen para cezasına karşılık yapılan havale olduğunu, davacı tarafından başlatılan takibin kötü niyetli olduğunu, haksız ve mesnetsiz açılan davanın usul ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.

6102 Sayılı Yasa’ya, 7155 Sayılı Kanunun 20. maddesi ile eklenen 5/A maddesinde; “Dava Şartı Arabuluculuk” düzenlenmiş olup, ilgili maddede ” (1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalarda dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. (2) Arabulucu, yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren altı hafta içinde sonuçlandırır. Bu süre zorunlu hâllerde arabulucu tarafından en fazla iki hafta uzatılabilir.” hükmüne yer verilmiştir, ilgili yasal düzenleme 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe girmiş olup, bu tarihten sonra açılan davalarda uygulanır.
Dava şartları, mahkemenin davanın esası hakkında yargılamanın devamı için gerekli olan şartlardır. HMK’nun 115 maddesi gereğince “Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. (2) Mahkeme, dava şartı tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle (3) Dava şartı noksanlığı, mahkemece, davanın esasına girilmesinden önce fark edilmemiş, taraflarca ileri sürülmemiş ve fakat hüküm anında bu noksanlık giderilmişse, başlangıçtaki dava şartı noksanlığından ötürü, dava usulden reddedilemez.” ilgili düzenlemede de, belirtildiği üzere bir kısım dava şartlarının dava açılmasından önce tarafa süre verilerek tamamlanması mümkün ise de, kanun koyucu tarafından davanın açılmasından önce zorunlu kıldığı ve bir takım sonuçlara bağladığı dava şartlarındaki eksiklikler yerine getirilmedikçe dava açılamayacağından tarafa süre verilerek dava şartındaki eksiliğin giderilmesi yoluna gidilemez. 7155 Sayılı Yasa ile TTK’nın 5/A maddesinde düzenlenen “Zorunlu Arabuluculuk” düzenlemesi de, ilgili maddenin uygulanmasını düzenleyen 7155 Sayılı Yasanın 23. maddesi ile 6325 Sayılı Yasanın 18/A-2 maddesi birlikte değerlendirildiğinde dava açıldıktan sonra ikmal edilebilecek dava şartlarından olmadığından, mahkeme dava şartı yerine getirilmeden dava açıldığının tespiti halinde davanın usulden reddine karar verir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun Dava şartı olarak arabuluculuk başlıklı 5/A maddesinin (1.) fıkrası “Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” hükmünü içermektedir.
Bu itibarla; dava, davalının hesabına gönderilen havalenin ödenmemesi nedeniyle başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup, dava tarihi itibariyle 7155 Sayılı Yasa ile 6102 Sayılı Yasanın 5/A maddesine eklenen “Zorunlu Arabuluculuk” düzenlemesine tabi bulunduğundan ara buluculuğa başvurulmadan ve neticesi beklenmeden dava açılamayacağından ve davacılar tarafından zorunlu arabuluculağa müracaat edildiğine dair herhangi bir delil sunulmadığı gibi dava dilekçesinde de bu hususta bir açıklamaya yer verilmediğinden, davanın, zorunlu arabuluculuğa müracaat edilmeden açılmış olduğu anlaşılmakla, TTK’nın 5/A ve 6325 Sayılı Arabuluculuk Kanunun 18/A-2 maddesi göndermesi ile HMK’nın 114/2 ve 115/2 maddeleri uyarınca usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M:
Davanın, TTK’nın 5/A ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-2 maddesi göndermesi ile HMK’nın 114/2 ve 115/2 maddeleri uyarınca dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
Alınması gerekli 59,30 TL maktu karar ve ilam harcından, davacı tarafından yatırılan 44,40 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 14,90 TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Davacı tarafından yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda kararın tebliğinden itibaren İKİ HAFTA içerisinde ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİNE İSTİNAF BAŞVURU YOLU açık olmak üzere karar verildi. 06/09/2021

Katip …
¸

Hakim …
¸