Emsal Mahkeme Kararı Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/43 E. 2022/235 K. 15.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/43 Esas – 2022/235
T.C.
ANKARA
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/43 Esas
KARAR NO : 2022/235

HAKİM : …
KATİP …

DAVACI …
DAVALI : …

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/01/2021
KARAR TARİHİ : 15/04/2022
KARAR YAZMA TARİHİ : 15/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA DİLEKÇESİ: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin Honda marka otomobil ve motosikletlerin yeniden satışı faaliyesi ile iştigal olduğunu, davalı ile teknik şartname uyarınca 755 adet Scooter tipi motosiklet için fiyat teklifi talep edildiğini, teklif verilmesi akabinde şartnamenin damga vergisi ile karar pulu harcını toplam 81.318,79 TL olmak üzere davalı taraf hesabına yatırdığını, müvekkilinin davalı ile sözleşme imzalanmasından önce Resmi Gazetede yayımlanan motosiklet ithalatına %20 ek vergi yükü getirildiğini, fiyat mutabakatı sağlanan ve imzası tamamlanarak davalıya verilen sözleşme sonrası ek vergi yükünün müvekkil şirket birim başına 1.038,14 TL fark ve %8 ÖTV 83,05 TL ödeme yapmak zorunda kaldığını, ek vergi yükümlülüğünün 812.862,75 TL + KDV olduğunu, müvekkilinin üzerine düşen tüm yükümlülükleri yerine getirdiğini, davalının ek vergi yükümlülüğünden sorumluluğuna ilişkin miktarların zaten nihai tüketicinin ödemekle yükümlü olduğunu, huzurdaki dava ile 959.178,05 TL bedelin davalıya fatura edildiğini, faturanın kesinleştiğini fakat davalının ödeme yapmadığını belirterek kesinleşen fatura alacağının şimdilik 10.000,00 TL’sinin davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP DİLEKÇESİ: Davalı vekili cevap dilekçesinde; kısmi açılan davanın haksız ve yasal dayanaktan yoksun olduğunu, dava değerinin belli olduğunu, davanın kısmen açıldığını, davanın devam etmesi için harç tamamlatılması gerektiğini, aksi takdirde davanın usulden reddinin gerektiğini, müvekkilinin 13/02/2018 tarihinde alımın tamamlandığını, davacı ile aralarındaki sözleşme ilişkisinin sona erdiğini, söz onusu motosikletlerin 2 yıllık garantisi bitmesi sebebiyle davalının kesin teminat mektubunun iade edildiğini, bu nedenle sözleşmeden kaynaklı bir borcun bulunmadığını, tüm bedelin davacıya ödendiğini, 2 yıllık zamanaşımı sürecinin 13/02/2020 tarihi itibariyle sona erdiğini, davanın ise sonrasında açıldığını, davacının 20/07/2017 tarihinde sözleşme imzalanmaya davet edildiğini, davacının ise 25/07/2017 tarihinde kesin teminat mektubu ile müracaat ettiği, sözleşmenin imza onayına 27/07/2017 tarihinde sunulduğunu, aradaki sürenin hafta sonu tatiline denk geldiğini, sözleşmenin geç imzalandığı iddiasının gerçeği yansıtmadığını, davacının siparişlerini 12/06/2017 tarihinde verdiğini, sözleşmeden dolayı bir gecikmenin söz konusu olmadığını, yürürlüğe giren ek vergi yükümlülüğünde taşıma belgesi düzenlenerek yüklemesi yapılan eşyanın bu kararın yayımı tarihinden itibaren en geç 45 gün içerisinde gümrük beyannamesi verilmesi halinde bu karar hükümlerinin uygulanmayacağının belirtildiğini, sözleşmenin hemen arkasından geçen kısa sürede bahse konu miktardaki motosikletlerin üretilmesinin mümkün olmadığını, 755 adet scooter tipi motosikletin teslim ve muayene kabul işlemleri yapılarak firmaca düzenlenen faturalara istinaden ödeme işlemleri yapıldığını 13/02/2018 yılında alımın tamamlandığını, ek gümrük vergisine dair fiyat farkı talebine ilişkin sözleşme tarihinden yaklaşık 3 yıl geçtikten sonra faturanın düzenlenmiş olduğunu, sözleşme süresi içerisinde ödemenin talep edildiğine dair herhangi bir yazılı ve sözlü müracaatı bulunmadığını, faturanın kesinleştiğinin bildirildiğini lakin TTK 23 uyarınca faturanın sözleşme hükümlerin uygun olarak düzenlenmiş olmasının gerektiğini, yani fatura alacağının çekişmeli olmaması gerektiğini, faturaya itiraz edilmemiş olmasının faturanın veya borcun kabulü anlamına gelmediğini belirterek haksız ve yasal dayanaktan yoksun bulunan davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVANIN NİTELİĞİ VE UYUŞMAZLIK: Dava; taraflar arasındaki ticari satım sözleşmesi uyarınca davacı tarafça ithal edilmek suretiyle davalıya teslim edilen motosikletler ile ilgili davalı şirketçe sözleşmenin imzalama süresinin gecikmesi nedeniyle ödediğini iddia ettiği ek vergi yükünden kaynaklı alacak istemine ilişkin olduğu görüldü. Mahkememiz yetkisine itiraz edilmemiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davanın kısmi açılıp açılamayacağı, zaman aşımı itirazı, sözleşmenin belirlenen zamanda davalı tarafça imzalanıp imzalanmadığı, davacının bu nedenle ödemek zorunda kaldığı bir verginin olup olmadığı, varsa miktarı, davalının ödendiği iddia edilen vergi yükünden sorumlu olup olmadığı, vergi yükünün sözleşmeden kaynaklı olup olmadığı, davalı ödemeden sorumlu ise dayanağına ilişkin olduğu tespit edildi.
DELİLLER: Davacı vekili tarafından taraflar arasındaki sözleşme, 29/06/2017 tarihli ve 20/07/2017 tarihli onay yazıları, 11/07/2017 tarihli yazı, 05/07/2017 tarihinde davalıya teslim edilen teminat mektubu, ödenen vergi ve pula ilişkin dekont suretleri, 29/09/2017 tarihli Ekonomi Bakanlığı yazısı ve 23/09/2017 tarihli davalı yazısı, antrepo evrakları dosyamıza delil olarak sunulmuştur.
Tüm deliller toplandıktan sonra tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde SMMM ve Gümrük Mevzuatı Uzmanı bilirkişi aracılığıyla bilirkişi incelemesi yaptırılmış, SMMM bilirkişi … ve Gümrük Mevzuatı Uzmanı … 08/11/2021 tarihli raporlarında; davacının e-defter mükellefi olduğu berat onaylarının süresi içerisinde yapıldığı, defter bakiyelerinin birbirini teyit ettiği lehine delil niteliği taşıdığı, davalının e-defter mükellefi olduğu berat onaylarının süresi içerisinde yapıldığı, defter bakiyelerinin birbirini teyit ettiği lehine delil niteliği taşıdığı, Taraflar arasında 31.07.2017 tarihinde imzalanan sözleşme kapsamında gerçekleştirilen ürün teslimlerinin 2017-2018 yılları arasında gerçekleştirildiği, Dosyada mevcut gümrük beyannamelerine ait paket listelerinde ürüne ait motor ve şase numaraları ile dava dosyası ekinde yer alan “motosiklet teslim tutanağı” belgelerinde yer alan motor ve şase numaralarının uyumlu olduğu, Sözleşme maddeleri içerisinde mevzuat değişikliği durumlarında geçerli olacak hükümler ile ilgili bir madde bulunmadığı ancak 10.maddede “Yükleniciye fiyat farkı verilmeyecektir” ibaresinin yer aldığı, gümrük işlemlerinde vergi oranları kesin olup mal çekilmeden gümrük şartlarındaki değişikliklerin ithalatçı sorumluluğunda olduğu, 28.07.2017 tarihli 30137 sayılı resmi gazete ile yayımlanan “İthalat Rejimi Kararına Ek Karar” kapsamında ürüne getirilen ek vergi maliyeti ile ilgili faturanın 22.06.2020 tarihinde düzenlendiği, davacı ve davalı tarafından defter kayıtlarına alındığı, ilgili faturaya istinaden davalı firma tarafından 10.07.2020 tarih PTT2020000133746 numaralı iade faturası düzenlendiği, davacı tarafından Kartal 26. Noteri kanalıyla 11.07.2020 tarihinde 11813 yevmiye numaralı ihtarname ile iade edildiği ve 22.06.2020 tarihli faturanın ödenmesi talebinde bulunulduğu, Davalı tarafından 10.12.2020 tarihinde PTT2020000248720 numaralı fatura ile aynı tutar için tekrar iade faturası düzenlendiği, davacı tarafından Kartal 26. Noteri kanalıyla 11.12.2020 tarihinde 20616 yevmiye numaralı ihtamame ile iade edildiği 22.06.2020 tarihli faturanın ödenmesi talebinde bulunulduğu, noter aracılığı ile iade sonrası davalı kayıtlarında iade edilen fatura ile ilgili kayıt bulunmadığı, Ticari defter kayıtlarına göre 2020 yılı sonu itibari ile davalının davacıya borcu bulunmadığı, davacının davalıdan 959.178,05 TL alacağı bulunduğu mütalaa edilmiştir.
Dosyanın taraf itirazlarını karşılar şekilde yeniden bilirkişi heyetine tevdine karar verilmiş, SMMM bilirkişi … ve Gümrük Mevzuatı Uzmanı … 08/11/2021 tarihli raporlarında; Taraflar arasında imzalanan sözleşme maddelerinde “ek vergi’ yükümlülüğü hususunda hüküm bulunmadığı, Sözleşmenin 11.maddesinde “Taahhüdün yerine getirilmesine ilişkin ulaşım, sigorta, vergi, resim ve harç giderleri sözleşme bedeline dâhildir.” ifadesinin yer aldığı, İade edilen faturanın davalı tarafından teslim alındığı ancak defter kayıtlarında bulunmadığından 2020 yılında davacıya ait cari hesapta bakiye bulunmadığı, “Ek Vergi” yükünün davalı tarafın sözleşmeyi süresinde imzalayıp imzalamaması ile ilgili olup olmadığı hususlarının Sayın Mahkemenizin takdirinde olduğu mütalaa edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Toplanan delillere, taraflar arasında imzalanan sözleşme maddelerine, alınan gerekçeli bilirkişi raporlarına göre; taraflar arasındaki sözleşmenin 11. Maddesinde yer alan “Taahhüdün yerine getirilmesine ilişkin ulaşım, sigorta, vergi, resim ve harç giderleri sözleşme bedeline dahildir.” hükmü uyarınca davacının vergi ödemesi nedeniyle fatura ettiği alacağının sözleşme bedeline dahil olduğu, davalıdan tahsiline yer olmadığı mahkememizce kabul ve tespit edilmiş olup, davanın reddine dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

H Ü K Ü M: Yukarıda Açıklanan Gerekçelerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 80,70 TL maktu karar ve ilam harcının peşin alınan 170,78 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 90,08 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davanın zorunlu arabuluculuğa tabi olması nedeniyle, suç üstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00 TL zorunlu alabuluculuk ücretinin haklılık durumuna göre davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, red edilen miktar üzerinen hesap ve takdir edilen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-HMK’nun 333 ve GAT’nin 5. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının kalan kısmının hüküm kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf başvuru yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/04/2022

Katip …
¸

Hakim …
¸