Emsal Mahkeme Kararı Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/349 E. 2022/182 K. 29.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/349
KARAR NO : 2022/182

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … mersis nolu
VEKİLİ : Av. … [elektronik tebliğ]

DAVALI : …, …..
DAVA : İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Alacağından Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/06/2021
KARAR TARİHİ : 29/03/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 04/042022

Mahkememize açılan davanın yapılan yargılaması sonucunda, dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ ;
Davacı vekili ayrıntısı dava dilekçesinde yazılı olduğu üzere, kooperatifin tasfiye halinde olduğunu, davalının istifa başvurusunun kabul edilmediğini, davalının kooperatif olması üyesi olması nedeniyle kooperatife borcunun bulunduğunu, borcun ödenmemesi nedeniyle davalı hakkında icra takibi başlattıklarını, davalı borçlunun icra takibine itiraz etmesi nedeniyle takibin durdurulmasına karar verildiğini, davalı borçlunun itirazlarının haksız ve dayanaksız olduğunu belirterek Ankara …. İcra Dairesinin 2021/3841 esas dosyasında davalı borçlunun yapmış olduğu itirazın iptaline, icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ayrıntısı cevap dilekçesinde yazılı olduğu üzere, kooperatif üyeliğinden istifa ettiğini, istifanın kabule bağlı olmadığını, 09/11/2020 tarihi itibariyle kooperatif ortaklığından ayrıldığının sabit olduğunu, talep edilen borçların istifa tarihinden sonraya ait olduğunu, aidat ödeme yükümlülüğünün bulunmadığını belirterek davanın reddine, kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, kooperatif aidat alacağının ödenmesi için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali talebine yöneliktir.
Ankara …. İcra Dairesinin 2021/3841 esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davacı tarafından davalı hakkında “2020 yılı kasım ve aralık ayları ile 2021 yılı ocak ve şubat ayları aidat alacağı, işlemiş faiz” açıklaması ile 1.665,00 TL asıl alacağın işlemiş faizi ile birlikte ödenmesi için icra takibi başlatıldığı, 7 örnek ödeme emrinin borçluya 29/03/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun 30/03/2021 tarihli dilekçesi ile borcun tamamına, faize, faiz oranına ve her türlü ferilerine itiraz ettiği ve itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Davacı kooperatife ait defter ve kayıtlar üzerinde inceleme yapmak suretiyle denetime, dosya kapsamına ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporuna göre, davalının 09/11/2020 tarihinde ortaklıktan istifa ettiği, bu tarihten sonrası döneme ilişkin olarak davacıdan genel kullanım giderlerinden payına düşen kısmın talep edilebileceği, davacının aidatları talep edebileceği kabulü halinde 1.665,00 TL asıl alacak ile takipten itibaren işleyecek faizini talep edebileceğinin tespit edildiği bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı üzerinde yapılan değerlendirme neticesinde, davalının kooperatif üyesi iken 09/11/2020 tarihinde ortaklıktan istifa ettiği, üyelikten istifa eden ortağın istifa iradesinin kooperatife ulaştığı tarihe kadar olan aidat borçlarından 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 16/son maddesi uyarınca sorumlu olduğu, istifa tarihinden sonraki döneme ilişkin aidatlardan ise üye olmaması nedeniyle sorumlu olmadığı, kendisine tahsis edilen konutu kullanmaya devam etmesi nedeniyle kooperatif tarafından verilen genel hizmetlere karşılık olarak ve tasfiye halinde olan kooperatif yönünden ise tasfiye giderlerini kooperatife ödeme borcunun bulunduğu, davacı vekilinin talep açıklama dilekçesinde ayrıntıları yazılı olduğu ve bilirkişi raporunda da ayrıntısı ile tespit edildiği üzere davaya konu icra takibinde talep edilen alacakların davalının kooperatif üyeliğinden istifa ettiği tarihten sonraki döneme ilişkin aidat alacaklarından oluştuğu, talep edilen aidatların istifa tarihinden sonra doğduğu, istifa tarihinden önceki döneme ait davalının sorumluluğunun bulunduğu ve yararlandığı genel hizmetlere ilişkin yada tasfiye halinde olan kooperatif yönünden tasfiye giderlerine ilişkin olduğuna yönelik herhangi bir bilgi veya belgenin dosya kapsamına sunulmadığı, bu hali ile takibe konu aidatların doğum tarihi dikkate alındığında davalının herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M ; gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1) Davanın REDDİNE,
2) 492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70 TL harçtan, dava açılışında alınan 59,30 TL peşin harcın düşülmesi ile eksik alındığı anlaşılan 21,40 TL harcın DAVACIDAN ALINARAK HAZİNEYE GELİR KAYDEDİLMESİNE,
3) 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/A ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-13. maddesi uyarınca alınması gereken 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin DAVACIDAN ALINARAK HAZİNEYE GELİR KAYDEDİLMESİNE,
4) Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5) Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avansının HMK’nin 333. maddesi uyarınca karar kesinleştikten sonra Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi dikkate alınarak YATIRANLARA İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin ve davalı asilin YÜZÜNE KARŞI, HMK’nin 341/2. maddesi uyarınca miktar itibari ile KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.29/03/2022

Katip … Hakim …
e – imzalıdır e – imzalıdır

Bu gerekçeli karar güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.