Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/333 Esas – 2021/864
T.C.
ANKARA
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/333 Esas
KARAR NO : 2021/864
HAKİM : ….
KATİP :….
DAVACI : ….
DAVALI :…..
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/06/2021
KARAR TARİHİ : 17/12/2021
KARAR YAZMA TARİHİ : 21/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı ile müvekkilinin ticari ilişkisinin bulunduğunu, davalı ile aralarında kurulan sözleşme gereğince davacı tarafından gönderilen filtre torbaları davalı adresinde davalı tarafından kabul edildiğini, davalıya bu sözleşme gereği düzenlenen faturaların ödenmediğini, bunun üzerine davalı aleyhine Ankara ….. İcra Dairesinin 2020/8103 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının borca haksız olarak itiraz ettiğini belirterek davalının bahse konu icra takibine vaki itirazın iptaline, takibin tüm alacak yönünden davamına, davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkili hakkında Ankara ….. Asliye Ticaret Mahkemesinde 2020/69 Esas ile görülen davada iflas kararı verildiğini, bu kararın kesinleştiğini, ayrıca davacı ile müvekkili arasında imzalandığı iddia edilen fatura ve cari hesap protokolünün müvekkili tarafından imzalanmadığını, müvekkili şirketi temsil yetkisine ve imza yetkisine iki kişinin sahip olduğunu, protokolde bir imza bulunduğunu, dava dilekçesinde belirtilen faturalar müvekkiline ait olmadığını, müvekkili firma ile davacı arasında herhangi bir iş yapılmadığını belirterek davanın reddine, takibinde haksız ve kötü niyetli olan alacaklı hakkında %20’den az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Dosyanın incelenmesinde, Ankara …… Asliye Ticaret Mahkemesinin 26/11/2020 tarih, 2020/69 – 2020/756 E.K sayılı ilamı ile davalının iflasına karar verildiği kararın 01/04/2021 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
15/03/2018 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 7101 sayılı İcra ve İflâs Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 46. maddesi ile 2004 sayılı İcra İflas Kanununa eklenen geçici 14. maddesi “Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte görülmekte olan iflâsın ertelenmesi ve konkordato talepleri hakkında talep tarihinde yürürlükte bulunan hükümlerin uygulanmasına devam olunur. Hakimler ve Savcılar Kurulu, 26/9/2004 tarihli ve 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun 5 inci maddesinin beşinci fıkrasındaki belirleme yetkisi kapsamında iflâs ve konkordato konusunda uzman asliye ticaret mahkemesini, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki hafta içinde belirler.” hükmünü içermektedir.
05/04/2018 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan Hakimler ve Savcılar Kurulunun 03/04/2018 tarih, 538 sayılı kararının 4. maddesinde “İflas tasfiyesinde düzenlenen sıra cetveline yönelik davalar (iflas tarihinden önce açılıp yargılama sırasında kayıt kabul davasına dönüşen alacak davaları hariç olmak üzere kayıt kabul ve kayıt terkin davaları) (İcra ve İflas Kanunu 235. madde)” üçten fazla Asliye Ticaret Mahkemesi bulunan yerlerde 1, 2 ve 3. Asliye Ticaret Mahkemeleri ihtisas mahkemesi olarak belirlenmiştir.
Davalı hakkındaki iflas kararının tarihi 26/11/2020, dava tarihi ise 08/06/2021’dir. İİK’nın 194. maddesindeki “Acele haller müstesna olmak üzere müflisin davacı ve davalı olduğu hukuk davaları durur ve ancak alacaklıların ikinci toplantısından on gün sonra devam olunabilir” hükmü gereğince işlem yapılarak usulüne uygun taraf teşkili sağlanmalıdır. İflastan sonra, müflis aleyhine masaya giren mal ve haklara ilişkin bir dava açılamaz. İflas masasından hak iddiasında olanlar, alacaklarını veya haklarını İİK’nun 219/2. maddesi gereğince masadan isterler (masaya yazdırırlar). İflas idaresinin istenen alacakları kabul etmemesi halinde İİK’nun 235. maddesinde açıklanan sıra cetveline itiraz (kayıt kabul) davasının açılması gerekir. İflastan sonra müflise karşı dava açılması halinde bu davaya İİK’nun 235/ll. maddesi gereğince sıra cetveline itiraz (kayıt kabul) davası olarak devam edilmelidir.
Tüm dosya kapsamı üzerinde yapılan değerlendirme neticesinde, davanın iflas kararından sonra itirazın iptali davası olarak açıldığı, İİK’nun 235/II maddesi uyarınca davaya kayıt kabul davası olarak devam edilmesi gerektiği, İİK’nin geçici 14. maddesi ile Hakimler ve Savcılar Kurulunun 03/04/2018 tarih, 538 sayılı kararı uyarınca kayıt kabul davalarına bakma görevinin Ankara 1, 2, 3. Asliye Ticaret Mahkemelerine ait olduğu anlaşıldığından mahkememiz esasının bu şekilde kapatılmasına, dosyanın kayıt kabul dava türü ile ihtisas mahkemesi olarak belirlenen Ankara 1, 2, 3. Asliye Ticaret Mahkemelerine tevzi edilmek üzere tevzi bürosuna gönderilmesine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Yukarıda Açıklanan Gerekçelerle;
1-Dosyanın İİK’nin geçici 14. maddesi ile HSK’nin 03/04/2018 tarih, 538 sayılı kararı uyarınca ihtisas mahkemesi olarak belirlenen Ankara 1., 2. ya da 3. Asliye Ticaret Mahkemesine tevzi edilmesi için Ankara Asliye Ticaret Mahkemeleri Tevzi Bürouna gönderilmesine,
2-Esasın bu şekilde kapatılmasına,
Dair, tarafların yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/12/2021
Katip ….
¸
Hakim ….
¸