Emsal Mahkeme Kararı Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/32 E. 2022/819 K. 07.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

T.C.
ANKARA “TÜRK MİLLETİ ADINA “
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/32 Esas
KARAR NO : 2022/819
HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI …
VEKİLİ : Av. …

DAVALI : …
….
VEKİLİ : Av. …
DAVA : Alacak (Eser- Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/02/2020
KARAR TARİHİ : 07/12/2022
KARAR YAZMA TARİHİ : 12/12/2022
Mahkememize açılan davanın yapılan açık yargılaması sonucunda, dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ ;
DAVA DİLEKÇESİNDE ÖZETLE; Davacı müvekkili şirketin Cezayir- Tapidor Yeni bina projesinin kasetli ısı camlarının tedarik edilmesi açısından davalı şirket ile ticari ilişkin kurduğunu, düzenlenen sipariş formlarına ilişkin ürünlerin müvekkili şirkete teslim edildiğini, müvekkili şirket tarafından Cezayir ülkesindeki şantiyesine götürdüğünü, projede kullanmaya başlatığı sırada camların bir kısmının kasetlerinin ısı camlardan ayrıldığının görüldüğünü, bu durumun şirkete bildirildiğini, davalı şirkete imalat hataları neticesinde yapmak zorunda kaldıkları masrafa ilişkin maliyet bildirimini tebliğ ettiklerini ancak taraflarına herhangi bir ödeme yapılmadığını, ihtarnamenin tebliğ tarihi olan 12/07/2019 tarihinden itibaren işleyecek bankaların uyguladığı en yüksek mevduat faizi ile birlikte 5.625 Euronun davacı tarafa ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun olarak dava dilekçesi tebliğ edilerek taraf teşkili sağlanmıştır.
CEVAP DİLEKÇESİNDE ÖZETLE; Dava konusu camların ayıpsız ve hatasız olarak davacıya sözleşmeye göre teslim edildiğini, TTK 23/2 maddesine göre faturayı alan kimsenin aldığı tarihten itibaren 8 gün içerisinde munderecatı hakkında bir itirazda bulunmamışsa munderecatını kabul etmiş sayılacağını, davacı tarafın 22/06/2018 tarihinde düzenlenen irsaliye faturaya itiraz etmeyerek fatura içeriğini kabul etmiş sayılacağını, davacının kendi kusuru ile davalı müvekkilinin sorumlu tutulmasının beklenemeyeceğini, müvekkili davalının montajdan sorumlu tutulmasının düşünülemeyeceğini, sözleşmenin 3.9. Maddesinde rutubet, nem PVB bozabilir uygun olmayan montaj işçiliği ve malzemelerin şantiye sahasında muhafaza ve depolama koşullarının düzenlendiğini, yine sözleşmenin 3/9. Maddesinde ısı cam yününün olumsuz etkileyecek olan her şeyden alacının sorumlu olduğunun düzenlendiğini, davacı tarafın bütün bu uyarılara rağmen üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmediğini, davacının zararının kendi montajından kaynaklanmış olup, göstermiş oldukları cabalara rağmen davacı tarafın hukuka aykırı fiil ve talepte ısrar ettiğini, kendi kusuru ile sebebiyet verdiği zararı talep edemeyeceğinden davanın reddini savunmuştur.

Mahkememizce tarafların delilleri toplanmış, tüm deliller toplandıktan sonra dosya Hesap Uzmanı… … ‘e tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen 03/06/2021 tarihli ÖN raporda, hukukî değerlendirme ve takdirin Mahkemenize ait olmak üzere, dava konusu malzemenin niteliği, montajı, işçiliği ve bu bağlamda ayıplı olup olmadığı, ayıplı ise niteliği konularında teknik değerlendirme yapılması için dava konusu malzeme (ısıcam) alanında uzman teknik bilirkişinin görevlendirilmesi hususunda takdirin Mahkemeye ait olduğunu bildirmeleri üzerine dosyaya inşaat mühendisi …’ın ile Metalurji ve Malzeme Mühendisi Selim TÜRKER’inde eklenerek yeniden bilirkişilere tevdi edildiği, 15/12/2021 tarihli bilirkişi raporunda ; Boyalı profillerde, boya ile uyumlu yapıştırıcının seçilerek, yapışma yüzeyinin uygun kimyasallarla temizlenmesi ve kaliteli bir yapışma yüzeyinin elde edilmesi gerektiği; bu uygulamaların, boya ile silikon yapıştırıcının etkileşime girebilmesi; boya yüzeyinin metal yüzeyine göre daha fazla tozlu ve yapışma kalitesini düşürücü nitelikte olması nedeniyle yapıldığını, Dava dosyasındaki belgeler ve yazışmalar incelendiğinde, Davalı firma tarafından yapılan imalatlardaki silikon yapıştırma işleminde uygulama açısından hatalar olduğu; işin gereği olarak camların doğramalara uygun şekilde yapıştırılması mesuliyetinin Davalı firmada olduğunu, Davacı tarafından dosyaya sunulan faturadaki Tremco FS550 marka sosis silikonların, ortaya çıkan sorunu giderebilecek nitelikte olmadığı, derz dolgusu olarak kullanılan bir ürün olduğu; bu nedenle doğramalardan ayrılan camların tekrar yapıştırılması için kullanılacak malzeme masrafı olarak Davalının faturasında belirttiği 21.240TL tutarının baz alınmasının doğru olacağını, Davacının sorunlu imalatı düzeltmek için harcadığı 5.625 Euro bedelden, sosis silikon dışındaki kalemlerin fatura veya makbuzlarına dosya içerisinde rastlanamadığı, bu sebeple bunlarla ilgili inceleme yapılamadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Hesap uzmanı bilirkişi Gürkan COŞKUN’in dosyadan çekilmesi sonucu yerine nitelikli hesap uzmanı Aslı GÜRGEN’in eklenerek oluşturulan 1. Bilirkişi EK raporunda özetle; Bilirkişi kurulunun, dava dosyasma somut olarak sumulmuş belgeler (makbuz, irsaliye, fitara vs.) fzerinden değerlendirme yapabileceği; belgeli şekilde sunulmamış harcamalar için herhangi bir hesaplama yapamayacağını, davacının faiz tatebine dair hesaplama yapılabilmesi için T.C. Kartal 23. Noterliği’nin 24.05.2019 tarihli 16167 yevmiye nolu İhtamamesinin ve T.C, Kartal 23. Noterliği’nin 08,07.2019 tarihli 21446 yevmiye nolu ihtamamesinin incelenmesi gerektiği ancak yapılan araştırmada söz konusu İhtamamelerin dava dosyasında bulunmadığını, ihtarnamelerin dava dosyasına kazandırılması sonrasında faiz talebi ile ilgili hesaplama yapılabileceğini, davalı firma tarafından yapılan imalatlarda boyalı profiller için uyumluluğu olan, piyasadaki kaliteli ürünlerden biri olan Dowsil 993 silikon yapıştırıcınm kullanıldığı ancak yapıştırma işlemi öncesinde doğru primerlerin kullanılmaması veya primerlerin yanlış uygulanması halinde; camın doğramaya yapışması gerçekleşmiş olsa bile daha sonra çevresel etkiler (taşıma, montaj vs.) nedeniyle ayrılmalar olabileceğini; dolayısıyla söz konusu imalatta uygulama açısından hatalar olduğu; işin gereği olarak camların doğramalara uygun şekilde yapıştırılması sorumluluğunun Davalı firmada olduğunu, davaya koru ayıbın, yapıştırma işlemi içermesi nedeniyle teslimattan sonra ortaya çıkmasının mümkün olabileceğini, buna dayanarak ortaya çıkan ayıbın gizli ayıp olarak değerlendirilmesinin uygun olacağı sonuç ve kanaatine varılmıştır.
20/05/2022 tarihli 2. Bilirkişi EK raporunda özetle; Dosya içerisinde somut bir şekilde belgesi olmayan bir hizmet için Bilirkişi Heyetinin işçilik veya gümrük bedeli belirlemesinin uygun olmadığını; Bilirkişi heyetinin internette araştırma yapmak, internette bulduğu bilgilerle hesaplama yapmak gibi bir görevinin olmadığını; bu bilgilerin de doğruluğunun şüpheli olduğunu, Dava konusu kasetli camlardaki ayrılmaların montaj silikonu uyumsuzluğu, nakliye ve depolama esnasındaki atmosferik koşullarla ilgili olmadığı; yapışma işleminin sürdürülebilir olması gerektiği; imalat sırasında hatalı uygulama yapılması halinde yapışmanın güçlü ve sürdürülebilir olmayacağı; Davacı firmaya hatasız bir şekilde teslim edilmiş gibi görünmesine rağmen güçlü bir polimerizasyon olmadığında kasetlerin taşıma veya montaj esnasında ayrılabileceği; söz konusu uygulama hatalarında camların kasetlerden ayrılma probleminin tüm camlarda oluşmasının beklendiği, dolayısıyla ayıplı cam sayısının belirlenmesine ihtiyaç duyulmadığını, 20.04.2022 tarihli duruşmada anılan ihtarnamelerin dava dosyasına kazandırılması için ilgili noterliğe müzekkere yazılmasına karar verildiğini, UYAP sistemi üzerinden yapılan incelemede Kartal Noterliği’ne yazılması gereken müzekkerenin sehven İstanbul Noterler Odası Başkanlığı KEP adresine gönderildiğini Başkanlığın da ilgili yazıya istinaden “ilgili yazının kep hesabımıza gönderildiği, bu hususta yapılacak bir işlem bulunmaması sebebi ile ilgili noterliğe gönderilmesi hususu arz olunur” şeklinde cezai yazı düzenlediğini , bu nedenle ihtarname içeriklerinin dosya kapsamına girmediğini, alacağın Türk Lirası olarak mı Euro cinsinden mi talep edildiğinin denetlenebilmesini, Ne tutarda bir alacak talep edildiği ve şartları varsa temerrrüde düşürülen tutarın tespit edilebilmesini, yine davalıya ödeme için kaç gün önel verildiği hususunun belirlenebilmesi ancak ihtarname içeriğinin incelenmesi ile mümkün olacağından davalının usulüne uygun şekilde temerrüde düşürülüp düşürülmediği ve şartları varsa ne miktarda temerrüde düşürüldüğünün tespitinin mümkün olmadığını, Bunun yanısıra heyetimizce davacının Euro olarak talep ettiği zararlara dair euro cinsinden harcama yaparak katlanmak zorunda kaldığı zararlarına ilişkin bilgi ve makbuzların da dosyaya sunulmaması karşısında alacağın Euro cinsinden talep edilip edilemeyeceği hususunun da dosyada mevcut belgeler karşısında somutlaştırılmamış olduğu, heyetimizce hesaplanan zararın Türk Lirası cinsinden hesaplandığı, tüm bu hususlar karşısında ihtarname içeriğinin denetime elverişli bir rapor tanzimi için incelenmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
27/09/2022 tarihli 3. Bilirkişi EK raporunda özetle; Hukuki durum ve delillerin takdiri Mahkemenize ait olmak üzere ; Doğramalardaki cam imalatlarında mevcut ayıbın giderim bedeli olarak davacının davalıdan malzeme ve işçilik bedeli toplamı olarak 4.715 Euro talep edebileceği, bu tutarın ihtarname tarihi itibari ile Merkez Bankasının uyguladığı efektif satış kuru üzerinden (6,8088 )TL karşılığının 32.099,72 TL olduğunu, Malzemenin Türkiye’den temin etme zorunlu olduğunun ispat edilmesi halinde ise 250 EURO nakliye ve 660 EURO gümrük masrafının uygun olacağı ve ihtarname tarihi itibariyle bedelinin 910 EURO x 6,8088 TL 6.196,00 TL olduğunu, Toplam talep edilebilecek tutarın 5.625 EURO x 6,8088 TL 38.299,00 TL olduğunu, Davacı talebinin Euro cinsinden olması nedeni ile Euro cinsinden toplam alacak tutarının 5.625 Euro olduğu bu bedele temerrüt tarihi olan 19.07.2019 tarihinden itibaren 3095 sayılı kanunun 4/a maddesi gereğince fiili ödeme tarihine kadar devlet bankalarının euro para birimi ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı ile birlikte tahsil edilebileceği sonuç ve kanaatine varılmıştır.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Davacı ile davalı şirket arasında alım satıma konu olan ısı camların ayıplı çıkmasından dolayı açılan eser sözleşmesinden kaynaklı alacak davasına ilişkindir. Davacı tarafın sözleşme kapsamında aldığı ısı camlarını aralarındaki sözleşme hükümlerine göre istif ve montajını yerine getirip getirmediğini, ısı camlarda ayıp var ise ayıbın davalının üretim imalatından mı kaynaklandığı, yoksa davacının istif ve montajlamasından mi kaynaklı olduğu , davalıdan kaynaklı ise davalının sorumlu olduğu miktar ve tutarın belirlenmesine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı, iddia, savunma, arabuluculuk tutanağı, ticari defter ve kayıtlar ile birlikte toplanan tüm deliller ile dosya kapsamında alınan bilirkişi kurulunun kök ve ek raporları birlikte değerlendirildiğinde, bilirkişiler raporlarında; özellikle 1.Ek raporda, davaya koru ayıbın, yapıştırma işlemi içermesi nedeniyle teslimattan sonra ortaya çıkmasının mümkün olabileceğini, buna dayanarak ortaya çıkan ayıbın gizli ayıp olarak değerlendirilmesinin uygun olacağı belirtilmiş olup ayrıca aynı bilirkişiler Ek-3 raporlarında, Doğramalardaki cam imalatlarında mevcut ayıbın giderim bedeli olarak davacının davalıdan malzeme ve işçilik bedeli toplamı olarak 4.715.Euro talep edebileceği, Malzemenin Türkiye’den temin etme zorunlu olduğunun ispat edilmesi halinde ise 250.EURO nakliye ve 660.EURO gümrük masrafının uygun olacağı ve ihtarname tarihi itibariyle bedelinin 910 .EURO olduğunu, toplam talep edilebilecek tutarın 5.625. EURO olduğu belirtilmiş olup bilirkişi kurulu tarafından dosyaya sunulan kök ve ek raporlor denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli görülerek, buna dayanarak davalı tarafın davacı tarafa teslim ettiği kasetli camlarda ortaya çıkan ayıbın gizli ayıp olarak değerlendirilmesinin uygun olacağından, ayrıca bu cam kasetlerin birleştirme kısımlarından ayrılması nedeni ile yapıştırmayı sağlayan davacı tarafça bilinen yapıştırıcı sosis silikonların, cam kasetlerin imalatının Türkiye’den yapılması nedeni ile kolayca temin edilmesi ile marka olarak bilinen ve çabuk ulaşılan, ülkenin Türkiye olması nedeni ile Türkiye’den temin etme zorunlu olduğu kanaatine ulaşılarak, bu kapsamda; doğramalardaki cam imalatlarında mevcut ayıbın giderim bedeli olarak davacının davalıdan malzeme ve işçilik bedeli toplamı olarak 4.715 Euro ile birlikte yapıştırıcı sosis silikonlar içinde 910.EURO nakliye ve gümrük masrafı olmak üzere toplam talep edilebilecek tutarın 5.625 EURO olduğu tespit edilmek ile buna göre davanın kabulüne karar verilerek, alacak tutarı toplam 5.625 Euro’nun temerrüt tarihi olan 19.07.2019 tarihinden itibaren işleyecek bankaların uyguladığı en yüksek mevduat faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M ; Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-)Davanın KABULÜ İLE, 5.625.-EURO Alacağın temerrüt tarihi olan 19.07.2019 tarihinden itibaren işleyecek bankaların uyguladığı en yüksek mevduat faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
2) 492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 7.531,18.TL karar ve ilam harcının dava açılışında davacıdan alınan 636,63.TL peşin harcın düşülmesi ile eksik alındığı anlaşılan 6.894,55.TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
3) 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/A ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-13.maddesi uyarınca alınması gereken 1.320,00.TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
4) Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu 54,40.TL başvurma harcı, 636,63.TL peşin harç, 431,22.TL tebligat ücreti, 3.750,00.TL bilirkişi ücreti, olmak üzere toplam 4.872,25.TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5) Davacının yargılamada vekil ile temsil edildiği anlaşıldığından yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 17.537,50.TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6) Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avansının HMK’nin 333. maddesi uyarınca karar kesinleştikten sonra Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi dikkate alınarak yatıranlara iadesine,
Dair; davacı vekili ( e-duruşmada) ile davalı vekilinin yüzlerine karşı olmak üzere, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren, HMK.nun 345.maddesine göre 2 (iki) hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf başvuru yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu usulen anlatıldı.07/12/2022

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.

¸* Bu karar 5070 sayılı kanun gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır*¸