Emsal Mahkeme Kararı Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/3 E. 2022/34 K. 20.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
14. ASLİYE TİCARET
MAHKEMESİ “TÜRK MİLLETİ ADINA”
KARAR
ESAS NO : 2021/3 Esas
KARAR NO : 2022/34

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … -…
DAVALI : … – …
VEKİLLERİ : Av. … –
Av. … -…
DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/06/2017
KARAR TARİHİ : 20/01/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 11/02/2022
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin, Karayolları 10. Bölge Müdürlüğü tarafından ihalesi yapılan “Gündoğdu Şehir Geçişi Km:132+701,85-135+341,50 Arası ve Ayrım Veliköy Yolu Km:0+000-4+028,36 Arası Toprak İşleri, Sanat Yapıları ve Üst Yapı İşleri Yapılması İşi”ni üstlendiğini, müvekkili şirket ile davalı şirket arasında da aynı konuda 03.04.2011 tarihinde Taşeronluk Sözleşmesi imzalandığını, müvekkilinin işin yapımına başladığını, bir kısım imalatın hakedişinin davalı şirket adına Karayolları 10. Bölge Müdürlüğüne teslim edildiğini, davalı firma tarafından alacağın tahsil edildiğini, davalı şirket tarafından Ankara … Noterliğinin 16.05.2012 tarih ve 19082 yevmiye nolu ihtarnamesinde, sözleşmenin 21. maddesinin gereğinin yerine getirilmediği, yani Mart 2012 dönemine ait prim borcunun SGK’ya ödenmediğinden bahisle 7 gün içerisinde ödenmesi aksi halde sözleşmenin feshedileceğinin bildirildiğini, bu ihtarnamenin müvekkiline tebliğ edilemediğini, sözleşmenin feshedildiğinin müvekkili tarafından haricen 29.06.2012 tarihinde öğrenildiğini, ihtarnamenin haricen öğrenilmesinden sonra müvekkili şirket tarafından yapılan araştırma neticesinde, müvekkili şirkete ait…Bankası … Şubesi’nde bulunan hesaptan otomatik ödeme yöntemi ile sigorta primlerinin ödemesi yapılırken hesapta bakiyenin sıfırlanması nedeniyle bahsi geçen aya ilişkin çalışanların sigorta primlerinin ödenemediğinin tespit edildiğini, akabinde müvekkili şirket tarafından söz konusu döneme ilişkin olarak ödeme yapılmak istenmiş ise de, ödemenin davalı şirket tarafından 31.05.2012 tarihinde haricen yapıldığının öğrenildiğini, sözleşmenin haksız feshi nedeniyle müvekkili şirket kar kaybına uğradığı gibi, işin başladığı dönemden sözleşmenin haksız feshine kadar olan dönemler arasında yapmış olduğu masraflarında karşılanması gerektiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla sözleşmenin haksız feshi nedeniyle belirsiz alacak olarak şimdilik 100.000,00 TL kar mahrumiyetinin, sözleşmenin haksız feshi nedeniyle sözleşme süresince müvekkili şirket tarafından yapılan personel giderlerinden oluşan masraflar toplamı 221.301,73 TL, sözleşmenin haksız feshi nedeniyle sözleşme süresince müvekkili şirket tarafından kullanılmak üzere kiralanan…makinaları ve ticari araçlara yapılan kira giderleri toplamı 94.000,00 TL olmak üzere toplam 411.301,73 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari işlerde uygulanan yasal faiz ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; görev, yetki, husumet, zamanaşımı, kesin hüküm vs. hususlarda ilk itirazda bulunmuş, cevap dilekçesinde de, davacı şirketin sözleşme süresince kendisine verilen işin sözleşmesi şartlarına göre süresinde ve layıkıyla yerine getiremediğini, şifahi uyarı ve taleplerin sonuçsuz kaldığını, sözleşme kapsamında ödemesi gereken işçilere ait sigorta primlerini düzenli ödemediğini ve bu primlerin her seferinde müvekkili firma tarafından ödenmek durumunda kaldığını, sözleşmenin 21. maddesi kapsamında, Ankara … Noterliğinin 16.05.2012 tarih ve 19082 yevmiye nolu ihtarnamesi keşide edilerek prim borcunun 7 gün içerisinde ödenmesi, aksi taktirde başkaca bir ihtara gerek kalmaksızın anılan sürenin sonunda feshedileceğinin bildirildiğini, ihtarname sonrası ilgili yükümlülüğünü yerine getirmeden davacının sözleşmesinin feshedildiğini, 2012 yılında gerçekleşen bu fesih sonrası 2017 yılında ikame edilen davada kötü niyetin açıkca ortada bulunduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, Eser Sözleşmesi’nin feshi nedeniyle müspet ve menfi zarar istemine ilişkindir.
Mahkememizce tarafların delilleri toplanmış, bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Davalı taraf görev, yetki, husumet itirazları ile zamanaşımı def’inde bulunmuş, taraflar tacir olduğundan görev itirazına, sözleşmeye uyuşmazlıkların çözümünde Ankara Mahkemeleri yetkili kılındığından yetki itirazına, sözleşmeye dayalı olarak talepte bulunulduğundan husumet itirazına itibar edilmemiştir.
Mahkememizin 01.03.2018 tarihli ve 2017/423 E. – 2018/148 K. sayılı davanın zamanaşımı nedeniyle reddine ilişkin kararı, davacı vekilinin İstinaf başvurusu üzerine Ankara BAM … HD’nin 10.12.2020 tarihli ve 2020/191-238 sayılı ilamı ile ortadan kaldırılmıştır.
… Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine yazılan talimat sonucu üzenlenen 04.06.2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; taraflar arasındaki sözleşmenin feshi sonrasında davacı şirketin ticari deflerlerindeki kayıtları ilibariyle 350 kodlu Yıllara Yaygın İnşaat Ve Onaran Hakediş Bedelleri hesabındaki (İşletmenin üstlendiği yıllara yaygın İnşaat ve onarımı işlerinden tamamladıkları kısımlar için düzenlenen hakediş bedellerinin izlendiği hesap) toplam tular olan 286.810,13 TL ile 120 kodlu Yallara Yaygın İnşaat ve Onarım Maliyetleri hesabındaki (işletmenin üstlendiği yıllara yaygın İnşaal ve onarım maliyetlerinin izlendiği hesap) toplam tutar olan 478.165,48 TL’nin karşılaştarılması sonucunda, davacı şirketin dava konusu…için katlandığı maliyetlerin, söz konusu…için elde ettiği hasılattan 191.355,35 TL tutarında fazla (zarar) olduğunun tespit edildiği, bu tutarlarda SGK kapsamında yapılan personel harcamaları ile kiralandığı belirtilen…makineleri ve araçların kira bedellerinin dahil, iddia edilen kâr mahrumiyeti tutarının dahil olmadığı, ilgili sektörde mevcut piyasa şartlarında dikkate alınan kar oranının %10 – %20 arasında olduğunun tespit edildiği, ayrıca yapılan incelemelerde, taraflar arasındaki sözleşmenin devam ettiği dönemde davacı vekili tarafından…makineleri ve araçlarla ilgili 93.220,00 TL tutarındaki kira bedelinin taraflar arasındaki işle ilgili olarak 20.02.2014 tarih ve 63480 no’lu fatura ile Dağtepe İnşaat adlı firmadan yapılan kiralama karşılığı ödeme olduğu, söz konusu tutarın ilgili firmaya ödenmiş olduğu, ancak taraflar arasındaki sözleşmenin feshi nedeniyle bu tutarın davacı şirket tarafından davalı şirkete fatura edilmemiş olduğu, diğer taraftan yapılan incelemelerde, taraflar arasında akdedilmiş olan 13.04.2011 tarihli sözleşme kapsamında yapıdan hakedişler çerçevesinde düzenlenen faturalar karşılığında davalı şirket tarafından davacı şirkete ödenmemiş herhangi bir tutarın tespit edilemediği açıklanmıştır.
Mahkememizce görevlendirilen bilirkişiler tarafından düzenlenen 06/09/2021 tarihli raporda özetle; davalı Özgün Yapı San. Tic. A.Ş.’nin muhasebe müdürü ile yapılan görüşmelerde şirkete ait 2011 ve 2012 yıllarına ait ticari defterlere ulaşılamadığından fiziki inceleme yapılamadığı, davacı tarafa ait 2011 ve 2012 yıllarına ait muavin kayıtlarını bilgisayar ortamından çıktısı alınarak muavin eki olan fatura ve banka dekontu üzerinden değerlendirme yapıldığı, davalı tarafın BA formları incelendiğinde, fatura karşılığı olan tutarın kesintiler (Stopaj) düşüldükten sonra görülen banka dekontuyla ödemenin yapıldığı, dekontları olmamakla beraber davacı tarafa ait SGK primlerinin davalı tarafından ödenmiş olduğu, 2012 yılı sonu itibariyle davalı tarafın 5.383,36 TL alacaklı olarak kapandığı, davanın belirsiz alacak davası olarak açılmış olduğu, taraflara ait cari hesaplardan kaynaklanan bir alacak davası olmadığı, dosya kapsamında sözleşmenin feshine kadar sözleşmenin feshine ilişkin taraflarca karşılıklı yazılmış herhangi bir yazışma tutanak vs. rastlanılmadığı gibi fesih sonrasında dava tarihine kadar herhangi biri itiraza da rastlanılmadığı, sözleşme madde 21 de SGK Sigorta İşlemleri başlığı altında “Taşeron’un işçilerin sosyal sigorta işçi ve işveren primleri Taşeron tarafından ödenecek olup bu konuda Müteahhit’e herhangi bir yükümlülük düşmeyeceği, taşeronun, anılan primlerin ödendiğine ilişkin belgelerin örneğini ödeme tarihinden en geç beş gün içinde müteahhide tevdi edeceği, taşeronun bundan kaçınması halinde ayrıca bir ihtar çekmeye veya rücu davası açmaya gerek kalmaksızın müteahhit, taşeronun hakediş, her tür ödeme ve/veya teminatlarından kesinti yapılacaktır.” hükmünün yer aldığı, yine sözleşmenin 41.3 maddesinde “Taraflar bu sözleşmede belirtilen adreslerini geçerli tebligat adresleri olarak beyan ve kabul etmişlerdir. Adres değişiklikleri yazılı olarak bildirilmediği sürece aşağıda belirtilen adreslere yapılacak tebligatlar geçerli olarak hukuki sonuçlar doğuracaktır.” hükmünün yer aldığı, çekilen ihtarnamede Mart 2012 tarihine ilişkin SGK borcunun, iş bu ihtarnamenin tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içerisinde ödenmesi, aksi takdirde anılan borcun hakedişlerden ve/veya teminatlardan kesinti yapılmak suretiyle karşılanarak başkaca herhangi bir ihtar ve ihbara gerek kalmaksızın anılan sürenin hitamında fesih olunacağının ihtar edildiği, yine sözleşmenin feshi hususunda 30.maddede de “sözleşme ve eklerinde tayin olunan taahhüt ve vecibelerden herhangi birine riayet etmezse müteahhittin sözleşmeyi fesih etmekte yetkili olabileceği”nin ifade edildiği, Mart 2011 tarihi itibariyle bakiye SGK borcunun 5.400,00 TL olduğu, sonuç olarak; mahkeme feshin haksız olduğuna ve kar mahrumiyeti talep edilebileceğine ilişkin bir karar vermesi durumunda; geriye kalan gerçekleştirilemeyen imalat tutarı toplamının 11.008.201,17 TL olduğu, bu bedel üzerinden piyasa şartları itibariyle takriben %13 mertebesinde kar elde edilebileceği kanaatine varıldığı, bu durumda oluşan kar mahrumiyeti tutarının KDV hariç 1.431.066,15 TL olacağı, 04.06.2021 tarihli bilirkişi raporunda davacı ticari defter kayıtlarında davalı ve davacı arasında ödenmemiş bir tutarın tespit edilmediği, davacı tarafın hakediş faturası düzenlediği bu faturanın davalı tarafından beyan edildiği, fatura bedelinin banka aracılığı ile ödemesinin yapıldığı, davacı tarafa ait SGK prim ödemelerinden kaynaklı 5.383,36 TL davalı tarafın alacaklı olduğu, gerçekleştirilen hakkediş karşılığında personel masrafları da ödendiğinden mükerrer olarak personel giderine ilişkin talebin yerinde olmadığı, gerçekleştirilen hakkediş karşılığında makine alet ve edevat masraflarının da ödendiğinden mükerrer olarak makine giderine ilişkin talebin yerinde olmadığı açıklanmıştır.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, taraf vekillerinin beyan ve itirazları üzerine düzenlenen 13.12.2021 tarihli ek raporda sonuç olarak, kök rapordaki görüşler tekrar edilmiştir.
Toplanan deliller ve dosya içeriği birlikte değerlendirildiğinde; sözleşmenin 21. maddesine göre, davacı taşeronun işçilerin sosyal sigorta işçi ve işveren primlerini ödeyip, ödendiğine ilişkin belgelerin örneğini davalı müteahhide vermesi gerektiği, dava dilekçesinde dahi SGK borcunun hataen de olsa ödenmediğinin kabul edildiği, sözleşmenin 30/a maddesinde, taşeronun sözleşme ve ekinde, tayin edilen taahhüt ve vecibelerinden herhangi birine riayet etmemesi halinde müteahhidin sözleşmeyi feshedebileceğinin kararlaştırıldığı, davalı müteahhit tarafından keşide edilen ihtarnamenin davacı taşeronun sözleşmede belirtilen adresinden bila tebliğ iade edildiği, sözleşmenin 41.3. maddesinde, tarafların sözleşmede belirtilen adreslerinin tebligat adresi olarak kabul edildiği, bu adrese çıkartılan tebligatın geçerli olduğu, tebligat adresi değişikliğinin iddia ve ispat edilmediği, tüm bu açıklamalara göre davalı yüklenicinin sözleşmeyi feshinin haklı bulunduğu kanaatine varılmakla davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:
Davanın REDDİNE,
492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 7.024,21 TL harçtan mahsubu ile bakiye 6.943,51‬ TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettiren davalı yararına AAÜT uyarınca hesap ve takdir edilen 37.241,12 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Davacı tarafından yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekili Av…. ‘nın yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren İKİ HAFTA içerisinde ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ’ne İSTİNAF BAŞVURU YOLU açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 20/01/2022

Başkan …
✍e-imzalı
Üye …
✍e-imzalı
Üye …
✍e-imzalı
Katip …
✍e-imzalı