Emsal Mahkeme Kararı Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/280 E. 2022/241 K. 19.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/280
KARAR NO : 2022/241

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … mersis nolu
VEKİLİ : Av. …

DAVALILAR : 1- … – … mersis nolu
VEKİLİ : Av. … [elektronik tebliğ]

2- … – … TC nolu
VEKİLİ : Av. … [elektronik tebliğ]

DAVA : İtirazın İptali (Cari Hesaba Dayalı Bakiye Alacak)
DAVA TARİHİ : 17/05/2021
KARAR TARİHİ : 19/04/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 28/04/2022

Mahkememize açılan davanın yapılan yargılaması sonucunda, dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ ;
Davacı vekili ayrıntısı dava dilekçesinde yazılı olduğu üzere, taraflar arasında ticari ilişki bulunduğunu, cari hesaptan kaynaklanan alacak nedeniyle icra takibi yaptıklarını, alacağın varlığının ticari defter ve kayıtların incelenmesi ve taraflara ait BA – BS formlarının dosya kapsamına getirilmesi halinde ortaya çıkacağını, davalıların takibe itiraz etmesi nedeniyle takibin durduğunu belirterek Ankara … Dairesinin 2021/1452 esas sayılı dosyasında itirazın iptaline, icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili ayrıntısı cevap dilekçesinde yazılı olduğu üzere, davalıların oluşturduğu iş ortaklığı ile davacı arasında … Bilim Sanat Merkezi Yapım İşi nedeniyle sözleşme ilişkisi bulunduğunu, sözleşme hükümlerine göre davalıların üzerine düşen edimleri yerine getirdiğini, SGK primlerinin davacı tarafından ödenmesi gerekirken davalı iş ortaklığı tarafından ödendiğini, ödemeler nedeniyle tarafların ticari defter ve kayıtları arasında uyuşmazlık bulunduğunu, alacak borç durumunun ticari defter ve kayıtların incelenmesi sonucu ortaya çıkacağını, davacıya herhangi bir borçlanma bulunmadığını belirterek davanın reddine, kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, taraflar arasında imzalanan eser sözleşmesi nedeniyle ödenmediği belirtilen bakiye alacağın ödenmesi için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali talebine yöneliktir.
Ankara … Dairesinin 2021/1452 esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davacı tarafından davalılar hakkında “adi ortaklığa izafeten” açıklaması ile icra takibi başlatıldığı, 7 örnek ödeme emrinin davalı borçlulara 04/02/2021 ve 05/02/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlu vekillerinin ayrı ayrı 29/01/2021 tarihinde ve süresi içerisinde takibe, borca ve ferilerine yapmış oldukları itiraz nedeniyle takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Ankara Valiliği Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı ve … Sosyal Güvenlik Merkezi Müdürlüğü tarafından taraflar arasında imzalanan sözleşme konusu işe ilişkin prim ödemelerine yönelik belgeler dosyaya gönderilmiştir.

Keçiören Vergi Dairesi Müdürlüğü tarafından davacıya ait, Doğanbey Vergi Dairesi tarafından davalıların oluşturduğu iş ortaklığına ait BA – BS formları dosya kapsamına gönderilmiştir.
Davalı şirket vekili tarafından taraflar arasında oluşan sözleşme ilişkisi kapsamında yapıldığı belirtilen bir kısım ödemelere ilişkin dekont ve sair belgeler dosya kapsamına sunulmuştur.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun Ticari defterlerin ibrazı ve delil olması başlıklı 222/1. maddesi “Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.” hükmünü, 222/2. maddesi “Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.” hükmünü, 222/3. maddesi “İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.” hükmünü, 222/4. maddesi “Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.” hükmünü içermektedir.
Tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapmak suretiyle sunulan, denetime ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporu ile, davacı ile davalıların oluşturduğu iş ortaklığı arasında imzalanan sözleşme kapsamında ticari ilişki bulunduğu, davalı şirket tarafından inceleme sırasında sunulan ödeme belgeleri ve Sosyal Güvenlik Kurumu prim ödemeleri de dikkate alınmak suretiyle tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılan inceleme neticesinde davacı ticari defter ve kayıtlarına göre davacının 256.185,07 TL, davalıların oluşturduğu iş ortaklığı ticari defter ve kayıtlarına göre ise 198.451,29 TL bakiye alacağının bulunduğunun tespit edildiği anlaşılmıştır.
Toplanan delillerin birlikte değerlendirilmesi sonucunda, taraflar arasında … Bilim Sanat Merkezi Yapım İşi Sözleşmesi nedeniyle ticari ilişki bulunduğu, sözleşme kapsamında davacının alt işveren, davalıların oluşturduğu iş ortaklığının yüklenici olduğu, sözleşme kapsamındaki işin yapıldığı hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmadığı, davacı tarafından düzenlenen faturaların davalının ticari defter ve kayıtlarına usulüne uygun olarak kaydedildiği, HMK’nin 222/3-son maddesi hükmü dikkate alındığında ticari defter ve kayıtlarda ilgilisinin yararına ve zararına olan kayıtların birbirinden ayrılmasının mümkün olmadığı gibi davacı ticari defter ve kayıtlarında yer almayan, davalı ticari defter ve kayıtlarında yer alan faturanın ise HMK’nin 222/4. maddesi hükmü dikkate alınarak alacak borç durumunun tespitinde davalı zararına (aleyhine) olacak şekilde kabul edilmesinin gerektiği, faturaların ilgili vergi dairesine bildirimlerinin yapıldığı, sözleşme kapsamındaki Sosyal Güvenlik Kurumu prim ödemelerinin davalılar tarafından yapıldığı, davalı şirket tarafından gerek bilirkişi incelemesi aşamasında, gerekse bilirkişi raporuna itiraz sırasında bir kısım ödeme belgelerinin sunulduğu, bilirkişi tarafından ödeme belgelerinden dava konusu işe ilişkin olarak yapıldığı değerlendirilen ödemelerin ve sosyal güvenlik kurumu prim ödemelerinin rapor kapsamında borçtan düşüldüğü, bilirkişi tarafından borçtan düşülen ödeme belgeleri dışında kalan belgelerde yazılı ödemelerin ise yer alan açıklamaları dikkate alındığında taraflar arasında oluşan sözleşme kapsamında yapılan ödeme olarak değerlendirilmesinin mümkün olmadığı, davalılar tarafından takibe konu davacı bakiye alacağının ödendiğine ilişkin dosya kapsamına herhangi bir bilgi veya belge sunulamadığı, takibe konu alacağın mevcut ve talep edilebilir nitelikte, davalıların takibe yapmış olduğu itirazın haksız olduğu, davanın asıl alacak üzerinden açıldığı, tarafların tacir olmaları nedeniyle takip tarihinden itibaren avans faizin talep edilmesinin mümkün olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne, itirazın iptaline, icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M ; gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1) (a) Davanın KABULÜ ile davalı borçluların Ankara … Dairesinin 2021/1452 esas sayılı dosyasında yapmış olduğu İTİRAZIN İPTALİNE, takibin 80.000,00 TL asıl alacak üzerinden DEVAMINA, asıl alacağa takip tarihinden itibaren AVANS FAİZİ uygulanmasına,
(b) Haksız itiraz edildiği kabul edilen asıl alacak miktarı olan 80.000,00 TL’nin % 20’si oranında hesaplanan 16.000,00 TL icra inkar tazminatının DAVALI BORÇLULARDAN ALINARAK DAVACI ALACAKLIYA VERİLMESİNE,
2) 492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 5.464,80 TL harçtan, dava açılışında alınan 901,85 TL peşin harcın düşülmesi ile eksik alındığı anlaşılan 4.562,95 TL harcın DAVALILARDAN ALINARAK HAZİNEYE GELİR KAYDEDİLMESİNE,
3) 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/A ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-13. maddesi uyarınca alınması gereken 1.360,00 TL arabuluculuk ücretinin DAVALILARDAN ALINARAK HAZİNEYE GELİR KAYDEDİLMESİNE,
4) Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu 901,85 TL peşin harç, 59,30 TL başvurma harcı, 105,50 TL tebligat ücreti, 1.000,00 TL bilirkişi ücreti, 2,50 TL dosya kapağı olmak üzere toplam 2.069,15 TL yargılama giderinin DAVALILARDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
5) Davacının yargılamada vekil ile temsil edildiği anlaşıldığından yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 11.200,00 TL vekalet ücretinin DAVALILARDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
6) Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avansının HMK’nin 333. maddesi uyarınca karar kesinleştikten sonra Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi dikkate alınarak YATIRANLARA İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin, davalı … vekilinin ve davalı DZB vekilinin YÜZÜNE KARŞI, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMK’nin 345/1. maddesi uyarınca 2 (iki) hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.19/04/2022

Katip … Hakim …
e – imzalıdır e – imzalıdır
Bu gerekçeli karar güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.