Emsal Mahkeme Kararı Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/237 E. 2021/477 K. 22.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/237
KARAR NO : 2021/477

HAKİM : … …
KATİP…

DAVACI – KARŞI DAVALI : …
(mahkememiz karar içeriğinde …. olarak belirtilecektir.)
… mersis nolu
VEKİLİ : Av. …..

DAVALI – KARŞI DAVAC : …..
(mahkememiz karar içeriğinde …olarak belirtilecektir.)
VEKİLİ : Av. … [elektronik tebliğ]

DAVA – KARŞI DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/04/2021
KARŞI DAVA TARİHİ : 04/05/2021
KARAR TARİHİ : 22/06/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 24/06/2021

Mahkememize açılan davanın yapılan yargılaması sonucunda, dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ ;
Davacı karşı davalı … vekili ayrıntısı dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde yazılı olduğu üzere, taraflar arasında 4011681 nolu satış sözleşmesinin imzalandığını ve satış bedelinin 81.382,95 Euro (EUR) olarak belirlendiğini, bedelin bir kısmının nakit olarak ödendiğini, bir kısmı yönünden ise çek düzenlenerek davalı karşı davacıya teslim edildiğini, düzenlenen çek bedellerinin davalı karşı davacı tarafından bankadan tahsil edildiğini, sözleşme kapsamında TL üzerinden yapılacak ödemelerin ödeme tarihindeki Euro (EUR) döviz kuru karşılığı yapılmasının ve fazla ödeme olması halinde iadesinin kararlaştırıldığını, davacı karşı davalı tarafından sözleşme kapsamında fazladan ödeme yapıldığını, sözleşme uyarınca iade edilmesi için davalı karşı davacıya gönderilen ihtarnameye rağmen fazladan yapılan bedelin iade edilmediğini, taraflar arasında imzalanan sözleşmelerin birbirinden bağımsız ve başka sözleşmelerle bağlı olacak şekilde imzalandığını, iptal edilen sözleşmeler yönünden davalı karşı davacının edimlerini yerine getirmediğini, iskonto yapıldığı iddiasının gerçeği yansıtmadığını, düzenlenen faturada iskonto yapıldığına ilişkin bir açıklamanın bulunmadığını, karşı dava yönünden dava öncesinde arabuluculuk dava şartının yerine getirilmediğini belirterek asıl dava yönünden 7.369,81 Euro (EUR) alacağın 15/03/2019 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun karşı davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı karşı davacı vekili ayrıntısı cevap ve karşı dava dilekçesinde yazılı olduğu üzere, taraflar arasında 4011681, 4011682, 4011683, 4011687 ve 4011688 nolu satış sözleşmeleri imzalandığını, sözleşmelerin birlikte imzalanması nedeniyle sözleşmeye konu mal bedeli ile ilgili olarak iskonto yapıldığını, davacının 4011681 nolu sözleşme konusu malı teslim aldığını, diğer sözleşmelere konu malları ise teslim almadığını ve iptal bildiriminde bulunduğunu, davacının iptal bildirimi nedeniyle sözleşmeye konu malların satışının yapılamaması karşısında davalı firmanın zarara uğradığını, davacı tarafa zarara ilişkin olarak ihtarname gönderildiğini, davacı tarafından açılan davanın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, taraflar arasında imzalanan ve davacı tarafından iptal edilen sözleşmeler kapsamında cezai şarta ilişkin düzenlemenin bulunduğunu, cezai şart miktarının sözleşme bedelinin % 10’u olarak kararlaştırıldığını, sözleşmelerin iptali nedeniyle davacının cezai şartı ödemesinin gerektiğini, davalının davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığını, aksine cezai şart nedeniyle alacaklarının olduğunu belirterek asıl davanın reddine, karşı dava ile ilgili olarak ise sözleşmeler kapsamında hesaplanan 48.027,00 Euro (EUR) alacağın 10/02/2021 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davacıdan alınarak davalıya verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı karşı davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Asıl dava, sözleşme nedeniyle fazladan ödendiği belirtilen bedelin iadesine yönelik alacak davası, karşı dava ise sözleşmenin iptali nedeniyle kararlaştırılan cezai şartın ödenmesine ilişkin alacak davasıdır.
Taraflar arasında imzalanan 4011681 nolu satış sözleşmesinin incelenmesinde, davalı karşı davacı …’ın satıcı, davacı karşı davalı …’in ise alıcı olduğu, sözleşme bedelinin 81.382,95 Euro (EUR) olarak belirlendiği, sözleşmenin 7. maddesinde satış bedelinin Euro (EUR) döviz kuru ile yapıldığının ve tahmini kurlara göre yapılan TL ödemelerinin sözleşme bedelinin TL’ye dönüştürüldüğü anlamına gelmeyeceğinin düzenlendiği, ayrıca yapılan ödemeler nedeniyle fazla ödeme olması halinde satıcının, eksik ödeme olması halinde ise alıcının 3 gün içinde ihbar veya ihtara gerek olmaksızın fark bedelini ödemesinin kararlaştırıldığı, ayrıca sözleşmeye ek maddede ise alıcının borçlu çıkması halinde satıcıya, satıcının borçlu çıkması halinde ise alıcıya fark bedelin ödeneceği – iade edileceği hususunun düzenlendiği anlaşılmıştır.
Türkiye Halk Bankası Anonim Şirketine yazılan yazıya verilen cevabın incelenmesinde, asıl davaya konu sözleşme kapsamında davacı karşı davalı … tarafından keşide edilen çeklerin bankaya ibraz edilmesi üzerine ilgilisine ödendiğinin bildirildiği anlaşılmıştır.
Taraflar arasında imzalanan 4011682 nolu sözleşmenin satış bedelinin 138.997,71 Euro (EUR), 4061683 nolu sözleşmenin satış bedelinin 74.406,48 Euro (EUR), 4011687 nolu sözleşmenin satış bedelinin 165.307,20 Euro (EUR), 4011688 nolu sözleşmenin satış bedelinin 101.686,33 Euro (EUR) olarak belirlendiği anlaşılmıştır.
Davacı karşı davalı … tarafından asıl davaya konu sözleşme kapsamında 04/12/2018 tarihinde 50.000,00 TL, 31/12/2018 tarihinde 159.689,30 TL, 30/01/2019 tarihinde 159.689,30 TL, 28/02/2019 tarihinde 159.689,30 TL ödeme yapıldığı, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası kayıtlarına göre ödeme tarihleri itibari ile 1 Euro (EUR) döviz kuru karşılığının sırasıyla 6,0176 TL, 6,0530 TL, 6,0447 TL ve 6,0685 TL olarak işlem gördüğü, bu hali ile davacı tarafından sırasıyla 9.638,39 Euro (EUR), 26.381,84 Euro (EUR), 26.418,07 Euro (EUR) ve 26.314,46 Euro (EUR) olmak üzere toplam 88.752,77 Euro (EUR) ödeme yapılmış olduğu anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı üzerinde yapılan değerlendirme neticesinde,
asıl dava yönünden, taraflar arasında 4011681 nolu satış sözleşmesinin imzalandığı, sözleşme bedelinin 81.392,95 Euro (EUR) olduğu, sözleşmeye konu malın davalı karşı davacı …tarafından davacı karşı davalı …’e teslim edildiği ve bedelinin ödendiği hususunda taraflar arasında uyuşmazlığın bulunmadığı, davacı karşı davalı … tarafından yapılan ödemelerin miktarının yukarıda yapılan hesaplamalar dikkate alındığında 88.752,77 Euro (EUR) olduğu, taraflar arasında imzalanan asıl davaya konu satış sözleşmesinin 7. maddesi ile ek maddeleri düzenleyen 21. maddesi hükümleri birlikte değerlendirildiğinde sözleşme kapsamında davacı karşı davalı … tarafından fazladan yapıldığı tespit edilen 7.369,82 Euro (EUR) bedelin davalı karşı davacı …tarafından iadesinin gerektiği, davacı karşı davalı … tarafından usulüne uygun olarak yapılan ihtara rağmen bedelin iadesinin gerçekleştirilmediği, bu hali ile davaya konu alacağın talep edilebilir nitelikte olduğu, sözleşme hükümlerine göre davalı karşı davacının fazladan ödenen miktar kadar sebepsiz yere zenginleştiği, fazla ödenen bedelin dava öncesinde usulüne uygun ve miktar içeren ihtarname ile davalıdan talep edilmiş olmasına rağmen gerek ihtarname içeriğinde, gerekse dava dilekçesi içeriğinde belirtilen tarihin temerrüt tarihi olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığı anlaşıldığından taleple bağlı kalınmak suretiyle fazladan ödenen 7.369,81 Euro (EUR) bedelin dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalı karşı davacı …’dan alınarak davacı karşı davalı …’e verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı karşı davacı üzerinde bırakılmasına, harç ve vekalet ücretinin dava tarihindeki Euro (EUR) kuru dikkate alınmak suretiyle belirlenmesine,
karşı dava yönünden, davanın tarafların tacir olması ve dava konusunun ticari işletmeleri ile ilgili olması nedeniyle 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4/1-a maddesi uyarınca ticari dava niteliğinde olduğu, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun Dava şartı olarak arabuluculuk başlıklı 5/A maddesinin (1.) fıkrası “Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” hükmünü, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun Dava şartı olarak arabuluculuk başlıklı 18/A. maddesinin (2.) fıkrasının son cümlesi “Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” hükmünü, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun Dava şartlarının incelenmesi başlığını taşıyan 115/1. maddesi “Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler.” hükmünü, 115/2. maddesinin (1.) cümlesi “Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir.” hükmünü içerdiği, gerek karşı dava dilekçesi içeriğinde, gerekse karşı dava dilekçesi eklerinde 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/A maddesi hükmü uyarınca arabuluculuğa başvurulduğuna dair bir beyanın ve buna dair bir belgenin bulunmadığı gibi başvurulmuş ise son tutanağın eklenmediği, bu hali ile dava şartı olan arabuluculuğa başvurma şartının yerine getirilmediği anlaşıldığından karşı davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine, harç ve vekalet ücretinin dava tarihindeki Euro (EUR) kuru dikkate alınmak suretiyle belirlenmesine,
karar vermek gerekmiş, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M ; gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
Asıl dava yönünden (bu bölümde DAVACI ibaresi …’i, DAVALI ibaresi ise …’ı belirtmek için kullanılmıştır),
1) Davanın KABULÜ ile 7.369,81 Euro (EUR) alacağın dava tarihi olan 19/04/2021 tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanunun 4/a maddesi uyarınca Devlet Bankalarının Euro (EUR) ile Açılmış Bir Yıl Vadeli Mevduat Hesabına Ödediği En Yüksek Faiz Oranı üzerinden hesaplanan faizi ile birlikte DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
2) 492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 4.882,13 TL harçtan, dava açılışında alınan 1.220,21 TL peşin harcın düşülmesi ile eksik alındığı anlaşılan 3.661,92 TL harcın DAVALIDAN ALINARAK HAZİNEYE GELİR KAYDEDİLMESİNE,
3) 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/A ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-13. maddesi uyarınca alınması gereken 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin DAVALIDAN ALINARAK HAZİNEYE GELİR KAYDEDİLMESİNE,
4) Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu 1.220,21 TL peşin harç, 59,30 TL başvurma harcı, 24,50 TL tebligat ücreti olmak üzere toplam 1.304,01 TL yargılama giderinin DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
5) Davacının yargılamada vekil ile temsil edildiği anlaşıldığından yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 10.091,13 TL vekalet ücretinin DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
6) Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avansının HMK’nin 333. maddesi uyarınca karar kesinleştikten sonra Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi dikkate alınarak YATIRANLARA İADESİNE,
Karşı dava yönünden (bu bölümde DAVACI ibaresi …’ı, DAVALI ibaresi ise …’i belirtmek için kullanılmıştır),
1) 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/A, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-2.son, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 114/2, 115/2. maddeleri uyarınca DAVA ŞARTI YOKLUĞU NEDENİYLE REDDİNE,
2) 492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 59,30 TL harçtan, dava açılışında alınan 8.207,14 TL peşin harcın düşülmesi ile fazla yatırıldığı anlaşılan 8.147,84 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde YATIRANA İADESİNE,
3) Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4) Davalının yargılamada vekil ile temsil edildiği anlaşıldığından yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7/2. maddesi uyarınca hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin DAVACIDAN ALINARAK DAVALIYA VERİLMESİNE,
5) Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avansının HMK’nin 333. maddesi uyarınca karar kesinleştikten sonra Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi dikkate alınarak YATIRANLARA İADESİNE,
Dair, davacı karşı davalı vekilinin ve davalı karşı davacı vekilinin YÜZÜNE KARŞI, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMK’nin 345/1. maddesi uyarınca 2 (iki) hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.22/06/2021

Katip … Hakim …
e – imzalıdır e – imzalıdır

Bu gerekçeli karar güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.