Emsal Mahkeme Kararı Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/234 E. 2022/208 K. 06.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/234 Esas – 2022/208
T.C.
ANKARA “TÜRK MİLLETİ ADINA “
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/234 Esas
KARAR NO : 2022/208

HAKİM : ….
DAVACILAR : …
DAVALI :…

DAVA : Menfi Tespit (Trafik Sigortasından Kaynaklı )
DAVA TARİHİ : 16/04/2021
KARAR TARİHİ : 06/04/2022
KARAR YAZMA TARİHİ : 11/04/2022
Mahkememize açılan davanın yapılan açık yargılaması sonucunda, dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ ;
DAVA DİLEKÇESİNDE ÖZETLE; Davacı … ‘nun 18/11/2019 tarihinde kuzeni olan diğer davacı…’nun … plakalı Ford Transit marka aracını sürerken kırmızı ışıkta durmakta olan dava dışı … sevk ve idaresi altındaki … plakalı araca arkadan çarpması sonucu yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini, kazanın gerçekleştiği esnada davacıların aracında bulunan … isimli yolcu konumunda bulunan kişinin kalıcı yaralanmasının meydana geldiğini, … plakalı aracın davalı Şeker Sigorta’dan ZMMS kapsamında trafik sigortasının bulunduğunu, yolcu …’in sürekli iş görmezlik zararı ile başvurması üzerine 14.770,00 TL tutarında tazminat ödediğini, bunun üzerine davalı sigorta şirketinin 14.770,00 TL asıl alacak, 76,48 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 14.846,48 TL tutarında ilamsız icra takibi başlattığını, müvekkillerinin itiraz süresini kaçırması sebebiyle icra takibinin kesinleştiğini, Karayolları Motorlu Araçlar ZMSS Genel Şartlarının B.4. Bölümde düzenlenen rücu şartını hiçbirinin gerçekleşmediğini, davacı sürücü …’nun kazanın olduğu esnada sürücü konumunda olduğunu, kazanın ardından olay yerinden ayrılmadığını, hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemek üzere davacı …’nun sürücü olmadığının, asıl sürücünün başkası olduğunu ve olay yerinden kaçtığını iddia eden davalı sigorta şirketinin iddialarını delillendirmek suretiyle kanıtlaması gerektiğini, sürücünün kaza anını terk etmesinin tek başına rücunun sebebi olmadığını, sigortacının işletene rücu hakkını somut delillerle sigortacı tarafından ispat edilmesi gerektiğini, buna göre davanın kabulü ile davacı müvekkilinin davalı şirkete borçlu olmadığının tespitine, Ankara … Dairesinin 2020/99229 Esas sayılı takibin iptaline , davalı tarafın %20 ‘den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun olarak dava dilekçesi tebliğ edilerek taraf teşkili sağlanmıştır.
CEVAP DİLEKÇESİNDE ÖZETLE; Davacının davasının reddi gerektiğini, … plakalı aracın davacı… adına şirketlerinde sigortalı olduğunu, sigortalı aracın trafik kazası nedeniyle dava dışı …’e tazminat ödediklerini, kazanın meydana gelmesinde araç sürücüsü tam kusurlu olup olay yerini terk ettiğini anlaşıldığından tahsili için icra takibi başlattıklarını, kaza tespit tutanağında sürücünün tespit edilmediği açıkça belirtilmiş olup, kaza tespit tutanağı aksini ispat edene kadar geçerli belge olduğunu, Karayolları Motorlu araçlar ZMSS genel şartlarının B.4. Bölümde düzenlenen rücu şartını göre olay yerinin terk edilmesi halinde sigortacının sigortalıya rücu hakkını düzenlenmiş olduğunu, buna göre sigorta kapsamında ödedikleri tazminatın davacılardan tahsili için iddianame gönderdiklerini, herhangi bir ödemede bulunmadıklarında icra takibi başlattıklarını, davacılar tarafından kaza tespit tutanağı için iptali istemi için bir dava açmadıkları gibi haklarında açılan dava içinde itiraz etmediklerini, tüm bu nedenlerle davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkememizce tarafların delilleri toplanmış, tüm deliller toplandıktan sonra dosya adli trafik uzmanı bilirkişisi …’e tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen 27/07/2021 tarihli raporda, dava dışı Doğa sigorta poliçesiyle olay tarihinde zorunlu mali mesuliyet sigortalı bulunan … plakalı FORD marka minibüsün dava dışı maliki ve sürücüsü … dava konusu yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazasının oluşumunda Tamamen Kusursuz Olduğunu, Olay tarihinde davalı Şeker sigorta poliçesiyle zorunlu mali mesuliyet sigortalı bulunan … plakalı FORD marka kamyonetin sürücüsü olduğu iddia edilen davacısı …; dava konusu yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazasının oluşumunda Tamamen % 100 ( YÜZDE-YÜZ ) oranında Kusurlu Olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır.
İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen 06/01/2022 tarih 18470 sayılı raporunda özetle; Mevcut bulgulara göre; A) Kimliği tespit edilemeyen sürücü, sevk ve idaresindeki kamyonet ile gündüz vakti meskun mahalde seyri sırasında yola gereken dikkat ve özeni göstermesi, görüş alanını kontrol altında bulundurması, olay mahalli kavşağa yaklaştığında ön ilerisinde seyir istikameti hitaplı yanmakta olan kırmızı ışığa istinaden beklemekte olan araçlara güvenli bir şekilde yaklaşarak durması ve trafik ışığının yeşil yanması ile geçişini kontrollü bir şekilde gerçekleştirmesi gerekirken bahsedilen bu hususlara riayet etmediğini, ön ilerisinde kırmızı ışıkta beklemekte olan sürücü … idaresindeki minibüse arkadan çarptığının anlaşıldığını, meydana gelen olayda kusurlu olduğunu, B) Sürücü …, sevk ve idaresindeki minibüs ile olay mahalli kavşağa gelip seyir istikameti hitaplı yanmakta olan kırmızı ışıkta beklediği sırada aracının arka kısımlarına; kimliği tespit edilemeyen sürücü idaresindeki kamyonetin çarptığının anlaşıldığını ve meydana gelen olayda atfı kabil kusuru bulunmadığını, sonuç olarak ; A) Kimliği tespit edilemeyen sürücünün %100 (Yüzde Yüz) oranında kusurlu olduğunu, B) Sürücü …’in kusursuz olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır.

Olaya ilişkin Adıyaman Cumhuriyet Başsavcılığının 03/01/2020 karar tarihli 2019/13044 Soruşturma, 2020/30 Karar nolu Kovuşturmaya yer olmadığına dair (KYOK) savcılık dosyası UYAP üzerinden celp edilmiş olup yapılan incelemede; Müşteki- şüpheli …’nun aracında yolcu olarak bulunan Yıldız, Zeynep ve Türkan’ın basit şekilde yaralandıkları, alınan ifadelerinde herhangi bir şikayetlerinin olmadığını ifade ettiklerini, atılı suçun şikayete tabi olup müşteki-şüpheli …’nun alınan alkol raporlarında alkolsüz olduğu tespit edildiğinden, müşteki şüpheliler hakkında üzerlerine atılı suçtan kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verildiği tespit edilmiş olup, dosya içerisinde bulunan … Polis Merkez amirliğince gönderilen …’ya ait alkol raporunda 0(Sıfır) promil alkolsüz olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca incelenen Savcılık dosyasında, müştekiler …in alınan kolluk beyanlarında, 18/11/2019 günü …’nun sevk ve idaresinde bulunan … plakalı Ford kamyonet araç ta yolcu iken trafik kazası olduğuna dair beyanları tespit edilmiştir.
Yargıtay …Hukuk Dairesinin 2020/2731 Esas, 2021/2514 Kararında: Taraflar arasındaki uyuşmazlık, kasko sigortalı araç sürücüsünün kazadan sonra olay yerini terk etmesinin haklı sebebe dayanıp dayanmadığı ve kaza yerinin terki nedeniyle kazada oluşan hasarın poliçe teminatı kapsamında olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Somut olaya bakıldığında; 04/08/2013 tarihinde saat 20:45’de trafik kazasının meydana geldiği; davacının oğlu sürücünün karşı araca doğru gitmek için yöneldiğini, şahısların kalabalık olduğunu görünce olay yerinde herhangi bir arbedenin yaşanabileceğini düşündüğünü ve aracı olay yerinde bırakarak Manavgat istikametine doğru yöneldiğini, araç üzerinde anahtarını ve kimliklerini bıraktığını, olay yerinden 100-150 metre uzaklıktaki lastikçi işletmesine girdiğini, elini yüzünü yıkadıktan sonra 2-3 saat yürüyerek Manavgat’taki evine geldiği yönündeki beyanı ve sürücünün yaralanmadığı da göz önüne alındığında KSGŞ’nın A.5.10. maddesi anlamında zorunlu hal değildir. Taraflar arasında güven ve iyiniyet esasına dayanan sigorta sözleşmelerinde, gerek sigortalının gerekse sigortacının haklarını kullanırken ve yükümlülüklerini yerine getirirken iyiniyetle hareket etmesi; rizikonun gerçekleşmesinden sonra doğru ihbar yükümlülüğü altında bulunan sigortalının, bu yükümlülüğüne uyup uymadığının saptanmasında da bu ilkenin gözönünde tutulması gerekir. Bu itibarla da, somut olayın özellikleri gereği, davalıya ait araç sürücüsünün kaza anında alkollü olmadığı ve zararın poliçe teminatı kapsamında kaldığını ispat yükünün, davacı sigortalıya ait olup dosyadaki mevcut deliller ile de hasarın teminat kapsamında kaldığı ispatlanamamıştır.” şeklinde karar vermiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, davalı sigorta şirketinin, sigortacısına ve araç sürücüsüne rücu hakkı kapsamında başlattığı icra takibine karşı davalıların süresinde itiraz etmemeleri nedeniyle davalı sigorta şirketinin rücu hakkı bulunup bulunmadığı iddiasıyla açılan menfi tespit davası ile davalı şirkete borçlu olmadıklarının tespiti ile icra takibinin iptaline ilişkindir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davalı sigorta şirketinde sigortalı aracı süren araç sürücüsünün kazadan sonra olay yerini terk etmesinin haklı sebebe dayanıp dayanmadığı ve kaza yerinin terki nedeniyle kazada oluşan hasarın poliçe teminatı kapsamında olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Taraflar arasında güven ve iyiniyet esasına dayanan sigorta sözleşmelerinde, gerek sigortalının gerekse sigortacının haklarını kullanırken ve yükümlülüklerini yerine getirirken iyiniyetle hareket etmesi; rizikonun gerçekleşmesinden sonra doğru ihbar yükümlülüğü altında bulunan sigortalının, bu yükümlülüğüne uyup uymadığının saptanmasında da bu ilkenin gözönünde tutulması gerekir.
Tüm dosya kapsamı, iddia, savunma, Ankara … İcra Müdürlüğü’nün 2020/9929 Esas sayılı icra takip dosyası, Adıyaman Cumhuriyet Başsavcılığının KYOK dosyası, sürücüye ait sürücü belgesi ile alkolmetre raporu ile alınan bilirkişi raporu ile İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinin raporu birlikte değerlendirildiğinde; dosya kapsamındaki belgelere göre, araç sürücüsü davacı …’nun gerekli ehliyetnameye sahip olduğu, alkollü olmadığına dair alkolmetre raporu birlikte değerlendirildiğinde, davacı sürücü …’nun kazanın olduğu esnada sürücü konumunda olduğu, sürücü davacı …’nun kaza anını terk etmesinin tek başına rücunun sebebi olmadığı gibi…Başsavcılığının soruşturma dosyasında kolluk tarafından beyanları alanına müştekiler …’in aracın sürücüsünün kaza esnasında davacı … olduğuna dair beyanları da birlikte değerlendirildiğinde; kaza esnasında aracı süreninin … olduğuna dair müşteki- tanıkların Savcılık- Kolluk aşamasında alınan beyanları da birlikte değerlendirildiğinde; kaza esnasında araç sürücüsünün … olup bu sürücünün, sürücü belgesi olup kaza esnasında alkollü olmadığına dair alkolmetre raporu da birlikte değerlendirildiğinde, Yukarıda açıklanan Yargıtay ilamında belirtildiği gibi, sürücü davacı …’nun kaza anını terk etmesinin tek başına rücunun sebebi olmayacağından, müştekilerin kolluk beyanlarına göre de aracın sürücüsünün … olduğu beyan edildiğinden, buna göre davanın kabulü ile, Davacıların davalı şirkete borçlu olmadığının tespitine, Ankara … Müdürlüğü’nün 2020/9929 Esas sayılı takibin iptaline, karar verilmiştir. Ayrıca dava konusu talep yargılamayı gerektiğinden davacı tarafın kötüniyet tazminat talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M ; Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1- Davanın KABULÜ İLE, Davacıların davalı şirkete borçlu olmadığının TESPİTİNE, Ankara … İcra Müdürlüğü’nün 2020/9929 Esas sayılı takibin İPTALİNE,
2) Dava konusu talep yargılamayı gerektiğinden davacı tarafın kötüniyet tazminat talebinin REDDİNE,
3) 492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 1.014,16.TL karar ve ilam harcının, dava açılışında davacıdan alınan 253,55.TL peşin harcın düşülmesi ile eksik alındığı tespit edilen 760,61.TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4) Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu 59,30 TL başvurma harcı, 253,55. Peşin harç, 54,60 TL tebligat ücreti, 600,00 TL bilirkişi ücreti, 730,30.TL Adli Tıp rapor gideri olmak üzere toplam 1.697,75.TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
5) Davacının yargılamada vekil ile temsil edildiği anlaşıldığından yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 5.100,00.TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
6) Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avansının HMK’nin 333. maddesi uyarınca karar kesinleştikten sonra Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi dikkate alınarak yatıranlara iadesine,
Dair; davacılar vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren, HMK.nun 345.maddesine göre 2 (iki) hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf başvuru yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu usulen anlatıldı. 06/04/2022

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.

¸* Bu karar 5070 sayılı kanun gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır*¸