Emsal Mahkeme Kararı Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/228 E. 2021/344 K. 29.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/228
KARAR NO : 2021/344

DAVA : Alacak (Sebepsiz Zenginleşmeden/Bankacılık İşleminden)
DAVA TARİHİ : 02/10/2019
KARAR TARİHİ : 29/04/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 29/04/2021

Mahkememize açılan davanın yapılan yargılaması sonucunda, dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ ;
Davacı vekili ayrıntısı Ankara Tüketici Mahkemesine sunmuş olduğu dilekçesinde yazılı olduğu üzere, davacı ile davalı inşaat şirketi arasında gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi imzalandığını, sözleşme nedeniyle inşaat şirketinin finansman anlaşması bulunan davalı bankadan kredi kullanıldığını, kredi kapsamında dosya masraf, komisyon ve sair bedel altında ödemeler yapıldığını, ayrıca kullanılan kredi bedeline ilişkin olarak da ödemeler yapıldığını, kredi sözleşmesinin halen ödemelerinin devam ettiğini, sözleşme konusu taşınmazın devir işleminin yapılmadığını ve davalı … tarafından davalı …’a devredildiğini, sözleşme konusu taşınmazın devredilmemesi nedeniyle davalıların sebepsiz yere zenginleştiklerini belirterek davalı banka ile imzalanan kredi sözleşmesi kapsamında ödenen 395.404,90 TL bedelin, bina yönetimine aidat ve sair adlar altında ödenen 17.32,48 TL bedelin, 20.000,00 TL mahrum kalınan kira bedelinin davalılardan alınarak davacıya ödenmesine, davalı banka ile imzalanan kredi sözleşmesinin feshedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
… Mahkemesinin 07/10/2019 tarih, … karar sayılı Ankara Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğuna dair vermiş olduğu karara yönelik istinaf başvurusu sonucunda Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesinin 10/03/2020 tarih, 2021/190 esas, 2021/373 karar sayılı Ankara Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğuna dair kararı sonrasında dosya mahkememize gönderilmiştir.
Dava, sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca davacı tarafından ofis niteliğinde bulunan taşınmaza yönelik satış vaadi sözleşmesi kapsamında ödenen bedelin, yapılan giderlerin, kira mahrumiyet bedelinin iadesine yönelik alacak davasıdır ve davaya ve satış vaadine konu edilen taşınmazın ofis niteliğinde olması nedeniyle 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4/1-a maddesi uyarınca ticari dava niteliğindedir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun Dava şartı olarak arabuluculuk başlıklı 5/A maddesinin (1.) fıkrası “Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” hükmünü içermektedir.
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun Dava şartı olarak arabuluculuk başlıklı 18/A. maddesinin (2.) fıkrasının son cümlesi “Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” hükmünü içermektedir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun Dava şartlarının incelenmesi başlığını taşıyan 115/1. maddesi “Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler.” hükmünü, 115/2. maddesinin (1.) cümlesi “Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir.” hükmünü içermektedir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, açılan davanın arabuluculuk dava şartına tabi olduğu, gerek dava dilekçesi içeriğinde, gerekse dava dilekçesi eklerinde 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/A maddesi hükmü uyarınca arabuluculuğa başvurulduğuna dair bir beyanın ve buna dair bir belgenin bulunmadığı, arabuluculuk dava şartının tamamlanabilir dava şartı olmadığı, bu hali ile dava şartı olan arabuluculuğa başvurma şartının dava öncesinde yerine getirilmediği anlaşıldığından davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M ; gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1) Davanın 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/A, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-2.son, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 114/2, 115/2. maddeleri uyarınca DAVA ŞARTI YOKLUĞU NEDENİYLE REDDİNE,
2) 492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 59,30 TL harçtan, dava açılışında alınan 7.766,55 TL peşin harcın düşülmesi ile fazla yatırıldığı anlaşılan 7.707,25 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde YATIRANA İADESİNE,
3) Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4) Davalı …nin yargılamada vekil ile temsil edildiği anlaşıldığından yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7/2. maddesi uyarınca hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin DAVACIDAN ALINARAK DAVALI …NE VERİLMESİNE,
5) Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avansının HMK’nin 333. maddesi uyarınca karar kesinleştikten sonra Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi dikkate alınarak YATIRANLARA İADESİNE,
Dair, davacı vekili ile davalı tarafın YOKLUĞUNDA, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren HMK’nin 345/1. maddesi uyarınca 2 (iki) hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 29/04/2021

Katip … Hakim …
e – imzalıdır e – imzalıdır

Bu gerekçeli karar güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.