Emsal Mahkeme Kararı Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/215 E. 2022/116 K. 25.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/215 Esas – 2022/116
T.C.
ANKARA
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/215 Esas
KARAR NO : 2022/116

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : ….

DAVA : Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/04/2021
KARAR TARİHİ : 25/02/2022
KARAR YAZMA TARİHİ : 25/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA DİLEKÇESİ: Davacı vekili dava dilekçesinde; Davalı …’nın, müvekkili şirkette “Yurtdışı Satış Şefi” olarak 16.10.2017-04.12.2019 tarihlerinde çalıştığını, davalının kendi isteği ile müvekkili şirketten ayrıldığını, hemen akabinde davalı müvekkili şirket iştigal konusuyla aynı işi yapan “… Yapı Mak. İnş. Turz. San. Tic. Ltd. Şti.”de işe başlamış olduğunun haricen öğrenildiğini, Davalının sadakat yükümlülüğüne ve rekabet yasağına aykırı davrandığını, iştigal konusu aynı olan bir başka şirkette çalışmaya başladığını, Davalının, müvekkili şirkette çalışmış olduğu konum itibariyle çalıştığı birimde birçok eğitim almış; çalışma sürecinde müşteri portföyü, satış stratejilerine, şirket sırlarına, vakıf olmuş kilit pozisyonda görev almış bir çalışan olduğunu, Müvekkili şirketin ve davalının iş alanı aynı olduğunu, her iki şirketin de vinç, kaldırma ve taşıma sistemleri alanlarında faaliyet gösterdiğini, vinç üreticisi olduğunu, adres olarak her ikisinin de Sincan/ANKARA olduğunu, Davalının rekabet yasağına aykırı davrandığını ve cezai şarta hükmedilmesi gerektiğini, Davalı ile müvekkili şirket arasında akdedilen 16.10.2017 tarihli iş sözleşmesinin 1. Maddesinde bu yönde hüküm bulunduğunu, 02.03.2021 tarihli Teknik&Ticari Teklif konulu … Yapı adına sunulan teklifin Buket Aybastı tarafından gönderildiğini, Türk Borçlar Kanunu 444. Maddesinin de dikkate alınması gerektiğini, davalının rekabet yasağına aykırı faaliyetinin açık ve net bir şekilde haksız rekabetin tüm unsurlarını, şartlarını ve sonuçlarını içerir nitelikte olduğunu beyanla, Fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 50.000-TL cezai şartın davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP DİLEKÇESİ: Davalı vekili cevap dilekçesinde; Sözleşmede sadece işçi aleyhine ceza koşulu getirildiğini, buna karşılık işverene bir yükümlülük getirilmediğini, dolayısıyla sözleşmedeki ceza koşulu geçersiz olduğunu, huzurdaki olayda, sözleşme işverene yüklenebilen bir nedenle işçi tarafından feshedildiğinden rekabet yasağının sona erdiğini, müvekkilinin işverenden kaynaklanan bir sebeple iş akdini sonlandırmak zorunda kaldığını, nitekim, bu sürecin sonunda müvekkiline kıdem tazminatı ve diğer alacakları da ödendiğin, normal şartlarda kendisi istifa eden işçiye kıdem tazminatı ödenmesi gibi bir uygulama bulunmadığını, somut olayda müvekkilinin haklı fesih sebebiyle iş akdini feshetmiş olduğunu, istifa iradesinin kendisinden bağımsız olarak, amirlerinin kötü tutum ve yıldırma gayretleri neticesinde vücut bulduğunu, somut olayda, TBK 444. md. koşullarının oluşmadığını, davalı müvekkilinin “YURT DIŞI Satış Uzmanı” sıfatıyla davacı bünyesinde çalıştığını, oysa ki bahsi geçen … Yapı Ltd. Şti.’nde YURT İÇİ satış islerinde ve ağırlıklı olarak çelik konstrüksiyon alanında çalıştığını, Davacı tarafın, dava dilekçesi ekinde sunmuş olduğu müvekkilin adının geçtiği teklif örneğinden de anlaşılacağı üzere müvekkilinin vinç alanında YURT İÇİNDE işlem yaptığını, belgede adı geçen şahsın ve firmanın yerli olduğunu, somut olayda da, ilk olarak talepte bulunan müşteri adayı firmanın kendisi olduğunu, ilgili iş hakkında fiyat çıkarılması talebinde bulunduğunu, müvekkilinin durduk yere herhangi bir firmaya, bilmediği bir konuda fiyat çıkarması gibi bir durum söz konusu olmadığını, sektörün de buna elverişli olmadığını, ihtilaf değerlendirilirken sektörel özelliklerin dikkate alınması gerektiğini, Ek olarak sunulan belgelerden, bahsi geçen müşteri adayının öncelikle müvekkilinin çalıştığı firmaya ulaştığı ve fiyat çıkarılmasını talep ettiğini, kendisine 02.03.2021 tarihinde bir teklif hazırlandığını, ardından davacıya ulaşarak bu sefer de onlardan fiyat çıkarılmasını talep ettiğini ve davacının da 11.03.2021 günü bir teklif hazırladığını, Müvekkilinin, davacının üretim sırlarına vakıf olması gibi bir durumun mümkün olmadığını, kaldı ki, müvekkilin çalışma alanında “sır” olarak adlandırılabilecek bir bilginin de söz konusu olmadığını, Davaya konu olayda, davacınm müvekkilinden dolayı önemli bir zarara uğramasının mevzu bahis olmadığını, Yerleşik içtihatlar uyarınca, sözleşmede öngörülen cezai şart borçlunun iktisaden mahvına sebep olacak derecede ağır ve yüksek ise, adap ve ahlaka aykırı sayılarak tamamen veya kısmen iptal edilmesi gerektiğini, Davacı taraf, bir yandan müvekkilin aynı sektördeki başka bir firmada çalışmasını öne sürerek bunun rekabet yasağına aykırılık teşkil ettiğini ifade etmekteyse de, kendisi de aynı sektördeki diğer firmalarda çalışan işçileri bünyesine katmakta bir beis görmediğini beyanla davanın reddini talep etmiştir.

DAVANIN NİTELİĞİ VE UYUŞMAZLIK: Dava; davalının davacı şirketteki görevinde istifası sonrası davacı ile aynı iştigal konusundaki bir şirkette sadakat yükümü ve haksız rekabet yasağına aykırı çalıştığından bahisle cezai şart istemine ilişkin olduğu görüldü. Mahkememiz yetkisine itiraz edilmemiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; taraflar arasındaki cezai şartın geçerli ve hukuka uygun olup olmadığı, davalının istifasının işverene yüklenebilen bir nedenle fesih söz konusu ise rekabet yasağının sona erip ermediği, cezai şartın talep edilebilmesi ve TBKnın 44.maddesinin koşullarının oluşup oluşmadığı, davalının davacı şirkette çalıştığı dönem ve konum itibariyle şirketin sırların vakıf olup olmayacağı, cezai şartın kısmen iptalinin gerekip gerekmediğine ilişkin olduğu tespit edildi.
DELİLLER: Ankara Ticaret Sİcil Müdürülüğünden, davacı şirketin ve davalının sonradan çalıştığı …… Ltd Şti’nin ticaret sicil özetleri dosyaya celp edilmiş, davalının SGK kaydı uyap sistemi üzerinden dosyaya delil olarak eklenmiştir.
Davalı tanığının usulüne uygun beyanı duruşmada tespit edilmiştir.
Tüm deliller toplandıktan sonra dosya haksız rekabet konusunda uzman bilirkişi Gürkan Coşkun’a tevdi edilmiş, bilirkişi 02/01/2022 tarihli raporunda; Taraflar arasında akdedilmiş iş sözleşmesinin rekabet yasağına ilişkin hükmünün ve burada öngörülen cezai şartın geçerliliği hususunda ve ayrıca sözleşmedeki hükmün içerdiği sınırlamaların TBK m.445 bağlamında değerlendirilmesi hususunda nihai takdir Sayın Mahkemenize ait olduğu, Davalının istifasının işverene yüklenebilen bir nedenle fesih söz konusu ise rekabet yasağının sona erip ermediği konusunda ise, tanık beyanı, davalının 25.11.2019 tarihli istifa dilekçesinde belirttiği hususlar ve taraflarca düzenlenen ibranamede davalıya kıdem tazminatı ödenmesi nazara alınarak davalının istifasının haklı olduğu (iş sözleşmesini haklı sebeple feshettiği) Sayın Mahkemenizce kabul edilir ise, TBK m. 447/2 gereğince sözleşmenin işverene yüklenebilen bir nedenle işçi tarafından feshedildiği ve rekabet yasağının sona erdiğinin değerlendirilebileceği, Davacıya ait sır ve özel bilgilerin, davalı tarafından yeni girdiği işte kullanılıp kullanılmadığı ve davacının önemli bir zararına sebebiyet verilme ihtimalinin bulunup bulunmadığının tespiti bakımından, davalı tarafından hazırlanan 02.03.2021 tarihli teklifin -gerekli görülüğü takdirde dosya kapsamındaki diğer tekliflerle mukayeseli olarak- teknik değerlendirilmesi, sektörel incelemeye göre davalının çalıştığı pozisyon (yurtdışı satış şefi) dolayısıyla davacı şirkette çalıştığı dönem ve konum itibariyle şirketin sırların vakıf olup olamayacağı, vinç sektöründe müşteri firma ilişkisi teamülleri gibi teknik ve sektörel konularda, ilgili sektör bilirkişisine başvurulması hususunda takdirin Sayın Mahkemenize ait olduğu mütalaa etmiştir.
Alınan bilirkişi raporu karar vermek için mahkememizce yeterli görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Toplanan delillere, alınan gerekçeli bilirkişi raporu, tanık beyanı ve tarafların beyan ve itirazlarının mahiyetine göre; tanık beyanı ve davalının 25.11.2019 tarihli istifa dilekçesinde belirttiği hususların haklı fesih nedeni olduğu, bu nedenle taraflarca düzenlenen ibranamede davalıya kıdem tazminatı ödendiği dikkate alınarak, davalının sözleşmeyi haklı sebeple iş sözleşmesini feshettiği, dolayısıyla, TBK’nun 447/2. maddesi gereğince sözleşmenin işverene yüklenebilen bir nedenle işçi tarafından feshedildiği ve rekabet yasağının sona erdiği, bu hususların gerekçeli bilirkişi raporu ile de doğrulandığı, mahkememizce kabul ve tespit edilmiş, davacının davasının reddine dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda Açıklanan Gerekçelerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 80,70 TL nispi karar ve ilam harcının peşin alınan 853,88 TL peşin harcından mahsubu ile bakiye 773,18 TL’nin karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Davanın zorunlu arabuluculuğa tabi olması nedeniyle, suç üstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00 TL zorunlu alabuluculuk ücretinin haklılık durumuna göre davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, red edilen miktar üzerinen hesap ve takdir edilen 7.300,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-HMK’nun 333 ve GAT’nin 5. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının kalan kısmının hüküm kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf başvuru yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 25/02/2022

Katip …
¸

Hakim …
¸