Emsal Mahkeme Kararı Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/205 E. 2021/491 K. 28.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/205 Esas
KARAR NO : 2021/491

DAVA : Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 02/04/2021
KARAR TARİHİ : 28/06/2021
KARAR YAZMA TARİHİ : 28/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA DİLEKÇESİ: Davacı vekili dilekçesinde; 20.11.2019 tarihinde dava dışı … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın yaya konumunda bulunan müvekkiline çarptığını, dava dışı sürücünün asli ve tam kusurlu olduğunu, kazaya sebebiyet veren aracın davalı … nezdinde sigortalı olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 5.900,00 TL daimi maluliyet, 100,00 TL geçici iş göremezlik tazminatının davalı sigortaya başvuru tarihi olan 21.01.2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP DİLEKÇESİ: Davalı vekili dilekçesinde; huzurdaki davanın yetkili mahkemede açılmadığını, kaza yerinin Akdeniz/Mersin, müvekkili şirketinin adresinin ise İstanbul olduğunu, bu nedenle yetkili mahkemenin İsanbul Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu belirterek yetki itirazında bulunduklarını belirtmiştir.
DAVANIN NİTELİĞİ VE UYUŞMAZLIK: Dava; davacı çocuğun yaya olarak kaldırımı üzerinde bulunduğu esnada davalı … tarafından ZMMS’li aracın davacı çocuğa çarpması sonucu meydana gelen yaralamalı trafik kazasında davacının yaralandığından bahisle sürekli ve geçici iş göremezlik tazminatı ilişkin olduğu görüldü. Mahkememiz yetkisine itiraz edildiği,
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; mahkememizin yetkisi, kusur, davacının yaşı itibariyle geçici iş göremezlik zararının oluşup oluşmadığı, kaza nedeniyle sürekli ve geçici iş göremezlik kaybının oluşup oluşmadığı, bunlardan kaynaklı tazminat miktarının tespiti davalının sorumlu olup olmadığı, sorumlu ise miktar, faizin başlangıcı ve oranına ilişkin olduğu tespit edildi.
MAHKEMEMİZİN YETKİSİNİN DEĞERLENDRİLMESİ:6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun Genel yetkili mahkeme başlıklı 6/1. maddesi “Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.” hükmünü, Haksız fiilden doğan davalarda yetki başlıklı 16/1. maddesi “Haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir.” hükmünü içermektedir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun Görevli ve Yetkili Mahkeme başlıklı 110/2. maddesi “Motorlu araç kazalarından dolayı hukuki sorumluluğa ilişkin davalar, sigortacının merkez veya şubesinin veya sigorta sözleşmesini yapan acentenin bulunduğu yer mahkemelerinden birinde açılabileceği gibi kazanın vuku bulduğu yer mahkemesinde de açılabilir.” hükmünü; Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının Arabulucuya Başvuru ve Yetkili Mahkeme başlıklı C.7. maddesinin ikinci fıkrası “Sigortacının başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, hak sahibi sigortacının merkez veya şubesinin veya sigorta sözleşmesini yapan acentenin bulunduğu yer mahkemelerinde, kazanın meydana geldiği yer mahkemesinde ya da zarar görenin ikametgâhının bulunduğu mahkemede dava açılabileceği gibi uyuşmazlığın çözümü için Sigorta Tahkim Komisyonuna da başvurabilir.” hükmünü içermektedir.
Tüm dosya kapsamı ve açıklanan hükümler birlikte değerlendirildiğinde, davacının adresinin Akdeniz/Mersin olduğu, kazanın Mersin ilinde meydana geldiği, kazaya karışan aracın sigorta poliçesinin Mersin ili, Mezitli ilçesinde bulunan acente tarafından düzenlendiği, davalı sigortanın genel merkezinin İstanbul ili olduğu, Ankara ilinde şubesi bulunduğuna ilişkin dosya kapsamında herhangi bir bilgi ve belgenin bulunmadığı, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 40. maddesi uyarınca her tacirin ticari işletmesini ve seçtiği ticaret unvanını işletme merkezinin bulunduğu yer ticaret siciline, şubelerini ise bulundukları yer ticaret siciline tescil ve ilan ettirmesinin gerektiği, gerek 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununda, gerek 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununda, gerekse 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununda bölge müdürlüğünün yetkisine dair herhangi bir düzenlemenin bulunmadığı, 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 142. maddesinde ise mahkemelerin görev ve yetkilerinin ancak kanunla düzenleneceğinin belirlendiği, davacının kanunda sayılan yetkili mahkemelerden herhangi birisinde davasını açmadığı, yetkili mahkemeyi seçme hakkının bu hali ile davalıya geçtiği ve davalının dava dilekçesinin kendisine tebliğinden itibaren süresi içerisinde usulüne uygun şekilde yetki itirazında bulunduğu anlaşıldığından İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesinin yetkili olduğunun kabulü ile mahkememizin yetkisizliğine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur (Ankara BAM 26. HD 11/07/2019 tarih, 2019/582 e, 2019/1307 k; 09/05/2019 tarih, 2019/1196 e, 2019/909 k).

H Ü K Ü M: Yukarıda Açıklanan Gerekçelerle;
1)HMK’nin 116/1-a maddesi uyarınca süresi içinde yapılan yetki itirazının KABULÜ ile MAHKEMEMİZİN YETKİSİZLİĞİNE,
2) Davaya bakmakla yetkili mahkemenin İSTANBUL ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ olduğuna,
3) Kararın kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içinde dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesinin talep edilmesi halinde dosyanın İSTANBUL ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
4) (a) Süresi içinde yapılan başvuru yapılması ve dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesi halinde HMK’nin 331/2. maddesi uyarınca yargılama giderlerinin yetkili mahkeme tarafından hüküm altına alınmasına,
(b) Süresi içinde başvuru yapılmaması halinde ise HMK’nin 20/1-son cümlesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine ve yargılama giderlerinin verilecek ek kararda hüküm altına alınmasına,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf başvuru yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
28/06/2021

Katip …
¸

Hakim …
¸