Emsal Mahkeme Kararı Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/204 E. 2021/910 K. 29.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA “TÜRK MİLLETİ ADINA “
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR ESAS NO : 2021/204 Esas
KARAR NO : 2021/910
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI : …

VEKİLİ : Av. …
DAVALI : … -TC …….
DAVA : İtirazın İptali (Sigortadan Kaynaklı Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 02/04/2021
KARAR TARİHİ : 29/12/2021
KARAR YAZMA TARİHİ : 04/01/2022
Mahkememize açılan davanın yapılan açık yargılaması sonucunda, dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ ;
DAVA DİLEKÇESİNDE ÖZETLE; Davalı adına kayıtlı … plakalı otomobilin müvekkili davacı … şirketinde ZMMS ile sigortalı olduğunu, dava dışı … plakalı motosiklet ile yapmış olduğu trafik kazası sonrası motosiklet aracı hasara uğrattığını, sigortalı otomobilin sürücüsünün kaza anında 3.32 promil alkollü olduğunu kaza tespit tutanağı ile belgelendiğini, hasar gören aracın sahibine 19.980,00 TL ödeme yapıldığını, sigortalı araç sürücüsünün kaza anında alkollü olması nedeniyle KTK 95/2 ZMSS Genel Şartlarının B.4/a düzenlemesi uyarınca sigortacının 3. Kişileri yaptığı tazminat ödemesini davalıya rücu etme hakkına sahip olduğundan davalı hakkında Ankara … Dairesinin 2021/222 esas sayılı dosyası ile 19.980,00 TL üzerinden icra takibi başlattıklarını, davalı tarafından itirazı nedeniyle icra takibi durduğundan haksız itirazın iptali ile takibin devamını talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun olarak dava dilekçesi tebliğ edilerek taraf teşkili sağlanmıştır.
CEVAP DİLEKÇESİNDE ÖZETLE; Davalıya usulüne uygun şekilde dava dilekçesi ile duruşma gün ve saatini bildiren çağrı kağıdı tebliğ edilmesine rağmen davalı cevap vermemiştir.
Davalı duruşmadaki beyanında; araç benim üzerime kayıtlı idi. Kaza anında aracı eşim kullanmaktaydı. Aracı üzerime almaktan pişmanım. Sigorta şirketinin açtığı rücuen tazminat davasını ödeyecek gücüm yoktur dedi.
Mahkememizce tarafların delilleri toplanmış, tüm deliller toplandıktan sonra dosya Makine Mühendisi, Hesap Bilirkişisi ve Nöroloji Uzmanı bilirkişisine tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen 10/11/2021 tarihli raporda, … plakalı davacı yana sigortalı ve davalıya ait araç sürücüsü…’in
değerlendirme bölümünde açıklanan nedenlerden ötürü 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 47/d,
48/5, 52/b-c ve 56/c maddeleri ile 84/d maddesinde yer alan “arkadan çarpma” kuralını ihlal etmesi nedeniyle olayın meydana gelmesinde % 100 (Yüzde Yüz) oranında kusurlu olduğunu, … plakalı araç sürücüsü …’nun değerlendirme bölümünde
açıklanan nedenlerden ötürü kural ihlali görülmediğinden dolayı olayda kusursuz olduğunu, olayın oluş şekli itibarıyla olayın münhasıran alkolün tesiri ile meydana geldiğini, davacı tarafından hasarı ödenen … plakalı Kawasaki marka, 2X6R tip, 2006 model
motosiklette meydana gelen hasarın kaza tarihi itibarıyla 31.919,00 TL olduğunu, hasarın aracın ikinci el
piyasa değerine yaklaşmasıyla onarımın ekonomik olmadığını ve aracın pert-total olduğu, aracın kaza tarihi
olan 17/07/2020 tarihindeki hasarsızının ikinci el piyasa değerinin 36.000,00 TL olduğu, hurda haldeki
değerinin 17.020,00 TL olmasıyla zararın olay tarihi itibarıyla 18.980,00 TL olacağını, ödemenin
28/08/2020 tarihinde yapıldığını, meydana gelen hasardan dolayı davacıya sigortalı aracın sürücüsünün münhasıran alkolün
tesiri ile olaya sebebiyet vermesi nedeniyle davacı … şirketinin sigorta ettiren konumundaki davalı
tarafa Zorunlu Mali Sorumluluk Trafik Poliçesi Genel Şartları uyarınca rücu imkanının bulunduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Yargıtay …. Hukuk Dairesinin 2013/6925 Esas, 2013/8892 Karar sayılı ilamında; ” 2918 sayılı KTK’nın 48. maddesinde; alkollü içki alması nedeniyle güvenli sürme yeteneklerini kaybetmiş kişilerin karayolunda araç sürmelerinin yasak olduğu ifade edilmiştir. Karayolları Trafik Yönetmeliğinin “Uyuşturucu ve Keyif Verici Maddeler ile İçkilerin Etkisinde Araç Sürme Yasağı” başlıklı 97. Maddesinde alkollü içki almış olması nedeniyle güvenli sürme yeteneğini kaybetmiş kişilerin karayolunda araç sürmelerinin yasak olduğu açıklandıktan sonra konu ile ilgili olan “b-2” bendinde “alkollü içki almış olarak kandaki alkol miktarına göre araç sürme yasağı kenar başlığı altında; alkollü içki almış olarak araç kullandığı tesbit edilen diğer araç sürücülerinden kandaki alkol miktarı 0.50 promil üstünde olanların araç kullanamayacakları açıklanmıştır.Ayrıca, Zorunlu Mali Mesuliyet Sorumluluk Genel Şartlarının B.4.d maddesinde; tazminatı gerektirin olay işletenin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin veya motorlu aracın hatır için karşılıksız olarak kendilerine verilen kişilerin uyuşturucu veya keyif verici maddeler almış olarak aracı sevk ve idare etmeleri esnasında meydana gelmiş veya olay yukarıda sayılan kişilerin alkollü içki almış olmaları nedeniyle aracı güvenli sürme yeteneklerini kaybetmiş bulunmalarından ileri geliyorsa sigortacının sigorta ettirene rücu hakkı olduğu açıklanmıştır. Bununla birlikte, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının B.4.d maddesinin dayanağını teşkil eden KTK’nın 48. Maddesinin yasaklamayı düzenleyen ilk fıkrasında, alkollü içki almış olması nedeniyle güvenli araç sürme yeteneklerini kaybetmiş kişilerin karayolunda araç sürmeleri yasaklanmış olup, aynı maddenin 2. fıkrasındaki yönetmelik düzenlenmesine olanak tanıyan hükümde, yasaklama yetkisi yönetmeliğe bırakılmış olmadığından, Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 97. maddesinde, yukarıda anılan yasa hükmü tekrarlandıktan ve mütakip, uyuşturucu veya keyif verici maddeler ile alkollü içkilerin oranlarının ne şekilde saptanacağı belirlendikten sonra, yasada yer alan hükmü dikkate almadan salt 0.50 promilin üstünde alınan alkol miktarına göre araç kullanma yasağı getirilmesinin yasal dayanağı bulunmadığından geçersiz bulunmaktadır. Geçersiz yönetmelik hükümlerinin yasaya aykırı bir şekilde genel şart olarak kabulü de mümkün değildir. O halde, hasarın teminat dışı kalabilmesi için kazanın meydana geliş şekli itibariyle sürücünün salt (münhasıran) alkolün etkisi altında kaza yapmış olması gerekmektedir. Diğer bir anlatımla sürücünün alkollü olması tek başına hasarın teminat dışı kalmasını gerektirmez. Üstelik, böyle bir durumda hasarın teminat dışı kaldığının ispat yükü TTK’nun 1281.maddesi hükmü gereğince sigortacıya düşmektedir. Yargıtay’ın yerleşik uygulamalarında; sürücünün aldığı alkolün oranının doğrudan doğruya sonuca etkisi bulunmadığından, mahkemece nöroloji uzmanı, hukukçu ve trafik konusunda uzman bilirkişilerden oluşan bilirkişi kurulu aracılığıyla olayın salt alkolün etkisiyle gerçekleşip gerçekleşmediğinin, alkol dışında başka unsurlarında olayın meydana gelmesinde rol oynayıp oynamadığının saptanması, sonuçta olayın tek başına alkolün etkisiyle meydana geldiğinin saptanması durumunda, oluşan hasarın poliçe teminatı dışında kalacağından davanın reddine aksi halinde kabulüne karar verilmesi gerekeceği ilkesi benimsenmektedir. (Bkz.YHGK 23.10.2002 gün ve 2002/11-768-840; YHGK 7.4.2004 gün ve 2004/11-257-212; YHGK 2.3.2005 gün ve 2005/11-81-18; YHGK 14.12.2005 gün 2005/11-624-713 sayılı ilamları) ” şeklinde belirtilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, ZMMS trafik poliçesi sigortacının yapmış olduğu hasar ödemesinin, sigortalısının kaza esnasında alkollü olmasından dolayı rücuen tahsili için başlattığı icra takibine karşı itiraz edilmesi üzerine açılan itirazın iptali davasına ilişkindir. Davacı … şirketinin mecburi ZMMS poliçesi kapsamında sigortalısının aracının 3. kişiye verdiği zararı karşılaması nedeniyle araç sürücüsünün alkollü olmasından dolayı KTK ve ZMSS Genel Şartları kapsamında rücuen tahsili için başlattığı icra takibine karşı davalının itirazının yerinde olup olmadığı, davacının yapmış olduğu hasar ödemesi var ise bunu davalıdan sigorta poliçesi kapsamında tahsil edip edemeyeceğine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı, iddia, savunma toplanan deliller ile alınan bilirkişi kurulunun raporu birlikte değerlendirildiğinde; Makine Mühendisi, Hesap Bilirkişisi ve Nöroloji Uzmanı bilirkişiden alınan bilirkişi kurulunun raporuna göre; olayın oluş şekli itibarıyla olayın münhasıran alkolün tesiri ile meydana geldiğini, davacı sigortacı tarafından hasarı ödenen … plakalı Kawasaki marka, 2X6R tip, 2006 model
motosiklette meydana gelen hasarın kaza tarihi itibarıyla 31.919,00 TL olduğunu, hasarın aracın ikinci el
piyasa değerine yaklaşmasıyla onarımın ekonomik olmadığını ve aracın pert-total olduğu, aracın kaza tarihi
olan 17/07/2020 tarihindeki hasarsızının ikinci el piyasa değerinin 36.000,00 TL olduğu, hurda haldeki
değerinin 17.020,00 TL olmasıyla zararın olay tarihi itibarıyla 18.980,00 TL olacağı belirtilmiş olup bilirkişi kurulunun raporu dosya kapsamına göre karar ve hüküm kurmaya elverişli olduğundan, trafik kazasının münhasıran alkolün tesiri ile meydana geldiği tespit edilmiş olup buna göre, kusur durumuna göre davacı tarafın, davalı taraftan rücuen alacak miktarı 18.980,00.TL tespit edilmiş olduğundan, bu kapsamda davanın kısmen kabulü ile, Davalının, Ankara … Dairesinin 2021/222 Esas sayılı ilamsız icra dosyasına yöneltilmiş olan itirazının İİK.nun 67/1.maddesi uyarınca kısmen İPTALİ İLE, 18.980,00.TL asıl alacağın, takip talebinde belirtilen şekilde yasal faiz işletilecek şekilde takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, ayrıca kabul edilen asıl alacak üzerinden %20 oranında icra inkar tazminatına davalı taraf mahkum edilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M ; Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-)Davanın KISMEN KABULÜ İLE, Davalının, Ankara … Dairesinin 2021/222 Esas sayılı ilamsız icra dosyasına yöneltilmiş olan itirazının İİK.nun 67/1.maddesi uyarınca kısmen İPTALİ İLE, 18.980,00.TL asıl alacağın, takip talebinde belirtilen şekilde yasal faiz işletilecek şekilde TAKİBİN DEVAMINA, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-)Asıl alacak likit olduğundan İİK’nun 67.maddesi gereğince asıl alacağın %20’si olan 3.796,00.-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3) 492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 1.296,52.TL karar ve ilam harcının, dava açılışında davacıdan alınan 241,31.TL peşin harcın düşülmesi ile eksik alındığı anlaşılan 1.055,21.TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
4) 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/A ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-13. maddesi uyarınca alınması gereken 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin, 66,07.TL’sinin DAVACIDAN; 1.253,93.TL’sinin DAVALIDAN alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
5) Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu 59,30.TL başvurma harcı, 74,00.TL tebligat ücreti, 2.250,00.TL bilirkişi ücreti, toplamı 2.383,30.TL’nin davanın kabul oranı dikkate alınarak hesaplanan 2.264,02.TL’si ile dava açılışında alınan 241,31.TL peşin harç toplamından oluşan 2.505,33.TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6) Davacının yargılamada vekil ile temsil edildiği anlaşıldığından yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 5.100,00.TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7) Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avansının HMK’nin 333. maddesi uyarınca karar kesinleştikten sonra Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi dikkate alınarak yatıranlara iadesine,
Dair; davacı vekili ile davalının yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren, HMK.nun 345.maddesine göre 2 (iki) hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf başvuru yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu usulen anlatıldı.29/12/2021

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.

¸* Bu karar 5070 sayılı kanun gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır*¸