Emsal Mahkeme Kararı Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/182 E. 2021/392 K. 27.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. … 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
… “TÜRK MİLLETİ ADINA “
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/182 Esas
KARAR NO : 2021/392
DAVA : İtirazın İptali ( Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/07/2020
KARAR TARİHİ : 27/05/2021
KARAR YAZMA TARİHİ : 02/06/2021
Mahkememize, Ankara 17.Hukuk Mahkemesinin görevsizlik kararı gelen davanın yapılan yargılaması sonucunda, dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ ;
İDDİA:Davacı vekilinin … Hukuk Mahkemesine sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasında …parsel sayılı taşınmaz üzerinde yapılacak olan bina sahasının toprak hafriyat işinin yapılması hususunda Hafriyat Sözleşmesi düzenlendiğini, davacının sözleşmeden kaynaklanan borç ve yükümlülüklerini yerine getirdiğini, davalının sözleşme gereğince ödemesi gereken miktarı ödemeye yanaşmadığını, bunun üzerine davalı borçlu hakkında … Dairesinin … esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlattıklarını, itiraz nedeniyle icra takibinin durduğunu belirterek itirazın iptaline, icra takibinin devamına, icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, sözleşme ile ilgili olarak taraflar arasında ihtilaf çıktığını, davalının işi başka bir firmaya yaptırdığını, davacı tarafça herhangi bir iş yapılmadığını, icra takibine dayanak faturanın gerçeği yansıtmadığını belirterek davanın reddine, kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Ankara ….Hukuk Mahkemesinin 30/09/2020 tarihli… Karar sayılı görevsizlik kararı sonrasında dosya mahkememize gönderilmiştir.
Mahkememizin 16/11/2020 tarihli … Karar sayılı kararı ile arabuluculuğa başvurulduğuna dair bir beyanın veya belge bulunmadığından, dava şartı olan arabuluculuk şartı yerine gerilmediği anlaşıldığından dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiş olup verilen karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi 24/02/2021 tarih … karar sayılı ilamı ile; “…Davalı gerçek kişi olup, Mahkemece davalının tacir olup olmadığına ilişkin bir araştırma yapılmadığı gibi, görevsizlik kararı veren Asliye Hukuk Mahkemesince de bu araştırma yapılmamıştır. Asliye Hukuk Mahkemesinin Vergi Dairesine yazdığı yazıya verilen cevap, yukarıdaki araştırma kriterlerini karşılamamaktadır.
Mahkemece 01/01/2019 tarih ve 7155 sayılı yasa ile TTK’ya eklenen 5/A maddesi ile ticari davalarda arabuluculuğa başvurunun, dava şartı olması nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine verilmiş olduğu da gözetildiğinde, görevli mahkemenin doğru olarak belirlenebilmesi için davalının yukarıdaki açıklamalar kapsamında tacir olup olmadığının belirlenmesi gerekir. Bu durumda mahkemece, 6102 sayılı TTK’nın 11/2. maddesi uyarınca çıkarılan en son tarihli Bakanlar kurulu kararı da araştırıldıktan sonra, tarafların tacir sıfatının bulunup bulunmadığının tespit edilmesi bu tespitin sonucuna göre görevli mahkemenin belirlenerek hüküm kurulması gerekirken, görevli mahkemenin tespiti için gerekli araştırma yapılmadan, HMK’nın 114/2, 115/2 ve TTK’nın 5/A maddesi uyarınca dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. Açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile esası incelenmeksizin mahkeme kararının HMK 353/1-a.4-6 maddeleri gereğince kaldırılmasına.” karar verildikten sonra dosya mahkememize gönderilmiştir.
Mahkememizce, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesinin kaldırma kararı üzerine yapılan araştırma sonucu, Ankara Vergi Dairesi Seğmenler Vergi Dairesi Müdürlüğüne yazılan müzekkereye verilen 10/05/2021 tarihli cevap yazısında, davalı …’in ikamet amaçlı inşaat faaliyeti nedeniyle ticari kazanç yönünden bilanço esasına göre 1.sınıf tüccar olarak gelir vergisi mükellefi olduğu belirtilmiştir.
Davacı vekili, dosyaya Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesinin kaldırma kararı sonrası, 16/02/2021 tarihli arabuluculuk son tutanağını dosyaya sunmuştur.
DELLİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, hizmet sözleşmesi nedeniyle düzenlenen faturaya dayalı olarak başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali talebine ilişkindir ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4/1-f maddesi uyarınca ticari dava niteliğindedir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun Dava şartı olarak arabuluculuk başlıklı 5/A maddesinin (1.) fıkrası “Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” hükmünü içermektedir.
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun Dava şartı olarak arabuluculuk başlıklı 18/A. maddesinin (2.) fıkrasının son cümlesi “Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” hükmünü içermektedir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun Dava şartlarının incelenmesi başlığını taşıyan 115/1. maddesi “Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler.” hükmünü, 115/2. maddesinin (1.) cümlesi “Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir.” hükmünü içermektedir.
Somut olayda; davanın açılma tarihi dava dilekçesinin Asliye Hukuk Mahkemesine verildiği 17/07/2020 tarihidir. Mahkemenin görevli olup olmadığı incelemesi kamu düzeninden olup davalı tarafın bu yönde bir itirazının bulunması aranmaz.
6325 Sayılı Kanunun 18/A. Maddesinin 2. Fıkrasında, “…Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” hükmü, dava şartının sonradan tamamlanmasına olanak vermemektedir. Bu sebeple görevsiz mahkemede dava açıldığı sırada arabulucuya başvurulmamış olup görevsizlik kararından sonra, mahkememiz tarafından arabuluculuğa başvurma şartının yerine getirilmediği anlaşıldığından davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verildikten sonra istinaf aşamasında arabulucuya başvurularak anlaşma sağlanamadığına ilişkin son tutanağın düzenlenmiş olması, maddede aranan dava şartı yokluğunu ortadan kaldırmaz.

Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, yapılan araştırma sonucu davacının ve davalının tacir olduğu, açılan davanın arabuluculuk dava şartına tabi olduğu, gerek dava dilekçesi içeriğinde, gerekse dava dilekçesi eklerinde 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/A maddesi hükmü uyarınca arabuluculuğa başvurulduğuna dair bir beyanın ve buna dair bir belgenin bulunmadığı gibi istinaf aşamasında arabulucuya başvurularak anlaşma sağlanamadığına ilişkin son tutanağın düzenlenmiş olması, maddede aranan dava şartı yokluğunu ortadan kaldırmayacağından, bu hali ile dava açarken dava şartı olan arabuluculuğa başvurma şartının yerine getirilmediği anlaşıldığından davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M ; gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1) Davanın 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/A, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-2.son, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 114/2, 115/2. maddeleri uyarınca DAVA ŞARTI YOKLUĞU NEDENİYLE REDDİNE,
2) Davacıdan peşin alınan 837,99.TL harçtan alınması gereken 59,30.TL red harcın düşülmesiyle fazla yatırıldığı anlaşılan 778,69.TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran davacıya iadesine,
3) Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4) Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7/2 maddesi gereğince takdir ve tayin olunan 4.080,00.TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5) Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının HMK’nin 333. maddesi uyarınca karar kesinleştikten sonra Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi dikkate alınarak davacıya iadesine,
Dair, dosya üzerinden davacı vekili ile davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren HMK’nin 345/1. maddesi uyarınca 2 (iki) hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 27/05/2021

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.