Emsal Mahkeme Kararı Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/127 E. 2021/476 K. 22.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/127 Esas – 2021/476

T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/127
KARAR NO : 2021/476

HAKİM : …
KATİP …

DAVACI :…
VEKİLİ : Av….

DAVALI : …

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/03/2021
KARAR TARİHİ : 22/06/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 24/06/2021

Mahkememize açılan davanın yapılan yargılaması sonucunda, dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ ;
Davacı vekili ayrıntısı dava dilekçesinde yazılı olduğu üzere, taraflar arasında uçak bileti vesaire satışı nedeniyle cari hesap ilişkisi bulunduğunu, davalı şirkete banka havalesi ile para gönderildiğini, gönderilen para ile ilgili düzenlenen faturaların iade edildiğini, fazla ödenen bedelin ise iade edilmediğini, cari hesaptan kaynaklanan bakiye borcun ödenmemesi nedeniyle icra takibi yaptıklarını, davalının takibe itiraz etmesi nedeniyle takibin durduğunu belirterek Ankara … Dairesinin 2021/113 esas sayılı dosyasında itirazın iptaline, icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiş, aşamalarda taleplerini tekrarlamıştır.
Davalıya usulüne uygun olarak dava dilekçesi tebliğ edilerek taraf teşkili sağlanmıştır.
Dava, ticari ilişki kapsamında alacağın ödenmesi için başlatılan icra takibine itirazın iptali talebine yöneliktir.
Ankara … Dairesinin 2021/113 esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davacı tarafından davalı hakkında “cari hesap bakiye alacağı” açıklaması ile 53.668,46 TL alacağın takip öncesi işlemiş faizi ile birlikte ödenmesi için takip başlatıldığı, 7 örnek ödeme emrinin borçluya 14/01/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlu vekilinin 07/01/2021 tarihli dilekçesi ile takip konusu borcun tamamına ve ferilerine itiraz ettiği ve itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
6100 sayılı HMK’nin 219 – 222. maddeleri ile 6102 sayılı TTK’nin 64 – 83. maddeleri uyarınca usulüne uygun bildirime rağmen beyanda bulunulmaması nedeniyle davacının ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapmak suretiyle düzenlenen dosya kapsamına uygun, denetime ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporuna göre, davacının ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun olarak tutulduğu ve delil niteliğinin bulunduğu, taraflar arasında oluşan ticari ilişki kapsamında davacı ticari defter ve kayıtlarına göre davacının alacağının bulunmadığının kayıtlı olduğunun tespit edildiği anlaşılmıştır.

Tüm dosya kapsamı üzerinde yapılan değerlendirme neticesinde, taraflar arasında uçak bileti ve saire satışı nedeniyle ticari ilişki bulunduğu, ticari ilişki kapsamında düzenlenen fatura ve iade faturalarının davacının ticari defter ve kayıtlarına işlenildiği, dava konusu takibin taraflar arasında oluşan cari hesap ilişkisine dayalı olarak başlatıldığı, dava dilekçesinde davacının münhasıran davalı ticari defter ve kayıtlarına dayanmadığı, davalı tarafın usulüne uygun olarak yapılan bildirime rağmen ticari defter ve kayıtlarını dosyaya sunmadığı veya ilgilisini bildirmediği, bu durumun davacının iddialarını kabul ettiği anlamına gelmeyeceği, davacının ticari defter ve kayıtları üzerinden yapılan inceleme sonucunda düzenlenen bilirkişi raporuna göre taraflar arasında oluşan ticari ilişki kapsamında davacının herhangi bir alacağının bulunmadığının tespit edildiği, ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olmasının gerektiği, usulüne uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtların birbirinden ayrılamaz nitelikte olduğu, alacağın varlığının tespiti için tarafların ticari defter ve kayıtlarının birbirlerini doğrular mahiyette olmasının gerektiği, davacının ticari defter ve kayıtlarına göre ise davalıdan herhangi bir alacağının bulunmadığının tespit edildiği anlaşıldığından davanın reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M ; gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1) Davanın REDDİNE,
2) 492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 59,30 TL harçtan, dava açılışında alınan 639,06 TL peşin harcın düşülmesi ile fazla yatırıldığı anlaşılan 579,76 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde YATIRANA İADESİNE,
3) 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/A ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-13. maddesi uyarınca alınması gereken 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin DAVACIDAN ALINARAK HAZİNEYE GELİR KAYDEDİLMESİNE,
4) Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5) Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avansının HMK’nin 333. maddesi uyarınca karar kesinleştikten sonra Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi dikkate alınarak YATIRANLARA İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin YÜZÜNE KARŞI, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMK’nin 345/1. maddesi uyarınca 2 (iki) hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.22/06/2021

Katip …. Hakim ….
e – imzalıdır e – imzalıdır

Bu gerekçeli karar güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.