Emsal Mahkeme Kararı Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/652 E. 2022/27 K. 19.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/652 Esas – 2022/27
T.C.
ANKARA “TÜRK MİLLETİ ADINA “
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/652 Esas
KARAR NO : 2022/27

HAKİM :…
KATİP : ….

DAVACI : ….

DAVALI :…

DAVA : Alacak (Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan Hasar Tazminatı)
DAVA TARİHİ : 31/12/2020
KARAR TARİHİ : 19/01/2022
KARAR YAZMA TARİHİ : 24/01/2022
Mahkememize açılan davanın yapılan açık yargılaması sonucunda, dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ ;
DAVA DİLEKÇESİNDE ÖZETLE; Müvekkilinin…Elektrik Üretimi ve Ticaret A.Ş tarafından işletilen Kavak Hidroelektrik Santrali Projesinde olağanüstü yağışlar nedeniyle regülatör 1 ve regülatör 2 yapılarının üzerinde yer olduğu dere su seviyesinin hızla yüklediğini, kapakların açılması için harekete geçildiğini ancak elektriğin kesilmiş olması nedeniyle kapak kumanda sisteminin çalıştırılamadığını, taşan su nedeniyle dere kenarlarında bulunan çay ve fındık bahçelerini su bastığını ve 3. Şahısların maddi zararı doğduğunu, 26/06/2019 tanzim tarihli 01/06/2019 – 01/06/2020 sigorta başlangıç ve bitiş tarihli 213291602 nolu 3. Şahıs Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi ile davalı sigorta şirketi tarafından … Holding A.Ş ve müvekkilinin iştigal konusu işleri ile faaliyetleri esnasında 3. Şahıslara verilebilecek bedeni ve maddi zararların teminat altına alındığını, davalı şirketi hasar ihbarı yapıldığını, ihbar nedeniyle davalı sigorta şirketi talebiyle eksper raporu alındığını, rapor sonucunda davalı şirket tarafından 3. Şahısların zararlarına yönelik müvekkilinin talebini reddettiğini, arabuluculuğa başvurulduğunu ancak bir sonuç alamadıklarını, 01/06/2019 tanzim tarihli 213291602 nolu 3. Şahıs mali sorumluluk poliçesi aile 3. Şahıslara verilebilecek bedeni ve maddi zararların teminat altına alındığını, davalı sigorta şirketinin başvurusu ile hazarlanan 12/02/2020 tarihli SRM190004 rapor nolu 3. Şahıs sorumluluk hasarı ekspertiz raporunda taraflar arasındaki sözleşmenin 12. Maddesindeki hükmün eksik incelemeye dayalı olarak hatalı yorumlanması sonucu tazminat hakkının bulunmadığı kanaatine varıldığını, regülatör kapaklarının açılmamasında müvekkili şirkete yüklenebilecek bir kusurun olmadığını, müvekkili şirket üzerine düşen her türlü yükümlülüğü yerine getirdiği halde risk gerçekleştiğini, ekspertiz raporunda bahsedilen … Elektrik yazısı müvekkili şirketin dahil olduğu elektrik hattına ait olmadığını, bu itibarla ekspertiz raporu eksik ve hatalı tespitler içerdiğini, taraflar arasında imzalanan sigorta sözleşmesinin 2. Maddesinin görmezden gelinerek müvekkili şirketin kusurlu ihmali davranış içinde bulunduğunu iddia edilerek sigorta tazminatından mahrum edilmesinin sözleşmeye ve kanuna aykırı olduğunu, davalı sigorta şirketinin başvurusu ile hazırlanan ekspertiz raporunda %1 muafiyet tutarının düşümü ile birlikte hasar tazminatının 268.620,02 TL hesaplanmış olduğunu, bu tutarın tamamını talep ettiklerini ileri sürerek davanın kabulüne ile fazlaya ilişkin tüm dava ve talep haklarının saklı kalmak kaydıyla sigorta sözleşmesinden kaynaklanan 268.620,02 TL hasar tazminatı tutarının sigortaya başvuru tarihinden itibaren hesaplanacak avans faizi ile birlikte davalı taraftan alınarak müvekkili tüzel kişiliğine ödenmesine karar verilmesini, davaya ait tüm yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun olarak dava dilekçesi tebliğ edilerek taraf teşkili sağlanmıştır.
CEVAP DİLEKÇESİNDE ÖZETLE; Davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, müvekkilinin adresinin İstanbul İli yargı sınırları içinde bulunduğunu yetkili mahkemenin İstanbul Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, bu nedenle davanın yetkisizlik nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, söz konusu poliçenin 12. Maddesinde Sigortalı iş yerinde halen mevcut hukuki mevzuata uymayı, teknik bakımdan gerekli tedbirleri almayı ve bunları imkan ölçüsünde uygulamayı taahhüt eder şartı bulunduğunu, davacının meterolojinin bir gün öncesindeki aşarı yağış uyarısını dikkate alarak gerekli önlemleri almasının gerektiğini, ancak davacının gerekli tedbirleri almadığını, meteorolojinin bir gün öncesinde aşırı yağış uyarısında bulunmasına rağmen bir gün öncesi üretim teklifinde tüm gün üretim yapma kararı tebliğ edilerek kâr hırsı ve mümkün olduğunca yüksek üretim yapma iradesi ile son ana kadar regülatör kapaklarını açmak için harekete geçilmediğini ve harekete geçildikten sonra da kapakların açılamadığı bir durumda, gün içinde üretime ara verilmesi veya kısılması tedbirinin ne kadar faydalı olabileceği daha da görünür bir hale geldiğini, dolayısıyla üretime ara verilmemesinin veya kısılmamasının taşkın sonucu oluşan maddi zarar ile illiyet bağının bulunduğunun ortada olduğunu, jeneratörlerin çalışmamasının ve kapakların açılmamasının davacı şirketin ihmali olduğunu, davaya konu sigorta poliçesinde açıkça görüleceği üzere, müvekkili sigorta şirketinin poliçe kapsamında sorumlu olacağı limitlerin belirlenmiş olduğunu, kabul anlamına gelmemekle birlikte davacı yanın işbu limitlerin üstünde bir bedeli davalı müvekkili şirketten talep edebilmesinin mümkün olmadığını, davacının her ne kadar temerrüt tarihinden itibaren faiz talep etmiş ise de davalı müvekkili şirketin dava açılmadan önce usulüne uygun bir şekilde temerrüde düşürülmediğini, bu sebeple davacının faiz başlangıç talebinin haksız olduğunu, kabul anlamına gelmemekle birlikte faiz hükmedilmesi halinde başlangıç tarihi dava tarihi ve faiz türü yasal faiz olması gerektiğini ileri sürerek haksız ve yasal dayanaktan yoksun davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasını savunmuştur.
Mahkememizce tarafların delilleri toplanmış, tüm deliller toplandıktan sonra dosya hesap uzmanı , enerji uzmanı ve SMMM bilirkişisine tevdi edilmiş, bilirkişiler tarafından düzenlenen 27/07/2021 tarihli raporda; Davacı…Elektrik Üretimi ve Ticaret A.Ş.’nin 213291602/5 no.lu Üçüncü Şahıs Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile davalı… Sigorta A.Ş.’den sigortalanması ve davacı tarafından işletilen Kavak Hidroelektrik Santrali Projesinde 28.09.2019 günü 03.30 civarlarında olağanüstü yağışlar nedeniyle üçüncü kişilerin malvarlığında ortaya çıkan zararın poliçeden karşılanması hususundaki anlaşmazlık hakkında aşağıdaki nihai değerlendirmeler yapıldığını. Hidroelektrik santral alanlarının çevreleri aşırı yağış durumunda sel tehlikesiyle karşı karşıya kalabildiğini. Regülatörler kapaklarının açık veya kapalı olma durumu su seviyesini ayarlayabilmek için önem arz etmekle birlikte, kapakları açmak her durumda sel riskini ortadan kaldırmamakta olduğunu. Kapakların açıl(a)madığı durumlarda, somut olayda görüldüğü üzere santral bölgesinde sel oluşabilmekte olduğunu. Bununla birlikte, bazı durumlarda ise kapakların açılması seli beraberinde getirebildiğini (santralden ileri noktalarda su seviyesinin aşırı artışına sebep olması gibi sebeplerle). 28.09.2019 tarihinde gerçekleşen somut olayda, saat 3:30 dolaylarında aşırı yağışın başladığı, kapakların açılarak su seviyesinin dengelenmeye çalışıldığı, elektrik kesintisi nedeniyle bunun gerçekleştirilemediği ve akabinde çalışanların güvenlik tehlikesi nedeniyle kapakların manuel olarak da açılamadığı. Davacı tarafından belirtilmekte olduğunu. … Elektrik Dağıtım A.Ş. Artvin İl Müdürlüğü’nün 21.01.2021 tarihli müzekkere cevabı ekinde yer alan CD’de işletmeye ait olduğu belirtilen 14010056 ve 14010061 tesisat numaralı aboneliklerin kesinti durumları bulunmaktadır. Tablo-1’de görüleceği üzere, 14010056 tesisat numaralı aboneliğin elektriği 28.09.2019 günü saat 03:41’de gitmiş (… enerji tarafından ‘enerji gitti’ şeklinde kodlanmıştır) ve 12:00’da gelmiş olduğunu. Bu süre zarfında çok az miktarda aktif tüketim (03:41-05:36 arasındaki hangi dakikaya ait olduğu belli olmamakla birlikte) bulunmakta olduğunu. Sonrasındaki saatlerde de dönem dönem enerji kesintileri görülmekte olduğunu. Tablo-1’de görüleceği üzere, 14010061 tesisat numaralı aboneliğin elektriği de saat 03:38’de gitmiş, 06:00’da kısa bir süreliğine gelmiş ve sonrasındaki saatlerde dönem dönem enerji kesintileri yaşanmış olduğunu. Elektrik kesinti saatlerinin Davacı beyanları ile uyumlu olduğu görüldüğünü. Hidroelektrik santraller yağış miktarı ile uyumlu olarak üretim programlaması (yağış artışı beklendiği durumunda yüksek miktarda elektrik üretimi, yağış miktarında düşüş beklendiğinde düşük elektrik üretimi) yapmakta olduğunu. Elektrik piyasasında gün öncesinde yapılan planlamada yağışın bol olduğu durumlarda hidroelektrik santrallerin elektrik üretimini yüksek planlaması doğal olduğunu. Aşırı yağış beklentisi nedeniyle düşük üretim programlaması yapılması sistemin işleyişi ile çelişecekte olduğunu.. Nitekim somut olayda regülatör bölgesinde yaşanan sel, üretime ara verilmemesi nedeniyle değil kapakların açılmaması dolayısıyla gerçekleşmiş olduğunu. Aşırı yağış durumuna göre çeşitli önlemler alınmakla birlikte (su seviyesinin izlenmesi, kapakların açılması gibi) sel riski somut olayda görüldüğü üzere her daim bulunabilmekte olduğunu. Meteorolojinin uyarıları doğrultusunda teyakkuzda olunması gerektiği aşikar olmakla birlikte elektrik kesintisi Davacının elinde olmayan bir gelişme olduğunu. Suyun yükselmeye başladığının erken tespit edilememiş olması ve 03:38’den önce (elektrik kesintisinden önce) kapakların açılmaması dolayısıyla davacının somut olayda hafif kusurlu sayılabileceği değerlendirildiğini.
Tablo-1: 14010056 tesisat numaralı aboneliğe ilişkin kesinti durumunun mevcut olduğunu (… Elektrik Dağıtım A.Ş. Artvin İl Müdürlüğü’nün 21.01.2021 tarihli müzekkere cevabı ekinde yer alan CD’den alınmıştır). Bunlara ek olarak, gerek ekspertiz raporundaki tespitlerini gerekse davalının savunmalarını davacının Poliçenin “özel şartlar” klozu m.12’de yer alan “Sigortalı işyerinde halen mevcut hukuki mevzuata uymayı teknik bakımda gerekli tedbirleri almayı ve bunları imkan olan ölçüde uygulamayı taahhüt eder.” hükmüne dayandırdığı anlaşıldığını. 5684 sayılı Kanun m.11/4’te yer alan “Sigorta sözleşmelerinde kapsam dahiline alınmış olan riskler haricinde, kapsam dışı bırakılmış riskler açıkça belirtilir. Belirtilmemiş olan riskler teminat kapsamında sayılır.” düzenlemesi uyarınca hem sigorta sözleşmelerinde özel şartlar olarak hem de bu sözleşmelerin mütemmim cüzü olan genel şartlar hükmü olarak sigorta teminatı kapsamındaki haller ile teminat dışında kalan hallere ayrı ayrı yer verilmekte olduğunu. İşbu uyuşmazlıkta da poliçenin “Teminat Kapsamı” klozunda teminat kapsamına giren haller sayıldığı gibi “İstisnalar” klozunda da teminat dışında kalan haller sıralanmış olduğunu. Gerek anılan “İstisnalar” klozunda, gerek “Özel şartlar” klozunda, gerekse poliçe kapsamındaki bir başka özel şartta sigortalının işyerinde halen mevcut hukuki mevzuata uymak, teknik bakımdan gerekli tedbirleri almak ve bunları imkân olan ölçüde uygulamak taahhüdüne aykırı hareket etmesi halinde oluşan zararın teminat kapsamı dışında kalacağına dair bir hüküm yer almamakta olduğunu. Benzer şekilde anılan taahhüde aykırılık halinin yaptırımı da poliçe kapsamından anlaşılmamakta olduğunu. Bu çerçevede, uyuşmazlık konusu hasarın poliçede teminat dışı sayılan haller içerisinde yer almamasına karşılık sigortacının anılan hükme dayanarak teminat dışı varsayarak tazminat ödemesinden kaçınmasının yerinde olmadığı değerlendirilmekte olduğunu. Öte yandan, Üçüncü Şahıslara Karşı Mali Mesuliyet Sigortası, bir sorumluluk sigortası türü olup sorumluluk sigortaları, 6102 sayılı Kanun m.1473 uyarınca sözleşmede aksine hüküm olmadıkça sigorta süresi içinde gerçekleşen bir olaydan kaynaklanan sorumluluğu nedeniyle zarar görene tazminat ödenmesine dair sigortalardan olduğunu. Poliçenin “özel şartlar” klozu m.2’de yer alan “Sigortalının 1. maddede izah edilen işler ile ilgili çalışmaları esnası sigortalının kusurundan doğacak zararlar neticesinde 3. şahısların can mallarına ika olunacak hasarlar dolayısıyla 3. şahıslar tarafından sigortalı aleyhine vaki olacak tazminat taleplerinin neticelerinin… Cumhuriyeti’nin hukuki mesuliyete müteallik mevzuatı hükümlülüğü dairesinde aşağıda 3. maddede yazılı limitlere kadar temin eder.” hükmünden sigortalının kusuru ile sebep olduğu zararların da sigorta kapsamına dahil edildiği anlaşılmakta olduğunu. Bu çerçevede, 6102 sayılı Kanun m.1477’nin “Sigortacı, sigortalının, sorumluluk konusu olayı kasten gerçekleştirmesinden doğan zararlardan sorumlu olmaz.” hükmünü amir olduğu gözetilerek işbu uyuşmazlıkta sigortalının kast seviyesine varmayan kusurlu hareketlerinden sigortacının sorumlu olduğu kanaatine varıldığını. Kaldı ki davacının olay tarihinden kısa bir süre önce jeneratörlerle ilgili arıza bildirimin bulunduğu ve teknik servis desteği aldığı da dosya kapsamından anlaşılmakta olduğunu. Anılan arızanın gereği gibi giderilmemesi ve olay günü arızanın yinelenmesi, uyuşmazlık konusu hasarın oluşumu bakımından önemli niteliği haiz olup bir üçüncü kişinin kusurunun davacı sigortalıya yükletilemeyeceği düşünülmekte olduğunu. Sonuç olarak; Davalı sigortacı… Sigorta A.Ş. tarafından, uyuşmazlık konusu 213291602/5 no.lu Üçüncü Şahıs Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi kapsamındaki 268.620,02-TL’nin davacı…Elektrik Üretimi ve Ticaret A.Ş.ye ödenmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ çıkarılmış, taraf vekillerince beyan itiraz dilekçesi sunulması üzerine dosya yeniden değerlendirilmek üzere bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişiler tarafından düzenlenen 04/01/2022 tarihli ek raporda özetle; Kök Raporlarında belirtildiği üzere, elektrik piyasasında üretim planlamaları gün öncesinde yapılmaktadır. Yağışın bol olduğu durumlarda hidroelektrik santrallerin elektrik üretimini yüksek planlaması doğaldır. Somut olayda da problem esasen üretime ara verilmemesi nedeniyle değil, kapakların açılmaması dolayısıyla gerçekleşmiş olduğunu. Bununla birlikte aşırı yağış durumuna göre hidroelektrik santraller tarafından çeşitli önlemler alınması gerektiği de aşikar olduğunu. Meteorolojinin uyarıları doğrultusunda teyakkuzda olunması, su seviyesinin izlenmesi, kapakların açılması gibi önlemler bu ve benzeri sel ihtimallerini azaltmakta/ortadan kaldırabilmekte olduğunu. Somut olayda, dosyada yer alan bilgi ve belgelerden, elektrik kesintisinin Davacının elinde olmayan bir gelişme olduğu, öte yandan suyun yükselmeye başladığının erken tespit edilememiş olması ve 03:38’den önce (elektrik kesintisinden önce) kapakların açılmaması dolayısıyla davacının somut olayda kusurlu sayılabileceği değerlendirilmektedir. Dolayısıyla Yüce Mahkemenin takdirlerindeki kusur tenzili hesaplamadan hariç tutulduğunu.
Dosya kapsamındaki sigorta poliçesi incelendiğinde, Kök Raporlarında belirtildiği üzere, Gerek “İstisnalar” klozunda, gerek “Özel şartlar” klozunda, gerekse poliçe kapsamındaki bir başka özel şartta sigortalının işyerinde halen mevcut hukuki mevzuata uymak, teknik bakımdan gerekli tedbirleri almak ve bunları imkân olan ölçüde uygulamak taahhüdüne aykırı hareket etmesi halinde oluşan zararın teminat kapsamı dışında kalacağına dair bir hüküm yer almadığını. Benzer şekilde anılan taahhüde aykırılık halinin yaptırımı da poliçe kapsamından anlaşılmamakta olduğunu. Bu çerçevede, uyuşmazlık konusu hasarın poliçede teminat dışı sayılan haller içerisinde yer almamasına karşılık sigortacının anılan hükme dayanarak teminat dışı varsayarak tazminat ödemesinden kaçınmasının yerinde olmadığı değerlendirildiğini. Öte yandan, yukarıda da belirtildiği üzere Davacının teknik bakımdan gerekli tedbirlerin alınması noktasında kusurlu sayılabileceği değerlendirilmekle birlikte, Yüce Mahkemenin takdirlerindeki kusur tenzili hesaplamadan hariç tutulmuş olduğunu. Kusurun, 213291602 nolu 3. Şahıs Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesinin özel şartlarının 12. maddesinde düzenlenmiş olan yükümlülüğün ihlali niteliğinde olmadığı değerlendirilmiş, tazminattan indirim hususunda takdir Yüce Mahkeme’ye bırakıldığını. Kök Raporlarında belirtildiği üzere, Davacının olay tarihinden kısa bir süre önce jeneratörlerle ilgili arıza bildiriminde bulunması ve teknik servis desteği alması, Davacının kusurunu ortadan kaldırmamakla birlikte, birtakım önlemlerin Davacı tarafından alındığını gösterdiğini. Bu hususların, Yüce Mahkeme’nin takdirine bırakılan tenzilat değerlendirmelerinde göz önünde bulundurulabileceği düşünüldüğünü. Bilirkişi Heyetlerinin uzmanlık alanı çerçevesinde konuyu detaylı bir şekilde değerlendirmekle birlikte, belirlenen 268.620,02-TL hasar bedelinin, oluşan hasar ile uyumlu olduğu, somut olaya uygun olduğu yönünde genel bir kanaate varıldığını. Hasar bedeline yönelik detaylı değerlendirmelerin, değerleme uzmanı bilirkişilerce yapılması hususu Yüce Mahkeme’nin takdirinde olduğunu.27.07.2021 tarihli Bilirkişi Heyeti Raporları, dosya kapsamındaki tüm bilgi ve belgelerin incelenmesi sonucunda oluşturulduğunu, gerek Davalı gerekse de Davacı taraf itirazlarının incelenmesinde, ilave bir bilgi ve belgenin dosyaya kazandırılmadığının görüldüğünü, 27.07.2021 tarihli Bilirkişi Heyeti Raporunda da belirtildiği üzere, görüş ve kanaati mahkemenin takdirlerindeki kusur tenzili hesaplamadan hariç tutularak davalı sigortacı… Sigorta A.Ş. tarafından, uyuşmazlık konusu 213291602/5 no.lu Üçüncü Şahıs Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi kapsamındaki 268.620,02-TL’nin Davacı…Elektrik Üretimi ve Ticaret A.Ş.ye ödenmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Mahkememizin 29/09/2021 tarihli duruşmanın 2 nolu ara kararı ile davalı Sigorta Şirketi vekilinin yetki itirazı değerlendirilerek, dava para alacağına ilişkin olup sigorta şirketinin Ankara’da Bölge Müdürlüğü bulunması nedeniyle yetki itirazının reddine karar verilmiştir.
Dosya arasında bulunan 07/10/2019 tarihli Hopa Kaymakamlığı Meteoroloji Müdürlüğünün 97521 sayılı yazısına göre; 28/09/2019 tarihinde 00:13- 07:20 Başlangıç ve bitiş saatlerine göre kg/m²’ye toplam 152 kg/m² yağış yağdığı belirtilmiştir.
Davacı tarafından dosya arasına konulan Av.Arb.Öğr.Üyesi…’un 15/05/2020 tarihli akademisyen hukuki mütalaasında ise özetle: Olaydaki hasarın yağış ve su baskını sonucu yaşanan elektrik kesintisini ve jeneratörün çalıştırılmaması nedeniyle regülatar kapaklarının açılmamasından kaynaklandığını, dolayısıyla hasarın sigorta teminatı kapsamında olduğunu; sigorta poliçesinde sigortalının kusurlarından kaynaklanan zararların tanzim edileceğinin açıkça kararlaştırılması nedeniyle sigortalı kusurlu kabul edilse dahi zarardan sigortacının sorumlu olduğunu. Sigortacı şirketin poliçe limitleri dahilinde ekspertiz raporunda hesaplanan hasar tazminatının sigortalıya ödenmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, Üçüncü şahıs mali sorumluluk sigorta poliçesi sözleşmesinden kaynaklanan hasar tazminatına ilişkin alacak davasından ibaret olup, davacı tarafın davalı sigorta şirketine yaptırdığı hasar sigortasına göre Kavak Hidroelektrik Santralinde meydana gelen su taşkını nedeniyle regülatörlerde mevcut olan kapakların açılmaması nedeniyle suların çok hızlı yükselerek köprülerin üzerinden aşması nedeniyle üçüncü şahısların arızilerinden oluşan hasar ve zarardan dolayı davacı tarafın sigorta poliçesi kapsamında bunu talep edip edemeyeceği, sigorta sözleşmesi kapsamına girip girmediği, sözleşme kapsamına giriyorsa ne tutar ve miktarda talep edebileceği, davacı tarafın meydana gelen olayda kusurunun bulunup bulunmadığı, davalı tarafın ise sigortacı olarak meydana gelen hasar ve zarardan sigorta kapsamında sorumlu olup olmadığı, sorumlu ise sorumlu olduğu miktar ve tutarın tespitine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı, iddia, savunma, akademisyen hukuki mütalaası, toplanan tüm deliller ile alınana bilirkişi kurulu raporları birlikte değerlendirildiğinde, bilirkişi kurulu raporunda belirtildiği üzere; Davacı…Elektrik Üretimi ve Ticaret A.Ş.’nin 213291602/5 no.lu Üçüncü Şahıs Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile davalı… Sigorta A.Ş.’den sigortalanması ve davacı tarafından işletilen Kavak Hidroelektrik Santrali Projesinde 28.09.2019 günü 03.30 civarlarında olağanüstü yağışlar nedeniyle üçüncü kişilerin malvarlığında ortaya çıkan zararın poliçeden karşılanması hususundaki anlaşmazlık bakımdan, Üçüncü Şahıslara Karşı Mali Mesuliyet Sigortası, bir sorumluluk sigortası türü olup sorumluluk sigortaları, 6102 sayılı Kanun m.1473 uyarınca sözleşmede aksine hüküm olmadıkça sigorta süresi içinde gerçekleşen bir olaydan kaynaklanan sorumluluğu nedeniyle zarar görene tazminat ödenmesine dair sigortalardan olduğunu. Poliçenin “özel şartlar” klozu m.2’de yer alan “Sigortalının 1. maddede izah edilen işler ile ilgili çalışmaları esnası sigortalının kusurundan doğacak zararlar neticesinde 3. şahısların can mallarına ika olunacak hasarlar dolayısıyla 3. şahıslar tarafından sigortalı aleyhine vaki olacak tazminat taleplerinin neticelerinin… Cumhuriyeti’nin hukuki mesuliyete müteallik mevzuatı hükümlülüğü dairesinde aşağıda 3. maddede yazılı limitlere kadar temin eder.” hükmünden sigortalının kusuru ile sebep olduğu zararların da sigorta kapsamına dahil edildiği anlaşılmakta olduğunu. Bu çerçevede, 6102 sayılı Kanun m.1477’nin “Sigortacı, sigortalının, sorumluluk konusu olayı kasten gerçekleştirmesinden doğan zararlardan sorumlu olmaz.” hükmünü amir olduğu gözetilerek işbu uyuşmazlıkta sigortalının kast seviyesine varmayan kusurlu hareketlerinden sigortacının sorumlu olduğu kanaatine varıldığını. Davalı sigortacı… Sigorta A.Ş. tarafından, uyuşmazlık konusu 213291602/5 no.lu Üçüncü Şahıs Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi kapsamındaki 268.620,02-TL’nin davacı…Elektrik Üretimi ve Ticaret A.Ş.ye ödenmesi gerektiği sonuç ve kanaati belirtilmiş her ne kadar bilirkişi kurulu ek raporunda; kapakların açılmaması dolayısıyla, davacı tarafın hafif kusuru bulunduğunu, kusur tenzili hesaplamasında takdirin mahkemede olduğu belirtilmiş olmasına rağmen, Somut olayda, dosyada yer alan bilgi ve belgelerden, elektrik kesintisinin davacının elinde olmayan bir gelişme olduğu, öte yandan suyun yükselmeye başladığının erken tespit edilememiş olması ve 03:38’den önce elektrik kesintisinden önce kapakların açılmamasının, regülatörde elektrik üretiminin devem etmesi ile birlikte Meteoroloji Müdürlüğünün yazısına göre, 28/09/2019 tarihinde 00:13- 07:20 Başlangıç ve bitiş saatlerine göre kg/m²’ye toplam 152 kg/m² yağış yağdığı belirtilmiş olup bu durum normalin çok üstünde bir yağış olması nedeniyle, engellemeyen bir durum olduğundan, bu durum mahkememizce davacı için hafif kusur kabul edilmeyerek, 6102 sayılı Kanun m.1477’nin “Sigortacı, sigortalının, sorumluluk konusu olayı kasten gerçekleştirmesinden doğan zararlardan sorumlu olmaz.” hükmünü amir olduğu gözetilerek işbu uyuşmazlıkta sigortalının kasten kusurlu bir hareketi bulunmadığından, sigortacının 6102 Sayılı Kanunun 1477.maddesine göre tam sorumlu olduğu kanaate varılarak kusur tenzili indirimi yapılmayarak buna göre davanın kabulüne karar verilerek 268.620,02.TL hasar tazminatının, dosyada davalı sigortalıya başvuru tarihi bulunmadığından, faizin dava tarihi olan 31/12/2020 tarihinden itibaren olmak üzere, taraflar tacir olduğundan işleyecek avans faizi ile birlikte olmak üzere davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M ; Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1)Davanın KABULÜ İLE, 268.620,02.TL hasar tazminatının dava tarihi olan 31/12/2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
2) 492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 18.349,43.TL karar ve ilam harcının, dava açılışında davacıdan alınan 4.587,36.TL peşin harcın düşülmesi ile eksik alındığı anlaşılan 13.762,07.TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
3) 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/A ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-13.maddesi uyarınca alınması gereken 1.320,00.TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
4) Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu 54,40 TL başvurma harcı, 4.587,36.TL peşin harç, 117,00 TL tebligat ücreti, 3.000,00 TL bilirkişi ücreti, olmak üzere toplam 7.758,76.TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5) Davacının yargılamada vekil ile temsil edildiği anlaşıldığından yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 27.253,40.TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6) Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avansının HMK’nin 333. maddesi uyarınca karar kesinleştikten sonra Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi dikkate alınarak yatıranlara iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı yine davalı vekilininde e-duruşmada yüzüne karşı olmak üzere, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren, HMK.nun 345.maddesine göre 2 (iki) hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf başvuru yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu usulen anlatıldı. 19/01/2022

Katip….
¸e-imzalıdır.

Hakim ….
¸e-imzalıdır.

¸* Bu karar 5070 sayılı kanun gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır*¸