Emsal Mahkeme Kararı Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/651 E. 2021/394 K. 31.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. … 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.

14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/651 Esas
KARAR NO : 2021/394

DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/12/2020
KARAR TARİHİ : 31/05/2021
KARAR YAZMA TARİHİ : 31/05/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde; müvekkilinin davalı bankada hesabının bulunduğunu, bankanın müşteri hizmetleri tarafından dava dışı bir konu hakkında arandığında müvekkilinin bilgisi dışında hesabından geçmişte talimatla para çıkışı olduğuna dair bilgi paylaştığını, müvekkilinin bundan haberinin olmadığını, hesabından 380.000,00 TL ödeme yapıldığını öğrendiğini, bankaya yazılı müracaatta bulunduğunu ve talimatın bir suretini temin ettiğini, davalı … tarafından müvekkili adına sahte talimat düzenlendiğini, davalı bankanın usulsüz ödeme gerçekleştirdiğini belirterek müvekkilinin hesabından sahte talimat yolu ile usulsüz olarak çekilen 380.000,00 TL’nin işlem tarihinden bu tarafa işleyecek faizi ile davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Bankası Vekili Cevap Dilekçesinde; davada görev itirazlarının olduğunu, davanın tüketici mahkemesinde görülmesi gerektiğini, davacının bilgisi dışında çekildiğini iddia ettiği meblağın banka kayıtlarında 30.12.2014 tarihinde çekildiğini, davacı ise bu tutarın kendisine iadesi için arabulucuya 28/02/2020 tarihinde başvurduğunu ve zamanaşımı itirazlarının bulunduğunu, müvekkilinin dava konusu işlemde tamamen genel kabul görmüş bankacılık uygulamalarına göre hareket ettiğini, yasa ve mevzuata aykırı olabilecek hiç bir uygulama yapmadığını, davada öncelikle söz konusu para çekme işlemine ait müşteri talimatı ve para çekme dekontu, grafoloji, adli belge inceleme ve sahtecilik kriminalistik uzmanına inceletildiğini, bu hususta düzenlenen raporu delil olarak sunduklarını, para çekme işlemini gerçekleştiren personel işlem sırasında gerekli özeni gösterdiğini ve gerekli kontrolleri tamamıyla yaptığını, işlem sırasında gerekli provizyon ve kontrol işlemlerinin yapıldığını, davacının söz konusu hesabı incelendiğinde diğer davalı ile aralarında tek bir para işlemi olmadığının tespit edildiğini, müvekkilinin bir güven kurumu olmasının bilincine vakıf olarak yapılan tüm işlemlerde başından sonuna kadar basiretli bir tacir gibi hareket ettiğini belirterek haksız ve mesnetsiz açılan davanın öncelikle usulden, esasa girilecek olması halinde müvekkili yönünden esastan reddedilerek mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, davacının davalı bankada bulunan hesabından davalı … adına bilgisi ve talimatı olmadan ödeme yapıldığından bahisle bedelin iadesi istemine ilişkindir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4/1. maddesinde sayılan davalar, bazı özel kanunlarda belirlenmiş olan davalar (Kooperatifler Kanununun 99.; İcra ve İflas Kanununun 154.; Finansal Kiralama Kanununun 31.; Ticari İşletme Rehni Kanununun 22. maddesi) ile her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması halinde ticari nitelikte sayılan işlerden kaynaklanan davalar ticari dava olarak kabul edilmektedir ve bu davalarda Asliye Ticaret Mahkemeleri görevlidir.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Kapsam başlıklı 2. maddesi “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar.” hükmünü içermektedir. Kanunun 3/1-k maddesine göre “Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi” tüketici olarak, 3/1-l maddesine göre ise “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem” tüketici işlemi olarak tanımlanmıştır.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Tüketici Mahkemeleri başlıklı 73/1. maddesi “Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir.” hükmünü içermektedir.
Tüm dosya kapsamı ve açıklanan hükümler birlikte değerlendirildiğinde, davalı ticari olarak hareket etmeyen banka müşterisi olarak tüketici, dava konusu işlemin ise bireysel mevduat hesabı sözleşmesinden kaynaklanması nedeniyle tüketici işlemi olduğu, davanın sayılan ticari davalar arasında bulunmadığı, bu hali ile 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 73/1. maddesi uyarınca davada Tüketici Mahkemelerinin görevli olduğu anlaşıldığından davanın usulden reddi ile mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur (Ankara BAM 13. HD. 05/12/2019 tarih, 2019/1855 e, 2019/1879 k; 14/11/2019 tarih, 2019/1737 e, 2019/1724 k).

H Ü K Ü M: Yukarıda Açıklanan Gerekçelerle;
1-Davanın 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 37/1-l, 73/1 ve HMK’nın 114/1-c, 115/2 maddeleri uyarınca usulden reddi ile mahkememizin görevsizliğine
2-Davaya bakmakla yetkili ve görevli mahkemenin … TÜKETİCİ MAHKEMESİ OLDUĞUNA
3-Kararın kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye göndermeyi talep etmeleri halinde dosyanın … TÜKETİCİ MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE
4-(a) Süresi içinde yapılan başvuru yapılması ve dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi halinde HMK’nin 331/2. maddesi uyarınca yargılama giderlerinin yetkili ve görevli mahkeme tarafından hüküm altına alınmasına,
(b) Süresi içinde başvuru yapılmaması halinde ise HMK’nin 20/1-son cümlesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine ve yargılama giderlerinin verilecek ek kararda hüküm altına alınmasına,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf başvuru yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 31/05/2021

Katip …
¸

Hakim …
¸