Emsal Mahkeme Kararı Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/644 E. 2021/5 K. 07.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
14. ASLİYE TİCARET
MAHKEMESİ “TÜRK MİLLETİ ADINA”
KARAR
ESAS NO : 2020/644 Esas
KARAR NO : 2021/5

DAVA : İstirdat
DAVA TARİHİ : 29/12/2020
KARAR TARİHİ : 07/01/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 07/01/2021
Mahkememizde görülmekte olan İstirdat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin, müvekkili … tarafından kurulduğu gibi büyük hissesinin de yine aynı kişiye ait olduğunu, davalının, 2008 yılından beri şirketin yeminli mali müşavirliği hizmetini yaptığını, bu nedenle müvekkilinin bu kişiyi tanıdığını ve kendisine itimat ettiğini, 2019 yılının Temmuz ayında davalının …’ı arayarak, … mevkiinde bulunan …m2’lik kıymetli bir arazinin Hazine adına olduğunu ve bu arazinin Çevre ve Şehircilik Bakanlığına bağlı Milli Emlak Müdürlüğündeki arkadaşları vasıtasıyla uygun bir fiyata alınabileceğini ifade ettiğini, bu arazinin fiyatının 4.369.000,00 TL olduğunu, bunun aylık 122.000,00 TL miktarla 36 taksitle ödenebileceğini bildirdiğini, hatta bu arazinin alınabilmesi için müvekkilinden geniş yetkili bir vekaletname de aldığını, daha sonra davalının, bu işlemleri yapabilmek için aracılık yapacak kimselere ödemek üzere …’dan 10.07.2020 tarihinde 1.465.000,00 USD’yi elden teslim aldığını, daha sonra bu işlemlerin yürümediğini gören müvekkilinin eşi ve şirket ortağı …’ın bu taşınmaza ait tapu kaydını istediğini, davalının 20.07.2020 tarihinde sahte tapu kaydını müvekkili …’a teslim ettiğini, müvekkilinin ilk 3 taksiti ödediğini ancak tapunun TAKPAS sisteminde görülmediğinin anlaşıldığını, bu durumun davalıya bildirilmesi üzerine davalının tüm taksitler ödendiğinde tapunun sistemde görüneceğini söylediğini, bu söylem sonrasında müvekkilinin dolandırıldığını anladığını, daha sonra davalının resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarından cezalandırılması için Ankara Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulunduklarını belirterek davalının tüm mallarını elden çıkartma ihtimali bulunduğundan tüm taşınmazlarının tapu kayıtlarına, taşınmaz mallarına ihtiyati tedbir konulmasını, yargılama sonunda 1.465.000,00 USD’nin yabancı paraya uygulanan faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Dava, vekaletin kötüye kullanılması nedeniyle istirdat istemine ilişkindir.
HMK.nın 114/1-c maddesinde, mahkemenin görevli olması dava şartı olarak sayılmış, anılan kanunun 115/1.maddesinde de, mahkemenin, dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştırılacağı belirtilmiştir.
TTK.nın 4. maddesi uyarınca, her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile bu maddede öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava olup, TTK.nın 5/1 maddesine göre, aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın, Asliye Ticaret Mahkemesi tüm ticari davalara bakmakla görevlidir.
Somut uyuşmazlıkta davalı taraf tacir olmadığı gibi, TTK.nın 4/1. maddesinde öngörülen hususlardan doğan bir çekişme de bulunmadığından mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:
Davanın HMK’nın 114/1-c, 115/1-2 maddeleri uyarınca görevsizlik nedeniyle USULDEN REDDİNE, mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
Ankara Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğunun tespitine,
Karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli Ankara Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmek üzere Ankara Adliyesi Dışkapı Ek Hizmet Binası Tevzi Bürosu’na gönderilmesine,
İhtiyati tedbir talebinin görevli mahkeme tarafından değerlendirilmesine,
Yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin görevli mahkeme tarafından nazara alınmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren İKİ HAFTA içerisinde ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ’ne İSTİNAF BAŞVURU YOLU açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 07/01/2021

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …