Emsal Mahkeme Kararı Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/622 E. 2021/318 K. 21.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ “TÜRK MİLLETİ ADINA “
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/622 Esas
KARAR NO : 2021/318

DAVA : Alacak (Hizmet Alım- Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/12/2020
KARAR TARİHİ : 21/04/2021
KARAR YAZMA TARİHİ : 28/12/2021
Mahkememize açılan davanın yapılan yargılaması sonucunda, dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ ;
DAVA DİLEKÇESİNDE ÖZETLE; Davalı taraf ile davacı üniversitenin yapmış oldukları sözleşmeye göre üniversitesi logo imalatı ve montaj işi için anlaştıklarını, davalı tarafın imalatı ve montaj işini ve aydınlatmasını sözleşme kapsamına göre yapmadığından eksik ifa ettiğinden buna göre sözleşmeye aykırılık ve ayıp nedeniyle ortaya çıkan zarar olarak şimdilik 5.500 TL’nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi ile birlikte yine şimdilik 5.500 TL’nin cezai şartın işleyecek temürrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun olarak dava dilekçesi tebliğ edilerek taraf teşkili sağlanmıştır.
CEVAP DİLEKÇESİNDE ÖZETLE; Sözleşmenin davalı şirket olarak kendileriyle alakasının bulunmadığını, şahıs firması olan … Reklam adına … tarafından imzalanmış olduğunu, bu nedenle davanın husumet yokluğundan reddi gerektiğini, yine görev yönünden ise üniversitesi vakıf üniversitesi olup tacir olmadığından uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülmesi gerektiğini, tabelanın montaj ve aydınlatmasının sözleşme kapsamında yapıldığını, davacıların gösterdiği şekilde montaj edilip halen elektrik kablolarınını tabelaların arkasına davacı tarafından getirilmemesi nedeniyle taraflarınca yaptırıldığını, üniversitenin verdiği talimatlara göre işin yapıldığını, aradan bunca zaman geçtikten sonra davacı tarafın dava açması nedeniyle davacı tarafın taleplerinin zamanaşımına uğradığını, zamanaşımı itirazında bulunduklarına, buna göre haksız ve mesnetsiz davanın reddini savunmuştur.
Davacı taraf 21/04/2018 tarihli duruşmadaki beyanında gerek ise yazılı beyanında, HMK 124.maddesine göre, davalı taraf değişikliği yaparak, davalının …- olarak düzeltilmesini talep etmiş olup davacı vekilinin bu talebinin HMK.nun 124.maddesine göre kabulü ile davalı tarafın UYAP üzerinden düzeltilmesine karar verilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davacı tarafın davalı ile yapmış olduğu sözlemeye göre üniversitesinin logo ve tabelasının yapım ve montaj işinin sözleşme kapsamında yapılmadığı iddia ile açılan alacak ve ceza işart davasına ilişkindir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için ya uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesinin bakacağı yönünde düzenleme olması gerekir. Örneğin, ödünç para verme işlemlerine ilişkin uyuşmazlıklar Türk Ticaret Kanununun 4. maddesi uyarınca, iflas davaları ise 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 154 vd. maddeleri hükmünce ticari dava sayılır. Buna karşılık Türk Ticaret Kanununun 4. maddesi uyarınca, tarafların tacir olup olmamasına bakılmaksızın ticari dava sayılan havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin uyuşmazlıklardan doğan davalar herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmiyorsa, ticari dava vasfını kaybedecektir. Yine, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira, Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hâl böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
6335 sayılı Kanunun 2. maddesi ile değişik 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5. maddesi uyarınca ticari davalar asliye ticaret mahkemelerince görülerek karara bağlanır. Diğer taraftan aynı düzenleme gereğince, asliye ticaret mahkemeleri ile diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’ndan ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 6335 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki halinden farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil, görev ilişkisidir. Göreve ilişkin düzenlemeler, 6100 sayılı Hukuk Muhakemesi Kanununun 1. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemelerce ve temyiz incelemesi aşamasında Yargıtayca re’sen incelenir. ( Yargıtay 20.Hukuk Dairesinin 2015/9631 Esas, 2015/10002 Kararı)
Somut olayda davacı, davalı ile aralarında vakıf üniversitesinin logo imalatı ve montajı yapım işini konu alan sözleşme düzenlendiğini, davalı tarafın sözleşmenin kendisine yüklediği edimleri yerine getirmediğinden bahisle eksik ifadan kaynaklı alacağın ve cezai şartın davalıdan tahsilini talep etmiştir. Uyuşmazlık konusu edilen iş, davacı vakıf üniversitesine ait bir taşınmazın üzerine logo imalatı ve montaj işi için yapılmış olup, davacı vakıf üniversitesi tacir olmadığı gibi ticari işletmeyle bir ilgisi de bulunmamaktadır. ( Yargıtay 23.Hukuk Dairesinin 2014/6124 Esas, 2015/3191 Kararı) Diğer taraftan, eser sözleşmelerinden kaynaklanan davaların ticari dava olduğuna ya da asliye ticaret mahkemelerinde görüleceğine ilişkin bir yasal düzenleme de bulunmamaktadır. O halde, eldeki davaya bakma görevi 6100 sayılı Hukuk Muhakemesi Kanunu’nun 2. maddesi uyarınca asliye hukuk mahkemesine aittir. Bu kapsamda, dava dilekçesinin HMK 114/1-c 115 maddeleri uyarınca görev yönünden usulden reddine, talep edildiğinde dosyanın yetkili ve görevli Ankara Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M ; Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Dava dilekçesinin HMK 114/1-c 115 maddeleri uyarınca görev yönünden usulden reddine, talep edildiğinde dosyanın yetkili ve görevli ANKARA NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
2-Harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece dikkate alınmasına,
3-Dosyada mevcut gider avansının dosyanın tevzi olunduğu mahkeme dosya hesabına aktarılmasına,
4-HMK.nun 20/1.maddesi uyarınca taraflardan birinin görevsizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkemeye gönderilmesini talep etmesi gerekmekte olup, aksi taktirde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
5-Yargılama giderlerinin HMK’nun 331/2 maddesi gereğince görevli mahkemece nazara alınmasına,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren, HMK.nun 345.maddesine göre 2 (iki) hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf başvuru yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu usulen anlatıldı.21/04/2021

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.