Emsal Mahkeme Kararı Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/583 E. 2022/432 K. 17.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/583 Esas – 2022/432
T.C.
ANKARA
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/583 Esas
KARAR NO : 2022/432

HAKİM :…
KATİP : …

DAVACI :…
DAVALI : …

DAVA : Alacak (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 07/12/2020
KARAR TARİHİ : 17/06/2022
KARAR YAZMA TARİHİ : 25/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA DİLEKÇESİ: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin DHL ile ilk yurt dışı gönderisini 1.400,00 EUR bedelli fatura ile Norveç Trondheim şehrine Delivered Duty Paid şeklinde navlun bedelini ve yurt dışındaki vergileri kendisi ödeyecek şekilde DHL Mikro İhracat Evrak Setinde belirtilen gerekli evrakları hazırlayarak yaptığını, bu gönderiye ilişkin 205,77 EUR bedelli fatura ile navlun bedeli DHL tarafından kesildiğini, müvekkilinin bu ödemelere göre vergi çıkmadığını düşünerek 2.869,00 EUR bedelli 2. Gönderisini gönderdiğini, 2.048,00 EUR bedelli 3. Gönderisini de yaptığını ve davalı tarafından birinci gönderi için 524,63 EUR, ikinci gönderi için 291,67 EUR ve 906,17 EUR vergi talep edildiği, müvekkilinin itiraz ettiğini, kendisine Norveç dilinde düzenlenmiş herhangi bir devlet mührü ya da kaşesi ve imzası bulunmayan belgeler dışında belge gönderilmediğini, devam eden süreçte 763,28 EUR’luk üçüncü bir vergi faturası daha kesildiğini belirterek davalıya ödenen 2.194,08 EUR’un yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile kendilerine ödenmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP DİLEKÇESİ: Davalı vekili cevap dilekçesinde; yetki itirazlarının bulunduğunu, davacının gönderilerinin sorunsuz bir şekilde taşındığını, müvekkili tarafından mikro ihracat olarak davacı gönderilerinin ihracatçıya sunulan müvekkil ayrıcalığı olduğunu, yetkili taşıyıcı olması nedeniyle pratik ve hızlı şekilde mikro ihracat gönderilerinin teslimini sorunsuz bir şekilde sağladıklarını, müvekkilinin sorumluluğunun bundan ibaret olduğunu, davacının kendi kabulünde de olduğu üzere DDP şeklinde vergilerini üstlenerek gönderildiğini, davacının resmi otoritelerin onayı olmadığını beyan etmişse de yapılacak incelemede evrakların resmi belgeler olduğu ortaya çıkacağını, davacının uluslararası ticarete atılma vizyonuna sahip olup Norveç’i ihracat için seçerken hiç bir pazar araştırması yapmadığı anlamına gelecek iddialarının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davacıya tebliğ edilen ve davacı tarafça ödemesi yapılan faturalara konu bedellerin hepsinin Norveç makamlarınca tahakkuk ettirildiğini, KDV ve gümrük vergilerine ilişkin olduğunu, davacının yurt dışı vergi ücreti çıkmadığını düşünerek hareket ettiği iddiası iyi niyetli olmadığından hukuken korunamayacağını, ihracatçı olarak vergi oranlarını taşımacı müvekkilinden daha iyi bilmesi gerektiğini, vergi bedellerinin resmi makamlarca uygulanmakta olan bedeller olduğun ve sürpriz nitelikte olmadığını belirterek davanın öncelikle yetkisizlik nedeniyle reddini, hukuki dayanaktan yoksun ve haksız taleplere dayanan davanın reddini, fazlaya dair hakların saklı tutulmasını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yüklenmesini talep etmiştir.
DAVANIN NİTELİĞİ VE UYUŞMAZLIK: Dava; taraflar asında imzalanan taşıma sözleşmesi gereği yerine getirilirken davalı tarafça yeterli bilgilendirme yapılmadığından yurt dışı vergi ücreti ve ardiye ücreti adı altında faturalandırılan bedeli ödemek zorunda kaldığından bahisle alacak istemine ilişkin olduğu görüldü. Mahkememiz yetkisine itiraz edilmiş, yetki sözleşmesi davacı taraf tacir olmadığnıdan geçersiz olup TTK 890 maddesi uyarınca malın teslim alındığı yerde dava açılmış olduğundan ve bu hususta bir itiraz olmadığından mahkememizin yetkisine yönelik itirazın reddine karar verilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davalının yurt dışı vergi ücretini ve ardiye ücretini davacıya bildirmekle yükümlü olup olmadığı, yükümlü ise bildirimin usulü, taşıma sözleşmesine konu yurt dışı vergi ücretinin ve ardiye ücretinin miktarı ve davalının bundan sorumlu olup olmadığı, faizin başlangıcı ve oranına ilişkin olduğu tespit edildi.
DELİLLER: Davacı vekili tarafından gerekli evrakların belirtildiği DHL Mikro İhracat Evrak Seti, 20340300EX046821 numaralı ETGB, DHL tarafından kesilen 205,77 EUR bedelli fatura, 20340300EX052868 numaralı ETGB, 20340300EX057423 NUMARALI ETGB, 291,67 EUR Bedelli navlun, birinci gönderinin yurt dışı vergi masrafı adı altında 524,63 EUR bedelli fatura, ikinci gönderinin yurt dışı vergi masrafı adı altında 906,17 EUR bedelli fatura, 524,63 EUR bedelli ve 906,17 EUR bedelli faturalara itiraz mailleri, Norveç dilinde düzenlenmiş herhangi bir devlet mührü ya da yetkili kaşesi ve imzası bulunmayan belgeler, çeviri hatası yapıldığı şeklinde gelen cevap maili, Yağmur Karakulak isimli personelden gelen mail (farklı fatura bedeli), Şefika OGUN isimli personelden gelen mail(farklı fatura bedeli), 763,28 EUR’luk vergi ödemesi adı altında kesilen fatura, 763,28 EUR’luk faturaya itiraz maili, daha önce mail yoluyla bildirilen NOK cinsi tutarlarda da hata yapıldığının kabulü ile ödeme yapıldığına ilişkin banka dekontlarının suretleri dosyaya delil olarak sunulmuştur.
Dosya tespit edilen uyuşmazlıkların değerlendirilmesi amacıyla Gümrük müşaviri bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi Muharrem Karaduman 02/10/2021 tarihli raporunda; Davalının davacı tarafından keşide olunan 25.05.2011 tarihli ve 11.859,00 EURO tutarlı faturanın 10.622,00 EURO’sundan sorumlu olduğuna, davalının davacı tarafından keşide olunan 13.06.2011 tarihli ve 11.859,00 EURO tutarlı faturanın tamamından sorumlu olduğuna; bu sorumluluğun fatura meblağının hakkın kötüye kullanılması teşkil edecek kadar fahiş olması halinde tamamen ya da kısmen kalkabileceğine; bu maksatla Davacı tarafından havayolu taşıma şirketine ödenen tutarı gösteren belgenin Mahkemenize ibrazının istenmesine, ibrazı üzerine bu tutara ortalama %10 komisyon ücreti eklenmesine, toplam bu meblağın fatura değerinden çıkarılması üzerine kalan farkın hakkın kötüye kullanılması teşkil edecek kadar fahiş olup olmadığının değerlendirilmesine, fahiş ise, fahiş rakamın navlun tutarından indirilmesine dair görüşünün mütalaa edildiği gürülmüştür.
Celse arasında hatalı raporun gönderildiğinden bahisle davalı vekilinin beyan dilekçesi sunması üzerine bilirkişinin 09/10/2021 tarihli raporunu sunduğu, raporunda; Davalı firma Davacı firmadan faturası ile birlikte DDP teslim şekli ile teslim aldığı eşyaların hem taşımasından hem de ihraç ülkesi ve ithal ülkesinde yapılması gereken tüm gümrük işlemlerinden sorumlu ve yetkili olarak belirlenmiştir. Bu kapsamda; ithal ülkesinde oluşacak vergilerin hesaplanmasından ve beyan edilmesinden de sorumlu ve yetkilidir. Dünya Gümrük Örgütünün belirlemiş olduğu Harmonize Kod (Harmonized Code) sistemi ülkemizde Gümrük Tarife İstatistik Pozisyon (G.T.İ.P.) numarası olarak kullanılmaktadır. 474 sayılı Türk Gümrük Giriş Tarife Cetvelinde ithalatta uygulanan gümrük vergileri oranları yer almaktadır. Dünya Gümrük Örgütünce kendilerine üye ülkeler arasında yeknesaklığın sağlanması amacıyla eşyaların vergi oranlarının Tarif Kod (Tariff Code)/Harmonize Kod (Harmonized Code)/ G.T.İ.P. cetvelleri kullanılarak yapılması sağlanmıştır. Bir eşyanın G.T.İ.P. numarasının belirlenmesi Gümrük Müşavirleri ve/veya Gümrük Muayene Memurlarınca yapılmaktadır. Gümrük mevzuatı geniş kapsamlı olup, ülkeler arasında farklılıklar görülmektedir. Ancak, vergilendirmeye esas G.T.İ.P. numarası olduğundan eşyanın doğru tanımlanması gerekmektedir. Dava konusu işlemde Davalı firmanın mikro ihracat kapsamında ETGB düzenleyebilmesi için Gümrük Müşaviri istihdam etmesi veya bir Gümrük Müşavirliği Firması ile sözleşmeli olarak çalışması gerektiği mevzuatta yer almaktadır. Bu durumda dolaylı temsilci olarak beyanda bulunacağından tüm vergi oranlarından bilgi sahibi olmak zorundadır. Davalı firmanın vermiş olduğu cevap dilekçesinde mikro ihracat yapan firmanın Norveç’yapılacak olan ithalat işleminde ödenecek vergileri internet üzerinde yapılacak basit bir araştırmayla öğrenebileceği belirtilmiş ise de Mikro ihracatçılar gümrük mevzuatına hâkim olmayan genelde tek kişi çalışanı olan ancak ülkemize döviz girdisi sağlayan en küçük ölçekte firmalar veya gerçek kişilerden oluşmaktadır. Mikro İhracatçıların hayatın olağan akışında her ne kadar vergilendirme ve gümrük mevzuatı konusunda bilgi sahibi olması gerektiği düşünülse de bu tarz firmaların çok küçük işletmeler ve gerçek kişiler olması nedeniyle teknik olan gümrük mevzuatı bilgisine haiz olmayan kişilerdir. Bu sebeple; Hava yolu ve/veya kara yolu ile hızlı kargo taşımacılığı yapan firmalara Gümrük Müşaviri istihdam etme veya Gümrük Müşavirliği firmasından hizmet alma koşuluyla ETGB kapsamında Operatör olma yetkisi verilmiştir. Mikro ihracatçının asgari düzeyde teknik donanıma haiz olması ve en az orta seviyede ingilizce bilmesi halinde Norveç makamlarınca internet sayfasında yayımlanan örnek vergilendirme tablosunu anlayarak, ihracatını gerçekleştirdiği eşyanın vergi oranını bulabilir. Yukarıda açıklanan bilgiler ışığında Davalı firmanın yapılan mikro ihracat işleminde oluşacak tüm masrafları önceden Davacı firmaya bildirerek onay alması aksi halde ön görülemeyen masraflar nedeniyle yapılan ihracat işleminin kıymetinden yüksek masraflarla karşılaşılmasına neden olunacaktır. Davacı firmanın 14.05.2020 tarihli ilk gönderisinin alıcıya teslim edildiği 15.06.2020 tarihinde Norveç gümrüğünde ödenmiş olan vergi veya diğer masraf tutarları belli olduğundan, ivedikle bu tutarın Davalı tarafından Davacıya bildirilmesi gerekmektedir. Ancak, dava konusu dosyada bu bildirimin üçüncü gönderi tarihi olan 21.06.2020 den sonra yapıldığı tespit edilmiştir. Esasen bu geç bildirimden dolayı Davacının değil, Davalının kullandığı tutar yönünden zararının söz konusu olduğu, Davacının Davalıdan harcamalar dışında ek bir bedel talebinde bulunmadığı görülmektedir. Davacı tarafından 1.Mikro ihracata ait gönderinin davalıya teslimi sonucunda davalı tarafından gönderinin yurtdışındaki alıcıya ulaştırılacağı takribi süre belirtilmiş ise; Davacı tarafından yapılan ihracatın gerçekleşip gerçekleşmediğini, gönderinin DDP (Delivery Duty Paid) teslim şeklinde olduğunu, DDP teslim şeklinde tüm yurtiçi ve yurtdışı giderlerin buna vergi ve navlun bedelinin dahil olduğunu, bununda Davalı tarafından kendilerine total olarak ayrıntılı (Spesifik) fatura aksedeceğini bilmesi gerekir şeklinde mütalaada bulunmuştur.
Taşıma hukuku alanında uzman nitelikli hesap uzmanı bilirkişi de eklenmek suretiyle davalı yanın beyan ve itirazlarının değerlendirilerek, ayrıca 02/10/2021 tarihli raporla ilgili bilgi verilmek suretiyle, ek rapor sunulması için dosyanın yeniden bilirkişi heyetine tevdine karar verilmiş, Gümrük ve Dış Ticaret Hukuku Uygulamaları Uzmanı bilirkişi Muharrem Karaduman ve Ticaret ve İcra-İflas Mevzuatından Doğan Nitelikli Hesaplamalar bilirkişisi Mustafa Bayram Mısır 28/03/2022 tarihli raporlarında; davacının ödediği toplam 2.194,08 Euro’nun Norveç gümrüğünde KDV ve gümrük vergisi olarak ödendiği, davalının operatör olduğu, mikro ihracatçıyı bilgilendirme yükümlülüğünü yerine getirmediği düşünülerek davalıya kusur atfedilir ve tarafların zararı bölüşmesi gerektiği düşünülür ise, bu miktarın yarısının 1.097,04 Euro olarak hesaplandığı mütalaa edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Toplanan delillere, alınan gerekçeli bilirkişi raporları ile tarafların beyan ve itirazlarına göre; Davacının verdiği Gümrük Dolaylı Temsil Yetkisi başlıklı vekalette, vergi ve masrafların davacıya ait olacağının açıkça bildirildiği, davacı tarafından İhracat Bilgi Formu’nu DDP teslim şekli beyanı ile imzalandığı ve davacının ödediği, toplam 2.194,08 Euro’nun Norveç gümrüğünde KDV ve gümrük vergisi olarak ödendiği, mahkememiz kabul ve tespitine göre davalının davacının İhracat Bilgi Formu’nu imzalaması dışında da mikro ihracatçının bilgilendirilmesi görevinin bulunmadığı, bu nedenle davalının kusurlu davranışının bulunmadığı kanısına varılmakla davacı davasını ispat edemediğinden davanın reddine dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

H Ü K Ü M: Yukarıda Açıklanan Gerekçelerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 80,70 TL maktu karar ve ilam harcının peşin alınan 355,73 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 275,03 TL’nin karar kesinleştiğinde talebi halinde davacıya iadesine,
3-Davanın zorunlu arabuluculuğa tabi olması nedeniyle, suç üstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00 TL zorunlu alabuluculuk ücretinin haklılık durumuna göre davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, red edilen miktar üzerinen hesap ve takdir edilen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-HMK’nun 333 ve GAT’nin 5. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının kalan kısmının hüküm kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf başvuru yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/06/2022

Katip …
¸

Hakim …
¸