Emsal Mahkeme Kararı Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/573 E. 2021/680 K. 25.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/573 Esas
KARAR NO : 2021/680

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … …
VEKİLİ : Av. … -….
DAVALI : … – ……
VEKİLİ : Av. … -…

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/12/2020
KARAR TARİHİ : 25/10/2021
KARAR YAZMA TARİHİ : 14/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA DİLEKÇESİ: Davacı şirket vekili dava dilekçesinde; müvekkil şirketin, davalı şirkete ticari mal sattığını, yapılan satışlara ilişkin faturalar düzenlendiğini ve faturaların davalı tarafından ödenmekte olduğunu, birkısım faturadan kalan 18.808,00 TL’nin müvekkil şirkete ödenmediğini, bunun üzerine Ankara … Müdürlüğü’nün 2020/8934 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, ancak davalı şirketin borca itiraz ettiğinden dolayı takibin durduğunu, teslim edilen mallara ilişkin düzenlenen faturalara TTK’nın 23/2 maddesi hükmü uyarınca faturayı alan tacirin aldığı tarihten itibaren 8 gün içinde itirazda bulunmadığı taktirde, o fatura mündericatını aynen kabul etmiş sayılacağını, davalı tarafın düzenlenen faturalara 8 gün içinde itiraz etmediği gibi, TTK’nın 25/3. Maddesinde hükme bağlanmış olan süreler içinde usulüne uygun bir ayıp ihbarında da bulunmadığını, borçlu firmanın icra takibine yapmış olduğu itirazın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu belirterek Ankara … Müdürlüğü’nün 2020/8934 E. Sayılı dosyasındaki itirazın iptaline, takibin aynı şartlarla devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalı şirketten tahsiline, dava masrafları ve avukatlık ücretinin davalıdan alınmasını talep etmiştir.
CEVAP DİLEKÇESİ: Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde; davacı şirketin cari hesaptan doğan 18.808,00 TL tutarında bakiyenin ödenmediği gerekçesiyle Ankara … Müdürlüğünün 2020/8934 sayılı dosyası ile müvekkil aleyhine 16.10.2020 tarihinde ilamsız icra takibi başlatmış olduğunu, süresi içinde itiraz ettiklerinden dolayı takibin durduğunu, davacı tarafın alacağı almamakla beraber, bir an için aksi düşünülecek olursa; davacı tarafın müvekkil şirkete düzenlemiş olduğu faturaların tarihi dikkate alındığında davacı tarafın hak ve alacaklarının zaman aşımına uğramış olduğunun açıkça ortada olduğunu, öncelikle zamanaşımı sebebi ile davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, müvekkil şirketin davacı tarafa olan borçlarının tamamının ödendiğini, bu ödemelerin bir kısmını nakit, bir kısmını da çek ile yaptığını, davacı tarafın icra takibinde takip öncesi için faiz talep ettiğini, bu durumun kabulünün mümkün olmadığını, zira davacı tarafın müvekkili hiçbir şekilde temerrüte düşürmediğinden, faiz talebinin reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı yanın %20 den az olmamak üzere müvekkil şirkete icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiş ise de bu durumu yapmış oldukları itirazın haklı ve hukuka uygun olduğundan icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı tarafın haksız ve kötü niyetli olarak Ankara … Müdürlüğünün 2020/8934 sayılı dosyası ile müvekkil şirket aleyhine icra takibi başlattığını, işbu sebeple davacı tarafın İ.1.K 67/son fıkrası gereğince dava değerinin %20’si oranında kötü niyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğini belirterek öncelikle zaman aşımı itirazlarının dikkate alınarak davanın reddine, mahkemenin aksi kanaatte olması halinde davanın esas itirazlarının dikkate alınarak reddine, davacı tarafın %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, tüm yargılama giderleri ve vekalet ücretlerinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVANIN NİTELİĞİ VE UYUŞMAZLIK: Dava; taraflar arasındaki ticari satımdan kaynaklı bakiye alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olduğu görüldü. Mahkememiz yetkisine itiraz edilmemiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; zaman aşımı, davacının takibe konu alacağını mevcut olup olmadığı, varsa miktarı, takibe geçmekte haklı olup olmadığı, davalının yapmış olduğu ödemelerin dikkate alınmasıyla davacıya herhangi bir borcunun kalıp kalmadığı, varsa miktarının tespiti, itirazında haklı olup olmadığı, faizin başlangıcı ve oranı, icra inkar tazminatı ve kötü niyet tazminatı şartlarının oluşup oluşmadığına ilişkin olduğu tespit edildi.
DELİLLER: Davaya konu Ankara … Müdürlüğü’nün 2020/8934 Esas sayılı dosyası dosyamız arasına kazandırılmış, alacaklısının dosyamız davacısı, borçlusunun dosyamız davalısı olduğu, alacaklı tarafından cari hesap bakiyesine dayalı 44.746,43 TL alacağı olduğundan bahisle alacağı olduğundan bahisle genel haciz yolu ile icra takibinde bulunduğu, ödeme emrinin 21/10/2020 tarihinde davalıya tebliğ edilmesi üzerine davalı vekili tarafından 21/10/2020 tarihinde borca ve ferilerin tamamına itiraz edildiği, borca itirazın ve davanın yasal süresi içerisinde olduğu görülmüştür.
Davacı vekili alacağa konu fatura suretlerini delil olarak dosyaya sunmuştur.
Ödeme yapıldığına ilişkin bir kısım çeklere ilişkin ilgili bankaların cevabi yazıları dosyamız arasına celp edilmiştir.
Tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, Bilirkişi Lale Bektaş’tan rapor alınmış, 18/10/2021 tarihli bilirkişi raporuna göre; her iki tarafın ticari defter ve kayıtlarına göre 07/10/2010 tarihi itibariyle davacının davalıdan 18.108,00 TL alacaklı olduğu, davalı şirket vekilinin cevap dilekçesinde belirtmiş olduğu … Banka Ait 1207396-9806345-1203171 numaralı çeklerden, sayın mahkemeye sunulan dokümanlar incelendiğinde 1203171 numaralı 30/10/2010 tarihli 20.000.00 TL tutarlı çekin davacı firmayla ilgisi olmadığı, dava dışı başka bir firmaya keşide edildiği, davalı şirket tarafından davacı şirkete 1207396 ve 9806345 numaralı çeklerle yapılan ödemelerin, davacı şirket ve davalı şirket defter kayıt ve belgelerinde görülmüş olunduğu, bu çeklerle ilgili taraflar arasında bir uyuşmazlık görülmediğini, davacı ve davalı şirketlerin defter kayıtlarına göre; davacı firmanın davalı firmadan 07/10/2010 tarihi itibariyle 18.108,00 TL alacağının bulunduğu, davacı şirketin, dava konusu cari hesap alacağına ilişkin, davalı şirkete yazılı olarak yapmış olduğu bir ihtarname görülmediği, davacı şirket, davalı şirkete 18.108,00 TL kalan cari hesap bakiyesinin tahsil edilmesi için; 14/10/2020 tarihinde Ankara … Müdürlüğünün 2020/8934 sayılı dosyası ile icra takibinde bulunduğu, bu çerçevede değerlendirildiğinde: takdir tamamen Sayın Mahkemede olmakla beraber; borcun zamanaşımına uğradığının düşünüldüğü, öte yandan davalı şirketin davacıya çekle yapmış olduğu ödemelerde; her ne kadar çekte vade olmamasına ve çekin görüldüğünde tahsil edilme kabiliyetinin bulunduğu bir kıymetli evrak olmasına rağmen; 07/10/2010 tarihinde davalı şirkete yapılan çekle ödemelerde 1207396 nolu çekin 29/01/2011 ve 9806345 nolu çekin ise 30/11/2010 tarihli keşide edildiği dikkate alındığında, tarafların yaklaşık 55 gün ile 116 gün arasında vadelerle anlaştıklarının düşünüldüğünü, bu çerçeveden değerlendirildiğinde ise takdir tamamen Sayın Mahkemede olmakla beraber; borcun zamanaşımına uğramadığı düşünülmekte olduğu raporda mütala edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Toplanan delillere, tarafların ticari defter ve kayıtları ile takibe konu faturalara göre; taraflar arasında ticari satım ilişkisi sabit olup davacı, söz konusu faturalara esas cari hesapta, 07/10/2010 tarihi itibariyle 18.108,00 TL alacaklı olmakla birlikte, alacağın tahsili için icra takibinin 14/10/2020 tarihinde başlatıldığı ve TBK’nun 146. Maddesi uyarınca alacağın 10 yıllık zamanaşımına uğradığı, her ne kadar davalının bir kısım ödemeleri gerçekleştirdiği çekler 07/10/2010 tarihinden sonraki bir tarihlerde keşide edilmişse de, çekin vadeli bir ödeme aracı olmaması, görüldüğünde tahsil edilebilme kabiliyetinin bulunması, ayrıca borç karşılığında çek verilmesinin zamanaşımı süresini kesen ya da durduran bir sebep olmadığı dikkate alınmakla, davacı alacağını artık tahsil edemeyecektir. Bu nedenlerle davanın, davacı yan tarafından alınan gerekçeli bilirkişi raporu ile sabit olan 07/10/2010 tarihi itibariyle 18.108,00 TL alacağının tahsili için zamanaşımı süresi içerisinde takip başlatılmadığı dikkate alınmakla zamanaşımı nedeniyle reddine, ancak davacının kötü niyetle davalı hakkında icra takibi yaptığının ispatlanamamış olması sebebiyle davalının kötüniyet tazminatı isteminin reddine dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

H Ü K Ü M: Yukarıda Açıklanan Gerekçelerle;
1-Davanın zamanaşımı nedeniyle REDDİNE,
Kötü niyet tazminat talebinin REDDİNE;
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 59,30 TL nispi karar ve ilam harcının peşin alınan 221,28 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 161,98 TL’nin karar kesinleştiğinde isteği halinde davacıya iadesine,
3-Davanın zorunlu arabuluculuğa tabi olması nedeniyle, suç üstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00 TL zorunlu alabuluculuk ücretinin haklılık durumuna göre davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, red edilen miktar üzerinen hesap ve takdir edilen 4.080,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan 7,80 TL vekalet harcı giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-HMK’nun 333 ve GAT’nin 5. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının kalan kısmının hüküm kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı ve davalı vekilinin yokluğunda taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf başvuru yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 25/10/2021

Katip …
¸

Hakim …
¸