Emsal Mahkeme Kararı Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/554 E. 2021/579 K. 22.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/554 Esas – 2021/579
T.C.
ANKARA “TÜRK MİLLETİ ADINA “
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/554 Esas
KARAR NO : 2021/579
HAKİM : ….
KATİP : ….

DAVACI : …..
DAVALILAR : …..
……..
…..
DAVA : Maddi ve Manevi Tazminat ( Cismani Zarar Sebebiyle)
DAVA TARİHİ : 22/11/2020
KARAR TARİHİ : 22/09/2021
KARAR YAZMA TARİHİ : 23/09/2021
Mahkememize açılan davanın yapılan yargılaması sonucunda, dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ ;
DAVA DİLEKÇESİNDE ÖZETLE; Davacı müvekkilinin 21/12/2019 günü yolcu olarak bulunduğu sürücüsü davalı …’un mülkiyeti davalı …’a ait olan … plakalı ticari taksinin kırmızı ışık ihlali yapması sonucu diğer araç ile çarpışması nedeniyle müvekkilinin yaralandığını, kafa ve yüz kemiklerinde birden fazla kırık bulunduğunu, entübe olup ölümden döndüğünü, davalı sürücünün tam kusurlu olduğundan buna göre şimdilik 1.000 TL maddi tazminatın davalılardan kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline, sigorta şirketinden ise poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere tahsiline, 250.000 TL manevi tazminatın ise kaza tarihinden itibaren sigorta şirketi dışındaki davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVALI … CEVAP DİLEKÇESİNDE ÖZETLE; Davalı müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, kazanın araç sürücüsü davalı …’un kırmızı ışık ihlali yaptığı iddiası ile açıldığını, bu kişi hakkında ceza kamu davası bulunduğunu, bekletici mesele yapılmasını ve ayrıca davanın reddini savunmuştur.
DAVALI SİGORTA ŞİRKETİ CEVAP DİLEKÇESİNDE ÖZETLE; davacı tarafın usulune uygun olarak taraflarına başvurmadığını, davanın usulden reddinin gerektiğini, davacının maluliyetinin tespiti gerektiğini, yine tarafların kusur oranının tespitinin gerektiği, ayrıca gelirin asgari ücret üzerinden hesaplanması gerektiğini, uygun bir başvuru taraflarına bulunmadığından faiz başlangıçlarının ancak dava tarihi olduğunu, haksız ve mesnetsiz açılan davanın reddini savunmuştur.
Mahkememizce tarafların delilleri toplanmış, tüm deliller toplandıktan sonra dosya trafik kusur bilirkişisine tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen 17/05/2021 tarihli raporda, … plakalı araç sürücüsü …’un olayda tam kusurlu %100( yüzde yüz) oranında kusurlu olduğunu, …. plakalı araç sürücüsü …’nin olayda kusursuz olduğunu, davacı yolcu …’un olay sonucu gördüğü bedeni zarardan dolayı müterafik kusurunun olmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır.
21/06/2021 tarihli Hacettepe Üniversitesi Adli Tıp Kurumu raporunda özetle; Süleyman kızı, 19/02/1992 doğumlu … kişisinin dosyasının incelenmesinde, yapılan muayene ve değerlendirmesi sonucunda; 21/12/2019 tarihinde gerçekleşen trafik kazasına bağlı hastada meydana gelen kafatası kırığı, kafa içi kanama ve diğer yaralarımaları dikkate alınarak; 11 Ekim 2008 tarih ve 27021 Sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği” ile ekindeki cetveller esas alınmak kaydıyla mevcut bulgular değerlendirildiğinde ve meslekte kazanma gücü kaybı oranı hesaplandığında; Hastanın klinik durumu kafa travması (kommosyo, konlüzyo serebri), kafa kemikleri çökme kırığı sonucu oluşan psişik bozukluklar (Vertigo, amnezi, semptomatik epilepsi vb.) maddesi kapsamında değerlendirildiğinde; o Gri…… H(12-a,……30)A……. 9434 olduğu ancak hastanın mevcut kliniği dikkate alınarak 1/6 olarak oranlandığında %6 olduğu, Olay tarihindeki yaşına (27) göre (E cetveli) %5 (dörtvirgüliki) olarak bulunduğu, 21/12/2019 tarihli kazaya bağh çalışma ve meslekte kazanma gücü kaybı oranının %5 (yüzdebeş) olduğu, sekel halini aldığı ve sürekli olduğu, 20 Şubat 2019 tarih ve 30692 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik” ve ekindeki cetveller esas alınmak kaydıyla bedensel özür oranı hesaplandığında, Sinir Sistemi, Epitepsi (Uygun ve yeterli tedavi altında), Nöbeti olmayan ancak nöbet geçirme riski olanlar maddesi uyarınca %5 olduğu, Hastanın yüz bölgesinde tarif edilen yaralanmasının sözel iletişimde diyalog mesafesinden özel bir dikkat sarf etmeden fark edilebilir durumda olduğu; yüz bölgesindeki bu özellikteki bir izin sosyal nitelikteki ve insanlarla sürekli iletişim içerisinde olunmasını gerektiren mesleklerde mesleğe kabulde veya meslekte yükselmede önemli ölçüde etkili olabileceği, diğer taraftan evlilik ile ilgili beklentileri etkileyebileceği ve ayrıca kişinin kendini algılaması, özgüveni ve gelecek beklentisi de dahil olmak üzere yaşamının fiziksel, sosyal, ruhsal ve ekonomik boyutlarını da etkileyebileceği hususları dikkate alınarak hastanın yüz bölgesindeki mevcut sekelinin kişi özür oranının deri, hipertrofik skar ve keloid hafif (Vücut yüzeyinin %1-9 ‘unu kaplayan) maddesi uyarınca değerlendirildiğinde ve hastanın mevcut klinik durumuna göre oranlandığında %1 olduğu, Kişinin engel oranlarına Balthazard Formülü uygulandığında (%5 ve %1 ) “% 6 olduğu, 21/12/2019 tarihli kazaya bağlı kişinin tüm vücut engel oranının %6 (yüzdealtı) olduğu, sekel halini aldığı ve sürekli olduğu, Kaza nedeniyle kişinin tedavisine başlanmasından itibaren tedavi süresince ortaya çıkan bakıcı ihtiyaç süresinin 4 (dört) ay olduğu, Tıbbi iyileşme süresinin meydana gelen kafa içi yaralanma da dikkate alınarak 12 (oniki) aya kadar uzayabileceği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacının yolcu olarak bulunduğu ticari takside geçirdiği trafik kazasından dolayı uğradığı cismani zarardan dolayı açılan maddi ve manevi tazminat davasına ilişkindir. Davacının maluliyet durumunun tespiti ile sigortalı aracın kusur durumu, tespiti ile davacının uğradığı cismani zarara ilişkin olarak talep edebileceği maddi ve manevi tazminat miktarının belirlenmesine, davalı tarafın da dosya kapsam ve poliçe limitine göre maddi ve manevi tazminattan kusur ve maluliyet oranlarına göre sorumlu oldukları tutarın belirlenmesine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporları birlikte değerlendirildiğinde, … plakalı araç sürücüsü …’un olayda tam kusurlu %100( yüzde yüz) oranında kusurlu olduğunu, …. plakalı araç sürücüsü …’nin olayda kusursuz olduğunu, davacı yolcu …’un olay sonucu gördüğü bedeni zarardan dolayı müterafik kusurunun olmadığı, Sinir Sistemi, Epitepsi (Uygun ve yeterli tedavi altında), Nöbeti olmayan ancak nöbet geçirme riski olanlar maddesi uyarınca %5 olduğu, Hastanın yüz bölgesinde tarif edilen yaralanmasının sözel iletişimde diyalog mesafesinden özel bir dikkat sarf etmeden fark edilebilir durumda olduğu; yüz bölgesindeki bu özellikteki bir izin sosyal nitelikteki ve insanlarla sürekli iletişim içerisinde olunmasını gerektiren mesleklerde mesleğe kabulde veya meslekte yükselmede önemli ölçüde etkili olabileceği, diğer taraftan evlilik ile ilgili beklentileri etkileyebileceği ve ayrıca kişinin kendini algılaması, özgüveni ve gelecek beklentisi de dahil olmak üzere yaşamının fiziksel, sosyal, ruhsal ve ekonomik boyutlarını da etkileyebileceği hususları dikkate alınarak hastanın yüz bölgesindeki mevcut sekelinin kişi özür oranının deri, hipertrofik skar ve keloid hafif (Vücut yüzeyinin %1-9 ‘unu kaplayan) maddesi uyarınca değerlendirildiğinde ve hastanın mevcut klinik durumuna göre oranlandığında %1 olduğu, Kişinin engel oranlarına Balthazard Formülü uygulandığında (%5 ve %1 ) “% 6 olduğu, 21/12/2019 tarihli kazaya bağlı kişinin tüm vücut engel oranının %6 (yüzdealtı) olduğu, sekel halini aldığı ve sürekli olduğu, Kaza nedeniyle kişinin tedavisine başlanmasından itibaren tedavi süresince ortaya çıkan bakıcı ihtiyaç süresinin 4 (dört) ay olduğu, Tıbbi iyileşme süresinin meydana gelen kafa içi yaralanma da dikkate alınarak 12 (oniki) aya kadar uzayabileceği belirtilmiştir.
MADDİ TAZMİNAT YÖNÜNDEN;
Davacı vekilinin dosyaya sunduğu feragat dilekçesi ile gerek ise duruşmadaki beyanında; davalı sigorta şirketi ile anlaştıklarından davalarından feragat ettiklerini beyan etmiş olup davalı sigorta şirketi vekili de dosyaya sunduğu beyan dilekçesinde feragat nedeniyle vekalet ücreti ve yargılama gideri talep etmediklerini beyan etmiştir. :
Davacı vekilinin maddi tazminattan feragat etmesi nedeniyle, buna göre davacı tarafın tüm davalılara karşı açtığı maddi tazminat talebinin feragat nedeniyle REDDİNE karar verilmiştir.
MANEVİ TAZMİNAT YÖNÜNDEN:
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56/1. maddesi gereğince, “Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir.” hükmü mevcuttur. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1976 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Bu kapsamda yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, olayın oluş şekli, davalıların kusurlu oluşu, davacının yüz bölgesindeki bu özellikteki bir izin sosyal nitelikteki ve insanlarla sürekli iletişim içerisinde olunmasını gerektiren mesleklerde mesleğe kabulde veya meslekte yükselmede önemli ölçüde etkili olabileceği diğer taraftan evlilik ile ilgili beklentileri etkileyebileceği ve ayrıca kişinin kendini algılaması, özgüveni ve gelecek beklentisi de dahil olmak üzere yaşamının fiziksel, sosyal, ruhsal ve ekonomik boyutlarını da etkileyebileceği tarafların sosyo ekonomik durumlarına, olay tarihine, manevi tazminatın amaç ve içeriğine, hak ve nesafet kaidelerine ve olay tarihindeki paranın alım gücüne göre meydana gelen elim olayda davacılar tarafından duyulan acıyı, çekilen sıkıntıyı bir nebze hafifletmek için, manevi tazminata hükmedilmesinin uygun bulunduğu yönünde kanaat edinilerek, davacı için 100,000,00,- TL Manevi Tazminatın, kaza tarihi olan21/12/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte, davalılar … ile …’TAN müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydedilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilerek aşağıda gibi hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M ; Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE,
A- Davacı tarafın tüm davalılara karşı açtığı MADDİ TAZMİNAT talebinin feragat nedeniyle REDDİNE,
B-Davacı için belirlenen 100.000,00 TL Manevi Tazminatın davalılar … ile davalı …’tan kaza tarihi olan 21/12/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2- MADDİ TAZMİNAT TALEBİ YÖNÜNDEN YARGILAMA GİDERLERİ;
A-492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca red edilen maddi tazimat yönünden alınması gereken 59,30 TL red karar ilam harcının davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
B-Davacı taraf ile davalı sigorta şirketi anlaştıklarından buna göre davacı taraf davasından feragat etmiş olduğundan, bu kapsamda davalı sigorta şirketi vekilinin yargılama gideri ve vekalet ücreti talepleri bulunmadığından buna göre tüm davalılar lehine yargılama gideri ve vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına,
3-MANEVİ TAZMİNAT TALEBİ YÖNÜNDEN YARGILAMA GİDERLERİ;
A- 492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 6.831,00.TL harçtan, dava açılışında alınan 857,30 TL. peşin harcın düşülmesi ile eksik alındığı anlaşılan 5.973,70,TL karar ilam harcının davalılar … ile …’TAN müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
B- 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/A ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-13. maddesi uyarınca alınması gereken 1.320,00.TL arabuluculuk ücretinin 528,00.TL.sinden davacı taraf,792,00.TL’sinin ise davalılar … ile …’TAN müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
C- Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu 54,40.TL başvurma harcı, 278,00.TL tebligat ücreti, 750,00.TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplamı 1.082,40.TL’nin davanın kabul oranı dikkate alınarak hesaplanan 432,96.TL’si ile dava açılışında alınan 857,30 TL peşin harç toplamından oluşan 1.290,26 TL yargılama giderinin davalılar … ile …’TAN müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
D-Davacının yargılamada vekil ile temsil edildiği anlaşıldığından yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 13.450,00.TL vekalet ücretinin davalılar … ile …’TAN müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
E- Davalı … manevi tazminat yargılamasında vekil ile temsil edildiği anlaşıldığından yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 10/2.md.si uyarınca hesaplanan 13.450,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … verilmesine,
4- Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avansının HMK’nin 333. maddesi uyarınca karar kesinleştikten sonra Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi dikkate alınarak YATIRANLARA İADESİNE,
Dair; davacı vekili ile davalı … vekilinin yüzlerine karşı diğer davalıların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMK’nin 345/1. maddesi uyarınca 2 (iki) hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.
22/09/2021

Katip…..
¸e-imzalıdır.

Hakim…..
¸e-imzalıdır.

¸ * Bu karar 5070 sayılı kanun gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır*¸