Emsal Mahkeme Kararı Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/445 E. 2021/325 K. 26.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/445 Esas
KARAR NO : 2021/325

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/10/2020
KARAR TARİHİ : 26/04/2021
KARAR YAZMA TARİHİ : 26/05/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA DİLEKÇESİ: Davacı vekili dilekçesinde; davalı ile müvekkilinin ticari ilişkisinin bulunduğunu, müvekkilinin davalıya fatura karşılığı mal sattığını ve bu malları teslim ederek ticari defterine işlediğini, davalı tarafından bakiye ve icra takibi ile davaya konu 7.056,40 TL’nin ödenmediğini, bunun üzerine Ankara …. İcra Dairesinin 2020/781 Esas sayılı dosyası ile takibe geçildiğini, davalının haksız olarak itiraz ettiğini belirterek davalının itirazının iptali ile %20’den az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı yan üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
CEVAP DİLEKÇESİ: Davalı davaya cevap vermemiştir.
DAVANIN NİTELİĞİ VE UYUŞMAZLIK: Dava ticari satım olduğu iddiasıyla yapılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
DELİLLER:Ankara …. İcra Müdürlüğünün 2020/781 E. Sayılı dosyası UYAP sistemi üzerinden dosyamız içerisine kazandırılmış. alacaklısının dosyamız davacısı, borçlusunun dosyamız davalısı olduğu, alacaklı tarafından 7.056,40 TL faturaya dayalı asıl alacak yönünden genel haciz yolu ile icra takibinde bulunduğu, ödeme emrinin 25/01/2020 tarihinde davalıya tebliğ edilmesi üzerine davalı şirket yetkilisinin vekili gerçek kişi … tarafından 03/02/2020 tarihinde borca itiraz ediliği, borca itirazın ve davanın yasal süresi içerisinde olmakla birlikte, itirazın usulüne uygun olmadığı görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İtirazın iptali davaları yönünden, geçerli bir icra takibinin bulunması ve süresinde takibe karşı borçlu tarafından usulüne uygun olarak itiraz edilmiş olması dava şartıdır. Süresinde yapılan itiraz ile takip duracaktır. Aksi halde ise takip devam edecektir. Zira, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun İtirazın süresi ve şekli başlıklı 62/1. maddesinin ilk cümlesi “İtiraz etmek istiyen borçlu, itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur.” hükmünü içermektedir.
Avukatlık Kanunun 35. Maddesinde “Kanun işlerinde ve hukuki meselelerde mütalaa vermek, mahkeme, hakem veya yargı yetkisini haiz bulunan diğer organlar huzurunda gerçek ve tüzel kişilere ait hakları dava etmek ve savunmak, adli işlemleri takip etmek, bu işlere ait bütün evrakı düzenlemek, yalnız baroda yazılı avukatlara aittir. “
İcra ve İflas Kanunun 16. Maddesinde “Kanunun hallini mahkemeye bıraktığı hususlar müstesna olmak üzere İcra ve İflas dairelerinin yaptığı muameleler hakkında kanuna muhalif olmasından veya hadiseye uygun bulunmamasından dolayı icra mahkemesine şikayet olunabilir. Şikayet bu muamelelerin öğrenildiği tarihten yedi gün içinde yapılır. “
HMK’nın 114/1-h maddesi ve fıkrasında “..davacının, dava açmakta hukuki yararının bulunması..” bir dava şartı olarak düzenlenmiştir.
Aynı Kanun’un 115/1-2 maddesine göre de, “Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.”
Dava konusu somut olayda, tüm dosya kapsamı ve kanun metni doğrultusunda yapılan değerlendirmede; İcra takibine itirazın davalı şirket yetkili adına vekaleten gerçek kişi … tarafından yapıldığı, bu suretle takibin durdurulmasına karar verildiği, Avukatlık Kanunu 35. Maddesine göre icra takibine itirazın avukata verilen vekaletle yapılabileceği, bu suretle icra takibine yapılan itirazın usulüne uygun yapılmadığı, icra dairesince takibin durdurulmasının kanuna ve usule aykırı olduğu, davacının icra dairelerine yapmış oldukları işlemlere karşın şikayet hakkının bulunduğu, dava şartlarının yargılamanın her aşamasında mahkemece resen nazara alınabileceği dikkate alınarak davacının davasının hukuki yarar yokluğu nedeniyle usulden reddi dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir. (Ankara BAM …. HD 13/06/2018 tarih 2017/1641 – 2018/952 E.K)

H Ü K Ü M: Yukarıda Açıklanan Gerekçelerle;
1-Davanın HMK 114/1-h ve 115/2 maddesi uyarınca usulden reddine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 59,30 TL maktu karar ve ilam harcının peşin alınan 85,23 TL harçtan mahsubu ile bakiye 25,93 TL’nin karar kesinleştiğinde isteği halinde davacıya iadesine,
3-Davanın zorunlu arabuluculuğa tabi olması nedeniyle, suç üstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00 TL zorunlu alabuluculuk ücretinin haklılık durumuna göre davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-HMK’nun 333 ve GAT’nin 5. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının kalan kısmının hüküm kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı ve davalının yokluğunda taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf başvuru yolu açık
olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 26/04/2021

Katip …
¸

Hakim …
¸