Emsal Mahkeme Kararı Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/409 E. 2021/686 K. 26.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/409 Esas – 2021/686

T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/409
KARAR NO : 2021/686

HAKİM :….
KATİP : ….

DAVACI :….
VEKİLİ : Av. ….

DAVALI : ….
VEKİLİ : Av……

DAVA : İtirazın İptali (Satım/Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/09/2020
KARAR TARİHİ : 26/10/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 09/11/2021

Mahkememize açılan davanın yapılan yargılaması sonucunda, dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ ;
Davacı vekili ayrıntısı dava dilekçesinde yazılı olduğu üzere, davacı tarafından davalıya verilen hizmet nedeniyle taraflar arasında ticari ilişki bulunduğunu, ticari ilişki nedeniyle düzenledikleri faturanın ödenmemesi nedeniyle icra takibi yaptıklarını, davalının takibe itiraz etmesi nedeniyle takibin durduğunu belirterek Ankara … Dairesinin 2020/3827 esas sayılı dosyasında itirazın iptaline, icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiş, aşamalarda taleplerini tekrarlamıştır.
Davalı vekili ayrıntısı cevap dilekçesinde yazılı olduğu üzere, davacı iddialarının gerçeği yansıtmadığını, davalının yüklenicisi olduğu proje kapsamında bir kısım işlerin tamamlanması yönünden davacıdan mal ve hizmet alındığını, alınan hizmetin ayıplı ve eksik olarak yerine getirildiğini, fatura düzenlenmesinin tek başına alacağın oluştuğunu göstermediğini, davacının üzerine düşen edimleri yerine getirmemesi nedeniyle yüklenicisi bulundukları iş kapsamında dava dışı idare tarafından cezai işlem uygulandığını ve kesinti yapıldığını, davacının talebinin haksız ve yersiz olduğunu, davacı tarafından verilen hizmet bedelinin 7.000,00 TL olduğunu, alacağının bulunması halinde dahi idare tarafından uygulanan cezanın düşülmesinin gerektiğini belirterek davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiş, aşamalarda taleplerini tekrarlamıştır.
Dava, mal ve hizmet alımı kapsamında alacağın ödenmesi için başlatılan icra takibine itirazın iptali talebine yöneliktir.
Ankara … Dairesinin 2020/3827 esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davacı tarafından davalı hakkında “09/01/2020 tarih, MRA 2020000000113 nolu fatura bedeli” açıklaması ile 11.765,90 TL alacağın ödenmesi için takip başlatıldığı, 7 örnek ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği, davalı borçlu vekilinin 27/07/2020 tarihli dilekçesi ile takibe, borca ve ferilerine itiraz ettiği ve itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Davalı ile … arasında …. Lokasyonuna Su Hattı Projesi kapsamında sözleşme imzalandığı, sözleşme kapsamında düzenlenen 29/06/2020 tarihli hak ediş raporunda 8.000,00 TL geçici kabul eksik ve nefaset kesintisi yapıldığı, hakedişin davalı tarafından itiraz haklı saklı kaydı ile imzalandığı, kesinti sebebinin otomasyon sisteminin iyileştirilmesinin yapılmaması olarak belirtildiği anlaşılmıştır.
6100 sayılı HMK’nin 219 – 222. maddeleri ile 6102 sayılı TTK’nin 64 – 83. maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapmak suretiyle düzenlenen dosya kapsamına uygun, denetime ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişiler …. ‘ın raporuna göre, tarafların ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun olarak tutulduğu ve delil niteliklerinin bulunduğu, faturaya konu işin yapıldığının kabul edilmesi halinde davacının 11.765,90 TL alacağının bulunduğunun, davalı hak edişinde dava dışı idare tarafından yapılan kesintinin 7.000,00 TLlik kısmının davacı ile davalı arasında sözlü olarak yapılan sözleşme kapsamındaki işin yapılmamasından kaynaklandığı ve alacaktan düşülüp düşülmemesine ilişkin takdirin mahkemeye ait olduğu hususlarının bildirildiği anlaşılmıştır.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun Gözden geçirme ve satıcıya bildirme başlıklı 223/1. maddesi “Alıcı, devraldığı satılanın durumunu işlerin olağan akışına göre imkân bulunur bulunmaz gözden geçirmek ve satılanda satıcının sorumluluğunu gerektiren bir ayıp görürse, bunu uygun bir süre içinde ona bildirmek zorundadır.” hükmünü, 223/2. maddesi “Alıcı gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse, satılanı kabul etmiş sayılır. Ancak, satılanda olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılamayacak bir ayıp bulunması hâlinde, bu hüküm uygulanmaz. Bu tür bir ayıbın bulunduğu sonradan anlaşılırsa, hemen satıcıya bildirilmelidir; bildirilmezse satılan bu ayıpla birlikte kabul edilmiş sayılır.” hükmünü, Eserin kabulü başlıklı 477/1. maddesi “Eserin açıkça veya örtülü olarak kabulünden sonra, yüklenici her türlü sorumluluktan kurtulur; ancak, onun tarafından kasten gizlenen ve usulüne göre gözden geçirme sırasında fark edilemeyecek olan ayıplar için sorumluluğu devam eder.” hükmünü, 477/2. maddesi “İşsahibi, gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse, eseri kabul etmiş sayılır.” hükmünü, 477/3. maddesi “Eserdeki ayıp sonradan ortaya çıkarsa işsahibi, gecikmeksizin durumu yükleniciye bildirmek zorundadır; bildirmezse eseri kabul etmiş sayılır.” hükmünü içermektedir.
Tüm dosya kapsamı üzerinde yapılan değerlendirme neticesinde, taraflar arasında yazılı olarak yapılmış bir sözleşmenin bulunmadığı, davalının yüklenicisi olduğu iş kapsamında bir kısım mal ve hizmet alımı yönünden taraflar arasında sözlü olarak ticari ilişki bulunduğu, bu kapsamda davacının yüklenici, davalının ise işveren olduğu, taraflar arasında düzenlenen 09/01/2020 tarihli tutanak ile sözlü olarak yapılan sözleşme kapsamında yapılması kararlaştırılan işin davacı tarafından yerine getirildiğinin ve testlerinin başarılı olarak sonuçlandığının tespit edildiği, taraflar arasında oluşan sözlü anlaşma kapsamında kalan işin davalının yüklenicisi olduğu iş kapsamında yapıldığına dair herhangi bir yazışma veya buna ilişkin bir belgenin bulunmadığı, bu hali ile taraflar arasında oluşan sözlü ilişkinin bağımsız bir sözleşme ilişkisi olduğu, 09/01/2020 tarihli tutanak ile çalıştığı ve testlerinin başarılı olduğu şekli ile davalıya teslim edildiği tespit edilen iş kapsamındaki ACS880-PLC Destekli GSM Kontrol Sürücüsünün dava dışı idare tarafından 26/06/2020 tarihinde yapılan kontrolü sırasında eksik ve ayıplı olduğunun tespit edildiği, ancak davalı tarafından hakkında takip başlatılması tarihine kadar gerek TBK’nin 223/2. maddesi, gerekse 477. maddesi kapsamında ayıp ihbarında bulunulduğuna ilişkin herhangi bir belge, bilgi veya yazışmanın dosya kapsamına sunulmadığı, taraflar arasında düzenlenen tutanak, yapılan işin idare tarafından ihalesi yapılan iş kapsamında olduğuna dair herhangi bir belgenin bulunmaması ve davalı tarafından hakkında takip başlatılıncaya kadar ayıp ihbarında bulunulmaması karşısında TBK’nin gerek 223, gerekse 477. maddeleri kapsamında işin/eserin davalı tarafından tam ve eksiksiz olarak teslim alındığının kabul edilmesinin gerektiği, faturaların tarafların ticari defter ve kayıtlarına usulüne uygun olarak kaydedildiği, bu hali ile takibe konu alacağın mevcut ve talep edilebilir olduğu, davalının takibe yapmış olduğu itirazının ise haksız olduğu, açıklanan nedenlerle davalı hak edişinden dava dışı idare tarafından yapılan kesintinin davacı alacağından düşülmesinin mümkün olmadığı anlaşıldığından davanın kabulü ile itirazın iptaline, takibin devamına, icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M ; gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1) (a) Davanın KABULÜ ile davalı borçlunun Ankara … Dairesinin 2020/3827 esas sayılı dosyasında yapmış olduğu İTİRAZIN İPTALİNE, takibin 11.765,90 TL asıl alacak üzerinden DEVAMINA, asıl alacağa takip tarihinden itibaren YASAL FAİZ uygulanmasına,
(b) Haksız itiraz edildiği kabul edilen asıl alacak miktarı olan 11.765,90 TL’nin % 20’si oranında hesaplanan 2.353,18 TL icra inkar tazminatının DAVALI BORÇLUDAN ALINARAK DAVACI ALACAKLIYA VERİLMESİNE,
2) 492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 803,73 TL harçtan, dava açılışında alınan 142,11 TL peşin harcın düşülmesi ile eksik alındığı anlaşılan 661,62 TL harcın DAVALIDAN ALINARAK HAZİNEYE GELİR KAYDEDİLMESİNE,
3) 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/A ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-13. maddesi uyarınca alınması gereken 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin DAVALIDAN ALINARAK HAZİNEYE GELİR KAYDEDİLMESİNE,
4) Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu 142,11 TL peşin harç, 54,40 TL başvurma harcı, 27,50 TL tebligat ücreti, 1.300,00 TL bilirkişi ücreti, 2,60 TL posta gideri olmak üzere toplam 1.526,61 TL yargılama giderinin DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
5) Davacının yargılamada vekil ile temsil edildiği anlaşıldığından yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
6) Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avansının HMK’nin 333. maddesi uyarınca karar kesinleştikten sonra Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi dikkate alınarak YATIRANLARA İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin YÜZÜNE KARŞI, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMK’nin 345/1. maddesi uyarınca 2 (iki) hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.26/10/2021

Katip …. Hakim ….
e – imzalıdır e – imzalıdır
Bu gerekçeli karar güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.