Emsal Mahkeme Kararı Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/33 E. 2021/894 K. 24.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/285 Esas – 2021/888
T.C.
ANKARA
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/285 Esas
KARAR NO : 2021/888

HAKİM : ….
KATİP : …..

DAVACI : …..
DAVALI : …..

DAVA : Tazminat (Taşıma Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/06/2019
KARAR TARİHİ : 24/12/2021
KARAR YAZMA TARİHİ : 11/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Taşıma Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA DİLEKÇESİ: Davacı Vekili Dilekçesinde; Müvekkilinin medikal malzeme satışı yapan bir şirket olduğunu ve dava dışı…Sağlık Ürünleri İth. İh. Tic. Ltd ŞTİ’e satmış olduğu ürünleri, davalının kargo şirketine Ankara’dan İstanbul’a göndermek üzere teslim ettiğini, malzemelerin TK-2167 numaralı uçuş ile gönderildiğini, aynı gün muhataba ulaşması gereken kargonun muhataba teslim edilmediğini, halende teslim edilmediğini, davalıya yapılan yapılan ihtarnamme ile davaya konu 304.790,04 TL malzeme bedelinin talep ediliği halde ödenmediğini, arabuluculuk kapsamında anlaşamadıklarını, müvekkilinin satmış olduğu ürünleri zamanıda teslim edemediği gibi, dava dışı şirkete de cezai şart ödemek zorunda kaldığını, ayrıca davalının eylminin suç teşkil ettiğini ve Ankara CBS 2019/81421 Soruşturma. sayılı dosyası ile suç duyurusunda bulunduklarını, belirterek fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak kaybolan Medikal malzemelerin fatura değeri için 100,00 TL nin ve taşıma işlemi ifa edilmemiş olması nedeniyle 98,00 TL taşıma ücretinin davalıdan temerrüt tarihindenn itibaren işleyecek faizi ile tahsiline karar verilmesini istemiştir.
CEVAP DİLEKÇESİ: Davalı Cevap ve süre uzatım dilekçelerinde özetle: Müvekkilinin adresinin… olduğunu ve… Asliye Ticaret Mahkemesinin yetkili olduğundan davanın yetki yönünden reddine karar verilmesini, ayrıca arabuluculuk işleminin usulüne uygun yapılmadığını, müvekkilinin usule uygun davet edilmediğini, müveekkilinin davetten haberdar olmadığından arabuluculuk işlemlerinin hukuka aykırı olduğunu esas yönden ise müvekilinin Havayolu Taşşımacılığı yaptığını ve Sorumluluklarının TSHK’nun 106. maddesinde yapılan atıf nedeniyle Varşova Konvansiyonu ve onu değişteren Lahey Protokolü ve yine onu değiştiren 4 no’lu montreal Protokolü çerevesinde belirlenebileceğini, müvekkiliin bu kapsamda sorumluluğunun yük taşınmasında dayanağın ne olursa olsun sınırlı sorumlu olduğunu, Konvansiyonun 22/2 maddesi gereğince sorumluluklarıın KG başına 17 ÖÇH (SDR) ile sınırlı olduğunu, davacının taşınan kargosunun ağırlığının 20 kg olduğu ve talep edebileceği miktarın 340 SDR’nin karar tarihindei TL karşılığı olabileceğini, davacının bu miktarı aşmamak üzere ispatladığı gerçek zararını talep edebileceğini, müvekkilinin kötüniyetli olarak davrandığına ilişkin davacının itirazlarını kabul etmediklerini, bu durum havayolu taşımasında karşılaşabilen bir durum olduğunu, müvekkilinden karşı tarafa ödendiği iddia edilen cezai şartın talep edilemeyeceğini, ayrıca müvekkili hakkında yapılan suç duyurusunun da hakkaniyete uygun olmadığını belirterek davanın reddine, mahkemece sorumluluğa karar verilmesi halinde müvekkilinin limitler dahilnde kalana gerçek zarardan sorumlu olacağından fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmesini istemiştir.
Davacı Vekili Beyan dilekçesinde; uyuşmazlıkta TTK’nun taşımaya ilişkin hükümlerinin uygulanması gerektiğini, ayrıca arabuluculağa ilişkin yükümlülükleri yerine getirdiklerini, bu yönden itirazları kabul etmediklerini, taşımanın TTK’nun 886 Maddesi kapsamında kasten veya pervasızca taşımadan kaynaklandığını ve bu nedenle davalını sorumluluktan kurtulamayacağı gibi sınırlamadan da istifade edemeyeceğini, zira 20 kg ağırlığında olan kargonun kaybedilmesinin söz konusu olduğunnu, davalının açıkça kargoyu kaybettiğini kabul ettiğini bu duruma göre sınırlı sorumlu olduğunu etmesinin iyiniyet kuralları ile bağdaşmayacağını, ayrıca Sivil Havacılık Kanunu ve Uluslararası sözleşmelerin uygulanacağının kabul edilse bile davalının müekkilinin zararını karşılması gerektiğini, zira konvansiyonun 22/5 fıkrası ve 25. maddesi kapsamında davalının sınırlı sorumluluktan isstifade edemeyeceğini, bu nedenle müvekkilinin zararının tamamının karşılanması gerektiğini, ayrıca zararlarının da dosyaya sunulan belgeler ile sabit olduğunu belirterek itirazların reddi ile davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
DAVANIN NİTELİĞİ VE UYUŞMAZLIK: Dava; Taraflar arasındaki havayolu eşya taşıma sözleşmesi kapsamında taşınan kargonun kaybolduğundan bahisle tazminat istemine ilişkindir. Uyuşmazlık taşıma hukukundan kaynaklandığından mahkememiz görevlidir. Mahkememizin yetkisine davalı tarafından itiraz edilmiş ise de, kargo gönderme yerinin mahkememiz yargı çerçevesi içerisinde kaldığından itiraz yerinde görülmemiştir.
Her ne kadar davalı tarafından arabulucuğun usulünce yapılmadığı iddia edilmiş ise de, davacının yükümlülüğünü yerine getirdiği, mahkemenin arabulucunun işlemine denetleme yükümlülüğü bulunmadığından, davalı su hususta arabulucu hakkında suç duyurusunda bulunabileceği gibi, Arabuluculuk Kurullarına müracaat edebileceğinden, bu hususta itirazları yerinde görülmemiştir.
Taraflar arasında, taşıma sözleşmesinin varlığına ilişkin uyuşmazlık, kargonun teslim edilmediğine yönelikte uyuşmazlık yoktur.

Uyuşmazlık; davalı taşıma şirketinin kargonun teslim edilmemesi nedeniyle, sorumlu olup olmadığı, sorumlu olduğunun kabulü halinde gerçek zarar miktarının ne kadar olduğu, davacının zarar kapsamında taşıma ücretini talep edip edemeyeceği, taşımanın hava yolu taşıması olması ve TTK taşımaya ilikin hükümlerde, havayolu taşımasını istisna tutması ve TTK hükümlerinin ikincil olarak uygulanabilecek hükümler olması karşısında, Sivil Havacılık Kanunu ve Uluslararası sözleşmeler kapsamında davalının sorumluluğun sınırlı sorumlulu kapsamında kalıp kalmadığı, sınırlı sorumlulu aşan gerçek zarar olması halinde talep edebileceği gerçek zarar miktarına ilişkindir.
DELİLLER: Ankara CBS’nin 2019/81412 Soruşturma sayılı dosyası celp edilmiştir.
Davacı vekili taşıma sözleşmesine konu emtiaya ait fatura suretini, iç hat hava yük senedi suretini ve davalıya çekmiş olduğu ihtarname suretini dosyaya delil olarak sunmuştur.
Dava dışı…Sağlık Ürünleri İth. Ve İhr. Ltd. Şti’den davaya konu emtianın kendilerine teslim edilip edilmediğine ilişkin cevabi yazısı dosyaya celp edilmiştir.
Davalı kargo şirketinden davaya konu kargoya ile ilgili tüm işlemleri ilişkin belgelerin temini sağlanarak, dosyamıza kazandırılmıştır.
Tüm deliller toplandıktan sonra taşıma hukukunda uzman bilirkişiye tevdii ile taşıma işleminin THY’nin sınırsız sorumluluğunu gerektirecek bir kapsamda kalıp kalmadığı hususu değerlendirilerek ayrıca sınırlı sorumluluk olması halinde uluslararası sözleşme kapsamında ve sözleşe hükümleri çerçevesince limit artırımıyla belirlenen miktar nazara alınarak talepedilebilecek tazminat miktarının tespiti için dosyanın taşıma konusunda uzman bilirkişiye tevdine karar verilmiş, taşıma konusunda nitelikli hesap uzmanı bilirkişi…23/09/2020 tarihli raporunda; Davacı tarafından keşide edilen Ankara ….. Noterliği’nin 08.04.2019 tarih, 13266 yevmiye nolu ihtarnamesinin davalıya 09.04.2019 tarihinde tebliğ edildiği, Taşıyıcı sıfatını taşıyan davalının, taşımaya konu eşyanın zıyaı sebebi ile meydana gelen zarardan sorumlu olduğu, A Seri nolu 28.03.2019 tarihli 0333000 sıra nolu, A Seri nolu 28.03.2019 tarihli 033301 sıra nolu, A Seri nolu 28.03.2019 tarihli 033302 sıra nolu, A Seri nolu 28.03.2019 tarihli 033303 sıra nolu, A Seri nolu 28.03.2019 tarihli 033304 sıra nolu, A Seri nolu 28.03.2019 tarihli 033305 sıra nolu, A Seri nolu 28.03.2019 tarihli 033306 sıra nolu toplam 304.790,00-TL bedelli faturada belirtilen kalemlerdeki fiyatlandırma esas alındığı takdirde, ziyaa uğrayan taşıma konusu eşyanın değerinin 304.790,04-TL olduğu, taşıma ücreti olan 98,00-TL ile birlikte davacının zararının toplam 304.888,04-TL olduğu, ancak, Montreal Konvansiyonu m.22/3 gereğince davalınun sınırlı sorumlu olduğu toplam tutarın 380 SDR (19 SDR x Eşyanın ağırlığı 20 kg) olduğu, söz konusu 380 SDR’nin karar tarihindeki kur üzerinden Türk Lirası karşılığının hesaplanması gerektiği, davalının bu tutar ile sınırlı olarak sorumluluğu bulunduğu, Sayın Mahkemenize bilgi vermesi bakımından, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Kuru dikkate alınarak, hesaplama tarihi olan 22.09.2020 itibariyle (1 SDR = 10.7649 TL) davalının sorumlu olduğu azami tutar (380 SDR x10,7649 TL) 4.090,66 TL olduğu mütala edilmiştir.
ISLAH DİLEKÇESİ: Davacı, 23/09/2020 tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda ıslah dilekçesi sunarak, 4.090,66 TL maddi tazminat alacağının tahsilini talep etmiş, harcını ikmal etmiştir.
-Montreal Konvansiyonu 22/5 maddesi uyarınca kast durumunun tespitine ilişkin maddi husus ceza yargılaması ile netleşeceğinden Ankara CBS 2019/81421 sayılı soruşturma dosyasının bu aşamada bekletici mesele yapılmasına karar verilmiş, soruşturma sonucunda verilen takipsizlik kararının müştekisi dosyamız davacısına 24/02/2021 tarihinde tebliğ edildiği, müştekinin itiraz süresinin dolduğu anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Toplanan delillere, alınan gerekçeli bilirkişi raporuna, davaya konu kargoyla ile ilgili tüm işlemleri ilişkin belgelere, taşıma sözleşmesine konu emtiaya ait faturaya ve tarafların beyan ve itirazlarının mahiyetine göre; taraflar arasındaki taşıma sözleşmesi uyarınca davacı tarafça taşımaya konu faturası sunulan televizyon davalı kargo şirketine teslim edilmiş olmasına rağmen, alıcısına davalı tarafça teslim edilmemiş olup, Taşıyıcı sıfatını taşıyan davalının, taşımaya konu eşyanın zıyaı sebebi ile meydana gelen zarardan sorumlu olduğu, A Seri nolu 28.03.2019 tarihli 0333000 sıra nolu, A Seri nolu 28.03.2019 tarihli 033301 sıra nolu, A Seri nolu 28.03.2019 tarihli 033302 sıra nolu, A Seri nolu 28.03.2019 tarihli 033303 sıra nolu, A Seri nolu 28.03.2019 tarihli 033304 sıra nolu, A Seri nolu 28.03.2019 tarihli 033305 sıra nolu, A Seri nolu 28.03.2019 tarihli 033306 sıra nolu toplam 304.790,00-TL bedelli faturada belirtilen kalemlerdeki fiyatlandırma esas alındığı takdirde, ziyaa uğrayan taşıma konusu eşyanın değerinin 304.790,04-TL olduğu, taşıma ücreti olan 98,00-TL ile birlikte davacının zararının toplam 304.888,04-TL olduğu, ancak, Montreal Konvansiyonu m.22/3 gereğince davalınun sınırlı sorumlu olduğu toplam tutarın 380 SDR (19 SDR x Eşyanın ağırlığı 20 kg) olduğu, söz konusu 380 SDR’nin karar tarihindeki kur üzerinden Türk Lirası karşılığının hesaplanması gerektiği, davalının bu tutar ile sınırlı olarak sorumluluğu bulunduğu, Sayın Mahkemenize bilgi vermesi bakımından, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Kuru dikkate alınarak, hesaplama tarihi olan 22.09.2020 itibariyle (1 SDR = 10.7649 TL) davalının sorumlu olduğu azami tutar (380 SDR x10,7649 TL) 4.090,66 TL olduğu zira davalının teslime ilişkin hususu ve sorumluluktan kurtulmasını sağlayacak herhangi bir sebebin varlığını ispat edemediği, bu hususlarının alınan bilirkişi raporu ile doğrulandığı, mahkememizce kabul ve tespit edilmiş, davacının ıslah dilekçesindeki taleple bağlı kalınarak 380 SDR’nin bilirkişi raporunda belirtilen gün değeri dikkate alınarak davasının kabulüne dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

H Ü K Ü M: Yukarıda Açıklanan Gerekçelerle;
1-Davanın KABULÜ ile, 4.090,66 TL’den ibaret maddi tazminatın 12/04/2019 temerrüt tarihinden itibaren avans faiz işletilmek suretiyle davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 279,43 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 112,55 TL (44,40 peşin harç, 68,15 ıslah harcı) harcın mahsubu ile bakiye 166,88 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davanın zorunlu arabuluculuğa tabi olması nedeniyle, suç üstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00 TL zorunlu alabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı taraf kendini bir vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesap edilip takdir edilen 4.090,66 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Karar ve ilam harcından mahsup edilen 112,55 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan yargılama gideri 44,40 TL başvuru harcı, 6,40 TL vekalet harcı, 500,00 TL bilirkişi ücreti, 89,70 TL tebligat ve müzekkere posta gideri olmak üzere toplam 640,50 TL’nin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-HMK’nun 333 ve GAT’nin 5. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının kalan kısmının hüküm kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/12/2021

Katip …..
¸

Hakim …..
¸