Emsal Mahkeme Kararı Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/321 E. 2021/442 K. 14.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/321 Esas
KARAR NO : 2021/442

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. … -…

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/07/2020
KARAR TARİHİ : 14/06/2021
KARAR YAZMA TARİHİ : 14/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA DİLEKÇESİ: Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkili ile davalı arasında güvenlik hizmet sözleşmesi imzalandığını, davalının hizmetini sağladığı müvekkilinin…Tesislerindeki hizmetin dava dışı TPIC’e devredildiğini, devir neticesinde anılan tesislerde çalışmış olan 2 işçiye müvekkilince kıdem tazminatı ödendiğini, bu işçilerin başka alt işverenlerle de çalıştığını, bu nedenle davalının sorumluluk miktarı kendi dönemiyle sınırlı olduğunu, bu miktarın 11.931,20 TL olduğunu ve faiziyle birlikte Ankara …. İcra Müdürlüğü’nün 2019/15848 Esas sayılı dosyası ile icraya konulduğunu ve takip talebinin 13.747,85 TL olduğunu, davalının haksız olarak itiraz ettiğini belirterek davaya konu icra dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, davalının dava değerinin %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP DİLEKÇESİ: Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının dava dilekçesine ek olarak hiç bir doküman sunmadığını ve davacının iddialarını ispatlayan hiç bir elverişli delilinin bulunmadığını, kıdem tazminatı hakkı sözleşmenin sona ermesi ile muaccel hale geldiğini ve işçilerin iş akitleri istifaları nedeniyle 14.05.2009 tarihinde sonaerdiğini, bu nedenle zamanaşımı itirazlarının bulunduğunu, talep edilen alacağın likit olmadığını, miktarın tam ve net olarak belirli olmadığı için icra inkar tazminatına karar verilmesinin mümkün olmadığını, istifa eden işçilerin kıdem tazminatına hak kazanmasının mümkün olmadığını zira özel nedenlerinden dolayı istifa ettiklerini, davacı tarafından kıdem tazminatı ödemesi gerçekleştirilen işçilerin müvekkili şirket bünyesinden istifa ettikleri için ayrıldığını, istifadan sonra davacı bünyesinde çalışmaya devam edip etmediklerinin bilinmediğini, çalışmaya devam etmişlerse de sözleşmeye aykırılık teşkil ettiğini, müvekkilinin kıdem tazminatından sorumlu olduğu düşünülse dahi tazminatın neye göre hesaplandığının belli olmadığını belirterek davanın reddini, davaya konu icra dosyasına yapılan itirazın kabulüne, haksız ve kötü niyetli açılan dava nedeniyle %20’den az olmamak üzere davacının kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DAVANIN NİTELİĞİ VE UYUŞMAZLIK: Dava; taraflar arasındaki hizmet sözleşmesi kapsamında davacı tarafça dava dışı işçiler … ve …’e ödenen işçilik ücretinin davalı tarafça sorumlu olduğu idida edilen kısmı için davalıdan tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olduğu görüldü. Mahkememiz yetkisine itiraz edilmemiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; zaman aşımı, dava dışı işçilerin işçilik alacaklarının doğup doğmadığı ve bunlardan tarafların sorumlu olup olmadıkları, sorumlu iseler sorumluluk miktarlarının tespitine ilişkin olduğu tespit edildi.
DELİLLER: Ankara 30. İcra Müdürlüğünün 2019/154848 E. Sayılı dosyası dosyamız içerisine kazandırılmış, alacaklısının dosyamız davacısı, borçlusunun dosyamız davalısı olduğu, alacaklı tarafından 11.931,20 TL asıl alacak ve 1.816,65 TL işlemiş faiz toplamı 13.747,85 TL alacağı olduğundan bahisle genel haciz yolu ile icra takibinde bulunduğu, ödeme emrinin 28/11/2019 tarihinde davalıya tebliğ edilmesi üzerine davalı vekili tarafından 29/11/2019 tarihinde borca itiraz ediliği, borca itirazın ve davanın yasal süresi içerisinde olduğu görülmüştür.
Davacı vekili tarafından hizmet sözleşmesi, Bakanlar Kurulu Kararı ve teslim tutanağı, alacağa ilişkin fatura ve verilen hizmete ilişkin sevk irsaliyesi suretleri dosyamıza delil olarak sunulmuştur.
Dava dışı işçiler … ve …’ya ait hizmet dökümü belgeleri dosyaya kazandırılmıştir.
Tüm deliller toplandıktan sonra dosya iş mevzuatı konusunda uzman hesap uzmanı bilirkişiye tevdii edilmiş, bilirkişi Fatma Bektaş 30/03/2021 tarihli raporunda;
Davacının Hizmet alım Sözleşmesi kapsamında, davacının davalı alt işveren yanında çalışan dava dışı işçiler … ve …’nın, işin sona ermesi nedeniyle işten çıkışlarının yapıldığı, dava dışı işçilerin hizmet ilişkisinin 1475 sayılı İş Kanununun yürürlükte bulunan 14. Maddesine gure kıdem tazminatının ödenmesini gerektirecek şekilde sona erdiğini, taraflar arasında imzalanan hizmet alım sözleşmesinde işçi alacaklarından sorumluluğa ilişkin hükümlerin yer aldığını, davalı ve dava dışı şirketlerde 15/10/2007 – 31/12/2018 tarihleri arasında 4096 günlük çalışması bulunduğu dikkate alınarak, işçilere 41.944,10’ar TL kıdem tazminatı ödemesi yapıldığını, dava dışı işçilerin davalı şirketteki hizmet sürelerinin 15/10/2007 – 15/05/2009 tarihleri arasında 578 gün olduğunu, davalı yanında çalıştırılan hizmet süresine düşen kıdem tazminatı miktarının her bir işçi için 5.918,87 TL’den toplam 11.837,70 TL olduğunu mütala etmiştir.
Rapora taraf vekillerinin itiraz etmesiyle birlikte, delillerin takdiri ve değerlendirilmesi mahkememize ait olmakla yeniden rapor alınması talebinin reddine karar verilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Davacı taraflar arasındaki hizmet alımına ait sözleşme kapsamında davalı tarafından çalıştırılan işçi yönünden, sorumlu oldukları tazminatın rücuen ödenmesi isteminde bulunmuş olup, Dava Hizmet Alım Sözleşmelerine istinaden açıldığından, iş alacaklarından sorumluluk hizmet alım sözleşmesi hükümleri çerçevesinde belirlenir, hizmet alım sözleşmesinde hüküm bulunmaması halinde İş hukuku mevzuatına göre yüklenici ve işveren işçiye karşı işçilik alacaklarından müteselsilen sorumludurlar. Ancak işçinin yüklenici işçisi olması nedeniyle işçilik alacaklarından hizmet sözleşmesi kapsamında nihai olarak yüklenici sorumludur. İş kanunda, alt işveren tarafından çalıştırılan işçiye karşı asıl işverenin de sorumlu kılınması, asıl işverenin iç ilişki açısından da, asıl sorumlu konuma geldiği şeklinde değerlendirilmez. Alınan bilirkişi raporunda da davalı ile imzalanan sözleşmenin ve eklerinin incelenmesinde işçilik alacaklarından sorumluluğa ilişkin düzenlenmelerin yer aldığı ve davalının İş hukuku mevzuatı uyarınca tam sorumlu olduğu dikkate alınmakla, ayrıca bilirkişi tarafından net ücret üzerinden hesaplama yapılmış olmasına rağmen, ödemenin damga vergisi ekli olarak brüt ücret üzerinden yapıldığı ve ödeme tarihinden itibaren faiz hesaplaması yapılmasına ilişkin davacı vekilinin itirazları yerinde görülmekle, mahkememizce resen hesaplama yapılmış; 31.12.2018 tarihli 30642 sayılı (3. mükerrer) Resmi Gazete’de yayımlanan Damga Vergisi Kanunu Genel Tebliğinin ekinde tabloya (EK-1, sayfa 4, IV. Bölüm 1/b) göre kıdem tazminatları için tazminat tutarının binde 7,59 olduğu dikkate alınarak yapılan hesaplama sonrasında bilirkişi tarafından hesaplanan net tutara davalının sorumlu olduğu 89,84 TL damga vergisinin eklenmesi ile asıl alacak tutarının 11.927,54 TL olduğu anlaşılmış, asıl alacağa 15/02/2019 – 10/10/2019 tarihleri arasında geçerli avans faiz oranı olan %19,50, 11/10/2019 – 27/11/2019 tarihleri arasında geçerli avans faiz oranı olan %18,25 oranında faiz uygulanarak, ödeme tarihinden takip tarihine kadar geçen süre için avans faiz hesaplaması yapıldığın da davacının 1.790,52 TL işlemiş faiz alacağının mevcut olduğu mahkememizce kabul ve tespit edilmiş, davacının davasının tespit edilen bu miktarlar üzerinden kısmen kabulü ile itirazın kısmen iptaline, takibin 11.927,54 TL asıl alacak, 1.790,52 TL işlemiş faiz toplamı 13.718,06 TL üzerinden devamına, 11.927,54 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davalı takibe haksız olarak itiraz ettiğinden iptaline karar verilen alacağın %20’si olan icra inkar tazminatının İİK 67/2 md uyarınca davalıdan alınarak davacıya ödenmesine dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

H Ü K Ü M: Yukarıda Açıklanan Gerekçelerle;
1-Davanın kısmen kabulü ile davalının Ankara …. İcra Md.nün 2019/15848 Esas sayılı icra dosyasında yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 11.927,54 TL asıl alacak, 1.790,52 TL işlemiş faiz toplamı 13.718,06 TL üzerinden devamına, 11.927,54 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
Davalı takibe haksız olarak itiraz ettiğinden iptaline karar verilen alacağın %20’si olan 2.743,61 TL icra inkar tazminatının İİK 67/2 md uyarınca davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 937,08 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 161,38 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 775,70 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davanın zorunlu arabuluculuğa tabi olması nedeniyle, suç üstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00 TL zorunlu alabuluculuk ücretinin haklılık durumuna göre 1.317,14 TL’sinin davalıdan, 2,86 TL sinin ise davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı taraf kendini bir vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesap edilip takdir edilen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, red edilen miktar üzerinen hesap ve takdir edilen 29,79 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Karar ve ilam harcından mahsup edilen 161,38 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7- Davacı tarafından yapılan yargılama gideri 54,40 TL başvuru harcı, 7,80 TL vekalet harcı, 650,00 TL bilirkişi ücreti, 94,50 TL tebligat ve müzekkere posta gideri olmak üzere toplam 806,70 TL’nin, davada red ve kabul oranına göre 804,95 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine fazlaya ilişikin giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-HMK’nun 333 ve GAT’nin 5. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının kalan kısmının hüküm kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf başvuru yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/06/2021

Katip …
¸

Hakim …
¸