Emsal Mahkeme Kararı Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/319 E. 2022/10 K. 11.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/319
KARAR NO : 2022/10

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … TC nolu
VEKİLİ : Av. … – [elektronik tebliğ]

DAVALI : … – … mersis nolu
VEKİLİ : Av. … – [elektronik tebliğ]

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/07/2020
KARAR TARİHİ : 11/01/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 20/01/2022

Mahkememize açılan davanın yapılan yargılaması sonucunda, dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ ;
Davacı vekili ayrıntısı dava dilekçesinde yazılı olduğu üzere, davalının davacıdan taze peynir satın aldığını, satılan malların sevk irsaliyesi ile davalı çalışana teslim edildiğini, teslim edilen mallar için düzenlenen faturanın ödenmemesi üzerine icra takibi yaptıklarını, davalının takibe itiraz etmesi nedeniyle takibin durduğunu belirterek Ankara … İcra Dairesinin 2020/3635 esas sayılı dosyasında itirazın iptaline, icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiş, aşamalarda taleplerini tekrarlamıştır.
Davalı vekili ayrıntısı cevap dilekçesinde yazılı olduğu üzere, dava öncesinde itirazın iptali davası yönünden arabuluculuk dava şartının yerine getirilmediğini, davacının davalıya borçlu olduğunu, 17/06/2019 tarihinde davalı tarafından davacıya gönderilen peynirlerin teslim alınmasına rağmen bedelinin ödenmediğini, bu fatura yönünden davacı alacağına karşılık takas taleplerinin bulunduğunu, takip öncesinde temerrüt koşullarının oluşmadığını, faiz talep edilemeyeceğini belirterek davanın reddine, kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, ticari ilişki kapsamında düzenlenen faturaya dayalı alacağın ödenmesi için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali talebine yöneliktir.
Ankara … İcra Dairesinin 2020/3635 esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davacı tarafından davalı hakkında “fatura bedeline dayalı alacak” açıklaması ile icra takibi başlatıldığı, 7 örnek ödeme emrinin davalı borçluya 10/07/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlu vekilinin 10/07/2020 tarihinde ve süresi içerisinde takibe, borca ve ferilerine yapmış olduğu itiraz nedeniyle takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun İtirazın hükümden düşürülmesi – İtirazın iptali başlıklı 67/1. maddesi “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” hükmünü, 67/2. maddesi “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” hükmünü, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun Ticari defterlerin ibrazı ve delil olması başlıklı 222/1. maddesi “Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.” hükmünü, 222/2. maddesi “Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.” hükmünü, 222/3. maddesi “İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.” hükmünü içermektedir.
Davacı tarafından takip başlatılmadan önce takibe konu fatura nedeniyle arabuluculuk başvurusunda bulunulduğu, başvurunun anlaşmazlık ile sonuçlandığı ve son tutanağın bu şekilde düzenlendiği, davacının son tutanak sonrasında dava açmak yerine icra takibi başlattığı, takip öncesi düzenlenen arabuluculuk tutanağı dosyaya sunularak davanın açıldığı, arabuluculuk görüşmelerinin aynı faturadan kaynaklanan alacağa ilişkin olduğu, aynı alacak nedeniyle takip öncesinde arabuluculuğa başvurulmuş olması karşısında arabuluculuk dava şartının yerine getirildiği, yeniden başvuru yapılmasının gerektiğine ilişkin herhangi bir hükmün bulunmadığı anlaşılmış, bu yöndeki itiraz yerinde görülmemiştir.
Denetime ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporu ve ek raporu ile, tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılan inceleme sonucunda takibe konu faturanın tarafların ticari defter ve kayıtlarında usulüne uygun olarak kayıtlı bulunduğu, davalının defter kayıtlarında yer alan yersiz kayıtlar dışında davacıdan 46.224,00 TL alacaklı olduğu, takas mahsuba konu edilen faturanın davacı defterlerinde kayıtlı olmadığı, davacının takas mahsuba konu fatura nedeniyle herhangi bir ödemesinin bulunmadığı, takas mahsuba konu faturada yazılı malın teslim edildiğinin ispat edilememesi halinde davacının 67.176,00 TL takibe konu fatura nedeniyle alacaklı olduğu tespit edilmiştir.
Toplanan delillerin birlikte değerlendirilmesi sonucunda, taraflar arasında taze peynir alım satımı nedeniyle ticari ilişki bulunduğu, takibe konu faturada yazılı malın davalıya teslim edildiği hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmadığı, davalı tarafından takas mahsuba konu etmiş olduğu faturada yazılı malın davacıya teslim edildiği hususunun ise ispat edilmediği, alınan bilirkişi raporuna göre takibe konu faturanın tarafların ticari defter ve kayıtlarına usulüne uygun şekilde kaydedildiği, davalı tarafından takibe konu faturada yazılı davacı alacağının ödendiğine ilişkin dosya kapsamına herhangi bir bilgi veya belge sunulamadığı, takibe konu alacağın mevcut ve talep edilebilir nitelikte, davalının takibe yapmış olduğu itirazın haksız olduğu, takip öncesinde davalı borçlu yönünden alacağın talep edildiğine ilişkin herhangi bir ihtarname dosya kapsamına sunulmadığı ve bu hali ile takip öncesinde temerrüt koşullarının oluşmadığı, takas mahsuba konu faturanın davacı defterlerinde kayıtlı olmadığı gibi faturanın davacıya tebliğ edildiği yönünde de herhangi bir belge ve bilginin dosya kapsamına sunulmadığı, anılan faturanın irsaliyeli fatura olduğu, ancak dosya kapsamına sunulan örneğin de teslim alan ve teslim eden bölümlerinin ve imzalarının bulunmadığı, bu hali ile takas mahsup şartlarının oluşmadığı anlaşıldığından davanın kısmen kabulüne, itirazın kısmen iptaline, icra inkar tazminatına hükmedilmesine, kötü niyet tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M ; gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1) (a) Davanın KISMEN KABULÜ ile davalı borçlunun Ankara …. İcra Dairesinin 2020/3635 esas sayılı dosyasında yapmış olduğu İTİRAZIN KISMEN İPTALİNE, takibin 67.176,00 TL asıl alacak üzerinden DEVAMINA, asıl alacağa takip tarihinden itibaren AVANS FAİZİ uygulanmasına, fazlaya ilişkin davanın reddine,
(b) Haksız itiraz edildiği kabul edilen asıl alacak miktarı olan 67.176,00 TL’nin % 20’si oranında hesaplanan 13.435,20 TL icra inkar tazminatının DAVALI BORÇLUDAN ALINARAK DAVACI ALACAKLIYA VERİLMESİNE,
2) 492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 4.588,79 TL harçtan, dava açılışında alınan 890,77 TL peşin harcın düşülmesi ile eksik alındığı anlaşılan 3.698,02 TL harcın DAVALIDAN ALINARAK HAZİNEYE GELİR KAYDEDİLMESİNE,
3) 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/A ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-13. maddesi uyarınca alınması gereken 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin, 117,73 TL’sinin DAVACIDAN; 1.202,27 TL’sinin DAVALIDAN ALINARAK HAZİNEYE GELİR KAYDEDİLMESİNE,
4) Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu 54,40 TL başvurma harcı, 57,50 TL tebligat ücreti, 550,00 TL bilirkişi ücreti, 3,50 TL posta gideri, toplamı 665,40 TL’nin davanın kabul oranı dikkate alınarak hesaplanan 606,05 TL’si ile dava açılışında alınan 890,77 TL peşin harç toplamından oluşan 1.496,82 TL yargılama giderinin DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
5) Davacının yargılamada vekil ile temsil edildiği anlaşıldığından yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 9.532,88 TL vekalet ücretinin DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
6) Davalının yargılamada vekil ile temsil edildiği anlaşıldığından yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin DAVACIDAN ALINARAK DAVALIYA VERİLMESİNE,
7) Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avansının HMK’nin 333. maddesi uyarınca karar kesinleştikten sonra Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi dikkate alınarak YATIRANLARA İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin YÜZÜNE KARŞI, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren HMK’nin 345/1. maddesi uyarınca 2 (iki) hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
11/01/2022

Katip … Hakim …
e – imzalıdır e – imzalıdır

Bu gerekçeli karar güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.