Emsal Mahkeme Kararı Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/279 E. 2022/121 K. 01.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/279
KARAR NO : 2022/121

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … mersis nolu
VEKİLİ : Av. … – [elektronik tebliğ]

DAVALI : … – … TC nolu

DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/07/2020
KARAR TARİHİ : 01/03/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 04/03/2022

Mahkememize açılan davanın yapılan yargılaması sonucunda, dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ ;
Davacı vekili ayrıntısı dava dilekçesinde yazılı olduğu üzere, davacıya ait taşınmazın çatısının onarılması hususunda taraflar arasında sözlü eser sözleşmesi bulunduğunu, bu kapsamda davalı tarafından gerekli işlerin yapıldığını, ancak ilk yağmur yağışında çatının su almaya başladığını, davalıya durumun bildirilmesine rağmen onarımın yapılmadığını ve ayıbın giderilmediğini, işin ayıplı olduğu hususunun delil tespiti yaptırılmak suretiyle ortaya konulduğunu, davalıya iş için ödenen bedelin iadesi hususunda yapılan girişimlerin sonuçsuz kalması nedeniyle icra takibi yaptıklarını, davalının takibe itiraz etmesi nedeniyle takibin durduğunu belirterek Ankara …. İcra Dairesinin 2019/17730 esas sayılı dosyasında itirazın iptaline, icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ayrıntısı cevap dilekçesinde yazılı olduğu üzere, taraflar arasında çatıya ilişkin sözleşme bulunduğunu, sözleşme kapsamında davalı tarafından edimlerin yerine getirildiğini, işin davacıya teslim edildiğini, dava dilekçesi ekinde sunulan fotoğraflardaki işin davalı tarafından yapılan iş olmadığını, sözleşmede belirtilen bedelin talep edilmesinin mümkün olmadığını belirterek davanın reddine, kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, eser sözleşmesi kapsamında ödenen fatura bedelinin işin ayıplı olması nedeniyle iadesi hususunda başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali talebine yöneliktir.
Ankara … Dairesinin 2019/17730 esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davacı tarafından davalı hakkında imzalanan eser sözleşmesi kapsamında ödenen bedel ile delil tespiti dosyasında yapılan masrafların iadesi için icra takibi başlatıldığı, 7 örnek ödeme emrinin davalı borçluya 14/01/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun 17/01/2020 tarihinde ve süresi içerisinde takibe, borca ve ferilerine yapmış olduğu itiraz nedeniyle takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Ankara 12. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2019/164 değişik iş sayılı dosyasının incelenmesinde, talep edenin dosyamız davacısı, karşı tarafın dosyamız davalısı, talebin dosyamız davasına konu taraflar arasındaki eser sözleşmesi kapsamında işin ayıplı olup olmadığı hususunun tespitine yönelik delil tespiti talebinine ilişkin olduğu, mahkemece yerinde keşif incelemesi yapılmak suretiyle bilirkişiden rapor alındığı, raporun davalı tarafa tebliğ edildiği, herhangi bir beyan ve itirazın dosya kapsamında bulunmadığı anlaşılmıştır.
Denetime ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporu ile, taraflar arasında imzalanan sözleşme kapsamında davalı tarafından yapılan onarımın sorunun çözülmesi için yeterli olmadığı, işin ayıplı olarak yerine getirildiği, bu hali ile iş için ödenen bedelin iadesinin gerektiği hususları tespit edilmiştir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun Eser Sözleşmesi başlıklı 470/1. maddesi “Eser sözleşmesi, yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, işsahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmedir.” hükmünü, Hükümleri – Yüklenicinin borçları başlıklı 471/1. maddesi “Yüklenici, üstlendiği edimleri işsahibinin haklı menfaatlerini gözeterek, sadakat ve özenle ifa etmek zorundadır.” hükmünü, 471/2. maddesi “Yüklenicinin özen borcundan doğan sorumluluğunun belirlenmesinde, benzer alandaki işleri üstlenen basiretli bir yüklenicinin göstermesi gereken meslekî ve teknik kurallara uygun davranışı esas alınır.” hükmünü, Ayıp sebebiyle sorumluluk – Ayıbın belirlenmesi başlıklı 474/1. maddesi “İşsahibi, eserin tesliminden sonra, işlerin olağan akışına göre imkân bulur bulmaz eseri gözden geçirmek ve ayıpları varsa, bunu uygun bir süre içinde yükleniciye bildirmek zorundadır.” hükmünü, 474/2. maddesi “Taraflardan her biri, giderini karşılayarak, eserin bilirkişi tarafından gözden geçirilmesini ve sonucun bir raporla belirlenmesini isteyebilir.” hükmünü, İşsahibinin seçimlik hakları başlıklı 475/1. maddesi “Eserdeki ayıp sebebiyle yüklenicinin sorumlu olduğu hâllerde işsahibi, aşağıdaki seçimlik haklardan birini kullanabilir: 1. Eser işsahibinin kullanamayacağı veya hakkaniyet gereği kabule zorlanamayacağı ölçüde ayıplı ya da sözleşme hükümlerine aynı ölçüde aykırı olursa sözleşmeden dönme. 2. Eseri alıkoyup ayıp oranında bedelden indirim isteme. 3. Aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları yükleniciye ait olmak üzere, eserin ücretsiz onarılmasını isteme.” hükmünü, 475/3. maddesi “Eser, işsahibinin taşınmazı üzerinde yapılmış olup, sökülüp kaldırılması aşırı zarar doğuracaksa işsahibi, sözleşmeden dönme hakkını kullanamaz.” hükmünü, İşsahibinin sorumluluğu başlıklı 476/1. maddesi “Eserin ayıplı olması, yüklenicinin açıkça yaptığı ihtara karşın, işsahibinin verdiği talimattan doğmuş bulunur veya herhangi bir sebeple işsahibine yüklenebilecek olursa işsahibi, eserin ayıplı olmasından doğan haklarını kullanamaz.” hükmünü, Eserin kabulü başlıklı 477/1. maddesi “Eserin açıkça veya örtülü olarak kabulünden sonra, yüklenici her türlü sorumluluktan kurtulur; ancak, onun tarafından kasten gizlenen ve usulüne göre gözden geçirme sırasında fark edilemeyecek olan ayıplar için sorumluluğu devam eder.” hükmünü, 477/2. maddesi “İşsahibi, gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse, eseri kabul etmiş sayılır.” hükmünü, 477/3. maddesi “Eserdeki ayıp sonradan ortaya çıkarsa işsahibi, gecikmeksizin durumu yükleniciye bildirmek zorundadır; bildirmezse eseri kabul etmiş sayılır.” hükmünü, İşsahibinin borçları – Bedelin muacceliyeti başlıklı 479/1. maddesi “İşsahibinin bedel ödeme borcu, eserin teslimi anında muaccel olur.” hükmünü içermektedir.
Taraflar arasında imzalanan sözleşme 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 470. ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi niteliğindedir. Sözleşme kapsamında davacı iş veren, davalı ise yüklenicidir. Eser sözleşmelerinde, yüklenicinin sözleşme kapsamındaki edimlerini fen ve sanat kurallarına ve iş sahibinin amacına uygun olarak tamamlamak suretiyle iş verene teslim ettiğini ve bedele hak kazandığını, iş sahibinin ise iş bedelini ödediğini kanıtlaması gerekmektedir. Taraflar arasındaki sözleşmede bu kuralın aksi kararlaştırıldığına ilişkin herhangi bir bilgi veya belge dosya kapsamına sunulmamıştır.
Toplanan delillerin birlikte değerlendirilmesi sonucunda, taraflar arasında davacıya ait iş yerinin çatı onarımı yönünden eser sözleşmesi ilişkisi kurulduğu, sözleşme kapsamında davacının iş veren, davalının ise yüklenici olduğu, davalı yüklenici tarafından sözleşme kapsamındaki edimin yerine getirilerek davacıya teslim edildiği ve düzenlenen fatura bedelinin ise davacı tarafından 31/05/2019 tarihinde davalıya ödendiği, çatıda yapılan onarım sonrasında meydana gelen yağışlar sonucunda onarım yapılan çatıda yağmur suyu akmalarının meydana geldiği, gerek talep üzerine yapılan delil tespiti dosyasında inşaat mühendisi tarafından sunulan rapor ile, gerekse mahkememiz dosyasında inşaat mühendisi tarafından düzenlenen rapor ile sözleşme kapsamında davalı yüklenici tarafından çatıda su izolasyonu, yağmur oluğu ve asansör boşluğu kapatılmasına ilişkin yapılan işlerin sorunu çözebilecek mahiyette olmadığı, tamamının ayıplı olduğu, yeniden onarım maliyetinin 7.500,00 TL olduğu, davacı tarafından sözleşme kapsamında davalıya yapılan ödemelerin iadesinin talep edilebileceği hususlarının tespit edildiği, ihbarın süresinde yapılıp yapılmadığı hususunda uyuşmazlığın bulunmadığı, davalının sözleşme ile yüklenmiş olduğu işleri fen ve sanat kuralları ile iş sahibinin amacına uygun olarak yapmadığı, sözleşme konusu işin ortaya bir eser çıkarılmasına yönelik olmadığı, var olan bir eserde meydana gelen hataların ve kusurların giderilmesine ilişkin olduğu, bilirkişiler tarafından sözleşme kapsamında yapılan işlerin tam ayıplı olduğunun ve mevcut hali ile kullanılmasının mümkün olmadığının tespit edilmesi karşısında tam ayıplı olduğu tespit edilen işe ilişkin olarak davacının sözleşmeden dönme ve sözleşme kapsamında ödenen bedeli talep etme hakkının bulunduğu, davacının ayıp ile ilgili olarak delil tespiti başvurusunda bulunması ve sonrasında ise icra takibi başlatmasının sözleşmeden dönme iradesi niteliğinde bulunduğu, bu hali ile takibe konu alacağın mevcut ve talep edilebilir nitelikte, davalının takibe yapmış olduğu itirazın haksız olduğu, davacının ödeme tarihinden itibaren avans faizi talebinde bulunabileceği, asıl alacak üzerinden mahkememizce ödeme tarihi ile takip tarihi arasında değişen oranlarda avans faizi dikkate alınmak suretiyle yapılan hesaplama sonucunda talep edilebilecek avans faizi miktarının {[7.500,00 TL * (10/10/2019 – 31/05/2019) * 19,50 % / 365] 528,90 TL + [7.500,00 TL * (20/12/2019 – 11/10/2019) * 18,25 % / 365] 262,50 TL} 808,36 TL olduğu anlaşıldığından davanın kısmen kabulüne, itirazın kısmen iptaline, icra inkar tazminatına hükmedilmesine, icra dosyasında talep edilen delil tespiti giderlerinin yargılama giderleri arasında değerlendirilmesine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M ; gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1) (a) Davanın KISMEN KABULÜ ile davalı borçlunun Ankara … Dairesinin 2019/17730 esas sayılı dosyasında yapmış olduğu İTİRAZIN KISMEN İPTALİNE, takibin 7.500,00 TL asıl alacak, 808,36 TL takip öncesi işlemiş faiz olmak üzere toplam 8.308,36 TL üzerinden DEVAMINA, asıl alacağa takip tarihinden itibaren AVANS FAİZİ uygulanmasına, fazlaya ilişkin davanın reddine,
(b) Haksız itiraz edildiği kabul edilen asıl alacak miktarı olan 7.500,00 TL’nin % 20’si oranında hesaplanan 1.500,00 TL icra inkar tazminatının DAVALI BORÇLUDAN ALINARAK DAVACI ALACAKLIYA VERİLMESİNE,
2) 492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 567,54 TL harçtan, dava açılışında alınan 171,92 TL peşin harcın düşülmesi ile eksik alındığı anlaşılan 395,62 TL harcın DAVALIDAN ALINARAK HAZİNEYE GELİR KAYDEDİLMESİNE,
3) 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/A ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-13. maddesi uyarınca alınması gereken 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin aynı Kanunun 18/A-11. maddesi uyarınca DAVALIDAN ALINARAK HAZİNEYE GELİR KAYDEDİLMESİNE,
4) Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu 54,40 TL başvurma harcı, 106,50 TL tebligat ücreti, 650,00 TL bilirkişi ücreti, 1,75 TL posta gideri ile delil tespiti dosyasında yapılan 20,40 TL başvurma harcı, 73,10 TL delil tespiti peşin harcı, 314,00 TL keşif harcı, 400,00 TL bilirkişi ücreti, 440,00 TL araç ücreti, 14,00 TL karar tebliğ ücreti olmak üzere toplam 2.074,15 TL yargılama giderinin 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-11. maddesi uyarınca DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
5) Davacının yargılamada vekil ile temsil edildiği anlaşıldığından yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
6) Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avansının HMK’nin 333. maddesi uyarınca karar kesinleştikten sonra Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi dikkate alınarak YATIRANLARA İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin YÜZÜNE KARŞI, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren HMK’nin 345/1. maddesi uyarınca 2 (iki) hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
01/03/2022

Katip … Hakim …
e – imzalıdır e – imzalıdır
Bu gerekçeli karar güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.