Emsal Mahkeme Kararı Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/235 E. 2021/133 K. 25.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/235 Esas – 2021/133
T.C.
ANKARA
14. ASLİYE TİCARET
MAHKEMESİ “TÜRK MİLLETİ ADINA”
KARAR
ESAS NO : 2020/235 Esas
KARAR NO : 2021/133

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …
VEKİLİ : Av….
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/06/2020
KARAR TARİHİ : 25/02/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 16/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin, … ili … ilçesi … köyü sınırları içerisinde kurulması planlanan 9 MW kurulu gücündeki Hamal GES Projesi için, davalı şirket tarafından 29.04.2015 tarihinde yapılan yarışma neticesinde 9 MW’lik kapasiteye bağlantı hakkı elde ettiğini, bundan sonra 16.06.2016 tarihli GES Katkı Payı Anlaşması imzalandığını, katkı payı ödemeleri KDV’siz iken davalı tarafından KDV tahakkuk ettirildiğini ve tahsil edildiğini, müvekkili şirketçe ödenmesi gerektiği belirtilen toplam katkı payı tutarının 16.992.072,00 TL olup, 3 eşit taksit halinde ödendiğini, ilk taksit olan 5.664.024,00 TL’nin 1.019.524,32 TL KDV’si ile beraber ihtirazi kayıtla 2019 yılında davalı şirkete ödendiğini, GES Katkı Payı anlaşmasında KDV ödeneceğine dair ibare bulunmadığını, katkı payı anlaşması içeriğinde bir mal ve hizmet üretiminin olmadığını belirterek 2020 yılına ilişkin 1.019.524,32 TL KDV’nin 07.02.2020 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu uyuşmazlığın çözümünde İdari yargı mercilerinin (Ankara Vergi Mahkemelerinin) görevli olduğunu, (Yargı Yolu) görev yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, ayrıca davaya konu KDV’nin Vergi Dairesine yatırılmış olması nedeniyle husumetin Vergi Dairesi Başkanlığı’na yönetilmesi , müvekkili yönünden davanın husumet yokluğu nedeniyle reddi gerektiğini, 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 24. maddesinin (c) bendi ile Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliği’nin 24. maddesi uyarınca. GES Katkı Payı faturasının, KDV ile birlikte tahakkuk ettirilmesi gerektiğini, kaldı ki dava dilekçesinde ihtirazi kayıtla ödendiği belirtilen dava konusu 23.01.2020 tarihli faturaya ilişkin ödeme dekontunda herhangi bir ihtirazi kayıt beyanı bulunmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, GES Katkı Payı Anlaşması sonucu ödenen KDV tutarının istirdatı istemine ilişkindir.
Mahkememizce tarafların delilleri toplanmış, bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Taraflar arasında 16.06.2016 tarihinde GES Katkı Payı anlaşması imzalanmış olup, bu sözleşme gereği ödendiği iddia edilen KDV tutarının iadesi talep edildiğinden, özel hukuk ilişkisi kurulmuş olmakla, davalı tarafın yargı yolu ve pasif husumet itirazına itibar edilmemiştir.
Mahkememizce görevlendirilen bilirkişi tarafından düzenlenen 25.01.2021 tarihli raporda; GES Katkı Payı Anlaşması’na istinaden, …’ın kesişen veya çakışan alanın kullanma hakkı ile … ve …Enerjisi’ne Dayalı Üretim Sistemine Bağlanma hakkının bir lisans alma işlemi olarak değerlendirilmesi gerektiği, katkı payı olarak ödenen bedelin lisans verme yetki ve hakkı olan …’a lisans karşılığı olarak ödenen bir bedel olup, ticari faaliyet kapsamında gerçekleştiği, 3065 sayılı KDV Kanunu’nun 1/1. maddesinde; ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde Türkiye’de yapılan teslim ve hizmetlerin KDV’ye tabi olduğu, 1/3-f maddesinde, Gelir Vergisi Kanunu’nun 70. maddesinde belirlenen mal ve hakların kiralanması işlemlerinin KDV’ye tabi olduğunun hüküm altına alındığı, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 70/5.maddesinde, “Arama, işletme ve imtiyaz hakları ve ruhsatları…imtiyazı gibi haklar”ın gayrimenkul sermaye iradı olarak sayıldığı, bu çerçevede GES Katkı Payı Anlaşması çerçevesinde …’A yapılan GES Katkı Payı ödemelerinin KDV’ye tabi olduğu, Gelir İdaresi Başkanlığı AVDB’nin 27.01.2020 tarih ve E.38774 sayılı Özelgesinde, GES Katkı Payı ödemelerinin KDV’ye tabi olduğu yönünden görüş verildiği, Ankara …. Vergi Mahkemesi’nin 27.02.2015 tarihli ve 2014/492 E. -2015/483K. sayılı kararında, katkı payı ödemesine ilişkin olarak düzenlenen faturada, KDV hesaplanması ve tahsilinde vergi mevzuatında aykırılık bulunmadığına karar verildiği ve anılan kararın Danıştay 4. Dairesinin 19.02.2019 tarihli ve 2015/5324 E. – 2019/1290K. sayılı kararı ile onandığı, taraflar arasında 16.06.2016 tarihinde imzalanan GES Katkı Payı Anlaşması’na ilişkin olarak katkı payı ödemesinin 3065 sayılı KDV Kanunu uyarınca, KDV’ye tabi olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı, sözleşmede KDV dahil olup olmadığına ilişkin bir belirleme bulunmaması nedeniyle, takdiri mahkemeye ait olmak üzere davaya konu ikinci taksit ödemesi olan 5.664.024,00 TL’nin iç yüzde yoluyla KDV tutarının 864.003,66 TL, dış yüzde yoluyla KDV tutarının 1.019.524,32 TL olarak hesaplandığı açıklanmıştır.
Toplanan deliller ve dosya içeriği birlikte değerlendirildiğinde; davacı şirketin, elektrik piyasasında yürüttüğü faaliyetin ticari bir faaliyet ve bu faaliyeti yürütebilmek için aldığı lisansın bedeli olarak kabul edilmesi gereken Katkı Payı tutarının da ticari faaliyet kapsamında olduğu, 3065 sayılı KDV Kanunu’nun 1/1, 1/3-f maddeleri ile 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 70/5. maddesi, Gelir İdaresi Başkanlığı AVDB’nin 27.01.2020 tarihli ve E.38774 sayılı Özelgesi gözönüne alındığında, GES Katkı Payı ödemelerinin katma değer vergisine tabi bulunduğu, ayrıca KDV Kanunu’nun 20. maddesinde, vergi matrahının “Bedel” olduğunun belirtilmesi, 25/b maddesinde ise, KDV’nin matraha (bedele) dahil olmadığının saptanması, sözleşmede de katkı payı bedelinin içerisinde KDV’nin de bulunduğu hususunun açıkça belirtilmemesi nedeniyle KDV’nin kanuni yüklenicisinin, hizmetin alıcısı olan davacı şirket olduğu kanaatine varılmakla davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:
Davanın REDDİNE,
492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 17.410,93 TL harçtan mahsubu ile bakiye 17.351,63 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Davanın zorunlu arabuluculuğa tabi olması nedeniyle suç üstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00 TL arabulucu ücretinin davacıdan alnırak hazineye irad kaydına,
Kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettiren davalı yararına AAÜT uyarınca hesap ve takdir edilen 68.026,22 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Davacı tarafından yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren İKİ HAFTA içerisinde ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ’ne İSTİNAF BAŞVURU YOLU açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 25/02/2021

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …