Emsal Mahkeme Kararı Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/21 E. 2021/464 K. 21.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/21 Esas
KARAR NO : 2021/464

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … …
VEKİLİ : Av. … …
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. … …

DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/01/2020
KARAR TARİHİ : 21/06/2021
KARAR YAZMA TARİHİ : 16/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA DİLEKÇESİ: Davacı vekili dilekçesinde; müvekkilinin davalı bankanın müşterisi olduğunu, çektiği çeşitli krediler nedeniyle müvekkilinin talebi olmaksızın ve onayı alınmaksızın haberi dahi olmadığı adına bir çok sigorta yapıldığını, fahiş miktarlarda operasyon masrafı, istihbarat masrafı, kredi masrafı ve kredi tahsis ücreti adı altında bir çok kesintinin yapıldığını belirterek şimdilik 5.500,00 TL’nin masrafların kesildiği tarihlerden itibaren mevduata uygulanacak en yüksek faizleri ile birlikte davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesini talep etmiştir.
Davacı vekili talep açıklama dilekçesi ile talebinin 3.500,00 TL’sinin sigorta bedeli, 2.000,00 TL’sinin ise haksız kesilen masraf olduğunu belirtmiştir.
CEVAP DİLEKÇESİ: Davalı davaya cevap vermemiştir.
DAVANIN NİTELİĞİ VE UYUŞMAZLIK: Dava; bankacılık işlemlerinden kaynaklanan alacak davası olup davacının davalı bankadan ticari ve rotatif krediler kullanması sebebiyle sigorta operasyon, istihbarat, kredi ve kredi tahsis ile tanımlanan gümüş tarife uyarınca haksız kesintiler yaptığından bahisle yapılan kesintilerin iadesi isteminden kaynaklandığı, uyuşmazlık ticari kredi sözleşmesinden kaynaklandığından mahkememiz görevlidir, mahkememizin yetkisine itiraz edilmemiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davalı bankanın kesinti yapmakta haklı olup olmadığı, haklı değil ise davacının talep edebileceği alacak miktarı, haklı ise yapılan kesinti miktarının makul olup olmadığına ilişkindir.
DELİLLER: Davalı …Bankası Anafartalar Şubesinden davacı ile imzalanan 6500292257 ve 6500305611 numaralı taksitli ticari krediler ve 4100553099 ve 4100547151 numaralı rotatif kredilere ilişkin sözleşmeleri ve ekleri ile bu kredi sözleşmelerine ve tanımlanan gümüş tarifeye göre kredi kullandırmaya masraf sigorta vb adlar altında alınan paralara ilişkin makbuz ve belgeler ile kredilerin geri ödenmesine ilişkin hesap ekstreleri ve makbuzlar ile …’den davalı banka ile diğer bankaların 2019 ve 2020 yılları arasında ticari krediler için uyguladığı kredi tahsis değerlendirme ücreti, hesap işletim ücreti, sigorta ücreti vb masraflara ilişkin yapılmış olan bildirimler müzekkere yazılmak suretiyle dosyaya kazandırılmıştır.
Tüm deliller toplandıktan sonra dosya Bankacı hesap bilirkişisine tevdii edilmiş, Bilirkişi … 29/12/2020 tarihli raporunda; davalı bankanın, …’ne bildirmiş olduğu komisyon oranı üzerinden yapılan hesaplama sonucunda davacıdan 24.796,28 TL fazladan komisyon aldığını, davacının iadesini talep edebileceğini, taraflar arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesinin 11. Maddesinde sigorta primlerinden söz edilerek sigorta poliçelerine davacının imzasının alındığını, bu durumda söz konusu sigortaların davacının bilgisi dahilinde yapıldığını, davacı adına yapılan sigorta işlemlerinde ilgili dönemler için herhangi bir rizikonun oluşması halinde, davacının ve yakınlarının da menfaatinin olacağı gerçeğiyle, söz konusu sigorta primlerinin davacıya iadesinin uygun olmadığını mütala etmiştir.
Taraf vekillerinin bilirkişi raporuna itirazları üzerine, taraf itirazlarını karşılar şekilde ek rapor düzenlenmesi için dosya yeniden bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi 30/03/2021 tarihli ek raporunda; davalı bankanın, …’ne bildirmiş olduğu komisyon oranı üzerinden yapılan hesaplama sonucunda; davacının davalı bankadan 28.405,03 T komisyonun iadesini talep edebileceğini, taraflar arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesinin 11. Maddesinde sigorta primlerinden söz edilerek davacının imzasının alındığını, bu durumda söz konusu sigortaların davacının bilgisi dahilinde yapıldığını, TTK’nun 1489. Maddesi uyarınca davacının sözleşme/sözleşmelerden caydığına ilişkin olarak davalı bankadan yazılı talepte bulunduğuna dair bir kayda banka kayıtlarında ve dosya içerisinde rastlanmadığını, konunun hukuki değerlendirilmesinin mahkemeye ait olduğunu mütala etmiştir.
ISLAH DİLEKÇESİ: Davacı vekili, 30/03/2021 tarihli bilirkişi raporu ve raporda yapılan maddi hataya itirazların doğrultusunda ıslah dilekçesi sunarak, müvekkilinden haksız olarak 29.796,28 TL’nin davacıdan tahsilini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Toplanan delillere, gerekçeli bilirkişi raporları ve tarafların beyan ve itirazlarının mahiyetine göre; davalı banka tarafından davacıya tahsis edilen iki adet kredi ile toplamda 950.000,00 TL kredi kullandırıldığı, bu krediler nedeniyle davalı bankanın …’ne bildirdiği komisyon oranı olan %0,5 oranında hesaplama yapıldığında 4.750,00 TL komisyon tahsil etmesi gerekirken, bankanın davacıdan toplam 34.546,28 TL komisyon tahsil ettiği (ek bilirkişi raporunda davacı vekilinin itirazında yer aldığı şekliyle toplam kesinti miktarında maddi hatanın yapıldığı, eklenmeyen masrafların kök rapordaki kesinti miktarına ekli davacının kullandığı kredilerden kaynaklı masraflardan olduğu mahkememizce raporların ve ekli belgelerin incelenip karşılaştırılması ile tespit edilmiş), bu nedenle fazla tahsil ettiği 29.796,28 TL’nin davacı tarafça talep edebileceği, ancak davacının sözleşmenin 11. Maddesinde yer alan ve akabinde sözleşmeden caydığına dair hiçbir kayıt bulunmayan sigorta primlerinin iadesi talebinin yerinde olmadığı, zira sigortaların davacının bilgisi dahilinde yapıldığı ve riziko gerçekleşmiş olsaydı davacı ve/veya yakınlarının prim kesintilerinin iadesi istenilen sigorta nedeniyle menfaatinin oluşmuş olacağı bilirkişinin kök ve ek raporları ile sübut bulmuştur.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacının 29.796,28 TL haksız tahsil edilen komisyon kesitleri miktarı dikkate alınarak davasının kısmen kabulüne, fazlaya ilişkin talebin reddine dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

H Ü K Ü M: Yukarıda Açıklanan Gerekçelerle;
1-Davanın kısmen kabulü ile 29.796,28 TL asıl alacağın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, alacağın 13.334,44 TLsine tahsil tarihi olan 09/09/2019 tarihinde 16.461,84 TLsini tahsil tarihi olan 11/10/2019 tarihinden itibaren ticaret faizi işletilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 2.035,38 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan toplam 568,93 TL ıslah harcının ve peşin harcın mahsubu ile bakiye 1.466,45 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davanın zorunlu arabuluculuğa tabi olması nedeniyle, suç üstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00 TL zorunlu alabuluculuk ücretinin haklılık durumuna göre 1.181,25 TL’sinin davalıdan, 138,75 TL sinin ise davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı taraf kendini bir vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesap edilip takdir edilen 4.469,44 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, red edilen miktar üzerinen hesap ve takdir edilen 3.500,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Karar ve ilam harcından mahsup edilen 568,93 TL ıslah harcının ve peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7- Davacı tarafından yapılan yargılama gideri 54,40 TL başvuru harcı, 15,88 TL vekalet harcı, 600,00 TL bilirkişi ücreti, 90,25 TL tebligat ve müzekkere posta gideri olmak üzere toplam 760,53 TL’nin, davada red ve kabul oranına göre 680,59 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine fazlaya ilişikin giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-HMK’nun 333 ve GAT’nin 5. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının kalan kısmının hüküm kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf başvuru yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/06/2021

Katip …
¸

Hakim …
¸