Emsal Mahkeme Kararı Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/194 E. 2022/589 K. 28.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
… “TÜRK MİLLETİ ADINA “
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/194 Esas
KARAR NO : 2022/589
HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … -…
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : … –
VEKİLİ : Av. …
DAVA : Cezai Şart (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/05/2020
KARAR TARİHİ : 28/09/2022
KARAR YAZMA TARİHİ : 03/10/2022
Mahkememize açılan davanın yapılan açık yargılaması sonucunda, dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ ;
DAVA DİLEKÇESİNDE ÖZETLE; Taraflar arasında düzenlenen eser sözleşmesinden dolayı, iş sahibi tarafından üzerine düşen yükümlülerin yerine getirilmemesi, sözleşmenin iş sahibi tarafından haksız olarak fesh edildiği iddiası nedeniyle sözleşmede belirtilen 75.171,42.TL caizi şartın davalıdan tahsili ile dava tarihi itibariyle yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini Talep ve dava etmiş olduğu anlaşıldı.
Davalıya usulüne uygun olarak dava dilekçesi tebliğ edilerek taraf teşkili sağlanmıştır.
CEVAP DİLEKÇESİNDE ÖZETLE; Davacı tarafın ilk olarak sözleşmeyi ihlal ettiğini, ön ödeme talebinde bulunduğunu, davacı tarafın malzemeyi şantiye ve alana indirdiğini ıspat etmek zorunda olduğunu, davacı tarafın malzemeleri şantiyeye indirmeden önce ön ödemeyi talep ettiği için sözleşmeyi ihlal ettiğini, borcun ifa etmeyen davacı tarafın olduğunu, davacı tarafın malzemeyi şantiyeye indirdiğine dair ıspat etmek zorunda olduğunu davanın reddine talep etmiştir.
Mahkememizce taraflarca tanık olarak belirtilen …, … ile … duruşmada dinlenerek beyanları alınmıştır.
Mahkememizce tarafların delilleri toplanmış, tüm deliller toplandıktan sonra dosya İnşaat Mühendisi, Makine Mühendisi, Nitelikli Hesap Bilirkişisi ve Mali Müşavir Bilirkişiden oluşan heyete tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen 18/04/2022 tarihli raporda, İnceleme ve değerlendirmeler sonucunda dava konusu … Caddesi adresinde ve… parselde kayıtlı 9.509,00 m2 alanlı arsa vasıflı taşınmaz üzerine yapımı devam eden A-B-C Blok inşaatların; a) Dava konusu inşaatların; çelik kapılarını, yangın kapıları ve şaft kapakları ile laminant parkelerin Malzeme, yapımı, montaj, nakliye ile her türlü giderleri dâhil yapımı konusunda taraflar arasında 23.02.2020 tarihli “eser sözleşmesi” yapıldığını, b) Davacı firmanın sözleşme tarihi sonrasında ilgili yapılacak işleri kapsayacak bazı harcamaları yaptığı ve bu harcamalara ilişkin faturaların davacın şirketin ticari defterlerinde de kayıtlı olduğu tespit edildiğini, c) Taraflar arasındaki Uyuşmazlık 23.02.2020 tarihli eser sözleşmesinden kaynaklanan yükümlülüklerin yerine getirilip getirilmediği, davalının sözleşmeyi haklı sebeple feshedip etmediği ve tarafların birbirlerine cezai şart ödemelerinin gerekli olup olmadığına ilişkin olduğunu,
Dava dosyası içerisinde sözleşmeye konu olan malzemelerin şantiye sahasına getirildiği hususunda bir belge yer almadığını, davacı taraf kendisine malzemelerin teslim edileceği adres bildirilmediği içi: Malzemelerin teslim edilemediğini ileri sürdüğünü, 23.02.2020 tarihli sözleşme incelendiğinde işin yapılacağı yerin sözleşmenin 3.1 maddesinde belirtildiğinin görüldüğünü, buna göre sözleşme konusu işin … İli, Pursaklar ilçesi, Saray Mevkii, 1554/3 parselde bulunan A, B ve C bloklarında yapılacağı anlaşıldığını, dava dosyası içerisinde davacının sözleşme konusu malzemeleri söz konusu adrese teslim ettiğini, teslim etme girişimde bulunduğunu veya alacaklının temerrüdüne ilişkin hükümlere müracaat ettiği hususunda herhangi bir belgeye rastlanmadığını, davalı dosyası içerisinde 27.03.2020 tarihli ihtarnameye kadar davalı şirket tarafından davacıdan yetki belgesi ve imza sirküsü talep edildiğine ilişkin olarak herhangi bir belge yer almadığını, basiretli bir tacirin söz konusu belgeleri sözleşme yapmadan önce mi yoksa sözleşmenin yapılmasından sonra mı incelemesi gerektiği hususu mahkemenin takdirinde olduğunu, Sözleşmede cezai şartlar başlığı altında tarafların sözleşmeden vazgeçmesi, verilen sürelere uyulmaması halinde tarafların sözleşme bedelinin % 10’unu cezai şart olarak kabul ettikleri düzenlendiğini, dava konusu uyuşmazlıkta taraflarca kararlaştırılan cezai şartın seçimlik mi yoksa ifaya eklenen cezai şart mı olduğu hususu mahkemenin takdirinde olduğunu, bunun dışında karşı taraftan cezai şartın talep edilebilmesi için sözleşmenin varlığını sürdürüyor olması gerektiğini, başka ifadeyle sözleşmenin feshedildiği durumlarda aksi sözleşmede belirtilmediği sürece cezai şart talep edilebilmesinin mümkün olmadığını, dava konusu uyuşmazlıkta taraflar arasındaki sözleşmenin davalı tarafından Akyurt … Noterliği’nin 27.03.2020 tarih ve 12585 yevmiye numaralı ihtarnamesiyle feshedildiği, ancak taraflar arasındaki sözleşmede sözleşmeden vazgeçilmesi halinde de cezai şart ödeneceği hususu kararlaştırıldığını, söz konusu durumun hukuki sonuçları mahkemenin takdirinde olduğunu, teknik bilirkişiler tarafından yapılan değerlendirmelerde davacı tarafından teknik bilirkişilere sunulan faturalardan 3 adetinin uyuşmazlık konusu olan sözleşme kapsamında yer alan işlerle uyumlu olduğu ve söz konusu faturaların davacının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu tespitlerine yer verildiğini, dava konusu uyuşmazlıkta davacı tarafından davalının sözleşmede belirtilen yükümlülükleri yerine getirmemesi ve sözleşmeyi haksız olarak feshetmesi sebebiyle sözleşmede kararlaştırılan cezai şartın ödenmesi talep edilmekte olduğunu, dava dosyası içerisinde yer alan belgeler ve yukarıda yer verilen açıklamalar çerçevesinde davacının cezai şart talep etme hakkının bulunup bulunmadığı hususunun mahkemenin takdirinde olduğunu sonuç ve kanaati belirtilmiştir.
Yargıtay …Hukuk Dairesinin 2016/1698 Esas, 2016/3161 Karar sayılı ilamında; “Yanlar arasında Sivas 2. Noterliği’nde düzenlenen 16.12.2009 gün 26386 yevmiye nolu eser sözleşmesinin cezai şartlar başlıklı 8. maddesinde sözleşme şartlarına uymayan tarafın diğer tarafa 10.000,00 TL tazminat ödeyeceği kararlaştırılmıştır. Söz konusu maddedeki ceza akdin ifa edilmemesi ya da sözleşmeye uyulmaması halinde ödenmek üzere kararlaştırıldığından sözleşme tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 158/I. ve dava tarihi itibariyle yürürlüğe girmiş bulunan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 179/I. maddesinde düzenlenen seçimlik cezadır. Söz konusu yasa hükümlerine göre seçimlik cezanın varlığı halinde sözleşmede aksine hüküm olmadıkça alacaklı akdin icrası ya da cezanın ödenmesini isteyebilir. Cezai şartın kararlaştırıldığı 8. maddede fesih halinde de cezanın isteneceğine dair bir hüküm bulunmamaktadır. Davacı yüklenici tarafından söz konusu sözleşme Yıldızeli Noterliği’nden gönderilen 11.12.2012 gün 3364 yevmiye nolu ihtarnameyle feshedilmiştir. Bu durumda mahkemece sözleşme ilişkisi fesihle sonuçlandırıldığı ve aksi sözleşmede kararlaştırılmadığından davacının asıl davadaki seçimlik cezanın tahsiliyle ilgili istemlerinin tümden reddine karar verilmesi yerine bu husus gözden kaçırılarak kabulü doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur. ” belirtilmiştir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2011/15-118 Esas, 2011/234 Karar sayılı ilamında; ” (…Yargıtay …Hukuk Dairesinin 06.07.2009 gün ve 2008/5576-4134 sayılı ilamı ile; Dava, eser sözleşmesi ve ek protokol uyarınca kararlaştırılan cezai şart alacağının tahsili için yapılan ilâmsız icra takibine itirazın iptâli ve takibin devamı istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar davalı vekilince temyiz edilmiştir. Yanlar arasında imzalanan 04.07.2006 tarihli ek protokolde ayıplı olarak üretilen pantolon, şort ve şort eteklerin ücretsiz olarak yeniden davalı tarafça üretileceği, teslimin sipariş tarihinden itibaren 6 iş gününde yapılacağı, yeniden üretilecek olan üniformalarda kullanıcı hatası sayılmayan hallerin dışında üniformaların miadından önce deforme olması, yırtılması, renk atması, çekmesi, salması, ribanaların marullaşması, yaka telalarının salması veya ek protokolde belirtilen tarihlerde ürünlerin tesliminin gerçekleşmemesi halinde ve benzeri sözleşme ihlallerinde yüklenicinin iş sahibine kendisine ödenmiş tutarın 2 katı kadar tazminat dışında cezai şart ödeyeceği kararlaştırılmıştır. Söz konusu cezai şart akdin icra edilmemesi veya natamam olarak icrası halinde ödenmek üzere kararlaştırılmış olduğundan BK’nın 158/I. maddesi hükmünde tanımlanan seçimlik cezai şarttır. Sözleşmede aksine hüküm bulunmayan hallerde seçimlik cezada ya akdin ifası veya cezanın ödenmesi istenebilir. Somut olayda sözleşmede akdin ifası ile birlikte cezai şartın istenebileceğine dair hüküm bulunmadığı ve davalı yüklenicinin ek protokol gereğince teslimde gecikmesine rağmen davacı iş sahibince ifadan vazgeçilerek cezai şart istenmediği ve gecikmiş ifa kabul edildiğinden davanın tümden reddi gerekirken, cezanın niteliğinde yanılgıya düşülerek kabul kararı verilmesi doğru olmamış, hükmün bozulması gerekmiştir…) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle,yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir. Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır. “şeklinde karar verildiği tespit edilmiştir.
Yargıtay …Hukuk Dairesinin 2014/3312 Esas, 2014/4996 Karar sayılı ilamında; “Kararlaştırılan bu ceza niteliği itibariyle sözleşme tarihinde yürürlükte olan BK’nın 158/I. maddesinde düzenlenen seçimlik cezadır. Sözleşmeye aykırılık halinde, aksine hüküm olmadıkça, ya sözleşmenin aynen ifası ya da seçimlik cezanın ödenmesi istenebilir. Taraflar arasındaki sözleşmede, fesih halinde ayrıca cezanın da ödeneceğine ilişkin bir hükme yer verilmediğinden ve davacı sözleşmeyi feshettiğinden, feshedilen sözleşmeye dayanılarak seçimlik cezanın da ödenmesi istenemez. Bu sebeple davacının cezai şart isteminin tümüyle reddine karar verilmesi gerekirken istemin aynen kabulü usul ve yasaya aykırı olmuş, kararın bozulması uygun görülmüştür.” şeklinde karar verildiği tespit edilmiştir.
Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 2019/1321 Esas, 2019/8002 Karar sayılı ilamında; ” Davacı karşı davalılar dava ve ıslah tarihi itibariyle kendi edimlerini ifa etmediklerinden davalı karşı davacıdan da sözleşmeden kaynaklanan edimlerini yerine getirmesini isteyemeyecekleri, tarafların protokoldeki cezai şart maddesine dayanan talepleri yönünden ise, TBK’nın 182/2. maddesine göre asıl borç herhangi bir sebeple geçersiz ise veya aksi kararlaştırılmadıkça sonradan borçlunun sorumlu tutulamayacağı bir sebeple imkânsız hâle gelmişse ifası istenemeyeceğinden şekil şartlarını ihtiva etmediğinden geçersiz olan protokole istinaden cezai şart talep edilemeyeceği gerekçesiyle asıl ve karşı davanın reddine.” şeklinde karar verildiği tespit edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, eser sözleşmesinden kaynaklı cezai şart alacağına ilişkindir. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın eser sözleşmesinden kaynaklı olarak davalı tarafın sözleşmeyi haksız fesh ettiği iddia ile sözleşmede belirtilen cezai şartın davalıdan tahsil edildiği, davalı taraf ile davacı tarafın kendisini ilk olarak sözleşmeyi ihlal ettiğini belirttiğinden buna göre sözleşmenin ihlalinin kimden kaynaklandığı,cezai şart tazminatının oluşup oluşmadığı hususunda olduğu anlaşıldı.
Tüm dosya kapsamı, iddia, savunma, arabuluculuk tutanağı ile tarafların ticari defter ve kayıt bilgileri ile birlikte toplanan tüm deliller ile birlikte talimat ile alınan bilirkişi kurulu raporu birlikte değerlendirildiğinde, bilirkişi kurulu raporunda belirtildiği üzere; dava dosyası içerisinde yer alan belgeler ve yukarıda yer verilen açıklamalar çerçevesinde davacının cezai şart talep etme hakkının bulunup bulunmadığı hususunun mahkemenin takdirinde olduğunu tespit edilmek ile, sözleşmede kararlaştırılan bu ceza niteliği itibariyle sözleşme tarihinde yürürlükte olan TBK’nın 182/2. maddesinde (Eski BK’nın 158/I. Md.si düzenlenen seçimlik cezadır. Sözleşmeye aykırılık halinde, aksine hüküm olmadıkça, ya sözleşmenin aynen ifası ya da seçimlik cezanın ödenmesi istenebilir. Taraflar arasındaki sözleşmede, fesih halinde ayrıca cezanın da ödeneceğine ilişkin bir hükme yer verilmediğinden. Davalı tarafından Akyurt … Noterliği’nin 27.03.2020 tarih ve 12585 yevmiye numaralı ihtarnamesiyle sözleşmeyi feshettiğinden, feshedilen sözleşmeye dayanılarak seçimlik cezanın da ödenmesi istenemez. Yukarıda belirtilen Yargıtay ilamları ve açıklanan nedenlere göre davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M ; Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1)Davanın REDDİNE,
2) 492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70.TL harçtan, dava açılışında alınan 1.283,74.TL peşin harcın düşülmesi ile fazla yatırıldığı anlaşılan 1.203,04.TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran davacı tarafa iadesine,
3) 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/A ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-13.maddesi uyarınca alınması gereken 1.320,00.TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
4) Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5) Davalının yargılamada vekil ile temsil edildiği anlaşıldığından yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 12.027,43.TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6) Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avansının HMK’nin 333. maddesi uyarınca karar kesinleştikten sonra Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi dikkate alınarak yatıranlara iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMK’nin 345/1. maddesi uyarınca 2 (iki) hafta içerisinde … Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 28/09/2022

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.

¸* Bu karar 5070 sayılı kanun gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır*¸