Emsal Mahkeme Kararı Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/119 E. 2022/228 K. 14.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/119 Esas – 2022/228
T.C.
ANKARA
14. ASLİYE TİCARET
MAHKEMESİ “TÜRK MİLLETİ ADINA”
KARAR
ESAS NO : 2020/119 Esas
KARAR NO : 2022/228

BAŞKAN : …….

DAVACI : ….

DAVALI : …..
DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/02/2020
KARAR TARİHİ : 14/04/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 13/05/2022
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile dava dışı DSİ 4. Bölge Müdürlüğü arasında 19.02.2016 tarihli “Konya Taşkent Borboğazı Göleti İnşaatı”nda ilişkin sözleşme, müvekkili şirket ile davalı şirket arasında ise “Konya Taşkent Borboğazı Göleti İnşaatı” yapımı konusunda 27.06.2016 tarihli dava konusu taşeronluk sözleşmesi imzalandığını, müvekkili şirketin yaptığı imalatlar neticesinde davalı şirketin, idareden toplam 9.672.791,26 TL ödeme aldığını, iş ile ilgili olarak idare tarafından kesintiler yapıldığını, sözleşme gereği davalı tarafça müvekkiline ödenmesi gereken miktarın 8.163.409,57 TL olduğunu, davalı tarafın müvekkili şirkete toplam 5.187.039,27 TL ödeme yaptığını, müvekkili şirketin hesabında bu tutar 5.249.039,27 TL olarak görünmekte ise de, bu tutarın 62.000,00 TL’lik kısmının şantiyede meydana gelen hasarla ilgili olarak sigorta şirketinin ödediği miktar olup, bu ödemenin esasında sigorta şirketi tarafından yapıldığından davalı şirketin hak ediş ödemesi olarak kabul edilmeyeceğini, bu kapsamda müvekkilinin 2.976.370,30 TL bakiye alacağının bulunduğunu, bu alacağın 1.421.951,95 TL kısmının faturasının kesildiğini, kalan kısmın faturasının da alacağın müvekkili şirkete ödenmesinden sonra kesileceğini belirterek fazlaya ilişkin her türlü dava ve talep hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 10.000,00 TL’nin sözleşmenin 33. maddesi uyarınca tespit edilerek temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 18.02.202 tarihli ıslah dilekçesinde, toplam 2.126.533,62 TL’nin sözleşmenin 33. maddesi uyarınca tespit edilecek temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalı taraftan tahsilini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; işin belirli bir kısmının taşeron tarafından yerine getirildiğini, ancak, davacı taşeronun davalı müvekkiline bir dilekçe vererek, mali yetersizlik nedeniyle uhdesindeki işleri yürütmenin imkansız hale geldiğini, yarım bırakılan işlerin aralarında akdedilen sözleşmenin 13’üncü maddesi uyarınca davalı tarafından yürütülmesini kabul ettiklerini, ayrıca nam ve hesaba olmak üzere varsa teminat ve hakkediş alacaklarının liste halinde verilen borçlularına ödenmesini talep ettiğini, sözleşmenin 13. maddesi uyarınca müvekkili tarafından sözleşmeden kaynaklanan haklara dayalı olarak davacının teminat ve varsa alacaklarını dondurulduğunu, müteakiben davacının işi yürütemeyeceğini kendi iradesine bağlı olarak bildirmiş olması karşısında yarım kalan işleri bir başka taşeron marifetiyle tamamlamak yoluna gittiğini, davacının nam ve hesabına bir başka taşerona gördürülen iş ve işlemler ile alacağının bulunup bulunmadığının henüz kesinleşmediğini belirterek davanın reddini istemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, eser sözleşmesi nedeniyle bakiye alacağın tahsili istemine ilişkindir.
Mahkememizce tarafların delilleri toplanmış, bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Mahkememizin 22.02.2022 tarihli ara kararı ile artırılan dava değeri dikkate alınmak suretiyle dosya mahkememiz Heyetine tevdi edilmiştir.
Mahkememizce görevlendirilen bilirkişiler tarafından düzenlenen 08/07/2021 tarihli raporda özetle; davacı …Danışmanlık… A.Ş.’nin muhasebe usul ve ilkelerine uygun kayıt altına alınan 2016 – 2017 ve 2018 yıllarına ait yevmiye defterlerinin TTK’unun 64/III maddesine göre yapılması gereken açılış ve kapanış tasdiklerinin yaptırıldığı, defterlerin incelenmesinde; 31.12.2018 tarihi itibariyle davacının davalıdan 440.360,69 TL alacaklı olduğu, davalı …İnş ve Tic. A.Ş.’nin muhasebe usul ve ilkelerine uygun kayıt altına alınan 2016 – 2017 – 2018 ve 2019 yıllarına ait yevmiye ve defteri kebir defterinin Elektronik Defter Genel Tebliği’ne göre Gerçek ve Tüzel kişiler için; “Elektronik defter tutma sürecinde hesap döneminin ilk ayının beratının alınması açılış onayı, son ayının alınması kapanış onayı yerine geçecektir” hükmü uyarınca) T.T. K.’unun 64/III maddesine göre yapılması gereken açılış ve kapanış tasdiklerinin yaptırıldığı, defterlerin incelenmesinde; 31.12.2018 tarihi itibariyle davalının davacıya 1.038.610,05 TL borçlu olduğu, bu borcunu da 2019 yılına devir ettiği, 2019 yılında davacı adına 51.601,54 TL’lik SGK ödemesi yapıldığı ve bir önceki yıldan gelen 1.038.610,05 TL”’lik borcunun da dikkate alınmasıyla 31.12.2019 tarihi itibariyle davalının davacıya 987.008,51 TL borçlu olduğu, tarafların ticari defter ve kayıtlarının birbirini teyit etmediği, davacı tarafından davalı adına düzenlenen 6.586.135,00 TL’lik faturaların tamamının her iki tarafında ticari defter kayıtlarında bulunduğu, davalı şirket tarafından davacıya kendi ticari defter kayıtlarına göre 2016 yılında 2.607.574,42 TL, 2017 yılında 2.562.335,08 TL ve 2018 yılında da 279.129,77 TL olmak üzere toplam 5.449.039,27 TL ödeme yaptıgı görülmesine rağmen, davacı şirketin ticari defterlerinde davalı şirket tarafından yapılan ödemenin 2016 yılında 2. 607.574,42 TL, 2017 yılında 1.447.335,08 TL ve 2018 yılında da 279.129,77 TL olmak üzere toplam 4.334.039,27 TL olduğunun görüldüğü, hesaplama yapılırken davalı yan tarafından davacıya toplam 5.449.039,27 TL ödeme yaptığının dikkate alınmadığı, davalı şirketin ticari defter kayıtlarının incelenmesinde davacı adına 2016 yılında 31.405,68 TL, 2017 yılında 76.588,95 TL, 2018 yılında 10.490,92 TL ve 2019 yılında 51.601,54 TL olmak üzere toplam 170.087,09 TL SGK’ya ödeme yapıldığının görüldüğü, bu ödemelere ilişkin kayıtların davacı şirketin ticari defter kayıtlarında bulunmadığı, hesaplama yapılırken 170.087,09 TL’lik ödemenin davacı alacağından mahsup edildiği, tarafların kayıtlarının karşılaştırılması ve sunulan belgelerin incelenmesi sonucunda davacı yan tarafından davalı adına düzenlenen toplam 6.586.135,00 TL’lik faturalardan, davalı yan tarafından yapılan ödeme toplamı olan 5.449.039,27 TL ile davacı adına yapılan 170.087,09 TL’lik SGK ödemesinin mahsubu sonucunda davacının davalıdan 967.008,64 TL alacaklı olduğunun hesaplandığı, dava dışı idare ile davalı yüklenici …İnşaat ve Tic. A. Ş. arasında düzenlenen hak edişlerde, yer alan toplam imalat bedeli, fiyat farkı ve KDV tutarından, hakediş kesintileri (KDV tevkifatı, gelir ve Kurumlar vergisi kesintisi, Damga vergisi, geçici kabul kesintisi, (varsa) kesin kabul kesintisi, idare tarafından yapılan her türlü kesinti ve cezalar vb.) indirildikten sonra %10 tenzilat uygulanarak, davalı yanca davacı taşeron …Danışmanlık İnşaat Tic. A.Ş.’ye ödeme yapılması gerektiğinin belirlendiği, 11 adet hakkediş ile, dava dışı idare tarafından davalı yüklenici …İnşaat ve Tic. A. Ş. yapılan ödemeler toplamının 7.787.288,88 TL olarak hesap edildiği, bu bedelden %10 kesinti yapıldıktan sonra, davacı taşeron firma …Danışmanlık İnşaat Tic. A.Ş.’ye 7. 008.559,99 TL ödeme yapılması gerektiği, bu bedelden davacı taşerona yapilan toplam 5.449.039,27 TL ödemenin ve davalı yüklenici tarafından davacı taşeron adına yapılan 170.087,09 TL’lik SGK ödemesinin düşülmesi ile davacı alacağının 1.389.433,63 TL olarak hesap edildiği, ancak, dava dışı idare ile davalı yüklenici arasında tanzim tasdik ve tediye edilen hakedişlerde, davacı taşeronun 27.06.2016 tarihli sözleşmenin 33. maddesine göre 7.008.559,99 TL gerçekleştirdiği iş bedeli hesap edilmekle birlikte, taraf defter kayıtlarının incelenmesinde, davacı taşeron tarafından davalı yüklenici adına toplam 6.586.135,00 TL/lik fatura düzenlendiği, davalı yüklenicinin taşerona toplam 5.449.039,27 TL ödeme yapıldığı, ayrıca davalı yüklenici tarafından davacı taşeron adına yapılan 170.087,09 TL’lik SGK ödemesinin mahsubu sonucunda davacının davalıdan 967.008,64 TL alacaklı olduğu, ayrıca, davacı taşeron tarafından davalı yükleniciye 27.06.2016 tarihli sözleşmenin 13. maddesi uyarınca, işlem yapılması konusundaki beyanı ile davalı yüklenicinin dava dışı idareye karşı taahhüt edilen iş ile ilgili işlemlerin sona erdiğine dair dosyaya bilgi ve belge sunulmadığı için değerlendirme yapılmadığı açıklanmıştır.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, taraf vekillerinin beyan ve itirazları ile dosyaya gelen yeni belgeler üzerine bilirkişiler tarafından düzenlenen 25.01.2022 tarihli ek raporda özetle; taşerona ödenen hakedişlerden nakit teminat kesileceği ve bu teminatların yarısının geri ödenmesinin işin bitiminde taşeron tarafından yapılan işlerin sözleşme ve teknik şartnamelere uygun şekilde geçici kabulünün yapılıp onaylanmasına, idareye teslim edilmesine ve sözleşme m.15’teki şartların gerçekleştirilmesine, diğer yarısının ise işin kesin kabulünün onaylanmasına bağlı olduğu sözleşme gereği olduğun, ayrıca ilgili sözleşme maddesinde nakit teminat dışında kalan ve sözleşme imzalanması ile alınan teminat işin kesin kabulünün onaylanmasıyla idarece müteahhide verilmesine müteakip Taşerona iade edileceğinin düzenlendiğini, ancak işbu dava dosyası incelendiğinde işlerin geçici kabulünün yapılıp idareye teslim edilmediğinin ve kesin kabulünün yapılmadığının görüldüğü, dolayısıyla takdiri mahkemeye ait olmak üzere davacı vekilinin nakit teminat kesintisinin taraflarına ödenmesi gerektiği itirazlarında haklı olmadığı, henüz ödeme zamanının gelmediği kanaatine varıldığı, SGK primlerinin ödenmesi taraflar arasındaki Taşeronluk Sözleşmesinin 15. maddesine göre davacı taşeron şirket sorumluluğunda olduğu, dolayısıyla takdiri mahkemeye ait olmak üzere davacı yanın SGK’ye yapılan 170.087,09 TL ödemenin davacı şirketten kesilmemesi gerektiği yönündeki itirazında haklı olmadığı, hak edişlerin dökümlerinin yapılması sonucunda dava dışı kurum tarafından davalı firmaya 8.197.280,73 TL hakkediş tutarı ve 1.475.510,52 TL KDV’si olmak üzere toplam 9.672.791,25 TL tahakkuk tutarının oluştuğu, bu tutardan 245.918,41 TL Gelir Vergisi, 77.710,23 TL Damga Vergisi, 317.356,65 TL KDV tevkifatı, 404.529,24 TL kesin hesap kesintisi, 14.586,24 TL SSK kesintisi, 6.400,99 TL fiyat farkı teminat kesintisi yapıldıktan sonra 8.606.288,87 TL ödenecek tutarın hesaplandığı, bu hakediş tutarları dikkate alınarak alacağın yeniden hesaplanması gerektiği, 11 adet hakkediş itibariyle, sözleşmenin 33. maddesi kapsamında yapılan kesintilerden, dava dışı idarenin davalı yükleniciye toplam 8.606.288,87 TL ödeme yaptığının belirlenidği, yine bu bedelden taraflar arasında yapılan 27.06.2016 tarihli sözleşmenin 33. maddesine göre %10 oranında tenzilat yapılması halinde, davacı taşeron firmaya ödenmesi gereken bedelin 7.745.659,98 TL olacağı, bu bedelden davacı taşerona ödenen 5.449.039,27 TL bedel ile yine davacı taşeron adına ödenen 170.087,09 TL SGK ödemesinin düşülmesi ile davacı taşeron firmanın bakiye alacağının 2.126.533,62 TL olacağı, ancak, ticari defterlere göre davacı taşeron tarafından davalı yüklenici adına düzenlenen 6.586.135,00 TL tutarındaki fatura bedeli dikkate alındığında, davacı taşeron alacağının 967.008,64 TL olacağı bildirilmiştir.
Toplanan deliller, dosya içeriği ve özellikle 25.01.2022 tarihli bilirkişi ek raporu birlikte değerlendirildiğinde; davacı taşeronun bakiye alacağının 2.126.533,62 TL olduğu, sözleşmenin 33. maddesindeki düzenlemenin kesin vade olarak kabul edilemeyeceği, davalı şirketin davadan önce usulünce temerrüte düşürülmediği kanaatine varılmakla davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
Davanın KABULÜ ile,
2.126.533,62 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Alacağın 10.000,00 TL’sine 25.02.2020 dava tarihinden, 2.116.533,62 TL’sine 18.02.2022 ıslah tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına,
492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 145.263,51 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 170,78 TL harç ve 36.145,10 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 108.947,63‬ TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
Davanın zorunlu arabuluculuğa tabi olması nedeniyle suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00 TL arabulucu ücretinin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
Kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettiren davacı yararına AAÜT uyarınca hesap ve takdir edilen 102.102,60 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Davacı tarafından yapılan 54,40 TL başvurma harcı, 170,78 TL peşin harç, 36.145,10 TL ıslah harcı, 7,80 TL vekalet harcı, 52,60 TL posta gideri ve 4.500,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 40.930,48‬ TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Davacı tarafından yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı şirket yetkilisi …, davacı vekilleri Av. … ile davalı vekili Av. …’nun yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren İKİ HAFTA içerisinde ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ’ne İSTİNAF BAŞVURU YOLU açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 14/04/2022

Başkan …
✍e-imzalı
Katip …
✍e-imzalı