Emsal Mahkeme Kararı Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/110 E. 2022/197 K. 01.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/110 Esas
KARAR NO : 2022/197

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … –
VEKİLİ : Av. … -…
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. … …

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/07/2019
KARAR TARİHİ : 01/04/2022
KARAR YAZMA TARİHİ : 29/04/2022

Ankara … Tüketici Mahkemesince 2019/242 E. 2019/597 K. Sayılı 08/07/2019 tarihli davanın göreve ilişkin dava şartı bulunmadığından davanın reddi kararı sonrasında yasal süresi içerisinde dosya Mahkememize tevzi edilen ve mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA DİLEKÇESİ: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirket ile davalı arasında … plakalı, 51528970812902 Motor ve WMA26SZZBM574599 şasi numaralı, Man marka, 2011 model Çekici cinsi aracın satışı için Ankara … Noterliği’nde 29/01/2015 tarihinde 02247 yevmiye numaralı Araç Satış Sözleşmesi akdedildiğini, Araç Satış Sözleşmesi’nin yapıldığı sırada TRAMER kaydında aracın hasarlı olduğuna ilişkin bir kayıt bulunmaması nedeniyle müvekkilinin aracın hasarsız olduğu inancıyla sözleşme kurma iaredesini açıkladığını, ancak aracın süresi sona eren sigorta sözleşmesinin yenilenmesi amacıyla…Sigorta A.Ş.’ye başvuru yapıldığında, aracın pert kaydının olduğunun öğrenildiğini, aracın müvekkiline satılmadan önce ağır hasar gördüğü ancak onarılarak çalışır hale getirildiğinin ortaya çıktığını, aracın onarıldığı hakkında müvekkiline hiçbir bilgi verilmediğini, Ankara … Noterliği’nin 28/03/2019 tarih ve 03085 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davalı tarafa ihtarname gönderildiğini, ihtarnamede muhatabın ağır kusuru ve hileli davranışlarıyla satıldığında varolan ayıbın gizlenmesi sebebile sözleşmeden dönme haklarını kullandıklarını ve aracı iade etmeye hazır olduklarının bildirildiğini, araç bedelinin satış tarihinen itibaren işleyecek avans faizi ile müvekkiline ödenmesinin talep edildiğini, bu hususta arabuluculuk yoluna başvurulduğunu ancak anlaşma sağlanamadığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davalıya ödenen 200.000,00-TL satış bedelinin, satış tarihi itibariyle 29/01/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP DİLEKÇESİ: Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının taleplerinin iyi niyet kurallarına uygun olmadığını, aracın satışının 2015 yılında yapıldığını, satıştan sonra zorunlu olarak sigorta yapılması gerektiğini, 2015 yılından bu yana her yıl yenilenmesi zorunlu olan zorunlu trafik sigortasının 2019 yılında yapılamadığının fark edilmesinin olağan yaşama ve mantığa uygun olmadığını, aracın satış tarihi olan 2015 yılından bu yana kullanıldığını, seçimlik hak kullanmak için ilk olarak bu hakları zamanaşımına uğradığını, dava konusu olan çekicinin alıcısı ve satıcısının yani davacı ve davalısının ticaret şirketleri olduğunu, iki ticaret şirketi arasında yapılan ve işletmelerini ilgilendiren satışın görevli ve yetkili mahkemesinin ticaret mahkemeleri olduğunu, aracın satışı sırasında müvekkilinin aracın pert kaydı olduğunu bilmesine imkan bulunmadığını, aracını yaptırdığını ve teslim aldığını, teslim aldıktan sonr ayaptığı satışta da kazayı ve yapılan işlemleri bildirdiğini, gizlenen ve saklanan herhangi bir durum olmamakla birlikte davacının aracı ekspre sokup öyle aldığını, tüm sorumluluğun kendine ait olduğunu da noterdeki satış sözleşmesinde belirttiğini, zamanaşımı ve görev itirazlarının kabulü ile davanın reddini, ilk itirazların yerinde görülmemesi durumunda davacının iyiniyete aykırı olan taleplerinin ve davasının reddi ile vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesini talep etmiştir.
DAVANIN NİTELİĞİ VE UYUŞMAZLIK: Dava; taraflararasında yapılan araç satış sözleşmesinden dönülmesinden kaynaklı alacak davasıdır. Davanın taraflarının tacir olması nedeniyle mahkememiz görevlidir. Mahkememiz yetkisine itiraz edilmemiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; taraflar arasında yapılan satış sözleşmesine konu aracın satış anında mevcut bir ayıbı olup olmadığı, ayıplı ise bunun satınalana bildirilip bildirilmediği, sözleşmeden dönmenin mümkün olup olmadığı, mümkün ise davacıya iade edilmesi gereken bedelin miktarı, miktarın hangi tarihten itibaren ve hangi tür faize konu olabileceğine ilişkindir.
DELİLLER: Davacı vekili tarafından davaya konu aracın satışına ilişkin sözleşme, ihtarname ve ruhsat bilgileri delil olarak mahkememize ibraz edilmiştir.
Davaya konu araçta gizli ayıp olduğu iddia edilen kazaya ilişkin hasar dosyası ilgili sigorta şirketinden celp edilmiştir.
Davalı vekilinin talep ettiği servis kayıtları dosyaya celp edilmiştir.
Tüm deliller toplandıktan sonra, dosyada tespite edilen uyuşmazlıklar konusunda Makine mühendisinden bilirkişi raporu alınmış, makine mühendisi 29/03/2021 tarihli ön raporunda; yapılan incelemede sigorta konusunda nitelikli hesap uzmanı bilirkişini de görevlendirilmesinin uygun olacağı mütalaa edilmiştir.
Ara karar ile mahkememizce yapılan görevlendirme sonrasında, makine mühendisi bilirkişi …ve sigorta hukukunda nitelikli hesap uzmanı bilirkişi … 20/05/2021 tarihli raporlarında; Aracın dava konusu satış öncesi uğradığı hasar gerçek tutarının 31.000,00.-TL mertebesinde kalmış olması; bu yönde fotoğraf ve faturaların da gerçek hasarın bu seviyede olduğu düşüncemizi teyit ettiği, Böylesi bir aracın piyasadan hurda çekme belgesi ile çekilmesinin söz konusu olamayacağı ve zaten böyle bir işlem de yapılmaksızın aracın onarımı yapılmak ve bu esnada ZMMS ve KASKO poliçelerinin de onarım sonrasında yapılmış ve sorunsuz şekilde aracın kullanılmasının söz konusu olduğu, Her ikisi de tacir olan tarafların satış tarihi itibariyle güncel rayicinden bir miktar daha düşük bedelle satış sözleşmesi konusu olan araç yönünden TTK’nın kendilerine yüklediği yükümlülüklerin yerine getirilip getirilmediği yönündeki takdir ve değerlendirmenin de elbette Sayın Mahkemeye ait olduğu, Diğer yandan araç satışının yapıldığı 29/01/2015 tarihi itibariyle noter belgesinde farklı bir meblağ yazmasına rağmen araç satış bedelinin 200.000,00.-TL olarak tarafların kabulünde olduğu mütalaa edilmiştir.
Davacı tarafın itirazlarının karşılanması için dosya yeniden bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, makine mühendisi bilirkişi …ve sigorta hukukunda nitelikli hesap uzmanı bilirkişi Taner Güner 20/05/2021 tarihli raporlarında; ilk raporlarında beyan ettikleri görüşlerinin yanı sıra çekme belgeli bir satışın basiretli bir tacire ne gibi yükümlülükler yüklediği de tartışılmış; neticede bu kadar açık seçik şekilde araçla ilgili olumsuz belge ve beyanların varlığı karşısında iradelerinin sakatlandığını iddia eden davacının bu hususu ispat yükü altında olup olmadığının değerlendirilmesinin de Sayın Mahkemece yapılması gerektiği; Aracın dava konusu satış öncesi uğradığı hasarın 31.000,00.-TL ödenerek onarımında teknik bir hatanın söz konusu olmadığı, böylesi bir aracın piyasadan hurda çekme belgesi ile çekilmesinin söz konusu olamayacağı; aracın onarımı sonrası ZMMS ve KASKO poliçeleri ile birlikte sorunsuz şekilde kullanılmasının söz konusu olduğu, Diğer yandan araç satışının yapıldığı 29/01/2015 tarihi itibariyle noter belgesinde farklı bir meblağ yazmasına rağmen araç satış bedelinin 200.000,00.-TL olarak tarafların kabulünde olduğu mütalaa edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Toplanan delillere, tanık beyanlarına, alınan gerekçeli bilirkişi raporlarına, hasar dosyasına, tarafların beyan ve itirazlarının mahiyetine göre;
Taraflar arasında ticari satım ilişkisi sabit olmakla birlikte, davacının çekme belgeli bir aracı satın alması hususunda göstermesi gereken yükümlülüklere uymadığı, satım bedelinin piyasa değerlerinin altında olmakla bu durumun satım anında bilindiği ve araç satış sözleşmesinde de yazmakta olduğu, dolayısıyla satıma konu iş makinesinde gizli ayıp bulunmadığı, gizli ayıp bulunduğu, çekme belgeli aracın bilgileri dışında davacıya satıldığı iddiası davacı tarafça ispat edilmediğinden davanın reddine dair karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

H Ü K Ü M: Yukarıda Açıklanan Gerekçelerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 80,70 TL nispi karar ve ilam harcının peşin alınan 3.415,50 TL harçtan mahsubu ile bakiye 3.334,80 TL’nin karar kesinleştiğinde talebi halinde davacıya iadesine,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, red edilen miktar üzerinen hesap ve takdir edilen 22.450,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan 11,50 TL vekalet harcı giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-HMK’nun 333 ve GAT’nin 5. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının kalan kısmının hüküm kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf başvuru yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 01/04/2022

Katip …
¸

Hakim …
¸