Emsal Mahkeme Kararı Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/689 E. 2021/755 K. 16.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/689
KARAR NO : 2021/755

HAKİM : … …
KATİP : … …

Mahkememizin 2019/689 esas ve birleşen 2020/327 esas sayılı dosyaları
DAVACI : …
… mersis nolu
VEKİLİ : Av. … [elektronik tebliğ]

DAVALI : …
… mersis nolu
VEKİLİ : Av. … [elektronik tebliğ]

ASIL DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
BİRLEŞEN DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
ASIL DAVA TARİHİ : 30/12/2019
BİRLEŞEN DAVA TARİHİ : 03/08/2020

KARAR TARİHİ : 16/11/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 24/11/2021

Mahkememize açılan ve dosyamız ile birleştirilen davaların yapılan yargılaması sonucunda, dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ ;
Davacı vekili ayrıntısı asıl ve birleşen dava dilekçesinde yazılı olduğu üzere, davacının davalı şirket yetkilisinin ısrarlı ve güven veren beyanları üzerine ticari hayata başlama kararı aldığını, davacı ile davalı şirket yetkilisi arasında arkadaşlık ve başka iş ilişkileri bulunduğunu, dava konusu işletmenin bulunduğu iş yerini kiraladığını, inşaat işlerinin tamamlanma süreci olarak ön görülen üç aylık süreyi ise ödemesiz kira dönemi olarak kararlaştırdıklarını, kiralanan iş yerinin inşaat ve sair işleri için davalı şirket ile sözlü olarak çalışma kararı aldıklarını, Haziran ayında alınan karara rağmen Ağustos ayına kadar herhangi bir iş yapılmadığını, davalı şirket yetkilisine ulaşılmaya çalışılmasına rağmen ulaşılamadığını, işe ilişkin olarak davalı tarafından KDV hariç 330.000,00 TL bedelli teklif yapıldığını, bedelin tekrar değerlendirilmesine ilişkin girişimlerin sonuçsuz kaldığını, davalı tarafından daha sonra KDV hariç 176.686,75 TL olarak teklif getirildiğini, davacı şirketin ise teklifi imzalamadığını, davalının malzeme alma ve şantiye kurma talebi ile ilgili olarak 60.000,00 TL ödeme gönderildiğini, davalının asma kat ile ilgili teklifinin çok yüksek olması nedeniyle başka bir firma ile çalışmaya başladıklarını, davalı tarafından sunulan teklifteki fiyatların yüksek olması nedeniyle işleri devralıp kendisinin yaptırmaya başladığını, buzdolapları, klima, havalandırma sistemleri, yer ve zemin kaplama sistemleri, tezgah, aydınlatma gibi işleri davacı tarafından yaptırıldığını, davalı tarafından herhangi bir iş yapılmadığını, süreç içerisinde davalıya 222.000,00 TL daha ödeme yapıldığını, davalı tarafından 60.500,00 TL’nin iade edildiğini, inşaat işlerinin yapılmaması üzerinde davalıya eksik kalan işlerin ve imalatların tamamlanması, malların ise teslim edilmesi yönünde ihtarname gönderildiğini, davalı tarafından yapılmayan ve yarım bırakılan işlerin yapılması konusunda başka ustalarla anlaşıldığını, işlerin yapılmaması nedeniyle davalıya ikinci bir ihtarname gönderildiğini ve sözleşmenin feshedildiğinin bildirildiğini, fazladan yapmış olduğu ödemenin iadesini talep ettiğini, davalı tarafından eksik yapılan ve hiç yapılmayan işlerin başka kişilere yaptırıldığını, yapılan işlere ilişkin faturanın gönderilmesinin talep edilmesine rağmen davalı tarafından gönderilmediğini, davalının yapmış olduğu işlerin hak edişlerinin çıkarılması sonucunda fazla para ödendiğinin tespit edildiğini, davalıya fazladan ödenen 78.515,78 TL’nin iadesi için icra takibi başlattıklarını, davalının icra takibine kötü niyetli olarak itiraz ettiğini belirterek asıl dava yönünden Ankara… Dairesinin 2016/5634 esas sayılı dosyasında itirazın iptaline, icra inkar tazminatına hükmedilmesine, birleşen dava yönünden 13.082,34 TL maddi tazminat ile 70.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Asıl ve birleşen davalarda davalıya usulüne uygun olarak dava dilekçesi ve duruşma günü tebliğ edilmek suretiyle taraf teşkili sağlanmış, asıl davada davalı vekili davaya karşı cevap dilekçesi sunmasına rağmen birleşen dava yönünden davaya karşı herhangi bir beyan dilekçesi ise sunmamıştır.
Davalı vekili ayrıntısı asıl davaya karşı sunmuş olduğu cevap dilekçesinde yazılı olduğu üzere, davacı tarafın kafe açmak istediğini, bunun üzerine franchaise sistemi ile anlaşma yapmak üzere görüşmeler yaptığını, anlaşma sağlanamaması üzerine kendi markası ile kafe açtığını, kafenin tefrişat işlerinin yapılması hususunda ise davalı ile anlaşma yapıldığını, dava konusu uyuşmazlığın kafenin mimarlık, proje ve dekorasyon işlerinden kaynaklandığını, dava konusu işin yapılması hususunda İstanbul’da olan davalı şirket ile davacı şirketin anlaştığını, anlaşma ile herhangi bir sürenin kararlaştırılmadığını, işlerin yapılması sırasında birçok iş kaleminin işin bütününden çıkarıldığını, davalı tarafından gönderilen maliyete ilişkin teklif dikkate alınmak suretiyle maliyetli kısımların davalıya yaptırıldığını, basit görülen işlerin ise davacı tarafından yaptırıldığını, davalı tarafından sunulan tekliflerde her bir kalemde kullanılacak malzemenin markası ve miktarının belirtildiğini, davacının ise tekliflerde yer alan hususları bilerek kabul ettiğini, taraflar arasındaki anlaşmada davalının zarar gördüğünü, revize yapılarak devamlı olarak bir kısım işlerin tekliften çıkarıldığını, teklifte yer almayan işlerin yapılmasının talep edilmesi nedeniyle de işin geciktiğini, davacı tarafından yapılması gereken işlerin yapılmaması nedeniyle davalının yapması gereken işlerde de gecikmeler olduğunu, bu durumun telefon, mail ve mesaj yolu ile davacı tarafı iletildiğini, davacı tarafından avans niteliğinde yapılması gereken ödemelerin yapılmadığını, davalı tarafından temin edilmesi gereken mobilya malzemeleri gibi malzemelerin ise bu nedenle temininde gecikmeler yaşandığını, davalı şirketin mimarlık ve proje firması olduğunu, gönderilen tekliflerde proje bedelinin yer almadığını, davacı tarafından ödenmesi gereken miktarın 210.850,37 TL olduğunu, dava öncesinde 161.500,00 TL ödeme yapıldığını, bakiye bedelin ödenmediğini, davacının ödeme edimini yerine getirmemiş olması nedeniyle zarar gördüklerini, davanın haksız ve hukuka aykırı olduğunu belirterek belirterek davanın reddine, kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Asıl ve birleşen dava, eser sözleşmesi kapsamında fazladan ödenen bedelin iadesi ve uğranıldığı ileri sürülen manevi tazminatın ödenmesi talebine yöneliktir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun Eser Sözleşmesi başlıklı 470/1. maddesi “Eser sözleşmesi, yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, işsahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmedir.” hükmünü, Hükümleri – Yüklenicinin borçları başlıklı 471/1. maddesi “Yüklenici, üstlendiği edimleri işsahibinin haklı menfaatlerini gözeterek, sadakat ve özenle ifa etmek zorundadır.” hükmünü, 471/2. maddesi “Yüklenicinin özen borcundan doğan sorumluluğunun belirlenmesinde, benzer alandaki işleri üstlenen basiretli bir yüklenicinin göstermesi gereken meslekî ve teknik kurallara uygun davranışı esas alınır.” hükmünü, İşsahibinin borçları – Bedelin muacceliyeti başlıklı 479/1. maddesi “İşsahibinin bedel ödeme borcu, eserin teslimi anında muaccel olur.” hükmünü içermektedir.
Asıl ve birleşen dava dilekçesi ile cevap dilekçesindeki anlatımlar değerlendirildiğinde, taraflar arasında davacıya ait dilekçelerde yazılı adreste faaliyet göstermesi planlanan kafenin bir kısım işlerinin işlerinin yapılması hususunda sözlü olarak eser sözleşmesi ilişkisi kurulduğu, yazılı bir sözleşmenin bulunmadığı, kurulan sözleşme ilişkisi kapsamında davacının iş veren, davalının ise yüklenici olduğu, sözleşme kapsamında davacı tarafından davalıya 161.500,00 TL ödeme yapıldığı hususunda uyuşmazlığın bulunmadığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce inşaat mühendisi ve elektrik mühendisi bilirkişi ile birlikte sözleşmeye konu işlerin yapıldığı belirtilen adreste keşif yapılmış, sözleşmeye konu işlerin yapılması kararlaştırılan yerin davacı tarafından kafe olarak kullanıldığı tespit edilmiş, keşif gününün taraflara bildirilmesine rağmen keşif sırasında davalı şirket yetkililerinin hazır bulunmaması nedeniyle hazır bulunan davacı şirket yetkilisinin taraflarca yapılması kararlaştırılan ve davalı tarafından yapıldığı kabul edilen işlere ilişkin beyanları alınmıştır.
Bilirkişiler …. tarafından düzenlenen rapor ve ek rapora göre, taraflar arasında yapılan sözlü eser sözleşmesi kapsamında davacıya ait iş yerinde davalı tarafından yapılan işin bedelinin 119.129,20 TL olduğunun tespit edildiği anlaşılmıştır.
Taraflar arasında belirtilen sözleşme 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 470. ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi niteliğindedir. Sözleşme kapsamında davacı iş veren, davalı ise yüklenicidir. Eser sözleşmelerinde, yüklenicinin sözleşme kapsamındaki edimlerini fen ve sanat kurallarına ve iş sahibinin amacına uygun olarak tamamlamak suretiyle iş verene teslim ettiğini ve bedele hak kazandığını, iş sahibinin ise iş bedelini ödediğini kanıtlaması gerekmektedir. Taraflar arasındaki sözleşmede bu kuralın aksi kararlaştırılmamıştır.
Tüm dosya kapsamı üzerinde yapılan değerlendirme neticesinde, taraflar arasında davacının iş veren, davalının ise yüklenici olduğu, davacıya ait iş yerinin bir kısım işlerinin yapılması hususunda sözlü olarak eser sözleşmesi ilişkisinin kurulduğu, yerinde yapılan keşif sonrasında düzenlenen bilirkişi raporuna göre kurulan sözlü eser sözleşmesi kapsamında davalı tarafından yapılan işin bedelinin teklif formları ve TBK’nin 481. maddesi birlikte değerlendirildiğinde 119.129,20 TL olduğu, taraflar arasında yazılı sözleşme olmaması nedeniyle işin başlama – bitiş tarihlerinin ve bu itibarla işin gecikip gecikmediği ile gecikmiş olması halinde gecikmeden kimin sorumlu olduğu hususlarının tespitinin mümkün olmadığı, iş bedeline karşılık olarak davacı tarafından 161.500,00 TL avans ödemesi ile bilirkişi tarafından tespit edilen iş miktarı dikkate alındığında davacı tarafından 42.370,80 TL fazla ödeme yapıldığı, keşif sırasında davalı tarafından yapıldığı kabul edilen işlerin kullanılmakta olduğu, yapılan işlere karşılık olarak davacı iş verenin ödeme edimini yerine getirmesinin gerektiği, birleşen dava ile talep edilen manevi tazminata ilişkin koşulların ise açıklandığı üzere yazılı sözleşme bulunmaması karşısında işin yapılmasında gecikme olup olmadığı, davacının işin gecikmesi nedeniyle zararının bulunup bulunmadığı hususlarının değerlendirilmesinin mümkün olmaması karşısında oluşmadığı anlaşıldığından asıl davanın tespit edilen fazla ödeme miktarı yönünden kısmen kabulüne, birleşen davanın ise reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M ; gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
Mahkememizin 2019/689 esas sayılı dosyası yönünden,
1) (a) Davanın KISMEN KABULÜ ile davalı borçlunun Ankara… Dairesinin 2019/5634 esas sayılı dosyasında yapmış olduğu İTİRAZIN KISMEN İPTALİNE, takibin 42.370,80 TL asıl alacak üzerinden DEVAMINA, asıl alacağa takip tarihinden itibaren AVANS FAİZİ uygulanmasına, fazlaya ilişkin davanın reddine,
(b) Davacının icra inkar tazminatı, davalının ise kötü niyet tazminatı talebinin alacağın likit olmaması ve yargılamayı gerektirmesi nedeniyle reddine,
2) 492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 2.894,35 TL harçtan, dava açılışında alınan 1.573,98 TL peşin harcın düşülmesi ile eksik alındığı anlaşılan 1.320,37 TL harcın DAVALIDAN ALINARAK HAZİNEYE GELİR KAYDEDİLMESİNE,
3) 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/A ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-13. maddesi uyarınca alınması gereken 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin, 854,81 TL’sinin DAVACIDAN; 465,19 TL’sinin DAVALIDAN ALINARAK HAZİNEYE GELİR KAYDEDİLMESİNE,
4) Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu 44,40 TL başvurma harcı, 207,50 TL tebligat ücreti, 2.500,00 TL bilirkişi ücreti, 419,90 TL keşif harcı, 43,50 TL posta gideri toplamı 3.215,30 TL’nin davanın kabul oranı dikkate alınarak hesaplanan 1.133,13 TL’si ile dava açılışında alınan 1.573,98 TL peşin harç toplamından oluşan 2.707,11 TL yargılama giderinin DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
5) Davacının yargılamada vekil ile temsil edildiği anlaşıldığından yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 6.308,20 TL vekalet ücretinin DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
6) Davalının yargılamada vekil ile temsil edildiği anlaşıldığından yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 10.921,49 TL vekalet ücretinin DAVACIDAN ALINARAK DAVALIYA VERİLMESİNE,
7) Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avansının HMK’nin 333. maddesi uyarınca karar kesinleştikten sonra Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi dikkate alınarak YATIRANLARA İADESİNE,
Birleşen mahkememizin 2020/327 esas sayılı dosyası yönünden
1) Davanın REDDİNE,
2) 492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 59,30 TL harçtan, dava açılışında alınan 1.546,54 TL peşin harcın düşülmesi ile fazla yatırıldığı anlaşılan 1.487,24 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde YATIRANA İADESİNE,
3) 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/A ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-13. maddesi uyarınca alınması gereken 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin DAVACIDAN ALINARAK HAZİNEYE GELİR KAYDEDİLMESİNE,
4) Davacı tarafından birleşen dosya yönünden yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5) Davalının yargılamada vekil ile temsil edildiği anlaşıldığından yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca alacak talebi yönünden hesaplanan 4.080,00 TL ile tarifenin 10/3. maddesi uyarınca manevi tazminat talebi yönünden hesaplanan 4.080,00 TL olmak üzere toplam 9.160,00 TL vekalet ücretinin DAVACIDAN ALINARAK DAVALIYA VERİLMESİNE,
6) Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avansının HMK’nin 333. maddesi uyarınca karar kesinleştikten sonra Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi dikkate alınarak YATIRANLARA İADESİNE,
Dair, asıl ve birleşen davada davacı vekilinin ve asıl ve birleşen davada davalı vekilinin YOKLUĞUNDA, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren HMK’nin 345/1. maddesi uyarınca 2 (iki) hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 16/11/2021

Katip … Hakim …
e – imzalıdır e – imzalıdır

Bu gerekçeli karar güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.