Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA “TÜRK MİLLETİ ADINA “
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/652 Esas
KARAR NO : 2021/492
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI :…
(Eski Ünvanı ….)
VEKİLLERİ : Av. …
Av. … -…
Av. … -…
DAVALI : 1-…
… –
…
VEKİLİ : Av. … ….
DAVALI :2-….
…
…
VEKİLİ : Av. … -…
DAVA : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ : 21/12/2015
KARAR TARİHİ : 30/06/2021
KARAR YAZMA TARİHİ : 12/07/2021
Mahkememizce verilen 01/11/2017 tarih, 2015/1684 Esas, 2017/738 Karar sayılı kararın Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2…. Hukuk Dairesinin 13/11/2019 tarih, 2018/521 Esas, 2019/1836 karar sayılı KALDIRMA kararı sonrasında mahkememizin yeni esas sırasına kayıt edildiği anlaşılmakla, Mahkememize açılan davanın yapılan yargılaması sonucunda, dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ ;
DAVA DİLEKÇESİNDE ÖZETLE; Davacı vekilinin Mahkememizin 201/1684 Esas,2017/738 Karar sayılı dosyasına sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; Davacı vekili, dava dışı sigortalı…’e ait işyerinin, müvekkili şirket nezdinde “Kapsamlı İşyeri Sigorta Poliçesi” ile 08.10.2014/08.10.2015 tarihleri arasında sigortalı olduğunu, 28.04.2015 tarihinde kimliği meçhul kişi ve/veya kişilerce müvekkili şirketin sigortalısının işyerine ait cam önündeki kepengin ve camın kırılması sonucu işyeri içerisine girilmek suretiyle hırsızlık hadisesi meydana geldiğini, sigortalının çalınan miktar kadar zarara uğradığını, meydana gelen zararın tazmini için sigortalı tarafından müvekkili şirkete yapılan müracaata istinaden müvekkili şirket tarafından hazırlatılan ekspertiz raporunda, kimliği meçhul kişi ve veya kişilerce sigortalı işyerine ait kepenk sisteminin kesildiği ve giriş kapısı üzerinde bulunana canın kırılması sonucu işyeri içerisine girildiği, hadisenin gerçekleştiği esnada işyerinde bulunana alarm sisteminin devreye girmediği ve alarm sirenin çalışmadığı, işyeri içerisinden detayı verilen marka ve modeldeki televizyonların çalındığının belirlendiğini, eksper incelemesi neticesinde işbu haksız fiil nedeniyle meydana gelen 7.266,71.TL tutarındaki hasar tazminatının, müvekkili şirket tarafından sigortalısına 02.06.2015 tarihinde ödendiğini, davalılar sigortalı işyerinin güvenlik ve hırsızlık alarm sistemininden sorumlu olduklarından meydana gelen zarardan sorumlu bulunduklarını ileri sürerek 7.267,00.TL’nin 02.06.2015 ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle beraber davalılardan müteselsilen ve müştereken tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun olarak dava dilekçesi tebliğ edilerek taraf teşkili sağlanmıştır.
CEVAP DİLEKÇESİNDE ÖZETLE;Davalı …Bilişim ve Yazılım Teknolojileri Tic. A.Ş vekilinin Mahkememizin 2015/1684 esas 2017/738 karar sayılı doyasına sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; Davalı …Bilişim ve Yazılım Teknolojileri Tic. A.Ş. vekili, müvekkilinin bir alarm takip merkezi olup, sözleşme imzaladığı şirketlere, yalnızca alarm takip hizmeti verdiğini, bu hizmetin verilebilmesi için de, öncelikle alarm sinyallerinin müvekkili şirkete ulaşması gerektiğini, sigortalıya ait işyerinin kurulum ve montajını müvekkili şirket yapmadığı için, teknik hata ve arızalar ile alarm sinyallerinin alarm takip hizmeti veren müvekkili şirkete ulaşmamasından müvekkili şirket kesinlikle sorumlu olmadığını, ayrıca ekpertiz raporunda “…Hadisenin gerçekleştiği esnada işyerinde bulunan alarm sisteminin devreye girmediği ve alarm sisteminin çalışmadığı tespit edilmiştir…” şeklinde bir tespit yapıldığını, devreye girmeyen bir alarm sisteminden, müvekkili firmaya alarm sinyali ulaşmasının zaten imkânsız bir durum oluşturduğunu, müvekkilinin davacının sigortalısı ile bir sözleşmesinin bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemezin, 01.11.2017 tarihli 2015/1684 Esas, 2017/738 Karar sayılı kararı ile; “Davacı tarafın soyut iddiası ile davalı …Şirketi vekilinin savunması dışında, dosya kapsamında davalı şirketlerin sorumluluklarının nasıl olacağının belirlenmesine yönelik bir delil sunulmadığı” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Davacı tarafın mahkememiz tarafından verilen kararı istinaf etmiştir.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesinin …. HUKUK DAİRESİNİN 13/11/2019 Tarihli, 2018/521 Esas, 2019/1836 Karar sayılı kaldırma kararı ile, “…HMK 266. maddesi hükmüne göre, “Mahkeme, çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren hallerde, taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden, bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir. Hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel ve hukuki bilgiyle çözümlenmesi mümkün olan konularda bilirkişiye başvurulamaz.” şeklinde bilirkişiye başvurulması gerektiren haller düzenlenmiştir. Bu kapsamda mahkemece, somut uyuşmazlığın çözümünün hukuk dışında, özel ve teknik bilgiyi gerektiren hallerden olduğu gözetilerek, 28.04.2015 tarihinde dava dışı sigortalının iş yerinde gerçekleşen hırsızlık olayına ilişkin olarak, davalıların zarardan sorumlu olup olmadıklarının ve bu kapsamda davacının rücu talebinin yerinde olup olmadığının değerlendirilmesi için içinde güvenlik uzmanı bir bilirkişinin de yer aldığı uzman bilirkişi heyetinden gerektiğinde bilirkişilere yerinde inceleme yetkisi de verilerek, rapor alınıp varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekmektedir. Buna göre Dairemizce, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüyle, HMK’nin 353/(1)-a.6. maddesi uyarınca esası incelenmeksizin İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.” şeklinde kaldırma kararı vererek dosyayı mahkememize göndermiştir.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesinin …. HukuK Dairesinin 13/11/2019 Tarihli, 2018/521 Esas, 2019/1836 Karar sayılı kaldırma kararı doğrultusunda alınan BİLİRKİŞİ HEYETİ RAPORUNDA; Davalı …’ Bilişim ve Yazılım Tek. Tic. A.Ş ‘ nin somut olayda sözleşmesel bir yükümlülüğü olmamasının, haksız fiil/ kusur sorumluluğunu ortadan kaldırmadığını, her iki davalının da somut olayda kusur sorumluluğunun bulunduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacı tarafın hırsızlık- haksız fiil neticesi sonucu sigorta sözleşmesi kapsamında sigortalısına yaptığı ödemeye dayalı rücuen tazminat istemine ilişkin olup, davacı taraf, davalıların sigortalı işyerinin güvenlik ve hırsızlık alarm sistemininden sorumlu oldukları için meydana gelen hırsızlık sonucu oluşan zarardan sorumlu bulunup bulunmadıklarının tespitine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı, iddia, savunmalar ile birlikte toplanan deliller, Ankara Bölge Adliye Mahkemesinin 23. Hukuk Dairesinin 13/11/2019 Tarihli, 2018/521 Esas, 2019/1836 Karar sayılı kaldırma kararı doğrultusunda alınan bilirkişi kurulunun raporu birlikte değerlendirildiğinde, her iki davalının da somut olayda kusur sorumluluğunun bulunduğu belirtilmiş olup bilirkişi heyetinin raporu denetime açık olup karar ve hüküm kurmaya elverişli olduğu kanaat ve sonucu ile, davacı tarafın hırsızlık- haksız fiil neticesi sonucu sigorta sözleşmesi kapsamında sigortalısına yaptığı ödemeye dayalı rücuen tazminat istemine ilişkin olarak her iki davalının da somut olayda kusur sorumluluğunun bulunduğu tespit edildiğinden, buna göre, davanın kabulü ile, 7.267,00.TL tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M ; Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1)Davanın KABULÜ İLE, 7.267,00.TL tazminatın ödeme tarihi olan 02/06/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
2) 492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 496,41TL harçtan, dava açılışında alınan 124,11.TL peşin harcın düşülmesi ile eksik alındığı anlaşılan 372,30.TL harcın müştereken ve müteselsilen davalılardan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
3) Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu 124,11.TL peşin harç, 27,70 TL başvurma harcı, 382,40 TL tebligat ücreti, 1.950,00 TL bilirkişi ücreti, olmak üzere toplam 2.484,21.TL yargılama giderinin müştereken ve müteselsilen davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
4) Davacının yargılamada vekil ile temsil edildiği anlaşıldığından yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 4.080,00.TL vekalet ücretinin müştereken ve müteselsilen davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5) Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avansının HMK’nin 333. maddesi uyarınca karar kesinleştikten sonra Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi dikkate alınarak yatıranlara iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı Stil Alarm vekilinin yüzüne karşı, diğer davalı şirket vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMK’nin 345/1. maddesi uyarınca 2 (iki) hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 30/06/2021
Katip …
¸e-imzalıdır.
Hakim …
¸e-imzalıdır.
¸* Bu karar 5070 sayılı kanun gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır*¸