Emsal Mahkeme Kararı Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/651 E. 2022/237 K. 15.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/651 Esas – 2022/237
T.C.
ANKARA
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/651 Esas
KARAR NO : 2022/237

HAKİM…
KATİP …

DAVACI :…
DAVALI …

DAVA : Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan Rücuen)
DAVA TARİHİ : 16/12/2019
KARAR TARİHİ : 15/04/2022
KARAR YAZMA TARİHİ : 15/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA DİLEKÇESİ: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 08.06.1984 tarih ve 233 sayılı Kanun Hükmünde Kararname hükümlerine tabi olarak kurulan tüzel kişiliğe sahip bir kamu iktisadi kuruluş olduğunu, …’nin 1988 yılından beri havalimanlarındaki temizlik işlerini piyasaya yaptırdıklarını, davalılar bünyesinde Çanakkale Gökçeada Havalimanında 04.11.2010 tarihinden beri çalışmakta iken emeklilik nedeniyle 30.09.2018 tarihinde kıdem tazminatı ödenerek işten ayrılan dava dışı işçi …’ye ödenen 20.319,85 TL kıdem tazminatının yüklenici Şirketlerden tahsili için ticari arabuluculuk müracaatı yapıldığını ancak anlaşmazlıkla sonuçlandığını, davalılar ile imzalanan muhtelif tarihli sözleşme eklerinde yer alan teknik şartnamelerin 5.1. maddesinde özel şartnamelerin 8.1.2, 7.10 maddelerinde “Yüklenicinin istihdam ettiği işçilerin; İş Kanunu, SSK mevzuatı ve diğer Kanun ve mevzuatlarda belirlenen uygulamalar, hak ve alacaklar bakımından muhatabı da sorumlusu da Yüklenicidir. Yüklenici tarafından istihdam edilen işçilere ilişkin herhangi bir sorumluluk …’ne yüklenemez. Yüklenicinin istihdam ettiği işçilerin İş Kanunu, SSK mevzuatı ve diğer Kanun ve mevzuatlarda belirlenen tüm hak ve alacakları, Yüklenici tarafından karşılanır. … bu gibi konularda sorumlu sayılmayacaktır.” şeklinde düzenleme bulunduğunu, Yargıtay kararları taraflar arasındaki sözleşme hükümleri dikkate alınarak davalı tarafın sorumluluğunun belirlenmesinin gerektiği yönünde olduğunu belirterek fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak şimdilik 20.319,85 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP DİLEKÇESİ: Davalı … vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı definde bulunduklarını, davanın görevli ve yetkili Mahkemede açılmadığını, davacı Kurum ile imzalanan hizmet alım sözleşmesinde kıdem tazminatından müvekkil şirketin sorumlu olduğuna ilişkin herhangi bir düzenleme yapılmadığını, müvekkili Şirketler ile davacı … Genel Müdürlüğü arasında Hizmet Alımları Tip Sözleşmesinin “Yüklenicinin sözleşme konusu iş ile ilgili çalıştıracağı personele ilişkin sorumlulukları” başlıklı 22. Maddesinde “Yüklenicinin sözleşme konusu iş ile ilgili çalıştıracağı personele ilişkin sorumlulukları, ilgili mevzuatın bu konuyu düzenleyen emredici hükümleri ve Genel Şartnamenin Altıncı Bölümünde belirlenmiş olup, Yüklenici bunları aynen uygulamakla yükümlüdür. ” düzenlemesinin yer aldığını, davacı idare tarafından yapılan hizmet alım ihalelerine ait şartname çerçevesinde hazırlanan yaklaşık maliyet cetvelleri incelendiğinde de “Kıdem Tazminatı” adı altında herhangi bir hesaplamaya yer verilmediğinin görüleceğini, bu sebeple ihale bedeli içinde bulunmayan bir miktarın davalı müvekkili firmalardan talep edilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, 11.09.2014 tarihinde, 6552 sayılı İş Kanunu İle Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması ile Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına Dair Kanun’un 8. maddesi ile 4857 sayılı Kanunun “Bazı kamu kurum ve kuruluşlarında çalışanların kiıdem tazminatı” başlıklı 112’nci maddesinde özetle; “4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 62 nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi kapsamında alt işverenler tarafından çalıştırılan işçilerin kıdem tazminatları, kamu kurum veya kuruluşuna ait işyerlerinde geçen toplam çalışma süreleri esas alınarak ilgili kamu kurum veya kuruluşları tarafından işçinin banka hesabına yatırılmak suretiyle ödenir” şeklinde bir düzenleme yapılmıştı ve işbu düzenlemeye ilişkin kamu kurum ve kuruluşların 11.09.2014 tarihinden sonra ödedikleri kıdem tazminatları için alt işverene rücu davası açılıp açılmayacağı konusunda tereddütler meydana geldiğini, bunun üzerine 22.02.2019 tarih ve 30694 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7166 sayılı Sosyal Hizmetler Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına dair Kanun gereğince 4857 sayı Kanun’un 112. Maddesine bir fıkra ve Kanuna Ek Geçici 9. madde eklendiğini, ilgili maddenin “4734 sayılı Kanunun 62 nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi uyarınca alt işverenler tarafından çalıştırılan işçilere, 11/9/2014 tarihinden sonra imzalanan ihale sözleşmeleri kapsamında, kamu kurum ve kuruluşlarına ait işyerlerinde 11/9/2014 tarihinden sonra geçen süreye ilişkin olarak kamu kurum ve kuruluşları tarafından yapılan kıdem tazminatı ödemeleri için sözleşmesinde kıdem tazminatı ödemesinden ötürü alt işverene rücu edileceğine dair açık bir hükme yer verilmemişse alt işverenlere rücu edilmez.” şeklinde olduğunu, kabul anlamına gelmemekle birlikte dava dışı işçinin kıdem tazminatına hak kazanıp kazanmadığının araştırılması gerektiğini, davacı yanın faiz ile ilgili taleplerine de itiraz ettiklerini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … Vekili cevap dilekçesinde; 11.09.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6552 sayılı İş Kanunu İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması İle Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına Dair Kanun’un 8’inci maddesi ile 4857 sayılı Kanunun 112 nci maddesinde yapılan değişiklikler ile iş sözleşmeleri 1475 sayılı İş Kanununun 14 üncü maddesine göre kıdem tazminatı ödenmesini gerektirecek şekilde sona ermiş olanların kıdem tazminatlarının ilgili klamu kurum veya kuruluşları tarafından ödeneceği hüküm altına alındığını, dolayısıyla kıdem tazminatı ödemelerinin asıl işverenler tarafından yapılması gerektiği hususu da dikkate alındığında müvekkili Şirkete bu yönden husumet yöneltilemeyeceğinden davanın reddi gerektiğini, davacının talep ettiği alacakların zamanaşımına uğradığını, dava dışı işçinin müvekkili Şirket gibi adı geçen işçinin çeşitli yükleniciler bünyesinde çalışmış görünmesine rağmen temel olarak davacı yanın üst işverenliğinde çalıştığını, dava dilekçesinde belirtildiği gibi yüklenicilere ücret haricindeki işçilik alacakları yönünden sorumlu tutabilmek için üst işveren kimliğindeki davacının ücret haricinde kalan işçilik alacakları/tazminatlar için yüklenicilere önceden bir ödeme yapılmış olması gerektiğini, ancak böyle bir ödemenin söz konusu olmadığını, davacı yan işçisi …’nün müvekkili Şirkette 01.01.2017-30.09.2018 tarihleri arası kadar çalıştığını, davacının her ne kadar yaptığı işçilik alacaklarına ilişkin ödeme nedeni ile rücu talebinde bulunmakta ise de; dava dışı işçinin müvekkili Şirkette geçen çalışmasının SGK hizmet döküm cetvelinde görülen kadar olduğunu, davayı kabul anlamına gelmemekle beraber yapılan Yargıtay kararları kapsamında müvekkili Şirketin, dava dışı işçinin kıdem tazminatı alacağından çalıştığı süre ve ücret düzeyi baz alınarak hesaplanacak miktarın yarısından sorumlu olması gerektiğini, davacının faiz talebinin de hukuka aykırı olduğunu, müvekkili Şirketin temerrüde düşürülmediğini, müvekkili Şirketin sorumluluğuna gidilecek ise de yasal faizden sorumlu olabileceğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Diğer davalılar davaya cevap vermemiştir.
DAVANIN NİTELİĞİ VE UYUŞMAZLIK: Dava; taraflar arasındaki hizmet alım sözleşmesi gereğince davalılar yanında çalışan dava dışı işçiye ödenen işçilik alacaklarından davalıların sorumlu olduğundan bahisle sorumlu oldukları dönem ile sınırlı olmak üzere müştereken rücuen alacak tahsiline ilişkin olduğu görüldü. Mahkememiz yetkisine bir kısım davalıların yetki itirazında bulunmuş olduğu anlaşıldı.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; dava dışı işçiye davacının yapmış olduğu ödemelerden davalıların hizmet alım sözleşmeleri kapsamında sorumlu olup olmadıkları, sorumlu olduklarının kabulü halinde sorumlu oldukları miktarın tespiti, faizin başlangıcı, türü ve oranı, zamanaşımı itirazı, husumet itirazı, mahkememizin görev ve yetkisine ilişkin olduğu tespit edildi.
DELİLLER: Uyuşmazlığa konu dava dışı işçinin sicil dosyası ve SGK kayıtları dosyamıza kazandırılmıştır.
Davalılar ile imzalanan sözleşme ve ekleri davacı vekili tarafından dosyamıza delil olarak sunulmuştur.
Tüm deliller toplandıktan sonra dosya hesap uzmanı bilirkişiye tevdii edilmiş, bilirkişi … 26/10/2021 tarihli raporunda; dava dosyasında yer alan taraf dilekçeleri, CD içinde dijital olarak kayıtlı Hizmet Alım Sözleşmeleri, dava dışı işçiye ait SGK kayıtları, SGK İşe Giriş-Ayrılış Bildirgeleri, ücret bordroları, kıdem tazminatı banka ödeme dekontu, ve diğer ilgili tüm dokümanların incelenmesi ve değerlendirilmesi sonucunda, nihai takdir Mahkemenize ait olmak üzere; Davacı …’nin dava dışı işçi …’ye banka aracılığıyla 01.11.2018 tarihinde brüt 20.319,85 TL’nin net karşılığı olan 20.165,62 TL kıdem tazminatı ödediği; buna karşın davacı …’nin dava dışı işçiye ödemesi gereken kıdem tazminatı tutarının brüt 20.313,33 TL karşılığı net 20.159,15 TL olduğunun bulunduğu; Davacı …’nin, kıdem tazminatı olarak 20.313,33 TL’yi davalı işverenlere yarı oranda ve kendi dönemleriyle sınırlı olacak şekilde rücu edebileceği tutarların, … Sosyal Hizmetler Ltd. Şti.’ne 2.774,80 TL; … Ltd. Şti.’ne 2.570,82 TL; … Temizlik Ltd. Şti.-… Temizlik Ltd. Şti. İş Ortaklığına (tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla müştereken ve müteselsilen) 2.567,30 TL; … Temizlik Ltd. Şti.’ne 2.243,75 TL olmak üzere genel toplamda 10.156,67 TL olacağı, Davacı …’nin, dava tarihi olan 16.12.2019 tarihinden itibaren rücu edebileceği miktarlar için faiz talep edebileceği mütalaa edilmiştir.
Delillerin takdiri ve değerlendirilmesi mahkememize ait olmakla bilirkişi raporuna karşı itirazların reddine karar verilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Davacı taraflar arasındaki hizmet alım sözleşmesi kapsamında davalılar tarafından çalıştırılan işçi yönünden, sorumlu oldukları tazminatın rücuen ödenmesi isteminde bulunmuş olup, Dava Hizmet Alım Sözleşmelerine istinaden açıldığından, iş alacaklarından sorumluluk hizmet alım sözleşmesi hükümleri çerçevesinde belirlenir, hizmet alım sözleşmesinde hüküm bulunmaması halinde İş hukuku mevzuatına göre yüklenici ve işveren işçiye karşı işçilik alacaklarından müteselsilen sorumludurlar. Ancak işçinin yüklenici işçisi olması nedeniyle işçilik alacaklarından hizmet sözleşmesi kapsamında nihai olarak yüklenici sorumludur. İş kanunda, alt işveren tarafından çalıştırılan işçiye karşı asıl işverenin de sorumlu kılınması, asıl işverenin iç ilişki açısından da, asıl sorumlu konuma geldiği şeklinde değerlendirilmez. Bu çerçevede davalılar ile imzalanan sözleşmelerde, her ne kadar bilirkişi raporunda davalılar ile davacının arasındaki sözleşmelerin incelenmesinde işçilik alacaklarından sorumluluğa ilişkin düzenlenmelerin yer almadığı ve bu nedenle davalının sorumluluğunun davacı ile yarı yarıya olacağına ilişkin hesaplama yapılmışsa da, davalının İş hukuku mevzuatı uyarınca tam sorumlu olduğu dikkate alınmakla ve davalılarla akdedilen sözleşmelerde belirtildiği üzerine işçi alacaklarından alt işverenlerin sorumluluğu kararlaştırıldığından, davacı işçi alacakları çerçevesinde yapmış olduğu ödemeleri ödeme yapılan işçiyi çalıştıran alt işverenlerden, ihbar tazminatından son alt işveren sorumlu olacak şekilde, kıdem tazminatından ise çalıştırdıkları süreye isabet eden pay çerçevesinde ve diğer tazminat kalemleri yönünden ise kendi dönemleri ile sınırlı olarak alt işverenlere yaptığı ödeme tarihinden itibaren faizi ile rücu edebilir. Bu kapsamda bilirkişi raporunda yapılan ve mahkememizce davalıların dava dışı işçiyi çalıştırdığı dönemlerde tam sorumlu olduğu dikkate alınarak yapılan hesaplamaya göre; Davanın kısmen kabulü ile, Davacının Dava dışı işçilere yapmış olduğu ödemeler kapsamında toplam 20.313,33 TL alacağın 01/11/2018 ödeme tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

H Ü K Ü M: Yukarıda Açıklanan Gerekçelerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile; toplam 20.313,33 TL’den ibaret alacağın,
-5.549,59 TL’sinin … … Ltd Şti’den,
-5.141,64 TL’sinin … … Ltd Şti’den,
-5.134,60 TL’sinin … … Ltd. Şti ile … … Ltd Şti’den müştereken ve müteselsilen,
-4.487,50 TL’sinin … … Ltd Şti’den 01/11/2018 ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsili ile davacıya ödenmesine,
Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 1.387,60 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 347,02 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 1.040,58 TL’nin,
-284,29 TL’sinin … … Ltd Şti’den,
-263,39 TL’sinin … … Ltd Şti’den,
-263,03 TL’sinin … … Ltd. Şti ile … … Ltd Şti’den müştereken ve müteselsilen,
-229,88 TL’sinin … … Ltd Şti’den alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davanın zorunlu arabuluculuğa tabi olması nedeniyle, suç üstü ödeneğinden karşılanan 1.400,00 TL zorunlu alabuluculuk ücretinin haklılık durumuna göre
-382,48 TL’sinin … … Ltd Şti’den,
-354,36 TL’sinin … … Ltd Şti’den,
-353,88 TL’sinin … … Ltd. Şti ile … … Ltd Şti’den müştereken ve müteselsilen,
-309,28 TL’sinin … … Ltd Şti’den alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı taraf kendini bir vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesap edilip takdir edilen 5.100,00 TL vekalet ücretinin
-1.393,32 TL’sinin … … Ltd Şti’den,
-1.290,89 TL’sinin … … Ltd Şti’den,
-1.289,13 TL’sinin … … Ltd. Şti ile … … Ltd Şti’den müştereken ve müteselsilen,
-1.126,66 TL’sinin … … Ltd Şti’den alınarak davacıya verilmesine,
5-Karar ve ilam harcından mahsup edilen 347,02 TL peşin harcın
-94,81 TL’sinin … … Ltd Şti’den,
-87,84 TL’sinin … … Ltd Şti’den,
-87,72 TL’sinin … … Ltd. Şti ile … … Ltd Şti’den müştereken ve müteselsilen,
-76,66 TL’sinin … … Ltd Şti’den alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan yargılama gideri 44,40 TL başvuru harcı, 6,40 TL vekalet harcı, 650,00 TL bilirkişi ücreti, 410,50 TL tebligat ve müzekkere posta gideri olmak üzere toplam 1.110,80 TL’nin,
-303,47 TL’sinin … … Ltd Şti’den,
-281,16 TL’sinin … … Ltd Şti’den,
-280,78 TL’sinin … … Ltd. Şti ile … … Ltd Şti’den müştereken ve müteselsilen,
-245,39 TL’sinin … … Ltd Şti’den alınarak davacıya verilmesine,
7-HMK’nun 333 ve GAT’nin 5. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının kalan kısmının hüküm kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı … vekilinin yüzüne karşı diğer tarafların yokluğunda taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf başvuru yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/04/2022

Katip …
¸

Hakim …
¸