Emsal Mahkeme Kararı Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/611 E. 2021/470 K. 21.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/611 Esas
KARAR NO : 2021/470

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … …
VEKİLLERİ : Av. … -…
Av. … –
DAVALI : … – …
VEKİLLERİ : Av. … -…
Av. … -…
Av. … -…
Av. … …
Av. … – …
Av. … – …
Av. … – …

DAVA : Alacak (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 28/11/2019
KARAR TARİHİ : 21/06/2021
KARAR YAZMA TARİHİ : 16/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA DİLEKÇESİ: Davacı Vekili dilekçesinde; Müvekkili şirketin www.n11.com adlı web sitesinin üyesi olduğunu ve ürünlerini bu platform üzerinden sattığını, müvekkilinin bu platform üzerinden dava dışı … Bilişim A.Ş’ye 10.12.2018 tarhinde LG Marka televizyonu 3779,00 TL bedele satın almak için sipariş verdiğini, ürünün müvekkili tarafından sipariş edene gönderilmek üzere davalı kargo şirketine teslim edildiğini, ürünü dava dışı müşteriye teslim edilmemesi üzerine, dava dışı firmanın siparişi iptal ettiğini, davalı firmanın ürünü müvekkiline iade de etmediğini, yapılan görüşmelerde davalının ürünü kaybettiğinin anlaşıldığını, bunu üzerine 27/03/2019 tarihinde zararının karşılanmasını ihtarname ile davalıdan talep edilğini, ancak davalının zararını karşılamadığını, arabuluculuk ile de tarafların analamadıklarını belirterek fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak davalı tarafından teslim edilmeyen ürünün aynen iadesini mümkün omaması halinde ise 3.779,00 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek olan ticari faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
CEVAP DİLEKÇESİ: Davalı Vekili Cevap Dilekçesinde; Müvekkili şirketin TMSF tarafından 31/05/2019 tarihli E.12202 sayılı kararı ile Ticari İktisadi Bütünlük kararı verildiğini, öncelikle mahkemenin yetkisine itiraz ettiklerini, müvekkilinin adresi yer mahkemesinin Bakırköy Ticaret Mahkemeleri olduğunu ve müvekkilinin ikamet mahkemesinin görevli olduğundan mahkemenin görevsizliğine karar verilmesini, esas yönden ise müvekkilinin karga içeriğini bilmediğini, bu nedenle bedelin 3.779,00 TL olduğunu kabul etmediğini, öte yandan karkonun eksiksiz ve tam olarak alıcıya teslim edildiğini, sistemde görüldüğü üzere kargonun …’a teslim ediliğini, ayrıca müvekkilinin sorumluluğunun sınırlı sorumluluk olduğunu ve SDR bedeli ile sınırlı olduğunu, taşınan kargonun 30 kg ağırlığında olduğunu davacının talep edebileceği miktarın her bir kg için 8,33 ÖÇH bedeli olduğunu, belirterek davanın reddini istemiştir.
Davacı Beyan Dilekçesinde; Yetki itirazının yerinde olmadığını, müvekkilinin davalının Ankara … Şubesine kargoyu teslim ettiğini, bu nedenle Ankara Mahkemelerinin yetkili olduğunu, ayrıca davacının kargo bedeline itirazını da kabul etmediklerini davalının sunduğu belgeler içersinde dahi faturanın mevcut olduğunu, davalının ürünü eksiksiz teslim ettiği belirterek sistem çıktı görüntülerini ibraz ettiğini, dava dilekçesinde belirttikleri üzeri, dava dışı alıcının N11 Sitesinde yapmış olduğu alışverişe konu ürün süresinde teslim edilmediğinden 17/12/2018 tarihinde alıcı tarafından iptal edildiğini, davalının söz konusu ürünün teslim edildiğine dair imzalı bir belge sunamadığını, sadece şubede teslim ediliğine dair bir ekran görüntüsü sunduğunu, davalının şayet ürünü teslim etmiş ise ıslak imzalı ürün teslim belgesini sunması gerektiğini, ayrıca davalının SDR Bedeline ilişkin iddiasını da kabul etmediklerini, TTK’nun 880 maddesi gereğince gerçek zararı olduğunu belirterek itirazın reddine karar verilmesini istemiştir.
DAVANIN NİTELİĞİ VE UYUŞMAZLIK: Dava; taşıma sözleşmesi kapsamında tesim edilen kargonun kaybolması nedeniyle kargo konusu ürünün aynen teslimi mümkün olmaması halinde bedelinin tazmini istemine ilişkindir. Taraflar arasında sözleşme kapsamında ürünün davalıya teslim edildiğine ilişkin uyuşmazlık yoktur. Uyuşmazlık taşıma sözleşmesinden kaynaklandığından mahkememiz görevlidir. Mahkememizin yetkisine itiraz edilmiş, davanın görülmesinde işlemin yapıldığı şubenin yargı çevremiz içerisinde olması nedenyile mahkememiz yetkili olduğnudan yetki itirazının reddine karar verilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; kargonun alıcıya teslim edilip edilmediği, kargo teslim edilmemiş ise davacının sorumlu olduğu miktar, sorumluluğun sınırlı sorumluluk kapsamında kalıp kalıp kalmadığı, ağır ihmal, kasıt veyahut pervasızca taşma sayılıp sayılamayacağı, davacının aynen iade talebinin haklı olup olmadığı, haklı olmaması halinde talep edilebilecek tazminat miktarına ilişkindir.
DELİLLER: Davacı vekili taşıma sözleşmesine konu emtiaya ait fatura suretini ve davalıya çekmiş olduğu ihtarname suretini dosyaya delil olarak sunmuştur.
Davalı kargo şirketinden davaya konu kargoya ile ilgili tüm işlemleri ilişkin belgelerin, teslim edilmiş ise teslime ilişkin belgelerin temini sağlanarak, dosyamıza kazandırılmıştır.
Tüm deliller toplandıktan sonra taşıma konusu ürünün taşıyıcıya teslim tarihi itibariyle Ankara ilindeki rayiç değerinin tespit edilerek TTK kapsamında davalının sorumluluğunun gerçek zarar kapsamında kalıp kalmadığı, gerçek zarar kapsamında kalmıyor ise sınırlı sorumluluk ilkesi çerçeveisnde talep edilebilecek alacak miktarının tespiti için dosyanın taşıma konusunda uzman bilirkişi ile elektrik mühendisi bilirkişiye tevdine karar verilmiş, taşıma konusunda nitelikli hesap uzmanı bilirkişi…ile elektrik mühendisi bilirkişi Nilüfer Önder 28/10/2020 tarihli raporlarında; taşıma konusu eşyanın gönderilene teslim edilmemesi nedeniyle, eşyanın tam zıyaa uğradığını ve bu nedenle aynen iadesinin mümkün olmadığını, taşıyıcının sorumluluğuna ilişkin hükümler esas alındığında davalı taşıyıcının sorumluluktan kurtulmasını sağlayan sebepler bulunmadığını, davalı taşıyıcının eşyanın zıyaından tam sorumlu olduğunu ve davalının sınırlı sorumluluk hükümlerinden yararlanamayacağını, gönderen niteliğindeki davacının, taşıyıcı niteliğindeki davalıdan talep edebileceği tazminata esas değerin (gerçek zararın) 3.779,00 TL olduğunu, mahkemece, davalı taşıyıcının TTK m.882/1 bağlamında sınırlı sorumluluk hükümlerinden yararlanabileceği kanaati oluşması ihtimaline binaen, davalı taşıyıcının 1.851,43 TL sınırlı olarak sorumlu olabileceğini mütala etmişlerdir.
Davalı vekilinin rapora itiraz etmesi üzerine, itirazların karşılanması için bilirkişi heyetine dosya yeniden tevdi edilerek, ek rapor tanzim edilmesi isteniş, bilirkişiler 01/03/2021 tarihli ek raporlarında; davalı vekilinin kargo içeriğinin belirlenmesi ve bildirimde bulunulmasına ilişkin itirazlarında, davalının 20/01/2020 havale tarihli müzekkere cevabı ekinde sunulan kargo kayıtlarına göre, Kök raporda sunulduğu üzere, davalının 20.01.2020 havale tarihli müzekkere cevabı ekinde sunulan kargo kayıtlarına göre, taşımaya konu emtianın, “içeriği televizyon”, toplam ağırlığı 30 kg, göndericisi davacı, alıcısı …, gönderi yeri Ankara, gönderilme yeri İstanbul, davalı taşıyıcıya teslim tarihi 11.12.2018 olarak belirlenmiş olduğuna ilişkin kaydın nazara alınarak tespitin yapıldığını, kargo içeriğinin televizyondan başka bir emtia olduğuna dair dosya kapsamında bir delile de rastlanılmadığını, ayrıca, dosya kapsamında bulunan ve davacı (satıcı) ile dava dışı On Numara Bilişim A.Ş. (alıcı) arasında LG 50UK6470 50″ 127 Ekran Uydu Alıcılı 4K Ultra HD Smart LED TV’nin satışı konusunda 10.12.2018 tarihli “Mesafeli Satış Sözleşmesi” düzenlenmiş olduğunu ve “Sözleşmenin konusu mal ve hizmetin temel nitelikleri ve fiyatı (KDV dahil)” başlıklı 2. Sayfasında dava konusu ürünün marka-model bilgileri ve fiyatı açıkça yer almakta olup, LG 50UK6470 50″ 127 Ekran Uydu Alıcılı 4K Ultra HD Smart LED TV olduğu taraflarından görülmüş olup davalı vekilinin bu konudaki itirazlarının uygun olmadığını, kargonun alıcısına (…) tesliminin ispatı konusunda itirazlarında, kök raporda da sunulduğu üzere, mahkemenizin 09/03/2020 tarihli ön inceleme celsesinin 3 numaralı ara kararı gereğince, “…davaya konu ürünün …’a teslim edilmiş ise teslime ilişkin ıslak imzalı tutanağı sunması için İKİ HAFTALIK kesin mehil verilmesine…” karar verilmiş olmasına rağmen davalının 20/01/2020 havale tarihli müzekkere cevabında kargonun teslim edildiğine dair teslimat nüshasının arşiv kayıtlarına çıkmadığı ve bu nedenle talep edilen belgenin sunulamadığının mahkemeye bildirildiğini, bu durum dikkate alınarak, nihai değerlendirme mahkemenize ait olmak üzere, dava konusu gönderinin alıcısına teslim edilemediği ve bu suretle zıyaa uğradığı değerlendirildiğini, hangi model-marka televizyon olduğunun taşıma sözleşmesi ve kargo kabul esnasında bildirilmediği için sadece SDR miktarının ödenmesi gerektiği konusunda yapılan itirazda; Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2016/7146 E., 2018/647 K. sayılı ilamında, “…6102 Sayılı …’nin 886. maddesinde “Zarara, kasten veya pervasızca bir davranışla ve böyle bir zararın meydana gelmesi ihtimalinin bilinciyle işlenmiş bir fiilinin veya ihmalinin sebebiyet verdiği ispat edilen taşıyıcı veya 879. maddede belirtilen kişiler, bu Kısımda öngörülen sorumluluktan kurtulma hâllerinden ve sorumluluk sınırlamalarından yararlanamaz.” hükmünün düzenlenmiş bulunmasına, davalının davaya konu kargonun kaybına dair bir açıklama getirememesinin 6102 Sayılı …’nin 886. maddesi gereğince taşıyıcının sınırlı sorumluluğunun istisnasını oluşturmasına göre davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir” biçiminde hüküm tesis edildiğini, yine, Yargıtay …. Hukuk Dairesi’nin E. 2016/11974, K. 2018/4236 sayılı ilamında, “Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, kargo içeriği cep telefonları olarak bildirilen kargonun alıcıya gönderilmek üzere davalı taşıyıcıya teslim edildikten sonra kaybolduğu, ihtarnamede verilen sürenin hitamından itibaren davalının 13.05.2015 tarihi itibariyle temerrüde düştüğü, taşıyıcının sorumluluğu kural olarak sınırlı olmasına rağmen taşıma konusu eşyanın değerinin davalı taşıyıcı tarafından taşımaya başlamadan önce bilinmesi ve kaybolmak suretiyle zayi olmasına herhangi bir izah getirilememesi sebebiyle sınırsız sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, itirazın iptaline, asıl alacağın %20’si üzerinden hesaplanan 1.256,17 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir..ONANMASINA” şeklinde karar verildiğini, sunulan durum nazara alınarak, kök raporda kanaatlerinin iletildiğini, ancak mahkemizin, davalı taşıyıcının TTK m.882/1 bağlamında sınırlı sorumluluk hükümlerinden yararlanabileceği kanaatinde olması ihtimaline binaen, davalı taşıyıcının 1.851,43 TL ile sınırlı olarak sorumlu olabileceği değerlendirilmiş ve kök raporda ilgili sınırlı sorumluluk hesaplaması (30 kg x 8,33 ÖÇH x 7.4087 TL = 1.851,43 TL) sunulduğunu, sunulan nedenlerle, hukuki değerlendirme ve takdir mahkememize ait olmak üzere, kök raporlarında sunulan görüşlerinde değişiklik bulunmadığını mütala etmişlerdir.
Davalı vekili tarafından ek rapora itiraz edilmekle birlikte, alınan raporlar karar vermeye yeterli görülmekle itirazların reddine karar verilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Toplanan delillere, alınan kök ve ek bilirkişi raporlarına, davaya konu kargoyla ile ilgili tüm işlemleri ilişkin belgelere, taşıma sözleşmesine konu emtiaya ait faturaya ve tarafların beyan ve itirazlarının mahiyetine göre; taraflar arasındaki taşıma sözleşmesi uyarınca davacı tarafça taşımaya konu faturası sunulan televizyon davalı kargo şirketine teslim edilmiş olmasına rağmen, alıcısına davalı tarafça teslim edilmemiş olup, davalı taşıyıcının teslim edememesine dair taşıyıcının sorumluluktan kurtulmasını sağlayan sebepler bulunmadığı, davalı taşıyıcının eşyanın zıyaından tam sorumlu olduğu ve davalının sınırlı sorumluluk hükümlerinden yararlanamayacağı, gönderen niteliğindeki davacının, taşıyıcı niteliğindeki davalıdan talep edebileceği tazminata esas değerin (gerçek zararının) 3.779,00 TL olduğu, zira davalının teslime ilişkin hususu ve sorumluluktan kurtulmasını sağlayacak herhangi bir sebebin varlığını ispat edemediği, bu hususlarının alınan bilirkişi raporları ile doğrulandığı, mahkememizce kabul ve tespit edilmiş, davacının 3.779,00 TL’den ibaret gerçek zararının tazminine ilişkin davasının kabulüne dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

H Ü K Ü M: Yukarıda Açıklanan Gerekçelerle;
1-Davanın KABULÜ ile, 3.779,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 258,14 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 64,54 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 193,60 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davanın zorunlu arabuluculuğa tabi olması nedeniyle, suç üstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00 TL zorunlu alabuluculuk ücretinin haklılık durumuna göre davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı taraf kendini bir vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesap edilip takdir edilen 3.779,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Karar ve ilam harcından mahsup edilen 64,54 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6- Davacı tarafından yapılan yargılama gideri 44,40 TL başvuru harcı, 6,40 TL vekalet harcı, 1.150,00 TL bilirkişi ücreti, 163,80 TL tebligat ve müzekkere posta gideri olmak üzere toplam 1.364,60 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-HMK’nun 333 ve GAT’nin 5. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının kalan kısmının hüküm kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekili yüzüne karşı miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/06/2021

Katip …
¸

Hakim …
¸