Emsal Mahkeme Kararı Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/534 E. 2021/434 K. 09.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA “TÜRK MİLLETİ ADINA “
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/534 Esas
KARAR NO : 2021/434

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … –
VEKİLİ : Av. … -…

DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. … -…

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/10/2019
KARAR TARİHİ : 09/06/2021
KARAR YAZMA TARİHİ :21/06/2021
Mahkememize açılan davanın yapılan yargılaması sonucunda, dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ ;
DAVA DİLEKÇESİNDE ÖZETLE; Davalı şirketin müvekkili sigorta şirketinde çeşitli konularda 38 adet poliçe ile sigortalı olduğunu, ancak davalı yan tarafından poliçelere ilişkin olarak prim borçlarının ödenmediğini, bunun üzerine müvekkili şirket tarafından davalı şirkete ihtarname çekildiğini ancak davalı şirketin herhangi bir ödeme yapmadığını, bunun üzerine müvekkili şirket tarafından Ankara 28. İcra Müdürlüğü’nün 2018/15159 sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, borçlu tarafından da takibe itiraz edilerek takibin durdurulduğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, davanın kabulü ile Ankara 28. İcra Müdürlüğünün 2018/15159 esas sayılı dosyasında vaki itirazın iptaline, davalı bakamından takibin 5.709,36- USD asıl alacak, 482,00 USD işlemiş faiz olmak üzere toplam 6.191,36 – USD üzerinden devamına, borçlu/ davalı aleyhine %20 ‘den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun olarak dava dilekçesi tebliğ edilerek taraf teşkili sağlanmıştır.
CEVAP DİLEKÇESİNDE ÖZETLE; Öncelikle dava dilekçesi ve sunulan belgelerde yer alan aleyhe olan hususları kabul etmediklerini ve açıklamaların herhangi bir kabul anlamına gelmemek kaydıyla; davacı tarafından ne icra dosyası kapsamında ne de iş bu dava dosyası kapsamında ilgili poliçelerin sunulmadığını, alacak kalemlerinin ayrı ayrı faiz oranları ve işlemiş faizleri gösterilmesi gerekirken davacı tarafından ödeme emri incelendiğinde toplam tek bir rakama belirsiz bir tarihten itibaren faiz işletildiğini ve bu durumun hukuken kabul edilmesinin mümkün olmadığını, davacı tarafça belirtilen dolar kurunun gerçeği yansıtmadığını, hangi oranlarda faiz istenildiğinin belirtilmediğini, iş bu nedenlerden dolayı davanın reddi gerektiğini , dayanaktan yoksun ve haksız olarak başlatılan icra takibi nedeniyle davacı taraf aleyhine %20 den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce tarafların delilleri toplanmış, tüm deliller toplandıktan sonra dosya Sigorta bilirkişisine tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen 10/11/2020 tarihli raporda, yasal düzenlemeler ve sigorta poliçelerinin düzenlenmesinden sonraki gelişmeler dikkate alındığında; davalı sigortalının prim ödemesi yapmadığını, davacı sigortacının poliçeden kaynaklı sorumluluğunun başlamadığını, hasar / rizikonun gerçekleşmesi durumunda davacı sigortacının tazminat ödeme yükümlüğünün bulunmadığını, prim ödememesi durumunda davacı sigortacının cayma hakkı bulunduğu dikkate alınarak yapılan değerlendirme sonucunda davacı sigortacının prim tutarlarının talep edemeyeceği sonucuna varıldığını, takdirin mahkemeye ait olmak üzere; dava konusu yapılan sigorta poliçelerinin primlerinin toplam tutarının 9.074,59 AZN/ 5.337,99 USD , icra takip tarihi itibariyle faiz alacağının 382.87 USD ve toplam alacağın ise 5.720,86 USD olacağını, sigorta poliçe primlerinin ödenmediği ve davacı sigortacının sorumluluğunun başlamadığını, davacı sigortacının sorumluluğunun başlamadığı için cayma hakkını kullanıp poliçeleri iptal etmesi gerekirken bu hakkını kullanmadığını, sigortacının sorumluluğunun başlamadığı dikkate alındığında davacı sigortacının davalı sigortalıdan prim tutarlarını ödemesini isteyemeyeceği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davalı tarafa farklı türlerde sigorta poliçesi düzenlenmesine rağmen prim borçlarının ödenmediğinden bahisle başlatılan icra taibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, davacının sigorta poliçelerinden kaynaklanan prim alacağının olup olmadığı, alacağı var ise miktarı ile işlemiş faiz alacağının miktarı hususlarına ilişkin olduğu anlaşıldı.
Tüm dosya kapsamı, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre bilirkişiden alınan rapora göre, sigorta poliçe primlerinin ödenmediği ve davacı sigortacının sorumluluğunun başlamadığını, davacı sigortacının sorumluluğunun başlamadığı için cayma hakkını kullanıp poliçeleri iptal etmesi gerekirken bu hakkını kullanmadığı, sigortacının sorumluluğunun başlamadığı dikkate alındığında davacı sigortacının davalı sigortalıdan prim tutarlarını ödemesini isteyemeyeceği kanaati belirtilmiş olup bilirkişi raporu gerekçeli ve denetemi elverişli olup karar ve hüküm kurmaya elverişli olduğundan, davalı sigortalının prim ödemesi yapmadığı, davacı sigortacının poliçeden kaynaklı sorumluluğunun başlamadığından, hasar / rizikonun gerçekleşmesi durumunda davacı sigortacının tazminat ödeme yükümlüğünün bulunmadığından, davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M ; Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1)Davanın REDDİNE,
2) 492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 59,30.TL red harcından, dava açılışında davacıdan alınan 454,23.TL peşin harçtan düşülmesi ile fazla yatırıldığı anlaşılan 394,93.TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran davacı tarafa iadesine,
3) 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/A ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-13. maddesi uyarınca alınması gereken 1.320,00.TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
4) Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5) Davalının yargılamada vekil ile temsil edildiği anlaşıldığından yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 5.432,55.TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6) Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avansının HMK’nin 333. maddesi uyarınca karar kesinleştikten sonra Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi dikkate alınarak YATIRANLARA İADESİNE,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMK’nin 345/1. maddesi uyarınca 2 (iki) hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 09/06/2021

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.