Emsal Mahkeme Kararı Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/482 E. 2022/529 K. 14.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. … 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
… “TÜRK MİLLETİ ADINA “
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/482 Esas
KARAR NO : 2022/529
HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : ……

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/09/2019
KARAR TARİHİ : 14/09/2022
KARAR YAZMA TARİHİ : 20/09/2022
Mahkememize açılan davanın yapılan açık yargılaması sonucunda, dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ ;
DAVA DİLEKÇESİNDE ÖZETLE;
Davalı ile müvekkili kurum arasında Elektrik Satış Sözleşmesi yapılmış olduğunu, müvekkili kurumun sözleşmenin gereklerini yerine getirdiğini, ancak davalı tarafından tahakkuk eden faturaları ödemediğini, bu sebeple de, … 33. İcra Müdürlüğü 2018/47328 sayılı dosyası ile takip başlatıldığını ve borçlu tarafından kötü niyet sergilenerek haksız bir şekilde ödeme emrine itiraz edildiğini, arabuluculuğa başvuru yapıldığını ancak anlaşma sağlanamadığını, iş bu nedenle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, davanın kabulüne, davalı-borçlunun itirazının iptaline, takibin … 33. İcra Müdürlüğü’nün 2018/47328 Esas sayılı dosyası üzerinden devamına, haksız itiraz eden borçlu şahıs aleyhine alacağın % 20’sinden aşağı olmamak üzere icra-inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleriyle vekâlet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun olarak dava dilekçesi tebliğ edilerek taraf teşkili sağlanmıştır.
CEVAP DİLEKÇESİNDE ÖZETLE; Davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, bu nedenle yetkisizlik kararı verilerek dosyanın yetkili Konya mahkemelerine gönderilmesi gerektiğini, öncelikle iddia edilen borçların hangi dönemlere ait olduğunu tespit edilmesi gerektiğini zamanaşımına ilişkin değerlendirme yapılması gerektiğini, bu sebeple zamanaşımı itirazında bulunduklarını, zamanaşımı yönünden de davanın reddine karar verilmesini talep ettiklerini, davacı şirket ile …nün 30 Mart 2014 yılı öncesine ait bir elektrik satış sözleşmesinin olmadığını, faturalarda müvekkili kurum adına düzenlenmediğini, davacı Bozkır Soğucak Köyü Muhtarlığı adına düzenlenen faturaları müvekkili idareden tahsil etmeye çalıştığını, davacının muhatabının müvekkili idare olmayıp Bozkır Soğucak Köyü Muhtarlığı olduğunu, Bozkır Soğucak köyü, köy statüsünden, mahalle statüsüne 6360 sayılı yasa ile geçtiğini, 30 Mart 2014 “ten sonraki dönemlere ait su ve kanalizasyon hizmetlerine ait tüm iş ve işlemler müvekkili idareye geçtiğini, bu tarihten önce Soğucak köyü muhtarlığının içme suyuna ait bu borçlarının müvekkili idareye geçmediğini, bu sebeple davacının bu alacağını müvekkili idareden talep etmesinin hukuki dayanağı olmadığını ileri sürerek davada yetkisizlik kararı verilerek dosyanın yetkili Konya Mahkemelerine gönderilmesini, davacının davasının husumet, zamanaşımı ve esasa yönelik diğer savunmaları nedeniyle reddini, davacının haksız takibi ve davası nedeniyle %20 ‘den az olmamak üzere kötü niyet tazminatı ödemesine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafından yetki itirazı ile zamanaşımı itirazında bulunulmuş olup mahkememiz tarafından duruşmada ara karar ile; dava dilekçesi ekindeki sözleşmenin 12. Maddesinde … Mahkemeleri yetkili kılındığından davalı vekilinin yetki itirazının reddine, ayrıca davalı tarafın zamanaşımı itirazının Borçlar Kanunu 146.madesine göre, kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça 10 yıllık zamanaşımı süresi geçmemiş olduğundan bu itirazının reddine karar verilmiştir.
Mahkememizce tarafların delilleri toplanmış, tüm deliller toplandıktan sonra dosya nitelikli hesap uzmanı bilirkişi Aslı İNCEGÜL’e tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen 17/11/2021 tarihli raporda, Dosya kapsamında, faturaların davalı tarafa e-posta, taahhütlü posta ya da kargo ile gönderildiğine ilişkin herhangi bir delile rastlanmadığını, fatura ve ödeme bildirimi yapıldığına dair bir delilin dosyada mübrez olmamasından kaynaklı olarak, davalı aleyhine gecikme zammı işletilmesinin sözleşmeye uygun olmadığını, Mahkemenin aksi kanaatte olması ihtimaline binaen icra takibinde Asıl alacak toplamının 3.160,57 TL, gecikme zammının 1.613,44TL olması gerektiğini, buna karşılık takipteki gecikme zammının 1.294,71 TL olarak talep edilmiş olması ve taleple bağlılık ilkesi gereği davacı/alacaklının talebiyle bağlı kalınması gerektiğini, davacı ile davalının %20 oranında icra inkar ve kötüniyet tazminatı taleplerine ilişkin olarak; davacı ya da davalının haklılığına ilişkin nihai takdirin Mahkeme’ye ait olmak üzere 4.455,28TL takip çıkışlı icra takibi uyarınca bu miktarın (%20) 891,06TL olabileceğini, hususları dikkate alınarak hukuki değerlendirmesinin Mahkemece yapılması gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davanın, taraflar arasındaki elektrik satış sözleşmesi çerçevesinde davalıya elektrik enerjisi teradik edilmesine rağmen davalının fatura bedellerini ödemediğinden bahisle alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali isteminden kaynaklandığı, taraflar arasındaki uyuşmazlığın, icra dairesi ve mahkememizin yetkili olup olmadığı, zamanaşımı, husumet , davacının ödenmeyen alacağı ile faiz alacağı olup olmadığı, toplam alacağı var ise miktarı hususlarına ilişkin olduğu anlaşıldı.
Tüm dosya kapsamı, iddia, savunma ile birlikte, arabuluculuk tutanağı, … 33. İcra Dairesinin 2018/47328 Esas sayılı icra dosyası, tarafların ticari defter ve kayıt bilgileri ile birlikte toplanan tüm deliller ile birlikte alınan bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde, bilirkişinin raporunda belirtildiği üzere; Dosya kapsamında, faturaların davalı tarafa e-posta, taahhütlü posta ya da kargo ile gönderildiğine ilişkin herhangi bir delile rastlanmadığını, fatura ve ödeme bildirimi yapıldığına dair bir delilin dosyada mübrez olmamasından kaynaklı olarak, davalı aleyhine gecikme zammı işletilmesinin sözleşmeye uygun olmadığını, İcra takibinde asıl alacak toplamının 3.160,57.TL olması gerektiği, mahkemenin aksi kanaatte olması ihtimaline binaen gecikme zammının değerlendirilmesi gerektiği tespit edilmiş olup bilirkişi tarafından sunulan rapor denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli görülerek, davacı taraf faturaların davalı tarafa e-posta, taahhütlü posta ya da kargo ile gönderildiğine ilişkin herhangi bir delil ile ispat edemediğinden, temerrüde düşürdüğünü, HMK.nun 190. maddesi ve TMK.nun 6. Maddesi kapsamında ispat edememiş olduğundan buna göre borç alacak ilişkisine göre, davacının davalıdan alacağının 3.160,57.TL olduğu tespit edilmek ile, faiz talebinin şartları oluşmadığından, buna göre davanın kısmen kabulüne karar verilerek, davalının icra dosyasına yöneltilmiş olan itirazının İİK.nun 67/1.maddesi uyarınca kısmen iptali ile, 3.160,57.TL asıl alacağın icra takibinde belirtilen şekilde faizi ile birlikte tahsili ile takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, karar verilmiş olup ayrıca alacak likit fatura alacağı olduğundan takip tarihindeki asıl alacak üzerinden davalı taraf icra inkar tazminatına mahkum edilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M ; Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-)Davanın KISMEN KABULÜ ile, Davalının, … 33. İcra Dairesinin 2018/47328 Esas sayılı ilamsız icra dosyasına yöneltilmiş olan itirazının İİK.nun 67/1.maddesi uyarınca KISMEN İPTALİ İLE, 3.160,57.TL asıl alacağın icra takibinde belirtilen şekilde faizi ile birlikte tahsili ile TAKİBİN DEVAMINA, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-)Asıl alacak likit olduğundan İİK’nun 67.maddesi gereğince asıl alacağın %20’si olan 632,11-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3) 492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 215,90.TL karar ve ilam harcının dava açılışında davacıdan alınan 53,81.TL peşin harcın düşülmesi ile eksik alındığı anlaşılan 162,09.TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
4) 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/A ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-13. maddesi uyarınca alınması gereken 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin, 383,59.TL’sinin davacıdan; 936,41.TL’sinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
5) Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu 44,40 TL başvurma harcı, 284,40 TL tebligat ücreti, 550,00 TL bilirkişi ücreti, toplamı 878,80 TL’nin davanın kabul oranı dikkate alınarak hesaplanan 623,42.TL’si ile dava açılışında alınan 53,81 TL peşin harç toplamından oluşan 677,23.TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6) Davacının yargılamada vekil ile temsil edildiği anlaşıldığından yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 3.160,57.TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7) Davalının yargılamada vekil ile temsil edildiği anlaşıldığından yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca red edilen miktar üzerinden hesaplanan 1.294,71.TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8) Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avansının HMK’nin 333. maddesi uyarınca karar kesinleştikten sonra Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi dikkate alınarak yatıranlara iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğundan dava değeri karar tarihi itibariyle istinaf kesinlik sınırı olan 8.000,00.TL.nin altında olduğundan HMK’nin 341/2 maddesi gereğince kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunda usulen anlatıldı. 14/09/2022

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.

¸* Bu karar 5070 sayılı kanun gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır*¸