Emsal Mahkeme Kararı Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/407 E. 2022/104 K. 22.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/407
KARAR NO : 2022/104

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : …
… mersis nolu
VEKİLİ : Av. … [elektronik tebliğ]

DAVALI : …
… mersis nolu
VEKİLİ : Av. … [elektronik tebliğ]

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/08/2019
KARAR TARİHİ : 22/02/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 28/02/2022

Mahkememize açılan davanın yapılan yargılaması sonucunda, dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ ;
Davacı vekili ayrıntısı dava dilekçesinde yazılı olduğu üzere, taraflar arasında imzalanan yazılım ve donanım hizmeti temini ve satış sözleşmesi uyarınca taraflar arasında ticari ilişki bulunduğunu, davacı tarafından edimlerin yerine getirildiğini, edimlere karşılık olarak düzenlenen faturaların ödenmemesi üzerine icra takibi yaptıklarını, davalının takibe itiraz etmesi nedeniyle takibin durduğunu belirterek Ankara …. İcra Dairesinin 2019/3913 esas sayılı dosyasında itirazın iptaline, icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili ayrıntısı cevap dilekçesinde yazılı olduğu üzere, yetkili mahkemenin Tokat Mahkemeleri olduğunu, davacıya herhangi bir borcun bulunmadığını, davacının fatura içeriklerini ispat etmesinin gerektiğini, taraflar arasında cari hesap sözleşmesi bulunmadığını belirterek davanın reddine, kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, ticari ilişki kapsamında düzenlenen faturalara dayalı alacağın ödenmesi için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali talebine yöneliktir.
Ankara …. İcra Dairesinin 2019/3913 esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davacı tarafından davalı hakkında “27/03/2019 tarihli sözleşmeden kaynaklı cari hesap alacağı” açıklaması ile icra takibi başlatıldığı, 7 örnek ödeme emrinin davalı borçluya 19/04/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlu vekilinin 25/04/2019 tarihinde ve süresi içerisinde yetkiye, takibe, borca ve ferilerine yapmış olduğu itiraz nedeniyle taibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun İtirazın hükümden düşürülmesi – İtirazın iptali başlıklı 67/1. maddesi “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” hükmünü, 67/2. maddesi “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” hükmünü, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun Ticari defterlerin ibrazı ve delil olması başlıklı 222/1. maddesi “Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.” hükmünü, 222/2. maddesi “Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.” hükmünü, 222/3. maddesi “İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.” hükmünü içermektedir.
Taraflara ait BA-BS formları ilgili vergi dairelerinden dosyamıza getirilmiştir.
Denetime ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporları ile, davalının ticari defterlerinde davacı tarafından düzenlenen 29 faturanın kaydının bulunduğu ve faturalardan kaynaklanan borcun dayanak belge olmaksızın ödeme ile kapatıldığı, davacının ticari defterlerinde ise takip tarihi itibariyle 10.249,65 TL alacağının bulunduğu ve kayıtlarda davalı tarafından yapılan ödemeye rastlanılmadığı hususlarının tespit edildiği anlaşılmıştır.
Toplanan delillerin birlikte değerlendirilmesi sonucunda, taraflar arasında sözleşme imzalanması nedeniyle ticari ilişki bulunduğu, oluşan ticari ilişki kapsamında davacı tarafından bir kısım faturaların düzenlendiği, düzenlenen faturaların davalı tarafından ticari defterlerine kaydının ve ilgili vergi dairesine bildiriminin yapıldığı, alınan bilirkişi raporlarına göre takibe konu faturaların tarafların ticari defter ve kayıtlarına usulüne uygun şekilde kaydedildiği, taraflarca usulüne uygun şekilde ilgili vergi dairelerine takibe konu faturanın BA – BS formları kullanılmak suretiyle bildirildiği, davalı tarafın faturalarda yazılı işlerin yapılmadığı yönünde bir iddia ve itirazının bulunmadığı, faturalarda yazılı işlerin davacı tarafından yerine getirildiğinin kabul edilmesinin gerektiği, davalı tarafından ticari defterlerine taraflar arasında oluşan ticari ilişki kapsamındaki borcun ödendiği yönünde kayıt yapılmasına rağmen verilen süre içerisinde davacı alacağının ödendiğine ilişkin dosya kapsamına ödemeye dayanak olabilecek herhangi bir bilgi veya belge sunulamadığı, ticari defterlere dayanak ödeme belgesi olmaksızın yapılan kayıtların ödeme yerine geçebilmesi için karşı tarafın da aynı kaydı defterlerine ödeme olarak kaydetmesinin ya da karşı tarafın ödeme aldığını kabul etmesinin gerektiği, aksi takdirde usulüne uygun şekilde yapılmış bir ödemeden bahsedilmesinin mümkün olmadığı, davalı tarafından ödeme iddiasının dosya kapsamına sunulan belge ve bilgiler ile ispat edilemediği, bu hali ile takibe konu alacağın mevcut ve talep edilebilir nitelikte, davalının takibe yapmış olduğu itirazın ise haksız olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne, itirazın iptaline, icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M ; gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1) (a) Davanın KABULÜ ile davalı borçlunun Ankara …. İcra Dairesinin 2019/3913 esas sayılı dosyasında yapmış olduğu İTİRAZIN İPTALİNE, takibin 10.249,65 TL asıl alacak üzerinden DEVAMINA, asıl alacağa takip tarihinden itibaren AVANS FAİZİ uygulanmasına,
(b) Haksız itiraz edildiği kabul edilen asıl alacak miktarı olan 10.249,65 TL’nin % 20’si oranında hesaplanan 2.049,93 TL icra inkar tazminatının DAVALI BORÇLUDAN ALINARAK DAVACI ALACAKLIYA VERİLMESİNE,
2) 492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 700,15 TL harçtan, dava açılışında alınan 175,04 TL peşin harcın düşülmesi ile eksik alındığı anlaşılan 525,11 TL harcın DAVALIDAN ALINARAK HAZİNEYE GELİR KAYDEDİLMESİNE,
3) 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/A ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-13. maddesi uyarınca alınması gereken 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin DAVALIDAN ALINARAK HAZİNEYE GELİR KAYDEDİLMESİNE,
4) Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu 175,04 TL peşin harç, 44,40 TL başvurma harcı, 48,50 TL tebligat ücreti, 1.150,00 TL bilirkişi ücreti, 104,70 TL posta gideri olmak üzere toplam 1.522,64 TL yargılama giderinin DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
5) Davacının yargılamada vekil ile temsil edildiği anlaşıldığından yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
6) Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avansının HMK’nin 333. maddesi uyarınca karar kesinleştikten sonra Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi dikkate alınarak YATIRANLARA İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin YÜZÜNE KARŞI, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMK’nin 345/1. maddesi uyarınca 2 (iki) hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.22/02/2022

Katip … Hakim …
e – imzalıdır e – imzalıdır

Bu gerekçeli karar güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.