Emsal Mahkeme Kararı Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/389 E. 2021/900 K. 28.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/389
KARAR NO : 2021/900

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : …
… mersis nolu
VEKİLİ : Av. … [elektronik tebliğ]

DAVALI : …
… mersis nolu
VEKİLİ : Av. … [elektronik tebliğ]

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/01/2017
KARAR TARİHİ : 28/12/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 06/01/2022

Mahkememize açılan davanın yapılan yargılaması sonucunda, dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ ;
Davacı vekili ayrıntısı …Asliye Hukuk Mahkemesine vermiş olduğu dava dilekçesinde yazılı olduğu üzere, davalı hakkında faturaya dayalı olarak icra takibi yaptıklarını, takibe konu faturada yazılı alacağın davalıya satışı yapılan mala ilişkin olduğunu, davalının takibe itiraz etmesi nedeniyle takibin durduğunu belirterek ….Dairesinin 2016/12610 esas sayılı dosyasında itirazın iptaline, icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili ayrıntısı …Asliye Hukuk Mahkemesine vermiş olduğu cevap dilekçesinde yazılı olduğu üzere, yetkili mahkemenin Ankara mahkemeleri olduğunu, fatura düzenlenmesinin tek başına alacağın varlığını ortaya koymadığını, davacıya borçlarının bulunmadığını belirterek öncelikle yetkisizlik yönünden davanın reddine, aksi halde davanın esastan reddine, kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, ticari ilişki kapsamında faturaya dayalı alacağın ödenmesi için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali talebine yöneliktir.
….. Asliye Hukuk Mahkemesinin 21/06/2018 tarih, 2017/10 esas, 2018/165 karar sayılı yetkisizlik kararı sonrasında dosya mahkememize gönderilmekle yazılı esas sırasına kaydedilerek yargılamaya devam olunmuştur.
….Dairesinin 2016/12610 esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davacı tarafından davalı hakkında “05/08/2016 tarih, 10129 sıra numaralı fatura” açıklaması ile icra takibi başlatıldığı, 7 örnek ödeme emrinin davalı borçluya 24/10/2016 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlu vekilinin 27/10/2016 tarihinde ve süresi içerisinde takibe, borca ve ferilerine yapmış olduğu itiraz nedeniyle takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun İtirazın hükümden düşürülmesi – İtirazın iptali başlıklı 67/1. maddesi “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” hükmünü, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun Ticari defterlerin ibrazı ve delil olması başlıklı 222/2. maddesi “Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.” hükmünü, 222/3. maddesi “İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.” hükmünü içermektedir.
Denetime ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporu ile, davalının ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılan inceleme sonucunda takibe konu faturanın davalı ticari defter ve kayıtlarında usulüne uygun şekilde kayıtlı olduğu, davacının 2.450,00 TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir.
Davacı vekiline davacıya ait ticari defter ve kayıtları sunması ya da bulunduğu yer ve ilgisini bildirmesi hususunda usulüne uygun olarak yapılan ihtara rağmen davacı vekili tarafından bu hususta beyanda bulunulmamıştır.
Davacı vekili tarafından beyanda bulunulmaması nedeniyle davacıya ait kayıtların yerinde incelenmesi hususunda yazılan talimat yazıları sırasında mahkemesi tarafından davacı şirkete yapılan tebligata rağmen davacı tarafın ticari defter ve kayıtların incelenmesi mümkün olmamıştır.
Toplanan delillerin birlikte değerlendirilmesi sonucunda, davacı vekilinin dava dilekçesinde tarafların ticari defter ve kayıtlarına delil olarak dayandığı, usulüne uygun olarak yapılan bildirime rağmen davacının ticari defter ve kayıtlarının dava konusu yönünden incelenmesinin mümkün olmadığı, davacının ticari defter ve kayıtlarını sunmaması nedeniyle alacaklı olduğu hususunun ispat edilemediği, davacının münhasıran davalı defterlerine dayanmaması nedeniyle kendi defterleri ile de alacağını ortaya koymasının gerektiği, alacağın varlığını ispat külfeti üzerinde olan davacının takibe konu fatura nedeniyle alacaklı olduğu hususunu ispat edemediği, faturanın düzenlenmesinin tek başına alacak hakkını ortaya koyacak nitelikte olmadığı, ticari defterlere kaydedilen fatura nedeniyle alacağın talep edilebilmesi için faturada yazılı bulunan işin yapıldığı hususunun ispat edilmesi ve tarafların ticari defter ve kayıtlarının birbirini doğrular nitelikte olmasının gerektiği, takibe konu alacağın mevcut ve talep edilebilir nitelikte olduğu hususunun davacı tarafından ispat edilemediği ve itirazın haklı olduğu anlaşıldığından davanın reddine, kötü niyet tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M ; gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1) Davanın REDDİNE,
2) 492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 59,30 TL harçtan, dava açılışında alınan 42,77 TL peşin harcın düşülmesi ile eksik alındığı anlaşılan 16,53 TL harcın DAVACIDAN ALINARAK HAZİNEYE GELİR KAYDEDİLMESİNE,
3) Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4) Davalının yargılamada vekil ile temsil edildiği anlaşıldığından yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 2.504,31 TL vekalet ücretinin DAVACIDAN ALINARAK DAVALIYA VERİLMESİNE,
5) Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avansının HMK’nin 333. maddesi uyarınca karar kesinleştikten sonra Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi dikkate alınarak YATIRANLARA İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin YOKLUĞUNDA, HMK’nin 341/2. maddesi uyarınca miktar itibari ile KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.28/12/2021

Katip … Hakim …
e – imzalıdır e – imzalıdır
Bu gerekçeli karar güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.